X-LifeHard
Üye
"Car of the Year 2010" Finalistleri
İki ayaktan oluşan Yılın Otomobili yarışmasında, 33 otomobilden 7'si finale kaldı, sonuçlar 30 Kasım'da açıklanacak.
Yedi farklı ülkenin otomobil basın kuruluşları tarafından düzenlenen "Avrupada Yılın Otomobili 2010" organizasyonunda, araçlar her sene olduğu gibi; tasarım, konfor, güvenlik, ekonomi, yol tutuş, performans, fonksiyonellik ve çevrecilik kriterlerine göre, otomobil editörlerinden oluşan jüri tarafından değerlendiriliyor.
Sadece Avrupada üretilen otomobiller ile sınırlı olmayan yarışmada, araçların yarışmaya katılabilmesi için en az 5 Avrupa ülkesinde satılması, yarışma sonucundan 12 ay önce satışa sunulması ve en az 5000 adet satacak kapasitede olması gerekiyor. Bu yılın finalistleri Citroen C3 Picasso, Mercedes-Benz E Sınıfı, Opel Astra, Peugeot 3008, Skoda Yeti, Toyota iQ ve Volkswagen Polo'yu kısaca tanıyalım.
Citroen C3 Picasso
Picasso serisi 1998’den bu yana Citroën için bir başarı oldu ve farklı stile sahip yeni model de muhtemelen bu başarıyı devam ettirecek. C3 ailesinden gelecekte beklenen, Citroën’in çok amaçlı araç serisinin, aile kullanımı için büyük bir kapasiteye sahip giriş modeli olması. Dolayısıyla da yıllanmış, hala satılan Xsara Picasso’nun en önemli varisi. Bu otomobil dışarıdan küçük, içeriden büyük hissini en üst düzeye çıkarma rolünü üstleniyor. İşlevsellik; birçok eşya taşıma yeri, büyük bagaj ve kayar arka koltuk vasıtasıyla elde ediliyor. Ve elbette araç Xsara tasarlandığı sırada adı bile bilinmeyen ekipman donanımları sunuyor. Tepkisiz direksiyona rağmen yol tutuşu, yüksek bir araç için tatmin edici. C3 Picasso'nun gayet küçük hacimlere sahip motorları da yeterince canlı ve aynı zamanda yakıt sarfiyatında tutumlu.
Mercedes-Benz E Sınıfı
Mercedes’in, bir çok farklı modelle, her sınıfa yönelik araçlarının olduğu günümüzde bile, E Sınıfı, markanın model yelpazesinin belkemiğini oluşturmaya devam ediyor. Aracın geniş kasa ve motor yelpazesi, zarif bir sedanı, şık bir spor otomobili ve muhtemelen pazardaki en büyük bagaj hacmine sahip steyşın otomobili içeriyor. E Sınıfı artık geniş bir yolcu kabini ve daha cömert bagaj hacmine sahip. Üstün aerodinamik yapı ve iyi gürültü yalıtımı yolcuların rahat bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor. Yere daha yakın ama kullanılabilir tek kapılı E Sınıfı, yerini aldığı CLK modeline göre kılık değiştirmiş bir C Sınıfı değil; araç zarif iç kısmının büyük bölümünü E sınıfı sedandan almış, fakat büyüklüğü sportifliğinden bir şey eksiltmiyor. V6 benzinli motorları da aynı zarafete sahip. 250 CDI'da 4 silindirli, yalnızca 2.14 litre hacimli, 204 bg üretebilen dizel motor hem performansa, hem de yakıt ekonomisine sahip, fakat otomatik şanzımanı yalnızca 5 vitesli.
Opel Astra
Opel Insignia’nın "keskin hatlar ve kanatlar" temasını farklı bir biçimde kullanarak çekici, neredeyse kaslı bir Astra yaratmış. Bu 5 kapılı otomobil aynı zamanda çok daha büyük ve dolayısıyla daha ağır. Kabin hacmi eski modele göre çok büyümemiş, fakat iç kısmın hissedilen kalitesi çok iyileşmiş; aracın yerleşimi ve görünümü büyük kardeşiyle benzerlik gösteriyor. Gürültü önleme ve sarsıntısız sürüş, beraberinde FlexRide uyarlamalı sistemin sağladığı verimli amortisörler yüksek bir konfor seviyesini garanti ediyor. Opel, maliyeti ve kompakt yapısı nedenleriyle arkada kirişli bir aks kullanmış, ama yol tutuşunu ve kabin yalıtımını artıran Watts yanal bağlantı sayesinde bunu fark etmek imkansız hale gelmiş. En ilgi çekici motorlar çok fazla yakıt tüketimi olmadan iyi performans sunan 1.4 ve 1.6 Turbo.
Peugeot 3008
Peugeot, model yelpazesinde boş yerlerin olduğu bir döneme noktayı koyarak, bir hatchback’in ve orta boyutlu bir çok amaçlı aracın karışımı olan, yeni görünümünü ve birçok parçasını 5008 ile paylaşan bir crossover tanıttı. Yüksek oturma yerleri, ya da ayrık bagaj kapağı gibi, genellikle hatchback’lerle ve SUV’larla ilişkilendirilen şekilleri ve özellikleri bünyesinde bir araya getiren 3008, Peugeot’nun yıllardır çıkardığı en orijinal araç. İç kısım hem işlevsel, hem panoramik tavandan bol ışık alıyor, hem de sürücüleri cezbeden sportif bir kokpite sahip. Dört tekerlek çekişli bir versiyon yerine, iyileştirilmiş bir Tutuş Kontrolü sistemi, gevşek yüzeylerle başa çıkabilir. Peugeot ekonomik benzinli ve dizel motorların yanı sıra dizel-elektrikli hibrit bir versiyon da piyasaya sürmeyi planlıyor.
Skoda Yeti
Skoda, Haldex debriyaj takımıyla yönlendirilen dört tekerlek çekiş sistemini daha önce Octavia serisinde kullanmıştı. Yeni görünümlü Yeti, nadiren araziye çıkan araçların tarzına ve yüksekliğine sahip ve bu rolü başarıyla yerine getirebiliyor. Ayrıca ailelerin kullanımına yönelik önden çekişli versiyonlar da var. Geniş, iyi düzenlenmiş ve bol ışıklı bir kabin, ayak yerini artıran dik koltuklar ve çeşitli eşyalar için bir dizi kutu ve sepetler dikkat çekiyor. VW Golf platformundan türetilmiş araç aynı zamanda yüksek bir araçtan beklenenden daha az yanal hareketle iyi bir sürüş ve memnun edici yol tutuşu da sunuyor. 140 bg’lik 2.0 TDI motor Yeti ile mükemmel bir uyum sağlıyor.
Toyota iQ
Toyota üstün kaliteli niş bir şehir otomobili olan iQ ile başarılı bir şekilde büyüklük, yer, işlevsellik ve güvenlik denklemini çözmüş. Bunu şanzımanda, direksiyonda ve iç kısımda zekice mühendislik taktikleri kullanarak başarmış. Araç ön yolcu kısmında ince koltuk arkalıkları, varla yok arası bir gösterge panosu/torpido gözü ve rekor sayıda hava yastığı barındırıyor. Teorik olarak kabine dört kişi -ya da üç buçuk kişi- sığabiliyor, ama bu durumda bagaj yeri sıfıra iniyor. Fonksiyon görünümü belirliyor ve iQ toplam uzunluğu 3 metrenin altında olduğu için bu büyüklüğe göre fevkalade geniş görünüyor. Otomobilin manevra kabiliyeti mükemmel, yol tutuşu ise pek iyi sayılmaz. Motor performansı ise aracın ihtiyaç duyduğunun üzerinde.
Volkswagen Polo
Yeni Polo’nun küçültülmüş bir Golf’ten ibaret olduğunu söyleyebilirsiniz. Ne olmuş yani? Volkswagen’in mükemmellik ruhu bu segmentte, diğer araçlar kadar büyük olmama rolünü üstlenen bu modelin, yapısının ve görünüşünün içine işlemiş. Hissedilen kalite bu kategori için emsalsiz ve özellikle zarif kabinde kendini belli ediyor. Bir ücret karşılığında Polo’ya ekstra ekipmanlar da ekleyebiliyorsunuz. Konforlu olan aracın yol tutuşu iyi, fakat Golf’un başarılı çok bağlantılı arka süspansiyonunun daha dinamik ayarlarının eksikliği hissedilebiliyor. Motorlar ve şanzımanlar, özellikle verimli 1.2 TSI ve 1.6 TDI kayda değer yakıt tasarruflarıyla, Polo’nun müthiş tutkusunu karşılamayı başarıyor.
Bakalım 30 Kasım'da ödülü alan ve bu ödülü bir yıl boyunca reklam kampanyalarında tepe tepe kullanan hangi marka olacak?
Yedi farklı ülkenin otomobil basın kuruluşları tarafından düzenlenen "Avrupada Yılın Otomobili 2010" organizasyonunda, araçlar her sene olduğu gibi; tasarım, konfor, güvenlik, ekonomi, yol tutuş, performans, fonksiyonellik ve çevrecilik kriterlerine göre, otomobil editörlerinden oluşan jüri tarafından değerlendiriliyor.
Sadece Avrupada üretilen otomobiller ile sınırlı olmayan yarışmada, araçların yarışmaya katılabilmesi için en az 5 Avrupa ülkesinde satılması, yarışma sonucundan 12 ay önce satışa sunulması ve en az 5000 adet satacak kapasitede olması gerekiyor. Bu yılın finalistleri Citroen C3 Picasso, Mercedes-Benz E Sınıfı, Opel Astra, Peugeot 3008, Skoda Yeti, Toyota iQ ve Volkswagen Polo'yu kısaca tanıyalım.
Citroen C3 Picasso
Picasso serisi 1998’den bu yana Citroën için bir başarı oldu ve farklı stile sahip yeni model de muhtemelen bu başarıyı devam ettirecek. C3 ailesinden gelecekte beklenen, Citroën’in çok amaçlı araç serisinin, aile kullanımı için büyük bir kapasiteye sahip giriş modeli olması. Dolayısıyla da yıllanmış, hala satılan Xsara Picasso’nun en önemli varisi. Bu otomobil dışarıdan küçük, içeriden büyük hissini en üst düzeye çıkarma rolünü üstleniyor. İşlevsellik; birçok eşya taşıma yeri, büyük bagaj ve kayar arka koltuk vasıtasıyla elde ediliyor. Ve elbette araç Xsara tasarlandığı sırada adı bile bilinmeyen ekipman donanımları sunuyor. Tepkisiz direksiyona rağmen yol tutuşu, yüksek bir araç için tatmin edici. C3 Picasso'nun gayet küçük hacimlere sahip motorları da yeterince canlı ve aynı zamanda yakıt sarfiyatında tutumlu.
Mercedes-Benz E Sınıfı
Mercedes’in, bir çok farklı modelle, her sınıfa yönelik araçlarının olduğu günümüzde bile, E Sınıfı, markanın model yelpazesinin belkemiğini oluşturmaya devam ediyor. Aracın geniş kasa ve motor yelpazesi, zarif bir sedanı, şık bir spor otomobili ve muhtemelen pazardaki en büyük bagaj hacmine sahip steyşın otomobili içeriyor. E Sınıfı artık geniş bir yolcu kabini ve daha cömert bagaj hacmine sahip. Üstün aerodinamik yapı ve iyi gürültü yalıtımı yolcuların rahat bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor. Yere daha yakın ama kullanılabilir tek kapılı E Sınıfı, yerini aldığı CLK modeline göre kılık değiştirmiş bir C Sınıfı değil; araç zarif iç kısmının büyük bölümünü E sınıfı sedandan almış, fakat büyüklüğü sportifliğinden bir şey eksiltmiyor. V6 benzinli motorları da aynı zarafete sahip. 250 CDI'da 4 silindirli, yalnızca 2.14 litre hacimli, 204 bg üretebilen dizel motor hem performansa, hem de yakıt ekonomisine sahip, fakat otomatik şanzımanı yalnızca 5 vitesli.
Opel Astra
Opel Insignia’nın "keskin hatlar ve kanatlar" temasını farklı bir biçimde kullanarak çekici, neredeyse kaslı bir Astra yaratmış. Bu 5 kapılı otomobil aynı zamanda çok daha büyük ve dolayısıyla daha ağır. Kabin hacmi eski modele göre çok büyümemiş, fakat iç kısmın hissedilen kalitesi çok iyileşmiş; aracın yerleşimi ve görünümü büyük kardeşiyle benzerlik gösteriyor. Gürültü önleme ve sarsıntısız sürüş, beraberinde FlexRide uyarlamalı sistemin sağladığı verimli amortisörler yüksek bir konfor seviyesini garanti ediyor. Opel, maliyeti ve kompakt yapısı nedenleriyle arkada kirişli bir aks kullanmış, ama yol tutuşunu ve kabin yalıtımını artıran Watts yanal bağlantı sayesinde bunu fark etmek imkansız hale gelmiş. En ilgi çekici motorlar çok fazla yakıt tüketimi olmadan iyi performans sunan 1.4 ve 1.6 Turbo.
Peugeot 3008
Peugeot, model yelpazesinde boş yerlerin olduğu bir döneme noktayı koyarak, bir hatchback’in ve orta boyutlu bir çok amaçlı aracın karışımı olan, yeni görünümünü ve birçok parçasını 5008 ile paylaşan bir crossover tanıttı. Yüksek oturma yerleri, ya da ayrık bagaj kapağı gibi, genellikle hatchback’lerle ve SUV’larla ilişkilendirilen şekilleri ve özellikleri bünyesinde bir araya getiren 3008, Peugeot’nun yıllardır çıkardığı en orijinal araç. İç kısım hem işlevsel, hem panoramik tavandan bol ışık alıyor, hem de sürücüleri cezbeden sportif bir kokpite sahip. Dört tekerlek çekişli bir versiyon yerine, iyileştirilmiş bir Tutuş Kontrolü sistemi, gevşek yüzeylerle başa çıkabilir. Peugeot ekonomik benzinli ve dizel motorların yanı sıra dizel-elektrikli hibrit bir versiyon da piyasaya sürmeyi planlıyor.
Skoda Yeti
Skoda, Haldex debriyaj takımıyla yönlendirilen dört tekerlek çekiş sistemini daha önce Octavia serisinde kullanmıştı. Yeni görünümlü Yeti, nadiren araziye çıkan araçların tarzına ve yüksekliğine sahip ve bu rolü başarıyla yerine getirebiliyor. Ayrıca ailelerin kullanımına yönelik önden çekişli versiyonlar da var. Geniş, iyi düzenlenmiş ve bol ışıklı bir kabin, ayak yerini artıran dik koltuklar ve çeşitli eşyalar için bir dizi kutu ve sepetler dikkat çekiyor. VW Golf platformundan türetilmiş araç aynı zamanda yüksek bir araçtan beklenenden daha az yanal hareketle iyi bir sürüş ve memnun edici yol tutuşu da sunuyor. 140 bg’lik 2.0 TDI motor Yeti ile mükemmel bir uyum sağlıyor.
Toyota iQ
Toyota üstün kaliteli niş bir şehir otomobili olan iQ ile başarılı bir şekilde büyüklük, yer, işlevsellik ve güvenlik denklemini çözmüş. Bunu şanzımanda, direksiyonda ve iç kısımda zekice mühendislik taktikleri kullanarak başarmış. Araç ön yolcu kısmında ince koltuk arkalıkları, varla yok arası bir gösterge panosu/torpido gözü ve rekor sayıda hava yastığı barındırıyor. Teorik olarak kabine dört kişi -ya da üç buçuk kişi- sığabiliyor, ama bu durumda bagaj yeri sıfıra iniyor. Fonksiyon görünümü belirliyor ve iQ toplam uzunluğu 3 metrenin altında olduğu için bu büyüklüğe göre fevkalade geniş görünüyor. Otomobilin manevra kabiliyeti mükemmel, yol tutuşu ise pek iyi sayılmaz. Motor performansı ise aracın ihtiyaç duyduğunun üzerinde.
Volkswagen Polo
Yeni Polo’nun küçültülmüş bir Golf’ten ibaret olduğunu söyleyebilirsiniz. Ne olmuş yani? Volkswagen’in mükemmellik ruhu bu segmentte, diğer araçlar kadar büyük olmama rolünü üstlenen bu modelin, yapısının ve görünüşünün içine işlemiş. Hissedilen kalite bu kategori için emsalsiz ve özellikle zarif kabinde kendini belli ediyor. Bir ücret karşılığında Polo’ya ekstra ekipmanlar da ekleyebiliyorsunuz. Konforlu olan aracın yol tutuşu iyi, fakat Golf’un başarılı çok bağlantılı arka süspansiyonunun daha dinamik ayarlarının eksikliği hissedilebiliyor. Motorlar ve şanzımanlar, özellikle verimli 1.2 TSI ve 1.6 TDI kayda değer yakıt tasarruflarıyla, Polo’nun müthiş tutkusunu karşılamayı başarıyor.
Bakalım 30 Kasım'da ödülü alan ve bu ödülü bir yıl boyunca reklam kampanyalarında tepe tepe kullanan hangi marka olacak?
