timur imparatorluğu (1370-1507)

Sponsorlu Bağlantılar

x-scarface

x-scarface

Üye
    Konu Sahibi
timur imparatorluğu (1370-1507)
Kurucusu, Kuruluş Tarihi ve Yeri
Timur İmparatorluğumun kurucusu Timur, 1335 yılında Semerkant civarındaki Yeşil Şehir’in (Şchr-i Sebz) Hoca Ilgar köyünde doğdu. Babası, Barlas aşiretinin ileri gelen reislerinden olan Emir Turagay’dır. Timur’un ortaya çıktığı tarihlerde Türkistan ve Mavcraünnehir’de hüküm süren Çağatay Hanlığı sarsıntı geçirmekteydi. Ülke hakimiyeti, Çağatay sülâlesinden çok, devleti elinde tutan nüfuzlu emirlerdeydi. Bu emirler, Çağatay sülâlesinden birini han yapıp, onun adıyla ülkeyi yönetiyorlardı. Cengiz Han, oğlu Çağatay’a Türkistan’ı verdiği zaman, Barlas aşireti başbuğlarından Timur’un beşinci dereceden atası olan Karaçar Noyan’ı, aşiretiyle birlikte onun hizmetinde görevlendirmişti.


Timur, Barlas aşiretinin beyi olup Emir Kazgan’ın emrinde bulunuyordu. 13S8′de Emir Kazgan’ın öldürülmesi üzerine, amcası Hacı Barlas’la doğduğu Yeşil Şehir’de oturdu. Çağatay Hanı Tuğluk Timur Han’ın Semerkant’a gelişinde onunla görüşüp bağlılığını bildiren Timur, Yeşil Şehir emirliğine atandı (1359).
Han’ın çekilmesinden ve Timur’un kayınbiraderi Emir Hüseyin’in yönetimi eline almasından sonra Maveraünnehir’in durumu karıştı. Beyler harekete geçerek karışıklık çıkarınca Tuğluk Timur Han, ikinci defa Maveraünnehir’e gelerek emirlere hadlerini bildirdi. Timur’un amcası Hacı Barlas öldürülüp, kayınbiraderi Emir Hüseyin kaçtı. Han, oğlu İlyas Hocaya Maveraünnehir’i verdi ve Timur’u onun atabeylisine tayin etti.
Tuğluk Han’ın ölümünden sonra yerine geçen oğlu llyas Hoca Moğollarla savaştı. Seyhun Irmağı kıyısında yapılan savaşta, Emir Hüseyin’in kötü yönetimi yüzünden savaşı Moğollar kazandı.


Timur’un Emirliği ve Fetihleri
Moğollarla yapılan savaşta Emir Hüseyin’in kötü yönetimi yüzünden onunla arası açılan Timur, Belh şehrine çekilen Emir Hüseyin’in üzerine yürüyerek onu öldürttü. Bu başarıdan sonra, Belh’te toplanan kurultay, onu emir ilân etti (1369).

Yükselişini şahsî gayretiyle sağlayan Timur, siyasî ve askerî dehasıyla tarihin en büyük komutan ve devlet adamlarından birisidir.
Tahta oturduktan sonra, cihan hakimiyeti davası güden Timur’un kurduğu imparatorluğun sınırları; Karadeniz’in kuzeyinden,güneyde Hindistan’ın Ganj Nehrine; doğuda Tanrı Dağlarından, batıda Suriye ve Baü Anadolu’ya kadar uzanıyordu. 36 yıl süren hükümdarlığı zamanında Doğu Türkistan’ı, Harzem ve bütün İran’ı ele geçirmiş; Alunordu Devletini iki defa üst üste yenerek zayıflamasına ve bir süre sonra parçalanmasına sebep olmuştur (1395). Daha sonra batıya yönelerek Memlûklar ve Osmanlı Devletine çok ağır darbeler indirmiştir.
1405 yılında Çin üzerine sefere çıkan Timur, Çin yolunda iken Otrar’da öldü. Onun ölümünden sonra devletin sınırlarının genişlemesi mümkün olmamıştır. Uzun mücadelelerden sonra hakimiyeti ele geçiren oğlu Şahruh, 1420, 1429 ve 1434 yıllarında Azerbaycan ve Doğu Anadolu’ya kalabalık bir ordu ile sefere çıkmışsa da, Kara-koyunlu Türkmenleri meselesini halledememiştir. Cihan Şah zamanında Karakoyun-lular Timur ülkesinin büyük bir kısmını ve başkent Herat’ı işgal ettiler. Şahruh’un ölümünden (1447) sonra ortaya çıkan Mirzalar arasındaki kavgalardan sonra devletin başına Uluğ Bey geçti. Semerkant’ta oturan Uluğ Bey, kısa süren saltanatı döneminde, Osmanlı Devletiyle ilişkilerini kuvvetlendirmeye çalıştı. Özbeklerin doğudan hücumu sonucu ülke yıkıma uğradı. Çıkan karışıklıkta Uluğ Bey öldürüldü (1449). Tim urlular Devleti’ndeki taht kavgalarından yararlanmak ve Horasan’ı ele geçirmek isteyen Karakoyunlular ile Akkoyunlular arasında da mücadele başladı. Ka-rahıtaylar da doğudan ülkeye akınlar düzenlediler. Bu ara Maverünnehir’de Mıranşah’ın torunu Ebû Sait, Uluğ Bey’in oğlunu öldürerek iktidarı ele geçirdi. Fakat Azerbaycan’da, Karabağ’da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan tarafından yenilerek esir edildi (1469). Timurlulardan Mirza Hüseyin Baykara Horasan’da tutunarak Ebû Sard’ın oğullarıyla mücadele etti. Maveraünnehir ve Harzem’i yönetimi altına aldı. Hüseyin Baykara’nın devri, daha çok sanat ve edebiyatın gelişme gösterdiği bir dönemdir. Kendisi de yazdığı Türkçe şiirlerle ün yapmıştır.
Şeybaniler’in, yani Özbeklerin Semerkant ve Herat’ı ele geçirmeleriyle Timur İmparatorluğu son buldu (1501).


Kültür ve Medeniyet
Timur, ilim, sanat, kültür ve mimarîyi koruyan bir hükümdardı. Gerek devri ve gerekse devrinden sonra gelen hükümdarlar zamanında Türkistan, ilim, kültür ve medeniyet yönünden parlak bir devir yaşadı. Kendisi Türkçenin yanında çok iyi Farsça ve Moğolca bilirdi. Şair, edip ve bilginleri son derece korur ve gözetirdi. Timur devri mimarîsinde Türkistan sanatının etkisi görülmekle birlikte, değişik bir mimari üslûp olarak kabul edilir. Timuroğulları XV. asırda Doğu Türk Rönesansı denen ve dünyanın en saf, çok yüksek kültür ve medeniyetini oluşturmuşlardır. Timur’un torunu Uluğ Bey’in Buhara ve Semerkant’ta yaptırdığı medreseler devrin, ilim merkezleridir. Mükemmel bir öğrenim görmüş olan Uluğ Bey büyük bir astronom ve matematikçi idi. Uluğ Bey’in yakın dostu ve öğrencisi olan Ali Kuşçu da, astronomi ilminin belirgin simalarından biridir. Büyük edip Ali Şir Nevaî bu dönemde yaşamıştır (1440-1501).Ali Şir Nevaî, Türkçenin Farsçaya olan üstünlüğünü ispat etmek için Muhakemet-ül Lûgateyn adlı eserini yazarak Türkçe ile Farsçayı karşılaştırmıştır. Sekkâki ve Lûtfi, Timur döneminin ilk şairleridir.


Timur’un hükümdar olan torunlarından Sultan Halil, Ebu Bekir Mirza, Babür, Hüseyin Baykara da devrin şairlerindendir. Hüseyin Baykara’nın giriştiği fetihlerin, kültür ve medeniyetin gelişmesine faydası olmuş; fethedilen ülkelerin saraylarında bulunan bilgin ve sanatkârlar büyük bir kültür merkezi olan Herat’ta, özellikle Semerkant’ta toplanmışlardır.
Timur dönemi sanatının bir başka parlak yanı da minyatür ve resim sanatının gelişmesidir. Dönemin tezhipli yazmaları, doğu ve batı kütüphanelerinin değerli hazineleridir.


Devrin olaylarını yansıtan tarihçiler ise; Hafız-ı Ebru, Abdurrez-zak Semerkandî ve Mirhond gibi değerli vakanüvislerdir. Devrin en önemli mimarî eserleri ise; Keş’teki Timur Sarayı ile Ahmet Yesevi’nin Timur tarafından yaptırılan türbesi, Bibi Hanım Camii, Meshet’teki Gevher Şad Camii ve Semerkant’taki Gûr-i Mir‘dir (Timur ve ailesinin anıt kabri).
 


Üst Alt