Dinine Gönülden Bağlı Bir Lider: M. Kemal Atatürk

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
ALpeRenBuGRa

ALpeRenBuGRa

Üye
    Konu Sahibi
Dinine Gönülden Bağlı Bir Lider: M. Kemal Atatürk
Dinine Gönülden Bağlı Bir Lider: M. Kemal Atatürk



Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

Şüphesiz ki din, Büyük Önder'in de dikkat çektiği gibi demokrasinin ve milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bağ olan din, aile, ahlak ve devlet müesseselerinin de devamını sağlayan en önemli unsurdur.

Dinin var olmadığı veya dini değerlerin ortadan kalktığı bir toplumda, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak aile, ahlak ve devlet kavramları da geçerliliğini yitirecek ve kısa süre içinde ortadan kalkacaktır. Böyle bir gelişme ayrıca, tarihi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın bir milleti birbirine bağlayan milli ve manevi tüm bağların parçalanmasını, anarşinin hortlamasını ve toplumun bölünmesini kaçınılmaz hale getirecektir.

İşte bütün bu nedenlerden ötürü, toplum dokusunun vazgeçilmez parçası niteliği taşıyan din müessesesinin devamını sağlayamayan bir ulusun sosyolojik ve bilimsel açıdan ayakta durması mümkün değildir. Gerek kişi, gerekse toplum açısından dinin lüzumlu bir müessese olduğunu belirten, siyasi alanda yaptığı sayısız reformla bu sağlıklı bakış açısını geniş kitlelere yaymayı hedefleyen Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur"; "Din vardır ve lazımdır." (Yakınlarından Hatıralar, Asaf İlbay, s. 102) sözleriyle teşvik etmiştir. Milletini, batıl inanışlardan arındırıp, gerçek dine yöneltmeyi amaçlamıştır. Bunun için de Kuran'ın kolay bir şekilde okunup anlaşılmasını sağlamak amacıyla Türkçeye çevrilmesi emrini vermiştir:
"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." (Atatürk'ün Temel Görüşleri, Fethi Naci, s.55)

Kuran'ın Türkçeye çevirilmesi emrini verirken, Atatürk'ün isteği Müslüman milletinin imanının güçlenmesidir. Bunu ifade ettiği sözleri şöyledir:
"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)

Büyük Önder, gerçek dinin temelini ve Müslümanların konuyu hangi kıstaslara göre değerlendirmeleri gerektiğini 7 Şubat 1923 tarihinde, Balıkesir'deki Paşa Camii'nde verdiği hutbede kendisini dinleyenlere şöyle ifade etmiştir: "Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

Atatürk, İslam dininin tamamen ilme ve mantığa uygun bir din olduğunu bir başka sözünde de şöyle ifade etmiştir:
"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)

Büyük Önder Atatürk, Türk Milleti'nin dindar olmasını ve dini değerlerini muhafaza etmesini de, sıklıkla vurgulamıştır. Ayrıca, Atatürk'ün Osmanlı Devleti'nin çöküşünü dine bağlayan, Türk düşmanlarına yanıtı ise kesin bir şekilde olmuştur:
"Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)

Dini meseleler hakkındaki görüşlerini öğrenmek isteyen Fransız gazeteci Maurice Perno'ya Atatürk yine kesin bir şekilde şu cevapları vermiştir:
M. Perno:Şu halde yeni Türkiye'nin siyasetinde dine aykırı hiçbir temayül ve mahiyet olmayacak demek?
Atatürk: "Siyasetimiz dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz."
M. Perno: Zat-ı asilaneleri, düşündüklerini bendenize daha iyi izah buyururlar mı?
Atatürk: "Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura muhalif, terakkiye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor. Halbuki Türkiye istiklalini veren bu Asya milleti içinde daha karışık, sun'i, batıl inanışlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır. Eğer ışığa yaklaşamazlarsa kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız." (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.32)

Atatürk her yönüyle olduğu gibi dindarlığıyla da milletine en güzel örnek olmuştur. Ulu Önder, dindar kişiliğinin bir göstergesi olarak din adamlarına karşı her zaman samimi bir şekilde hürmetkar olmuş ve saygı duymuştur.

Cumhuriyet'in ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk'ün kendisine duyduğu saygı ve hürmeti şöyle anlatmıştır:
"Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, ezilir, büzülür, "Paşam beni mahcup ediyorsunuz" dediğim zaman "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi." (Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet İşleri Bakanları Yayınları s.12)

Atatürk Kuran okutulmasına da son derece önem vermiştir. Hafız Zeki Çağlarman Atatürk'ün bu yönünü şöyle anlatmıştır:
"Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım'la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." (Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer, s.10)

Alıntı...
 
  • Beğen
Tepkiler: Amaru Shady ve Pesimistt5


Sandrake

Sandrake

Üye
atatürkün din düşmanı olarak düşünenler okusun
 
Kral 63

Kral 63

Üye
Dindar atamız
 
MetQ7

MetQ7

Üye
Atatürk'e din düşmanı diyenler bunu okuduktan sonra acaba ne düşünürler
 
Tuncay.erol

Tuncay.erol

Üye
Her insan dinini içinde tutar kimi haca gider sölemez kimi gider bütün aleme duyurur kimi namaza gider övünür kimi gider selavat getirir ATATÜRKÜMÜZDE böleydi yapardı ama sadace kendi bilirdi
 
EFG_07

EFG_07

Üye
aynen bunu Atatürk'e din düşmanı diyen geri kafalılar okusun ayrıca güzel paylaşım
 
juristokrat

juristokrat

Üye
hangi yazıya hangi belgeye inanacağımızı şaşırdık bir taraf da din düşmanı bir taraf dine saygılı.gel de çık işin içinden.
 
El~PisToLeRo

El~PisToLeRo

Üye
Atatürk'ün dinsiz gibi gözükmesinin sebepleri kendisinden sonra yönetime geçen yol arkadasları ve yobaz din istismarcılarıdır.
Atamız öldükten sonra yönetime geçen isimler gerek isteyerek gerek istemeyerek bu duruma sebep oldu ve bu isimler Atatürk'ün yol ve silah arkadaslarıydılar ve yobaz kesimde bu isimler yerine islerine geldigi gibi Atatürk'e dinsiz ibaresi yapistirdi.
Bugün hala haftada bir masonlar büyük locası anıtkabirde mozoleye çelenk koyup Atatürk'ü sözde benimsiyolarsa bunun tek sebebi Atamızdan sonraki arkadaslarının yanlıs yönetim ve yanlıs Atatürkçülük anlayısıdır.Bugün sözde solcu ve sözde Atatürkçü kesim çok yanlıs islerle ugrasmakta bu bilinmeli.
Türkiye laiktir.''Devlet bir cemaatin dinsel gereksinimlerine göre çalısamaz''
Aynı sekilde sapıkça sözde bi Atatürkçülük anlayısıyla solcu kesim de masonik dinden sogutucu faaliyetlerde bulunamaz.
Solcu halkın adaletin ve aklın temsilcisidir.
Gerçek Atatürkçülük Atatürk ilke ve inkılaplarını tam anlamıyla anlayıp uygulamaktır.
Ne yazık Atamızdan sonra pek gerçek Atatürkçü kalmadı mutlaka bir grup yada olusuma hizmete yöneldiler.
Bunlarla ilgili sunumlar yapiyoruz 2 hafta oldu ilke ve inkılaplarla ilgili konuya baya yakın..


---------- Eklendi @ 16:07:50 ---------- Yazıldı @ 16:04:09 ----------

hangi yazıya hangi belgeye inanacağımızı şaşırdık bir taraf da din düşmanı bir taraf dine saygılı.gel de çık işin içinden.


Okudugun din düsmanı gibi gözüken belgeler tamamen dogru sana bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.
Ama konuyu kesinlikle tam olarak anlamalısın.O belgelerde yapilanlar din istismarcılarını yoketmek ve halkı seriat gibi bazı kesime bagımlı degilde kendi kendine karar veren özgür bir toplum yapmak içindi..
 

eser27

Üye

Benim bildiğim dindar insan dininin emir ve yasaklarna uyan kişidir ömrü boyunca içki içmiş bin üçyüz senedir islam şeari olan Ezanı aslından değiştirmiş milletin başına zorla frenk şapkasını taktirmis Kur'ân okuyani hapse attirmis Kur'an harflerini değiştirip latin alfabesini türkçe diye bizlere yutturmus Kur'ân a gökten indiği sanılan diyerek hakaret etmiş biri nasıl dindar olur bir türlü mana veremiyorum bunlar herkesçe malum olan şeyler diğerlerini sizlerin ferasetinize havale ediyorum
 
lgkg300

lgkg300

Üye
Sevgili maxidaslar şu konuya bir açıklık getirelim. Bir kere ılımlı islam, radikal islam, modern islam gibi söylemler çok yakışıksız ve çok talihsiz cümlelerdir. Islam dini tektir ne sonuna ne de başına bir kelime eklenemez. Islam dini efendimizden bize kadar tek harfi bile değişmeden ulaşmıştır (Hamd olsun) bugün kullanılan ılımlı islam, radikal islam bilmem ne islam söylemleri çok tehlikelidir.

Mustafa kemal Müslümandı evet. Ama insanların inancını konuşmak inancı doğrultusunda hüküm vermek doğru değildir. Kul ile Allah arasına kimse giremez. Mustafa kemal hakikaten muhteşem bir komutandi. Askeri bir dehaydi. Bu yönü ile değerlendirileceğini islami yaşamı neden irdeleniyor anlayamıyorum. Mustafa kemal halife değil, müftü değil o başkomutan. Kimse kimseyi dini vecibelerini yerine getirmiyor diye ne hakaret edebilir ne de suçlayabilir ki bu islama terstir de.

Mustafa kemal askeri dehasını kullanarak düşmanı yurttan sürmüştür bu bile müslümanların takdirine şayandir.
 
Metin MF

Metin MF

Üye
Atatürk dindar bir insan değildi, fakat dinsiz de diyemeyiz. Kısacası Allah bilir.
 

eser27

Üye
Eykul

Eykul

Üye
Birde izindeyiz diyorlar... Sozde izindeyiz diyeceklerine
 
turaniaCCC

turaniaCCC

Üye
Büyük günahları açıkça işleyen ve istiğfar etmeyen imandan hissesi olmadığına delildir

o dediğin insanlardan? Arıyorsan bugünlerde devletin tepesinde çok var onlardan. Kimsenin imanini sorgulama hakkımız yok. Bu hakkı ALLAH cc Peygamberimize S.A.V bile vermemiş. Bunu Kuranı kerimde şöyle bildirmiş.

Sen onları zorlamaya, onlardan zorla İslâm'ı kabul taahhüdü almaya memur değilsin. GAŞİYE 22
 
ibrahimhd

ibrahimhd

Üye

tekbir07

Üye
ben sahsen ataturkun arkasına saklanıpta din dusmanlgı yapanlara karsıyım ataturkun yanlıslarıda var dogrularıda hatalarını elestirir dogrularını takdir ederiz mesela en buyuk ihaneti hilafeti kaldırması laikligi ataturk getirmedi ustelik inonu getirdi ilk anayasamızın ilk maddesi turkiye cumhuriyetinin resmi dini islamdır yazıyodu inonu dgstrdı inonu ve tayfası neler yapmadıkı bu millete
 
besim.farhan

besim.farhan

Üye
ama şöyle bir lafi olduğu kesin, bizim yönetim anlayışımız gökten indiği varsayılan dogmalarin lafları ile bir tutulmaz..
Ayrıca şöyle diyor benim manevi mirasım akıl ve bilimdir(maddecilik)
ben bu yazıyı yazan arkadaşa sadece şunu diyorum:
ALLAH'TAN KORK.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt