aslında asıl spotcular şöyle iş yapar
. spotçu genelde mağazasına koymuş
olduğu ürünlerin satıcısına para ödemez.
üreticiyle yaptığı anlaşmayla, malı dükkanına,
deposuna koyar. bu sayede spotçu, malı
sattığında kar payını çıkarıp ana meblağı üretici
markaya öder. üretici firma ise hem bir nevi
spotçunun bulunduğu bölgede depoya sahip
olur, hem ürününü buralarda teşhir imkanı
bulur, hem de yoğun satış trafiği gerçekleşen
spotçular yardımıyla her daim sıcak para
akışına sahip olmuş olur. bu doğrultuda spotçu
elindeki malı peşin satar, taksitli satışlarda ise
ciddi vade farkı uygular.
üretici-spotçu ilişkisi doğrudan kurulduğundan
hatalı üretilen ya da nakliye sırasında vs bir
şekilde hasar gören mallarını da spotçular
aracılığıyla satışa sunar. bu şekilde hem
mağazalarında defolu ürün bulundurmayıp
prestijini korur, hem de küçük kusurları olan bu
ürünleri elden çıkarmış olur. bu durumdan ötürü
tükeiticinin aklında spotçu=defolu mal
düşüncesi vardır. doğrudur, bazı spotçularda
defolu mallar da bulunur, fakat bunları defolu
mal kategorisnde teşhir eder zaten
ama günümüzde spotcular amaçlarından saptı o ayrı mesele o sokakta ürün satanlar spotcu değil. hem devletinden vergiyi çalan hemde milletinden cep telefonunu çalan hırsızlardır