Kim Demiş ATAMIZ dinsiz die

Sponsorlu Bağlantılar

aLLsTaaR

aLLsTaaR

Üye
    Konu Sahibi
Kim Demiş ATAMIZ dinsiz die
Türkiye'de sayısı az ancak sesi çok çıkan bir azınlık sürekli Atatürk'ün 'dinsiz' olduğunu söylüyor. Atatürk'ü din karşıtı olarak göstererek kendi çıkarlarına temel oluşturmaya çalışıyor. "Atatürk ve Din" isimli kitapta Atatürk'ün dine bakışını bilimsel metotlarla inceleyen Dr. Ahmet Faruk Kılıç, ilginç belgelere ulaşmış.



Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili yapılan çalışmalarla, Türkiye Cumhuriyeti üzerine yapılan tarihî analizler çoğu zaman birbirine benzer oluyor. 1923 yılında kurulan Cumhuriyet'i, geçmiş bağlarından ayıklayarak değerlendiren yazarlar, çoğu zaman Mustafa Kemal'i de Osmanlı kültüründen bağımsız bir birey olarak ortaya koyuyorlar. Öte yandan, Şerif Mardin gibi Cumhuriyet'in köklerini Osmanlı'nın son yıllarında arayan sosyologlar ise, Mustafa Kemal'in geçmişiyle bağlarını özenli bir biçimde gösterme gayretine giriyorlar. Dem Yayınları bu ikinci yoldan giden ve Atatürk'ün yetiştiği ortamı, sosyal ve kültürel açılımlarıyla birlikte değerlendiren bir çalışma yayınladı. "Atatürk ve Din" isimli kitapta Dr. Ahmet Faruk Kılıç, Atatürk'ün dine bakışını, Namık Kemal'in, Ziya Paşa'nın veya Ali Suavi'nin din algılarından ayrı değerlendirmenin yanlışlığını vurguluyor.

Dr. Kılıç, Jön Türklerin dinle irtibatlarından Mustafa Kemal'in etkilenmeme olasılığını, psikolojiye ve sosyolojiye aykırı görüyor. Türkçe ezan, Türkçe hutbe, kılık kıyafet değişikliği ve dil devrimiyle ilgili pek çok reformun kökenlerini geçmişte bulmanın da mümkün olduğu görüşünde. Atatürk'ün dindar olup olamayacağı ve dini meselelere bakışı kitapta kendi sözleri ve davranışları ile yer buluyor. Evlâd-ı Fatihan toprağı olan Makedonya'da dünyaya gelmiş Atatürk'ün asırlarca dinî ve millî duygularla haşır neşir olduğunu söyleyen Kılıç, psikolojik bir gerçeklik olarak inanç kavramının bilinçaltında yer ettiğini ifade ediyor. Ömrünün son demlerinde bu görüşlerini tamamen değiştirdiğini söylemenin, Atatürk'ü samimiyetsizlikle suçlamak olacağını, fakat buna dair işaretlerin olmadığını da kitapta açıkça belirtiyor. Atatürk'ün bir insan olarak psikolojik ve sosyolojik açıdan dinle ilişkisini irdelemekle doğru tespitlere yaklaşmak daha mümkün görünüyor...

Nasıl bir sosyo-kültürel çevrede büyüdü?

Ahmet Faruk Kılıç'ın anlattığı kadarıyla, her iki dedesi de çevrece dindar bilinen, babası Ali Rıza Efendi'nin eşine hitabında "gülzâr-ı cennetim" gibi dini motifli ifadeler bulunan, annesi mahallece Molla Zübeyde olarak anılan birisidir Mustafa Kemal. İsmi Peygamber Efendimiz'in güzel isimlerinden Mustafa'dır ve annesi Zübeyde Hanım, ona hep "Mustafa'm" diye hitap eder. Doğduğu dönemde Balkanlar'daki "fetih ruhu" ve mahalledeki Mevlevihane etkilemiştir onu. Tıpkı mahalle arkadaşları gibi Kur'an öğrenmiş, camiye gitmiş, namaza başlamıştır. Zamanla dinî bilgisi ve dine olan alakası dedelerinin iftihar vesilesi dahi olmuştur. Kılıç'ın Ali Fuat Cebesoy'dan aktardığı kadarıyla Harp Okulu'nda da zaman zaman namaz kılar. Sonra lise yıllarında Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa'nın konağında kalır bir müddet. Bu konakta, Doğu ile Batı'nın bir sentezini bulacaktır. Kılıç'a göre "askerî okulun pozitivist havasından sıyrılıp, maneviyatla buluştuğu" bir mekândır İsmail Fazıl Paşa Konağı.

İbadet eder miydi?

Dr. Kılıç tarih kaynaklarında, Mustafa Kemal'in ilk gençlik yıllarında Ramazan ayı yaz tatiline denk geldiğinde, arkadaşları ile mahalledeki Kasımiye Camii'nde teravih kıldığını gösteriyor. Bu yıllarda yine Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'ye olan ilgisi artar ve Mevlevî tekkesini ziyaret ederek semazenleri seyreder. Çanakkale'de ve İstiklal Mücadelesi yıllarında, silah arkadaşları, onun cephede namaz kıldığını ve askerlerin namaz kılabilmeleri için yer ve vakit tahsis ettiğini belirtirler. Yakınında bulunan insanlardan Hafız Yaşar Okur, onun Ramazan aylarında şehitler için hatim okunmasını rica ettiğini, Cumhurbaşkanlığı konağında gelen misafirler için sahur ve iftar verdirdiğini, Ramazan aylarında saz heyetini konaktan göndererek, kendisinden Kur'an-ı Kerim dinlemeyi tercih ettiğini anlatır.

Dine bakışı nasıldı?

Kurtuluş mücadelesinin başlaması için Anadolu'ya geçtiği sırada, gittiği her beldede dinle ilgili referanslar verir Mustafa Kemal. Bu mücadeleyi "Allah'ın yardımı" ile başlatacağını vurgular. Sadece bu dönemdeki konuşmaları bile Dr. Kılıç'a göre Atatürk'ün dini hassasiyet taşıdığını gösterir. Anadolu şehirlerinde yaptığı konuşmalarda dini ve milli duyguları harekete geçirecek kadar inanmıştır. Sözleri sık sık dualarla ve âminlerle kesilir. Bunun yanında, Allah'ı kutsal ve aklın alamayacağı enginlikte bir varlık olarak tahayyül ettiğini pek çok konuşmasında belirtir. En meşhur konuşmalarından birisinde "Dinsiz bir millet olamaz. Olsa da yaşayamaz." dediği bilinmektedir. Kılıç'ın verdiği ilginç bir bilgi de Halk Fırkası'nın (CHP) kuruluşu esnasında "İslam âleminin bize gösterdiği teveccühe layık olabilmek için Halk Fırkası'nı kuruyoruz." demesidir. Meclis konuşmalarında da sıklıkla, İslam âleminin savunuculuğunu yapar, milletvekillerine İslam âlemiyle ilgili düşüncelerini aktarır.

Ahmet Faruk Kılıç, Atatürk'ün teorik olarak dinin Anayasa'ya girmesini istememektedir. Bunu, Avrupalı bir devlet olmanın şartı olarak görür. Fakat yine de, halkın bunu isteyeceğini düşünerek ilk anayasada "Devletin dini İslam'dır" ibaresini kaydettirir. Halkın dini ve milli duygularının anayasada temsilini "halkın kendi kaderini tayin etmesi" düşüncesiyle kabullenir. Bu sıralarda bazı milletvekilleri, din olarak İslam'ın yerine Hıristiyanlığın yazılmasını uygun görerek, İslam'ın gelişmeye mani olduğunu savunur. Kılıç'a göre Atatürk'ün tavrı nettir: İslam'ın gelişmeye mâni olduğunu değil, aksine İslam'ı yanlış tatbikin ilerlemeye engel olabileceğini söyler. Bu nedenle okullarda dini eğitimin verilmesini özenle teşvik eder. İslam'ın yanlış tanınmasını, yanlış yorumlara mal eder. "İslam en mantıklı ve en tabii dindir" demiştir. Bu nedenle Kılıç, hukuktan eğitime sosyal hayatın her aşamasında, Atatürk'ün İslami uygulamaları değerlendirdiğini savunuyor.

Başörtüsü ve kadın meselesine yaklaşımı nasıldı?

Dr. Kılıç, Atatürk'ün tesettür konusundaki fikirlerinin, bugün sadece peçeyi kaldırttığı şeklinde ele alınmasını eleştiriyor. Oysa kayıtlı birçok konuşmasında Atatürk, İslam kadınının tesettürle de sosyal hayatta yer alabileceğini, bu konuda aşırıya kaçan yahut büsbütün önemsemeyen örneklerin yanlış olduğunu vurgular. Yani onun karşı çıktığı, tesettür konusunda ifrat ve tefrit ölçüleridir. Mustafa Kemal Müslüman kadının, Avrupalı kadından farkı olmadığını, kadınların ilerlemede önemli rolleri olduğunu da belirtir. Kılıç, Atatürk'ün Müslüman kadının eğitimli olmasını istediğini vurguluyor. Müslüman kadının da örf ve geleneği koruyarak, Avrupalı kadınla yarışabileceğini, bunun mümkün olduğunu tekrarlar. Ahmet Faruk Kılıç'ın altını çizdiği nokta, Atatürk'ün medeniyet algısında yatıyor: Ona göre her ülke halkının kendi köklerinden ortaya çıkan bir medenileşme reçetesi vardır. Bu reçetede dini, milli ve geleneksel değerler göz ardı edilemez.


Kılıç'ın Atatürk'ün genel sekreteri Hasan Rıza Soyak'tan aktardığına göre, onun son sözleri "Aleykümesselam" olur. Psikanalitik bakışa göre, bu onun iç dünyasındaki yoğun İslamî geleneği işaret eder. Atatürk ve Din kitabında, Atatürk'ün çocukluğundan itibaren dini ve milli duygularla yoğrulmuş, kültürel olarak da olsa Osmanlı yaşamını beraberinde taşıdığını gözlemliyoruz. Kitaptaki bilgiler ve belgeler ışığında, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında daha dindar, olgunluğuna doğru ibadetlerini ihmal etmiş, fakat her daim dine saygılı bir görüntü çiziyor Mustafa Kemal. Kılıç, bu durumun samimiyetsizliğin değil, insanda tabi olan his ve düşünce değişikliklerinden kaynaklandığını söylüyor. Bazı siyasi manevraları göz ardı etmeden, dinin Atatürk'ün algısında hep önemli olduğunun altını çiziyor.

:nono:
 
  • Beğen
Tepkiler: yeyen45, viktoreznov, akondd ve 3 diğerleri


Mustafa Furkan

Mustafa Furkan

Üye
Kim diyor ki? :allalla:
 
Mehmet

Mehmet

Emekli Yönetici
O nasıl başlık öyle :s
 
  • Beğen
Tepkiler: MAFİA.
Mustafa Furkan

Mustafa Furkan

Üye
Atatürk'ün dinsiz olduğunu iddia eden varsa buyursun gelsin.
 
aLLsTaaR

aLLsTaaR

Üye
    Konu Sahibi
TuRkiShCowboy

TuRkiShCowboy

Emekli Yönetici
Inancı olan birine bir kişi dinsiz derse eğer karşısındaki dinsiz değilse dinsiz diyen dinsiz olur ...Karışık bir cümle ama anlamı büyük ...
 
Smyrnatek

Smyrnatek

Üye
Atatürk'e Laf Atan Olursa Ona Attığım ŞEYLER Farklı Olur... SmyrnaTek !
 
ÖZGÜNBEY

ÖZGÜNBEY

Üye
bu şuna benziyo; delinin biri kuyuya bi taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış... bazı kesimler meydanı boş buldukları için bol keseden saydırıyo... rüzgar ne kadar güçlü olursa olsun, kayadan alıp götürdüğü sadece tozdur...


Atatürk'ün yüce dinimize yaklaşımını anlamak isteyen onun Balıkesir'deki Ulu Camiî'nde verdiği vaazı iyi okuması gerekir, ayrıca dinimizi daha iyi anlamamız için yaptığı yeniliklerin haddi hesabı yoktur...
 

Birkaya

Üye
Merhaba arkadaşlar. Seneler önce ben de sizin gibi Atatürk'ün dinsiz olması vs. bunların düzmece olduğunu düşünüyordum. Fakat öyle şeyler buldum ki! Önyargılı olmamak lazımmış. Bir de buradan bakın. Atatürk'ün TBMM açılış konuşmasından:
“Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler ,idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat bu prensipleri gökten indirildiği sanılan kitapların dogmaları ile asla bir tutulmamalıdır.Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”

TBMM tutanaklarında kayıtlı: en altta Aziz milletvekillerinin devamı

TBMM tutanaklarına da mı inanmadınız buyrun video:


Ve şunu da unutlayın ki Napolyon Mısır'da halka seslenirken müslüman olduğunu söylemiş. Her müslümanım diyen müslüman olsaydı münafık diye bir şey olmazdı değil mi? Biraz düşünün.

Mesela araştırın bakalım Ayasofya Cami kimin emriyle camilikten çıkarılmış?(Cevabı burada:
"1934 yılında, modern Türk devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesini emretti; kararname Başbakan İsmet İnönü tarafından imzalandı.") 1931'de çıkarılan Tarih kitabına ne dersiniz?
Buna ne demeli peki? :


"Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır." Bakara Suresi 114. Ayet

Ayrıca Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya'yı camilikten çıkarana lanet ettiğini biliyor muydunuz?

“Nefis kilise Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Bunu, Allah’a, ahirete, O’nun heybetine inanan hiçbir mahluk, sultan olsun, hakim olsun, bir mütegallibe olsun, değiştiremez. Vakıf şarlarını kim değiştirirse, Allah’ın, meleklerin, bütün insanların lâneti onların üzerine olsun. Yüzlerine bakan ve onlara şefaat eden hiçbir kimse bulunmasın.”

FATİH SULTAN MEHMET (VASİYET)
 

Birkaya

Üye
iyi okuyun.


Bu da 1931 Lise 2 Tarih kitabı. Kapak ve bir sayfasını ekledim. KUR'AN VE VAHİY in devamına bakın. Diğer sayfalarına buradan ulaşabilirsiniz:



 

yildiz.enes

Üye
ATATÜRK'ÜN KENDİ EL YAZISIYLA İSLAM'LA İLGİLİ FİKİRLERİ [HQ]:


izleyin bakam.
 

Birkaya

Üye
Sakın bunlara veya başka bir şeye dayanarak birisi hakkında kesin hüküm vermeyin. Dinsizmiş, dindarmış vs. İnsanların içlerini nerden bilebiliriz hele hele hiç görmediğimiz birisinin. En doğrusunu Allah bilir.
Hatalı, yanlış bir şey yazdıysam kusuruma bakmayın.
 

Birkaya

Üye
Atatürk'ü ne kadar tanıyorsunuz?
Mutlaka izleyin:




 
acelebi05

acelebi05

Üye
Atatürk'e dinsiz diyenler;
8 yılda dünyanın en zengin başbakanı olurlar,oğullarına gemicik alırlar,deniz feneri ile yardım toplarlar,ülke varlığını,ülke topraklarını satarlar,ülkeyi en yüksek faizle borçlandırırlar..İşte bunlar gerçek müslümandır bunlar namaz kılarlar,bunlar oruç tutarlar,bunlar hacca giderler,bunlar türbanı öne çıkartırlar..!
Bunlar iktidara geldiğinden beri Mustafa Kemal'in adını ağızlarına almadılar!
Uyanın Artık Tek Yol Kemalizm..Tek yol Devrim..
 
ULTIMATE93

ULTIMATE93

Üye
atatürk'e dinsiz diyenler;
8 yılda dünyanın en zengin başbakanı olurlar,oğullarına gemicik alırlar,deniz feneri ile yardım toplarlar,ülke varlığını,ülke topraklarını satarlar,ülkeyi en yüksek faizle borçlandırırlar..işte bunlar gerçek müslümandır bunlar namaz kılarlar,bunlar oruç tutarlar,bunlar hacca giderler,bunlar türbanı öne çıkartırlar..!
Bunlar iktidara geldiğinden beri mustafa kemal'in adını ağızlarına almadılar!
Uyanın artık tek yol kemalizm..tek yol devrim..

+90999999999999999999
 


Üst Alt