Koyun can derdinde kasap mal derdinde-İclal Aydın

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
arslansem

arslansem

Üye
    Konu Sahibi
Koyun can derdinde kasap mal derdinde-İclal Aydın
Koyun can derdinde kasap mal derdinde

İstanbul’da kapalı bir hava vardı Cuma sabahı. Kapalı, yağmursuz ve bunaltıcı... Ama yine de güzel bahçeli bir mekânda açık havada oturmayı tercih ettik arkadaşımla... “Bugün” dedim, “Hiç Türkiye konuşacak halim yok inan...” Güldü. “Konuşmayalım o zaman, haklısın” dedi.

Bugünlerde havanın değişkenliğinden midir, benim zihnimin dünya turu atmasından mıdır nedir bilmiyorum, bir lise aylaklığı var üzerimde... Arkadaşım bu “serdengeçti” halime özendiğini söyledi.

“Noluyor sana?” diye sordu.

“Aman ne olacak, bildiğin serserilik sızdı ruhuma” dedim...

Ama aslında...

***

İki hafta önce yurt dışından döndüğümde çok hasta ve çok yorgundum. (Domuz gribi değil korkmayın.) Her sabah yeni bir belirtiyle uyanıyordum. Sonunda çok güvendiğim bir profesör arkadaşımı aradım. Böyle böyle dedim. Sence nedir bu? Telefonda anlattıklarım onu telaşa düşürdü gibi geldi ama pek dert etmedim. Beş dakika sonra beni aradı, yarın sabah birlikte çok güvendiğim bir başka profesöre gidiyoruz dedi. Aaa, noluyor ayol? Bu ne telaş, bu ne acele?

Neyse ertesi sabah buluştuk, düştük yollara. Muayene olacağım profesör hanım da beni titizlikle incelemeye alınca, içime bir titreme düştü itiraf edeyim.

Bir de kendi aralarında antin kuntin bir şey konuşuyorlar anlamıyorum zaten. Tıbbi terimler havada uçuşuyor, ben iyice büzüldüm kaldım...

Belli ki dile getirilmeyen bir şeyden korkuyoruz...

Lafı uzatmayayım, testler yapıldı, kanlar verildi, bekleme sürecine girildi... Arkadaşımın yüzüne baktım ve içimde bir şey cız etti...

Kalbimin birden deli gibi attığını ve çılgınca bir korkuya kapıldığımı fark ettim. “Ama çocuğum daha çok küçük...” diye bir cümle geçti aklımdan. Sonra da “Ben olumlu düşünen bir insanım, iyilikler içeri, kötülükler dışarı...” cümlemi tekrar ettim durdum...

Sonra Aylin geldi aklıma. Günlerdir neden tutuklu olduğuna akıl sır erdiremediğimiz güzel yüzlü, güzel kalpli çalışkan arkadaşımız... Nasıldır acaba şu anda? Oradan çıktığında bu haksızlığı affedebilecek mi?

Ben bunları düşünürken arkadaşımın test sonuçlarını büyük bir heyecanla incelediğini fark ettim. Sayfaları çevirdi, arka arkaya sonuçları taradı, taradı ve bana dönüp, “Haydi bakalım şimdi istediğin tatil programını yapabilirsin, rahat bir nefes alabiliriz ” dedi...


***

Eve döndüğümde elektronik posta kutumdaki basın bültenini okudum. Sonuçlar kötü çıksaydı kimin umurunda olacaktı? Ama şimdi nasıl da haz veriyor...

“Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü, 4000 öğrenci arasında 2008’in en beğenilenleri anketinde İclal Aydın’ı en beğenilen yazar kategorisinde ödüle layık gördü. Şevval Sam en beğenilen kadın sanatçı, Gece Yolcuları en beğenilen grup, Funda Arar ise en beğenilen pop müzik şarkıcısı seçildi...”

Ödül töreninde binlerce genç coşkuyla alkışlıyor derken sahneye müthiş bir dans grubu çıkıyor ve kolbastı oynuyordu.


***

Oysa....

Aylin günlerdir tutuklu, İstanbul’da basık bir hava, endişelerle sarılı hayatımızda küçük molalar, oyunlar, ödüller var ama...

Yanlış bir kararla tersine dönecek hayatlar, haksız gözaltılarda harcanan günler, bir akciğer filmiyle yarım kalacak öyküler... İşte hepsi bu aslında...

Sabırlı ol Aylin... Güneşli güzel günlerde özgürlüğünü kutlayacağız... Yakında, çok yakında...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt