dreamgirls
Üye
Meleklerin Bilmediği Sır / Ekrem BERBER
Yayınevi : Hayykitap
Dizisi : Roman Dizisi
Yazarı : Ekrem BERBER
Sayfa Sayısı : 355
Basım Yeri / Tarihi : İstanbul / 2007 - Mart
Kitabın Konusu
Hayykitap Edebiyat Serisi'nden yayınlanan “Meleklerin Bilmediği Sır”, sıkı bir kapitalizm eleştirisi eşliğinde doğu ve batıyı “ölüm”üne çarpıştıran bir roman. Bir Karadeniz köyünde dünyayı değiştirmek için “buluşturulan” üç aşk kurbanı “konuşmaya” başlar. Artık onların her sözü, tarihle şimdi arasındaki örgünün bir ilmiğidir. İç içe geçen zehirli aşklar, affedilmeyen ihanetler, sistemle cesur hesaplaşmalar…
“Başrol” hisleri sindirilmiş kitleler! Bu dünyaya yaşamaya değil, seyretmeye gelenler! Kozmik sahneyi işgal etmiş Samsa'lar! Böcekler! Gökyüzüne bakmayı unutan insanlar. Ekranlardan, vitrinlerden, reklâm panolarından yukarısına bakamayanlar. “Var oluşu”, “insan oluşu” sömüren, insana “yeryüzündeki şairane konumunu” unutturan kapitalizm…
Bu gidişe dur diyecek birileri var mı? Emir Cihan mı bu? Kötülüğün suflörü kibirli prense meydan okuyan bu kahraman, insana kaybettiği onuru geri verebilecek mi? Meleklerin bile okuyamadığı insanın o ince yazısı, o sır çözülebilecek mi?
İşte son yılların en iyi, en umutlu romanlarından biri… Büyük aşkların, büyük ideallerin, büyük ihanetlerin, büyük oyunun, büyük düşürülüşün, meleklerin bilmediği o büyük sırrın romanı…
Romandan Bir Bölüm
Asıl bilginin “var oluş” merkezli bilgi olduğu, asıl okumanın “hayatı” ve “var oluşu” okumak olduğu gerçeği, bilginin ve sanatın bütün dallarına kendini dayatmaya başladı. İki yüz yıldır ısrarla, “tekniğe” gebe, “nasıl” sorusunu soran Batı, artık, “hikmete” ve “var oluşun” kaynağına götüren, “neden” sorusunu gevelemeye başladı. Kafka, Milena'ya yazdığı bir mektupta şöyle der: “Senin anlayacağın, insan, bu ihtiyar köstebek, durmadan yeni oyuklar açıp duruyor.” Promethe'nin ateşi sönmeye yüz tutmuş ve bu “ihtiyar köstebek” bilgi dağını asla delemeyeceğini fark etmeye başlamıştır. Evet, hızla akıl buzdağına doğru yol alan, dümeninde, “bu gemiyi Tanrı bile batıramaz” diyen bir kaptanın bulunduğu Titanik'i terk edip, Nuh'un mütevazı gemisine sığınışlar artmakta...
Yayınevi : Hayykitap
Dizisi : Roman Dizisi
Yazarı : Ekrem BERBER
Sayfa Sayısı : 355
Basım Yeri / Tarihi : İstanbul / 2007 - Mart
Kitabın Konusu
Hayykitap Edebiyat Serisi'nden yayınlanan “Meleklerin Bilmediği Sır”, sıkı bir kapitalizm eleştirisi eşliğinde doğu ve batıyı “ölüm”üne çarpıştıran bir roman. Bir Karadeniz köyünde dünyayı değiştirmek için “buluşturulan” üç aşk kurbanı “konuşmaya” başlar. Artık onların her sözü, tarihle şimdi arasındaki örgünün bir ilmiğidir. İç içe geçen zehirli aşklar, affedilmeyen ihanetler, sistemle cesur hesaplaşmalar…
“Başrol” hisleri sindirilmiş kitleler! Bu dünyaya yaşamaya değil, seyretmeye gelenler! Kozmik sahneyi işgal etmiş Samsa'lar! Böcekler! Gökyüzüne bakmayı unutan insanlar. Ekranlardan, vitrinlerden, reklâm panolarından yukarısına bakamayanlar. “Var oluşu”, “insan oluşu” sömüren, insana “yeryüzündeki şairane konumunu” unutturan kapitalizm…
Bu gidişe dur diyecek birileri var mı? Emir Cihan mı bu? Kötülüğün suflörü kibirli prense meydan okuyan bu kahraman, insana kaybettiği onuru geri verebilecek mi? Meleklerin bile okuyamadığı insanın o ince yazısı, o sır çözülebilecek mi?
İşte son yılların en iyi, en umutlu romanlarından biri… Büyük aşkların, büyük ideallerin, büyük ihanetlerin, büyük oyunun, büyük düşürülüşün, meleklerin bilmediği o büyük sırrın romanı…
Romandan Bir Bölüm
Asıl bilginin “var oluş” merkezli bilgi olduğu, asıl okumanın “hayatı” ve “var oluşu” okumak olduğu gerçeği, bilginin ve sanatın bütün dallarına kendini dayatmaya başladı. İki yüz yıldır ısrarla, “tekniğe” gebe, “nasıl” sorusunu soran Batı, artık, “hikmete” ve “var oluşun” kaynağına götüren, “neden” sorusunu gevelemeye başladı. Kafka, Milena'ya yazdığı bir mektupta şöyle der: “Senin anlayacağın, insan, bu ihtiyar köstebek, durmadan yeni oyuklar açıp duruyor.” Promethe'nin ateşi sönmeye yüz tutmuş ve bu “ihtiyar köstebek” bilgi dağını asla delemeyeceğini fark etmeye başlamıştır. Evet, hızla akıl buzdağına doğru yol alan, dümeninde, “bu gemiyi Tanrı bile batıramaz” diyen bir kaptanın bulunduğu Titanik'i terk edip, Nuh'un mütevazı gemisine sığınışlar artmakta...
