Yoklar

[-efşan]

Bakıyorum da artık ellerime; yoklar.
Gittiğinden bu yana hayli geçti zaman.
Nasıl da hapsetti yokluğuna yokluğun.
Bakıyorum da dizlerime; yoklar.

Ardından birer birer siliniyor varlığım.
Aynalarda arıyorum kendimi; yok.
Cümlelerde, tümcelerde, sözlüklerde, pankartlarda...
Senin olmadığın hiçbir yerde;
Bakıyorum da gözlerime, yoklar.

Haketmediğim bir ayrılık mıydı; bilemiyorum.
Ayaklarımı çaldın benden, gidemiyorum.
Sana değil artık, kimseye kızamıyorum.
Bakıyorum da hislerime; yoklar.

Bir müzik açmak istiyorum bu saatten sonra
Sözlerine kulak kesiliyorum; yoklar.
Farid Farjad yankılanıyor her zamanki gibi yokluğa mahkum odamda
Duvarlara bakıyorum, bir onlar yanımda.
Hayallerimi anımsar gibiyim, anımsayamıyorum; yoklar.

Şimdilerde nasıl anlatayım kendimi
Ayık kafayla olmaz ya, kadehime sarılıyorum; yoklar.
Daha dün koymuştum tam da şuraya oysa ki.
Bakıyorum şişelerime; yoklar.
Yahut dönüyorum dizelerime; yoklar.
Bir beni bırakmayan sızılarım
Resimlere bakıyorum, onlarda daha bir belirgin acılarım.
Acılarım yerli yerinde de resimlerim yoklar.
Bağırıyorum sessiz avaz, duyamıyorum çığlıklarımı; yoklar.

Yaşanmışlıklara dair yazıtlarım;
Saygılarımla​

 

[BLooD_ReG]

Üstad mükemmel

 

[Emrgncy]

Yüreğine sağlık paşam..

 

[-efşan]

Üstad mükemmel

Esta'ğfurullah Kardeşim. Teşekkür ederim.

Yüreğine sağlık paşam..

Teşekkür ederim Abim.

 

[BLooD_ReG]

Yav üstad bende yazıyorumda bu kadar anlam katamıom nasıl katmaz

 

[-efşan]

Katıyorsundur belki de.