kol@j
Üye
kadın hakları kadar erkek hakları neden savunulmaz
dünya üzerindeki tüm kadınların haklarının bildirgesi yazılmış
hatta moda slogan "kadına şiddete son"
gayet güzel... bunlara karşı da değilim... fakat erkeklerin sıkıntıları hiç hesaba katılmıyor.
dünya üzerinde şiddet gören kadınlar mı çok yoksa erkekler mi?
ölümcül işlerde çalışan nüfus hep erkekler.
çünkü ailesinin özellikle eşinin geçimini sağlamak için tehlikelere atılır.
şu anda erkek ve kadın doğumları dünya üzerinde dengeli yürüyor... fakat garibim erkek nüfusu bu sebeplerden kırılıyor.
eğer konu aile içi şiddetse...
kimse kimseye durduk yere bir şey yapmaz...
her insanın bir damarı vardır o damara basmanın alemi ne?
kadın ısrarcı davranışları çok sergiler, bazı erkekler dayanamaz ve kadını mağdur edebilir.
tabii burada erkek şiddet uyguluyorsa en büyük etkenlerden biri de kadının hissiyatını tanımıyor ve ona göre davranmayarak karşılaştığı etki altından kurtulmak için şiddete başvuruyor olabilir. burada kabahatin çoğu erkeğindir. Kadının kabahati ise erkeğin hissiyatını tanımadan fazla üzerine gitmektir.
eğer ki erkekte, psikolojik sorunlar veya alkol gibi kötü alışkanlık varsa burada kadın elbette her açıdan mağdurdur.
bir de kan davalarını daha fazla ateşlendirenlerin kadınların olduğunu araştırmalar göstermiştir.
kadınların hissi davranmaları daha yüksek seviyededir.
"bak babanı öldürdüler, abini öldürdüler, sen de erkek misin?" gibi içindeki nefreti bu şekilde dışarı vurarak yeni cinayetlerin olmasına sebep olurlar... fakat kanunlar tetiği çekeni bilir.
yani kan davasının yaygın olduğu memleketlerde ataerkil kararlar "ANAERKİL" etkilerle daha fazla alınıyor.
hissi davranışları çok sergileyen kadınlar eşleri üzerinde de olumsuz davranış gösterebilirler. bu genellikle maddiyata dayalı ev eşyası, giyim, ev sahibi olmak gibi beklentilerdir. eşinin geliri sınırlı ise bu konuda da eşinin üzerine çok gidebilir.
bunların hepsi olası şeylerdir.
peki sorun nasıl çözülür. bilmiyorum... biliyorum da duruma göre değişiyor çözüm... durumların sayısı da baya çok...
şuları söyleyeyim
1. "erkek yarı sağır, kadın yarı kör olmasa hiçbir evlilik yürümez. "
2. kıymet bilmek için illa ki kaybetmek mi gerekir? (ölüm veya boşanma mı olmalı?)
tabii ki yukarıda bahsettiğim her durumun istisnaları vardır.
kafanızı ağrıttıysam kusura bakmayın
hatta moda slogan "kadına şiddete son"
gayet güzel... bunlara karşı da değilim... fakat erkeklerin sıkıntıları hiç hesaba katılmıyor.
dünya üzerinde şiddet gören kadınlar mı çok yoksa erkekler mi?
ölümcül işlerde çalışan nüfus hep erkekler.
çünkü ailesinin özellikle eşinin geçimini sağlamak için tehlikelere atılır.
şu anda erkek ve kadın doğumları dünya üzerinde dengeli yürüyor... fakat garibim erkek nüfusu bu sebeplerden kırılıyor.
eğer konu aile içi şiddetse...
kimse kimseye durduk yere bir şey yapmaz...
her insanın bir damarı vardır o damara basmanın alemi ne?
kadın ısrarcı davranışları çok sergiler, bazı erkekler dayanamaz ve kadını mağdur edebilir.
tabii burada erkek şiddet uyguluyorsa en büyük etkenlerden biri de kadının hissiyatını tanımıyor ve ona göre davranmayarak karşılaştığı etki altından kurtulmak için şiddete başvuruyor olabilir. burada kabahatin çoğu erkeğindir. Kadının kabahati ise erkeğin hissiyatını tanımadan fazla üzerine gitmektir.
eğer ki erkekte, psikolojik sorunlar veya alkol gibi kötü alışkanlık varsa burada kadın elbette her açıdan mağdurdur.
bir de kan davalarını daha fazla ateşlendirenlerin kadınların olduğunu araştırmalar göstermiştir.
kadınların hissi davranmaları daha yüksek seviyededir.
"bak babanı öldürdüler, abini öldürdüler, sen de erkek misin?" gibi içindeki nefreti bu şekilde dışarı vurarak yeni cinayetlerin olmasına sebep olurlar... fakat kanunlar tetiği çekeni bilir.
yani kan davasının yaygın olduğu memleketlerde ataerkil kararlar "ANAERKİL" etkilerle daha fazla alınıyor.
"bizim evde son sözü ben söylerim ama ne söyleyeceğime bizim hanım garar verir."
sakıp sabanacı
sakıp sabanacı
hissi davranışları çok sergileyen kadınlar eşleri üzerinde de olumsuz davranış gösterebilirler. bu genellikle maddiyata dayalı ev eşyası, giyim, ev sahibi olmak gibi beklentilerdir. eşinin geliri sınırlı ise bu konuda da eşinin üzerine çok gidebilir.
bunların hepsi olası şeylerdir.
peki sorun nasıl çözülür. bilmiyorum... biliyorum da duruma göre değişiyor çözüm... durumların sayısı da baya çok...
şuları söyleyeyim
1. "erkek yarı sağır, kadın yarı kör olmasa hiçbir evlilik yürümez. "
2. kıymet bilmek için illa ki kaybetmek mi gerekir? (ölüm veya boşanma mı olmalı?)
tabii ki yukarıda bahsettiğim her durumun istisnaları vardır.
kafanızı ağrıttıysam kusura bakmayın