Geçmişten Günümüze - Bilgisayar & Oyun Dünyası

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Burak

Üye
    Konu Sahibi
Geçmişten Günümüze - Bilgisayar & Oyun Dünyası
Bu yazıyı, sizleri ufak bir zaman yolculuğuna çıkarmak, hem de biraz nostalji havası yaratmak amacı ile yazdım. Bilgisayar başında oturup düşüncelere daldığım bir anda karşımda duran dünya ile ilk tanıştığım günler aklıma geldi. Çocukluk yıllarıma dayanan, çok eski ve keyifli bir arkadaşlık bu. Bugün bu satırları okuyan herkesin, bilgisayar & oyun dünyası gibi kavramlar ile tanıştığı ilk günlere dair çok güzel anıları olduğuna eminim.
Aslında bilgisayar ve oyun son 20-25 yılda bir araya gelen kavramlar. Oyun kavramının aslında oldukça eski bir geçmişi olduğunu hepiniz biliyorsunuzdur. Oyun, 5000 küsür yıldır dünyada varolan bir eğlence. Peki dünyanın en eski oyununun tavla olduğunu ve bu oyunun M.Ö 3000' e dayandığını biliyor muydunuz?
Tabii benim hikayem o kadar eski değil. Benim oyun dünyası ve bilgisayar ile tanışıklığımı 80'li yıllara dayanıyor. O günlere geri dönersek, oyun kültürü adına akla ilk gelen şeylerden biri de o dönemin meşhur atari salonları oluyor. Birbirinden farklı onca oyunun bulunduğu arcade makinaları ile dolu o salonları unutmak pek mümkün değil. Aramızda o günleri görememiş genç arkadaşlar da olabilir. İnanın o yıllarda oyun dünyasının çok daha büyülü bir etkisi vardı. Jetonla çalışan o kocaman arcade makinaları karşısında kim bilir kaç saat geçirmişizdir. O zamanlar atari salonu işleten amcalarımız sağolsun, bizleri geleceğin hardcore gamerları olmak adına çok iyi hazırladılar. Nasıl mı ? Bahsettiğim arcade makinaları kartuşlu bir sistem kullanmaktaydı ve aletin üzerine takılı olan kartuştaki oyunu başlatmadan önce, oyunun zorluk seviyesine dair ayarları kurcalayabilmek mümkündü. İşte o jeton yutan makineler hakkında huysuzluk yapan amcalar sağolsun, biz zamanında bütün oyunları en zor seviyede oynamaya alıştık :) Tabii bu sayede karşımıza çıkan ilk konsollarda oynadığımız oyunalar bize pek zorlayıcı gelmedi. Atari salonları, ülkemizde yaygınlaşan ilk bilgisayar ve konsol sistemlerine rağmen uzunca bir süre popülaritesini korumuştu...
İşte o yıllarda ilk kez tanıştığımız, ( aslında ülkemizde biraz geç yaygınlaşmış bir teknojidir ) Atari firması tarafından üretilen ve televizyon' a bağlayarak oynanan Atari 2600' ler karşımıza çıktı. İçerisinde birkaç oyun bulunan ve üzerinde kolay takılıp çıkarılabilen bir kartuş sistemi bulunan bu Atari' ler oldukça kullanışlıydı. Eh, ülkemizde de fazlasıyla rağbet gördü demek mümkün. Yavaş yavaş bilgisayarların ülkemizde yaygınlaşmaya başlamasına rağmen, Atari 2600 & benzeri konsollar uzunca bir süre varlığını sürdürdü.
Evet, yavaş yavaş oyun dünyasının harikaları evlerimize konuk olmaya başladı. 1982 yılında piyasaya sürülen Commodore 64' ün, ilk çıktığı dönemde fırtınalar estiren çok görkemli bir alet olduğunu söyleyebilirim. Tabii C64 yeri gelince tepesinin tası atan bir makinaydı :) Aldığınız bir oyunu beğenmediği takdirde, kaset takılan sürücüsünün kafa ayarını yapmanız gerekiyordu. Benimle aynı yaşta olan C64 ile sanıyorum ilk kez 1988 yılında tanışmıştım. O zamanlar birçok teknolojik ürün için yurtdışı pazardan ülkemize geç giriş yapıyordu. Tabii C64 & 1984 yılında üretilen Amstrad CPC 464 gibi modellerin ülkemizde tam olarak hangi yılda satışa sunulduğunu hatırlamak güç. Ancak Amiga 500 dönemine kadar bu iki modelin uzunca bir süre boyunca birçok çocuğun hayallerini süslediğini söyleyebiliriz.
O yılların efsane oyunlarından hatırladıklarım ise Ninja Commando, Chuck Rock, Ghostbusters, Impossible Mission, International Karate gibi isimler. O yıllarda C64 için çıkan oyunlara göz atmak isterseniz, C64 oyunları ile ilgili bir listeye ulaşmanız mümkün. Hey gidi günler hey, yazın C64 eşliğinde evde düzenlenen oyun partileri hala gözümün önünde...
Ve sırada 1987 yılında piyasaya sunulan Amiga 500 var. C64 & Amstrad CPC 464 gibi modellerden sonra Amiga 500 adeta yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Tabii Amiga 500 yurtdışında piyasaya sunulduğu ilk dönemde çok yüksek bir fiyata sahipti. 1987' nin ortalarında satışa sunulan Amiga 500, o günlerde monitörü hariç 595$ gibi bir fiyata satılmaktaydı. 1991 yıllarının sonlarına doğru Amiga 500' ün yerini, biraz daha gelişmiş yeni Amiga 500+ serisi aldı. Grafik ve işlem gücü bakımından o dönemin en güçlü sistemi olan Amiga, Avrupa' nın en popüler oyun makinası olarak çok büyük rağbet gördü. Amiga 500 için çıkan oyunlara göz atmak isterseniz, Amiga 500 oyunları listesini görüntüleyebilirsiniz.
Amiga 500' ün son dönemlerinde PC teknolojisi de gelişmeye başladı. Aslında IBM' in ilk modeli olan IBM PC ( model 5150 ) 1981 yılının Ağustos ayında yurtdışında satışa sunulmuştu. Ancak o dönemde çıkan modeller daha çok iş alında hizmet vermek üzere tasarlanmış modellerdi. Bilgisayar oyunları konusunda PC bambaşka bir dönemin başlangıcı olmak üzereydi, ancak o dönemin bilgisayar çağı çocukları ( bir ara büyüklerimiz bize öyle derdi :P ) arasında " Amiga vs PC " şeklinde yapılan tartışmalarda, herkes Amiga' nın bilgisayar oyunları konusunda üstünlüğüne inanmış durumdaydı ve bu durumun değişeceğine pek ihtimal verilmiyordu. O yıllarda dair aklımda kalanlardan hatırladığım kadarı ile Amiga 500' ün altın çağında ilk PC' lere de birkaç oyun çıkmıştı. Ancak Amiga' nın o uzun oyun listesini göze alırsak, PC' nin ileride o dönemin HC ( Home Computer )' larını geride bırakacağına inanmak çok güçtü...
90' lı yılların ortalarına doğru HC dönemi geride kaldı ve PC' ler oyun dünyasına yepyeni bir boyut getirecek biçimde hayatımıza girdi. Aslında bu noktadan sonra hikayenin geri kalanını hepimiz çok iyi biliyoruz. PC teknolojisi ve oyunlar bugün öylesine hızlı bir biçimde gelişiyor ki, bazen güncel teknolojiyi takip etmek baş döndürücü olabiliyor. Tabii PC ile birlikte konsollar da çok ciddi anlamda gelişti. Kaldı ki yeri geldiğinde konsollar PC' ye tercih edilebilir bir durumda.
Bu konuda bizlere en çok mutluluk veren şey ise, artık ülkemizin teknolojiyi sıkı takip eden ve yeni ürünleri pazarına çok kısa bir sürede dahil edebilen bir ülke haline gelmesi. Bundan yıllar önce elimizde jetonlar ile atari salonlarında oyun oynardık, kasetler ile bilgisayarcılara gider oyun çektirirdik. Bilgisayar ve oyun dünyası o dönemde bizler için anlaması zor, karmaşık ve bir o kadar da büyüleyici bir dünyaydı. Bugün ise bütün dünya parmaklarımızın ucunda. Eskiyi düşünürsek, bugün oyun dünyası ilk tanıştığımız günlerde olduğu kadar hayretler uyandıran bir dünya değil. Ne de olsa yıllar yılı bu sanal dünyanın nice güzelliğini görüp geçirdik. Ancak ne olursa olsun oyun kavramı cazibesini korumaya devam etti ve edecek de. Kim bilir, belki bundan 20 sene sonra bugün gördüğümüz şeyleri yüzümüzde kocaman bir gülümseme ile anacağız.
Bundan 20 sene sonra bilgisayar ve oyun dünyasının ne alemde olacağı bilinmez, ama ne olursa olsun ben bu satırları okuyan pek çok kişinin, bundan 20 sene sonra da oyun oynayan insanlar olacağına inanıyorum. Gerçek ve sanal alemlerde mutlu ve keyifli dakikalar geçirmeniz dileği ile...
 
  • Beğen
Tepkiler: OğuzcanAbi


OğuzcanAbi

Üye
bi aşamyı atlamışın sondan birönce
 

Burak

Üye
    Konu Sahibi
hangisini ?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt