Kristal Çocuklar

Sponsorlu Bağlantılar

SorgulayanAdam

SorgulayanAdam

Üye
    Konu Sahibi
Kristal Çocuklar
Arkadaşlar uzun ama kesinlikle okuyun. Geleceğe yön verecek kişiler bunlardir. Etrafinizda varsa dikkat edin. Mesela benim bir arkadaşım Kristal Çocuk.

Onları tanımak...
Kristal Çocuklar'ı nasıl tanıyacağız? İlk
bakacağımız yer onların gözleridir, iri,
etkili, anlamlı ve bilge gözlere
sahiptirler. Mutluluk ve sevinç verirler,
bağışlayıcıdırlar. Kristal Çocuklar
büyükleri olan İndigo Çocuklar'la,
benzer özellikleri paylaşırlar.
İndigoların ruhları savaşçıdır, amaçları
eski düşünceleri yani önceki eğitim,
yönetim ve yasal sistemleri yok
etmektir. Başlıca düşmanları psikiyatrik
tedavilerdir, onlara ilaç tedavileri
uygulandığında duyarlılıklarını, ruhsal
yeteneklerini ve enerjilerini yitirirler.
Kısacası İndigolar'la gerçekten DES
(Dikkat Eksikliği veya Dikkat Eksikliği
Hiperaktiflik Sendromu" tanısı konulan
çocukların ayırdedilmesi
gerekmektedir. Ama Kristal Çocuklar
farklıdırlar, çok mutlu, bağışlayıcı ve
sakindirler. İndigoların savaşarak
açacakları ve temizleyecekleri yoldan
geçerek daha güvenli bir dünyaya
gitmektedirler. İndigo ve Kristal
tanımları, aura renklerinden ve enerji
kalıplarından kaynaklanmaktadır.
İndigo Çocuklar'da indigo mavisi
vardır, bu renk iki kaşın arasında yer
alan üçüncü göz şakrasının rengidir.
Bu şakra ile durugörü güçleri vardır.
Ama Kristal Çocuklar'da kuvartz
kristalinin prizma etkisi vardır, auraları
pastel tonlarda çok renkli ve harelidir.
Kristallere ilgileri büyüktür zaten
tanımlarının nedeni budur.
Kristal Çocuklar'ın özellikleri...
1995'den sonra doğmuşlardır - Uzun,
yoğun ve dikkatli bakan gözleri vardır -
Kişilikleri manyetiktir - Çok
sevecendirler - Müzikten etkilenirler ve
şarkı söylerler - Özgün bir işaret dili
kullanırlar - Telepattırlar,
düşündüğünüzü hissederler - Şefkatli,
duyarlı ve empatikdirler - Konuşmaya
başlayınca geçmiş yaşam anılarını
anlatırlar - Sanatçı ve yaratıcıdırlar -
Sebze ve meyveleri tercih ederler -
Denge duyguları mükemmeldir - Geç
konuşurlar. Çağımızda İndigoların yani
önceki kuşağın etkisi nedeniyle,
sezgilerimizin ve düşüncelerimizin
daha çok çok farkında olacağız. Bunun
kanıtları ortadadır, günümüzde
özellikle paranormal konulara olan
ilginin gittikçe artma nedeni budur, tv,
kitaplar, sinema gibi... İşte İndigoları
izleyen Kristaller'in daha çok ruhsal
yetilere sahip olmaları bu yüzdendir.
Geç konuşurlar çünkü zihinsel iletişim
güçleri vardır.
Çevre etkileri...
Kristal Çocuklar'a bebekken dikkat
etmelisiniz. İnsanları hep öpmek
istiyorlar, herkese karşı sevecen ve
şefkatliler. Yüz ifadeleri, sözleri ve
davranışları hep olumlu, çevrelerine
mutluluk, neşe ve moral veriyorlar.
Yaşlı insanlara manyetik olarak
yöneliyorlar sanki bilgeliği ve dinginliği
hissediyorlar. Dünyamızın şu anda en
çok muhtaç olduğu şeyi yapıyorlar
yani bağışlayıcılar. İndigo ağabey ve
ablaları davaları için savaşırken onlar
Gandi gibiler, bir tartışma ortamında
arkalarını dönüp gidiyorlar ve affedici
bir tavır sergiliyorlar. Hatta içlerinde
neden tartışmaya gerek duyulduğunu
soranlar bile çıkıyor. Üç yaşında bir
Kristal Çocuk, kendisine vurmak
isteyen arkadaşına sert ve otoriter bir
sesle; "Hayır, dur ve bana vurma
çünkü ben senin arkadaşınım."
diyebiliyor,
Onlar otistik mi?
Bu çocuklara otistik tanımı konulması
hatadır, otistikler genelde insanlardan
kopuk kendi dünyalarında yaşarlar ve
ilgi duymadıkları insanlarla
konuşmazlar. Oysa Kristal Çocuklar
tüm insanlık tarihindeki en sokulgan,
ilgili, konuşkan çocuklardırlar.
Görülmedik bir sevimlilik, sevecenlik ve
duyarlılık gösterirler. Onlar otistik değil,
awetistik yani saygı ve sevgi
uyandırıcıdırlar. Bu nedenle bizler bu
çocukları hasta diye utandırır ve
ilaçlarla utandırırsak, ilahi bir armağanı
hem reddetmiş olur, hem de
geleceğin üstün uygarlığını yıkmış
oluruz. İşte İndigolar'ın düzene karşı
açtıkları savaş bu nedenledir, önemli
bir amaçları da Kristaller'i korumaktır.
Ve bilin ki. Kristal Çocuklar anne
babalarını özel olarak seçmektedirler.
Kristal Çocuklar'a hamile olan anneler,
çoğu zaman çok özel olaylardan söz
etmekteler. Bu anneler özel rüyalar
görmekteler, hatta bazı annelerin
önceden varolan hastalıkları
iyileşmektedir.
Odaklanma veya konsantrasyon
yeteneği...
Kristal Çocuklar bazen ebeveynlerini
duymaz görünürlür, bu olay daha çok
doğada bulundukları anlarda görülür.
Aslında otistik tavır zannedilen bu olay
gerçekte farklıdır, onlar o anlarda
dünyadan geçici olarak koparlar.
Örneğin tv seyrederken, açık
havadayken, hayvanlarla oynarlarken
bunu sık sık yaparlar ve anne
babalarını duymazdan gelirler, uzun
uzun çiçeklere, yapraklara, hayvanlara
bakarlar. Ayrıca teknolojide onlar için
önemlidir, ne olursa olsun teknolojik
herşeye kendilerini kaptırırlar. Kristal
Çocuklar'ın bu yetenekleri gelecekte
lider olduklarında yararlı olacak olan
odaklanma veya konsantrasyon
yeteneğidir.
Pozitif düşünmelisiniz...
Bu çocuklar, büyürken insanları
değerlendirdiklerinde kendi sezgilerine
öncelik verirler. Bir radar gibidirler.
Onlardan düşünce ve niyetlerinizi pek
gizleyemezsiniz. On yaşlarında bir
Kristal Çocuk, bilmez görünse bile
gerçeğin farkındadır. Ne yazık ki bazen
bu duyarlılık aşırı ve zarar verici
olabilir. Bu nedenle, onların yanında
olabildiğince pozitif düşünmek ve
gerilimli ortamlar yaratmamak gerekir.
Hatta bazı Kristal Çocukları çok insanla
karşılaştırmamak bile gerekebilir. Aynı
şey yaşadıkları çevre için de gereklidir,
onların yanında çok sert, şiddet dolu
filmler izlemek zararlı olabilir.
Başkalarının duygularını, kendi
duyguları gibi hissediyorlar...
Bir diğer ilginç yetenekleri gezegenin
ortak enerjisini algılayabilmeleridir.
Büyük kitlesel korkuları, dünyayı
etkileyen olayları hissederler, moralleri
bozulur, heyecanlanabilir hatta
hastalanabilirler. Onbir Eylül'deki İkiz
Kuleler saldırısında, felaketi yaşanırken
hisseden ve ardından ciddi bir şekilde
hastalanan çocuklar kayıtlara
geçmiştir. Unutmayın ki Kristal
Çocuklar, bizler ve İndigolar gibi
değiller, onlar başkalarının
duygularını, kendi duyguları gibi
hissediyorlar. Hiç bir görünür neden
olmadan huzursuzlanan ve hasta
olmaya başlayan bir Kristal Çocuğu
sakinleştirmelisiniz, onunla konuşun,
sıcak ve koruyucu etkiler verin ve
muhakkak yakınında, çevresinde hatta
oyuncaklarının içersinde bir doğal
kristal parçasını bulundurun, onunla
oynamasını sağlayın. Ama dikkat edin,
küçük taşları yutabilirler, taşın kenarları
yuvarlatılmış olmalı, keskin
olmamalıdır. Ve onlara bu taşları
fırlatmamalarını da öğretmelisiniz.
Yüksek duyarlılık...
Bu duyarlılık sadece ruhsal değildir,
Kristal Çocuklar fizik olarak da farklı ve
duyarlıdırlar. Örneğin yüksek
seslerden, gürültüden, kalabalık içinde
bulunmaktan, çok sıcak veya soğuk
ortamlardan, dağınıklık ve
düzensizlikten hoşlanmazlar ya da
bunların bazılarından hoşlanmazlar.
Onlara büyük alışveriş merkezlerinde
dikkat edin, bir Kristal Çocuk böyle
ortamlarda aşırı heyecanlanır, bu
nedenle korunmalı, belli bir süre
aşılmamalıdır. Ayrıca Kristal Çocuklar
yapay ve kimyasal maddelere çok
duyarlıdırlar, doğal sabunlar,
gereğince bitkisel ilaçlar kullanılmalıdır.
İlginç bir olay da, Kristal Çocuklar'ın
kolay yaralanmamaları ve
korkmamalarıdır. İstisnalar dışında
sanki korunmaktadırlar çok ciddi kaza
veya saldırılardan birkaç sıyrıkla
kurtulan çok sayıda Kristal Çocuk
kayıtlara geçmiştir. Ama bunlar sizin
tedbirsiz davranmanız demek değildir.
Ekolojik çocuklar...
Kristal Çocuklar bizlere göre
bedenleriyle daha çok ilgilidirler, buna
dikkat ederler. Bu nedenle temiz hava,
temiz su, tropikal bir atmosfer, bol ve
taze meyve ve de sebze onlar için
önemli ve çok yararlıdır. Anne ve
babaların buna önem ve öncelik
vermeleri gerekmektedir. Sanki
geleceğin temiz dünyasını
yaşamaktadırlar.
Duygusal şifacılar...
Bu çocukları tanımak için onların sevgi
anlayışlarını ve tavırlarına dikkat
etmeliyiz. Öylesine sevgi doludurlar ki,
varlıkları bile şifa vericidir. Çok küçük
Kristal Çocuklar bile, elleriyle,
gözleriyle, davranışlarıyla içgüdüsel
şifa dağıtırlar. Ebeveynlerinin hasta
olmalarından hiç hoşlanmazlar ve
onların bir an evvel iyileşmelerini
isterler. Kristal Çocuklar, duygusal
şifacı, teselli edici, şefkat ve hatta öğüt
verici olabilirler. Doğal iyimser
oldukları için çevresindekilere
karanlığın içindeki ışığı gösterebilir ya
da hissettirebilirler. Onlar bize sevgiyi
alıp, kabul etmeyi öğretiyorlar. Bizim
işimiz, onları ruhen beslemek,
hissetmeyi öğretmek ve güveni
öğretmektir. Ergenlik çağına
geldiklerinde doğal sevecenliklerinin
olduğu gibi kalmasına önem vermeli
ve rehberlik etmeliyiz.
Parapşisik yetenekler...
Kristal Çocuklar'ın sık sık mistik
konulardan söz ettiklerini
duyabilirsiniz. Tanrı'dan, meleklerden,
dualardan söz edebilirler. Sanki her
birisi küçük birer filozoftur. Bazı
Kristal'lerde pşisik yetenekler
görülmüştür, örneğin psikokinezi
yapabilirler yani bazı küçük eşyaları
düşünceleriyle hareket ettirebilirler.
Anne veya babalarına onların ilk anne
ve babaları olmadıklarını söyleyen
Kristal Çocuklar vardır. Elektronik
araçları etkileyen Kristal Çocuklar da
kayıtlara geçmiştir. Ama
endişelenmeyin, her Kristal Çocuk
böyle değildir, böyle özellikleri olmasa
da bir Kristal Çocuk olabilirler. Onların
telepatik yeteneklerine çok dikkat
edilmelidir, anne ve babalarına veya
diğer yakınlarına bazen o etkileyici
gözleriyle uzun uzun bakmaları
şaşırtıcıdır, bunu gözardı etmemek
gerekir. Eğer dikkat edilirse birçok
Kristal Çocuğun annesinin isteklerini
kendisine söylenmeksizin yaptıkları
görülmüştür. Bu yeteneklerin
sergilenmesindeki amaç, insanlığın
doğal yeteneklerinin hatırlanması
şeklindedir.
Farklılıklar...
Kristal Çocuklar'ı eğlendirmek için
karmaşık ve pahalı oyuncaklar almanız
gerekmemektedir. Onları açık havaya
çıkarmanız yeterlidir. Daha büyük
yaşlardaki Kristal Çocuklar'ın odasında
gereksiz ve karmaşık bulduğu birçok
oyuncağı götrüp çöpe attığı hatta satıp
evcil hayvanlara vermek için yiyecek
satın aldıkları görülmüştür. Onlar
küçük yaştan itibaren çevreyi koruma
içgüdüsüne sahiptirler, doğa onlar için
çok önemlidir. Bu özelliklerini
sözleriyle olmasa bile
davranışlarından anlayabilirsiniz.
Geleceğin süper sanatçıları...
Onlar sadece sevimli, sevecen ve
ruhsal değildirler, yanısıra da doğal
sanatçıdırlar. İyi resim yaparlar veya
çok küçük yaşlarda bile, daha
konuşmaya başlamadan önce
mırıldanırlar ve sonra da şarkı
söylerler. Hatta eğitim almış kadar iyi
resim yapanları vardır. Müzik yeteneği
yüksek zekanın göstergesidir, daha üç
yaşındayken şarkı sözlerini ezberleyen
Kristal Çocuklar vardır. Yüksek
yaratıcılıkları onların sağ beyine
egemen olmalarını göstermektedir, bu
nedenle duygularının farkındadırlar,
sezgiseldirler, hareket becerileri
gelişmiştir, felsefi, ruhsal ve
sanatçıdırlar. Sağ beyin egemenliğinde
bireyler, sözcüklerin aksine görüntü ve
duygularla düşünürler. Görsel
yönelimleri onlara sanatsal yetenek ve
fotografik bir bellek verir, zihinlerinde
gördükleri imgeleri taklit ederler.
Bizlerin hatta bazı İndigolar'ın aksine
pahalı ve çok güzel oyuncaklar yerine
Kristal Çocuklar'ın sıradan şeylerle
eğlenmeleri ilginçtir. Bir kağıt veya
kalemle ya da yapraklarla saatlerce
oyalanabilirler. Onlar temel şeyleri
takdir eder ve kullanırlar.
Ve sorunlar...
Elbetteki Kristal Çocuklar'da
sorunlular, bunu anlatan anne,
babalar da var. Öncelikle inatçı, kesin
kararlı ve dayanıklılar. Haklarını
savunmak için karşı tarafı
zorlayabiliyorlar. Sertlikten
hoşlanmıyorlar ama otoriter
davranıyorlar. Çatışma içeren
durumları veya ilişkileri reddediyorlar
ve uzaklaşıyorlar. Bunlar Kristal
Çocuklar'ın seçerken titiz olmalarına
ya da zor beğenir olmalarına neden
oluyor. Yani ayırd ediciler. Çünkü öz
saygıları yüksek, bedenlerini ve
ruhlarını besleyecek arkadaşları,
yemekleri, filmleri, işleri ve evleri
isteyecek kadar kendilerini
önemsiyorlar. Örneğin yemek
seçimleri güç ve özel, annelerini
zorlayabiliyorlar. Çünkü bedenlerine
uyumlular. Eğer anne ve babalar
onların beslenme tercihlerine
güvenebilirlerse, o zaman mücadeleye
gerek kalmayacaktır. Kısacası onların
seçimlerine güvenebiirsiniz. Sıvılardan
yani içeceklerden çok hoşlanıyorlar.
İçlerinde bir yaşından sonra bile anne
sütü isteyenlere bile raslanıyor.
Uyku sorunları...
Kristal Çocuklar yüksek bir enerjiye
sahipler, uyurken birşey kaçırmak
istemiyorlar. Çünkü her ne olursa
olsun, uykudayken dışarda birşeyler
yaşanıyor. O kadar duyarlılar ki, uyarıcı
herhangi bir şey uykusuzluk
yaratabiliyor. Bazıları öğlen uykusu
uyurken, bazıları asla istemiyorlar,
eğer bunlar gündüz uyurlarsa gece
asla uyumuyorlar. Zorlamalı uykularda
kabuslar görüyorlar ve çok gergin
oluyorlar. Kısacası onların kendi uyku
düzenlerini uygulamalarına izin
verilmesi gerekiyor. Ama eğer sorun
ağırlaşırsa, ikna etmek ve anlatmak
gerekiyor.
Titizlik mi yoksa düzen mi?
Kristal Çocuklar'a tuvalet eğitimi
vermek pek mümkün değil, yeterince
örnek yok ama çoğunun bunu kendi
kendilerine öğrendikleri görülüyor. Bu
arada gerçekten doğa çocukları
oldukları için çıplaklıktan hoşlanıyorlar.
Ve sanki onlar, düzensizliğin enerji
uyumsuzluğu olduğunu biliyor gibiler.
Buna nevrotik mükemmeliyetçilik
diyenler de var. Fakat ruhsal gelişmişlik
tanımı, herşeyin kendi istediği gibi
olmasını isteyen bir Kristal Çocuk'la
beraber olup, bunaldığınızda size
daha yararlı olacaktır. Onların titizliğini
anlatan çok fazla örnek var. Aslında
sürekliliği ve tutarlılığı seviyorlar, her
an değişen dünyada düzen, istikrar ve
önceden tahmin edilebilirlik istiyorlar
ve bu özellikleri bizler için gerçekten
umut verici...
Zamanı farklı görüyorlar...
Kristal Çocuklar, dış değil yani bizim
zaman anlayışımızı değil, kendi iç
zamanlarını kullanıyorlar. İşte bu
konuda anne ve babaların çok ama
çok sabırlı olmaları gerekiyor.
Programlardan nefret ediyorlar ve
özgür olmak istiyorlar. Belki de onlar,
hiç acele etmeden bakan, inceleyen ve
sonra fikrini söyleyen yaşlı ruhlar
gibiler. Bekliyorlar ve öğrendikten
sonra kendi hız veya ritmlerine göre
uyguluyorlar. Aslında haksız değiller
çünkü geç kalma korkusuyla
heyecanlanıp, telaşlanacakları yerde,
daha sağlıklı olarak sakin
davranıyorlar. Bir anlamda, zamanın
gerçek olmadığını ve hatta
genişletilebileceğini düşünüyorlar. Yani
bizler gibi esir olmak yerine, zamana
sahip olmak istiyorlar.
Kronik bağımlılıklar...
Kristal Çocuklar, anne ve babalarına ve
de diğer aile bireylerine çok bağlılar,
ayrı kalmaktan hoşlanmıyorlar.
Yetişkinlerin onları okşamalarına,
teselli etmelerine bağımlılar, bu
noktada başkalarının kendilerini
anlamayacağı endişesindeler. Öte
yandan onlardan ayrı kalınca, bir daha
göremeyecekleri korkusunu da
taşıyorlar. Bunun daha bilimsel bir
tanımı, acıdan kaçmak şeklinde...
Öneriler...
Onların sağ beyinli yani görsel
olduklarını unutmayın, sözel değil,
görsel yöntemlerle eğitin. Hiçbir
konuda zorlamayın, açıklamalarda
bulunun. Onlara bağlanın yani sık sık
beraber olun ve dokunun. Hayvanları
örnek gösterin; "Bak köpek seni
izliyor..." gibi. Kuralcı olmayın, dürüst
olun ve onlara kendileri olma
özgürlüğünü verin. Siz kendinize iyi
bakın, temiz, bakımlı ve etkili olun.
Onları asla küçümsemeyin, arkadaş
gibi ilişki kurun. Sesinizi melodik
biçimde yani tonlayarak kullanın.
Meraklarını giderin, öğrenin ve
öğretin. Dikkatinizi verin, onları ihmal
etmeyin, yalan söylemeyin. Sabırlı,
tutarlı ve gerçekçi olun, onlara
süreklilik sağlayın. Siz ne düşünürseniz
onlar öyle olacaklardır, onları negatif
tanımlamalarla tanımlamayın,
onlardan da birşeyler öğrenebilirsiniz.
Onların imgelerine yani
canladırmalarına veya hayallerine
katılın. Onlara enerji yardımı yapın.
Mümkünse meditasyon ve yoga
öğretin. Onları tartışmasız sevin.
Onlara kendi negatif, ayrımcı, bölücü,
fanatik, tutucu, geleneksel ve zarar
verici düşüncelerinizi aşılamayın.
Çünkü geçmişte ve şu anda hiçbir
konuda haklı ve başarılı değilsiniz...
Kristal Çocuklar diyorlar ki...
İnsanlara yardım edelim. (6 yaşında) -
Evrende herkese iyi yaşam, sevgi ve iyi
yiyecekler diliyorum. Benle oynayın ve
bana okuyun. (6 yaşında) -
Meleklerimden ışıklı rüyalar istiyorum.
(3 yaşında) - Herkes öldükten sonra
yine geri geleceğini bilmeli. (7 yaşında)
- Duvarlara üzerinde "Mutlu ol" yazan
tabelalar asalım. (5 yaşında)
Sonuç...
Kristal Çocuklar, şu anlarda en çok 10
yaşında olan ve İndigo Çocuklar'dan
sonra gelen çocuklardır. Bizlere
insanlığın nereye gideceğini
gösteriyorlar. Onlar İndigolar gibi
tartışmacı, öfkeli ve savaşçı değiller,
daha sakin, mutlu ve affediciler. Kristal
Çocuklar, şu anlarda 25 yaşlarda olan
İndigolar'ın açtıkları yenilenmiş
dünyanın insanları olacaklar. Ve hiç
unutmamalıyız ki, dünyayı bu hale
getiren bizleriz yani yetişkinler. Birçok
şey için artık yapacak bir şeyimiz yok
ve tek umudumuz çocuklarımız, onları
kendi fanatik düşüncelerimiz için,
sapkınlıklarımız için bozmamalı, saf ve
doğal kalmalarına özen göstermeliyiz.
Çok iyi bilmeliyiz ki, geçmişte tüm
yaptıklarımız, iyi örnekler olsa dahi
kötü ve bağışlanmazdır. Eğer
çocuklarımıza dikkat eder ve onlara iyi
bakarsak hem geleceğimizi kurtarabilir
hem de onların istediği gibi çok daha
güzel bir dünyayı oluşturmalarına
yardım etmş olabiliriz.

Kaynak:Hürriyet
 


comando_legend

comando_legend

Üye
bilgi için sağol
 
BYFECI

BYFECI

Üye
teşekkürler
 
msy2017

msy2017

Üye
bu ne ben tam anlayamadım.
 
hikmet366

hikmet366

Üye
teşekkürler.
 
haydaravısyon

haydaravısyon

Üye
biri özet geçsin
 


Üst Alt