Anlatma! Anlamazlar. Kabullendikleri, gerçeğin önüne geçmiştir. Artık gözleri görse de gönülleri görmez. O kadar ki, bu durum onları yanlışı savunacak hale getirmiştir. Yeter ki, ne gelirse, zihinlerini teslim ettiklerinden gelsin. Onlar yapıyorsa doğrudur, gerisi önemli değil, karar onlarınsa haktır, hakkına girilenler ise haksızdır. Gerisini sorgulamazlar.
Kandırılmış olduklarını, kandıklarının gerçek yüzlerini, ancak güvenlerini sarsıcı, canlarını yakıcı bir tokat yediklerinde anlarlar.
Sen onlara fayda veremezsin. Dahası seni, inandırıldıklarının karşısındasın diye düşman bilirler, sen onlar için çabalarken.
İşte bu yüzden, seni duymak isteyen duyar. En önemlisi, seni, seni yaradan duymaktadır, o bilmektedir ya sadece gerçeğin peşinde koştuğunu, bu senin gücündür. Diğerleri için elinden geleni yaptın. Artık onları kendilerine bırak. Bir gün utanacak, üzülecekler. Sana öteleyen gözlerle bakarken, asıl dağılmış durumda olanın, yanlış yerde duranın kendileri olduğunu öğrenecekler. Bir gün anlayacaklar... [FA]
Kendi menfaatin için başkasına haksızlık yapma. Başkasının menfaati için senin aleyhine hüküm verilmesine ise sabret..[Hz. Ali]