Zombi Sahası(orijinal)

Sponsorlu Bağlantılar

BLooD_ReG

BLooD_ReG

Üye
    Konu Sahibi
Zombi Sahası(orijinal)
2 Aralık 2013
Günlerden pazartesi herzamanki gibi okula gideceğim. Fakat bir de bana sorun. Sabah kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Annem yine benim için erkenden kalkıp kahvaltımı hazırlıyordu. Kalkar kalkmaz telefonu elime aldım. Direk gelen mesajlara ve Maxicep'e baktım. Pek olağandışı birşey yoktu. Annem yine bana kızıyordu telefonu bırak diye. Ama hiç aldırmıyordum. Kahvaltının başına geçtim. Pek iştahım yok gibiydi aslında sabahları hiç yemek yemem. Kahvaltının başında hiç yemek yemeden kalktım. En fazla iki bardak çay içmişimdir. Üstümü giyindim ve saçlarımı yapmaya başladım.

Saat 7:30 oldu. Kapıya çıktım ve ayakkabılarımı giydim. Sorun şu ki haberlere bakmayı unuttum. Aman neyse diyip yoluma devam ettim. Hava herzamanki gibi ayaz ve sertti. Aşağı markete doğru gidiyordum. Fakat neden arkadaşlarım yoktu serviste gelmek üzereydi. Servisi kaçırmasın diye hiç vakit kaybetmeden Furkan'ı aradım. Furkan açar açmaz titrek bir sesle alo dedi. LAN oğlum servis gelcek nerde kaldın dedim. İyi misin SEN dedi haberleri duymadın mı. Hayır dedim. İyi gitte bak dedi.
Hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm. Havanın soğuğu içime işlemişti. Binanın kapısına geldim. Merdivenleri koşarak çıktım. Kapıya vurdum ve anne kapıyı aç diye bağırdım. Annem de korkmuştu hemen kapıyı açtı. Ayakkabıların birini çıkarmadan direk içeri girdim. Oturma odasına gidip direk televizyonu açtım.TRT de evden dışarı çıkmayın diye uyarı geçiyorlardı. Birkaç kanal geçtim.Samanyolu ise Dershane diyen Zombi diye haber yapıyordu. İçimden ne oluyo LAN dedim. Annemin ağzı açık kalmıştı. Babam ise nöbetten gelmiş yatıyordu. Hemen bilgisayarın başına geçtiğimde ve birkaç arama yaptım.

Saat 1'e geliyordu. Karnım acıkmıştı. Anneme spagetti yaptırdım. Babam da o saate kalkmış ve bütün olayları öğrenmişti. Lâkin hiç olmadığı kadar sakindi. Yemeği bir güzel yedim. En azından karnım doymuştu.

3 Aralık 2013

Şokun ikinci günümdeyim. Olaylara artık yavaş yavaş anlıyorum. Babam ise hala sakinliğini koruyor. Annem ise olayın ciddiyetini anlamış durumda. Salgın hakkında birkaç haber duydum. Galiba Akdeniz Üniversitesinden yayılmış.9 profesor gözaltına alınmış fakat neye yarar. Annem kendine gelir gelmez telefona sarıldı. Direk memleketi aramış. Babam ise anneme abimi almaları gerektiğini söyledi. Fakat evde biri kalmalıydı. Sizde tahmin ediyorsunuz tabiiki ben. Biraz telaşlanmıştım. O sırada babamın bir sözü aklıma geldi."Oğlum ben küçük yaştan beri çalışıyorum bak ben sizi hiç çalıştırmadım.Hayatta kalmayı öğrenmen gerek".Sırf bu söz için burada kalıp hayatta kalmayı öğrenmeliyim.Annem burda kalmamı istemedi buna şaşırmadım aslında babamda istemiyordu fakat biri kalmak zorundaydı.Babama kabul ettiğimi söyledim ve o da çıkarıp silahından birini bana verdi.En azından bir silahım vardı annem ve babam yanına fazla birşey almadan yola düştüler. Babama hiç olmadığı kadar batarya almasını istedim.Babama son sözüm Kendine iyi bak oldu.

Yalnız geçen 2 saat.2 saattir sadece yarın ne yapcağımı düşündüm.Evimiz Toki de 300 konut şehir merkezine 8 km ve binamızın karşısında koca bir okul var.Bunlar kimi için dezavantaj olsada benim için gerçekten reddedilmeyecek kadar büyük bir avantaj.10 saatin ardından sonunda karnım acıkmıştı.Hazır döneri buzluktan çıkarıp ısıtıp yedim.Karnım doymuştu.Biraz televizyona bakayım dedim.Herzaman ki gibi bütün kanallar salgını anlatıyordu.Anlamadığım nokta şu herkes can derdindeyken bunlar hala neden haber yapıyorlar.Yatmaya hazırlanmadan önce annemi aradım ve iyi olduklarını öğrendim yollar nedeniyle hala varamamışlar.İyi olduklarını öğrendim şimdi yatma vakti kapının kilitli olduğumdan emin oldum ve önüne cam masayı koydum.Çünkü hareket halinde hemen ses çıkacaktı.Artık uyuyabilirim.İyi geceler...

4 Aralık 2013

Saat sabahın 6'sı erkenden kalkma gereği duydum bir an önce şehir merkezine gidip ne var ne yok kontol etmem gerekiyor.Şuan için gıda sıkıntım yok annem gitmeden alışverişi yapmıştı.Sadece bir kaç ıvır zıvır eksikti.Sorun şu ki nasıl gidecektim.Sonuçta 8 km.O sırada 2. katta oturan Ahmet'in bisikleti aklıma geldi.Günlük gidip gelmek benim için de antrenman olur.Ne de olsa zombi karşıma çıkarsa güçlü ve çevik olmalıyım.Düşünsenize yıllardır izlediğim zombi filmleri şimdi gerçek.İzlediğim filmlerin ilk defa faydası oldu.En azından zombi hakkında az da olsa bilgim var.Yanına yaklaşma ve kafasına vur.Kural 1'i buldum çok güzel.Yanıma babamın verdiği silahı ve birkaç bıçak alıp çantamı doldurdum.Kapıyı kilitleyip bisikleti aldım.Macera başlasın.

Etrafı kolaçan edip pedalları çevirmeye başladım.Daha Toki den çıkmadan heyecan ve sevinç başlamıştı.Hayatta kalmayı öğrenmem lazım.Yolun kenarları tamamiyle sessizliğini koruyor.Birkaç evde ise hiç eşya alınmadan çıkılmış.Çok az kaldı.O da ne!İlk zombiyi gördüm.Soğukkanlı olmam gerek.Hemen ilk kuralımı hatırladım.Ya yaklaşıp kafasına darbe vermem gerekiyor ya da hiç yaklaşmamam.Tabi ki öldürmeyi şeçtim.Böylece özgülerim yerine gelebilirdi.Bisikletten sakince indim.Yavaş yavaş adımlarla zombiye yaklaştım.Keskin bıçağı saplarken t–shirt'imi yırttı.Allahtan derime gelmemişti.Ani hareketle bıçağı gözüne sapladım.Ölmeme ihtimaline karşı bisikletle kafasını ezdim.Zombiler tarafımdan ilk kayıplarını vermişti.Bu benim için çok heyecan verici bir mutluluk.Sonunda şehre varabilmiştim. Saat10:00 olmuştu. Ve ben şehre yeni varabildim. Şehire girer girmez ilk işim marketleri kontrol etmek oldu. Marketin fayanslarında dönüşmeyi bekleyen birçok ceset vardı. Midem bulandı. Neyse diyip çantama doldurmaya koyuldum. Çantam epey bi dolmuştu. Genelde ömrü uzun olan yiyecekler aldım.

Birkaç araştırma daha yapıp bisikletime bindim.Saat 4:00 olmuştu. Hava kararmadan evde olmalıyım. Kazasız belasız eve varabildim. Ve yanlız geçen 2. günüm. Annem ve babamdan hala haber alamıyorum. Oysaki babama bir sürü batarya olmasını sölemiştim.

11 Aralık 2013

Salgının üzerinden bir hafta geçti. Annem ve babamdan hala haber alamıyorum. Acaba abimi alabildilermi. Abim onu çok özledim. Okuldan aldığım sıralarla binanın kapısına barikat kurdum. Ve kapıyı hiç olmadığı kadar sağlamlaştırdım. İlk işim kahvaltı yapmak oldu. bGüzel bir kahvaltı ne de hoş olurdu. Artık kalkma vakti şehir merkezine gitmem gerekiyor. Sırf üç gündür birini bulabilmek için şehir merkezine gidiyorum. Ama yok. Bisikletime bindim ve yola koyuldum. Artık etrafta zombiler birhayli artmıştı. Tabii ki sorun değil artık bir PROFESYONELİM. Yolda birkaç zombi öldürüp yola devam ettim. Babamın verdiği silahı nedense halen kullanmadım. Veya kullanma gereği duymamışımdır.

Şu an ki tek öncülüğüm bir hayat belirtisi bulmak.Ve bunun için herşeyi yaparım.Belki onla evimi bile paylaşabilirim hatta yiyeceklerimi bile. Şuan Terme Caddesinden geçiyorum gözüm sürekli etrafta belki bi canlılık görebilirim diye.Hiçbir hareket yok.Atatürk bulvarındayım.Evler tamamiyle boş.Birkaç kodoman evini gözüme kestirdim.İçine girip lazım birşey varsa alabilirim belki de.Ergenekon binasının önünde durdum.Bisikletimi bıraktığım küçük kulübeden ayrılırken tabancamı kontrol ettim ..En küçük bir harekette tetiğe basmak üzere.Apartman girişinde bulunan bütün zillere bastım.Bir çığlık koptu.4. kattaki dairenin camı un ufak oldu ve zombi aşağı düştü.Sadece kahkaha attım hiç dokunmadan zombi öldürmek çok zevk verici.Binaya girdim ve gözüme kestirdiğim 3. kata çıktım ve 6 numaralı kapıya baktım.Gerçekten çok görkemli bir kapı.İçeri girdim odaları kontrol ettim güvende olduğumdan emin olduktan sonra mutfağa girdim.Buzluğu açtım.Hiç olmadığı kadar et ve sucuk.Dolaplarda birkaç ağrı kesici buldum.Bugün kü ganimet iyiydi.Evde güzel bi ziyafeti hakediyorum.Aşağı indim ve bugünkü maceram bitmişti.Yarın birkaç işim var.Hadi bakalım.

12 Aralık 2013

Saat 10.00 iyi uymuşum.Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdim.Sucuklu yumurta yapıp yedim.Bugün merkeze gitmeyi düşünmüyorum.Ne de olsa hayat belirtisi yok.Yan binaya gözetme kulesi yapmayı düşünüyorum.Gerekli malzemeleri okulun arkasında ki inşaat sahasından alabilirim.

Saat 11.15 okulun arkasında ki inşaat sahasına gidiyorum.Uzun zamandır gitmedim.Belkide zombi olabilir.Bu yüzden tedbiri elden bırakmamak lazım.Babamın bodrum katındaki baltasını aldım.Ve evden çıktım.Buralar tamamiyle benim okulu sığınak olarak kullanıyorum.Okulun hemen arkasındaki inşaat sahasına 3 dakikalık kısa yürüyüşle vardım.Birkaç torba çimento,4 kutu çivi ve elimin alabileceği kadar odun parçaşı.Belki bir defa daha gelmem gereke bilirdi.Bu yüzden diğer malzemeleri inşaatın girişine taşıdım.

Malzemeleri binanın önüne getirdim.İlk olarak yan binanın çatıya giriş kapısını kapatmam gerekiyor.Çünkü kapıyı kullanmayı düşünmüyorum.Kim kullanırdı ki.Gece vakti kapıya gitmek cesaret isterdi.Kapının işini bitirdim.Çatı katını ışıklanırdım.İki bina arasına küçük bir köprü yaptım.Zaten birbirlerine o kadar da uzak değiller.Malzemem bitti.Tahmin etmiştim ve hazırlığımı yaptım da.Tekrar inşaat sahasına gittim.Malzemeleri alacakken kumlarım yanında duran masaya dayalı balyozu gördüm ve aklıma gerçekten işime yarayacak bi fikir geldi...

Balyozla beraber diğer malzemeleri gücümün yettiğince evin önüne getirdim.Bina önünde kendime güzel bir merdiven yapmaya başladım.Tam o esnada arkamda duran odunlardan çıtırdı sesi geldi.C6 da oturan Ahmet amca fakat zombi korkudan kendimi yaklaşık 1 metre geriye attım.Kafamı çevirdiğimde yerde duran mermeri Ahmet amcanın kafasına fırlattım.Az da olsa sersemledi ve kalkmam için güzel bir süre elde etmiştim.Sonra okulun arkasındaki inşaat sahasından bulduğum balyozu yerden kaldırıp zombinin kafasına vurdum.Resmen kafası paramparça oldu.Buda bana temizlik çıktığını gösterdi.Zombiyi el arabasına koyup binanın arka bahçesine attım.Yerleri yıkamadım.Suyu gereksiz yere harcamayı istemiyorum.İnşaat sahasından getirdiğim malzemeleri dairemin önüne taşıdım.Bugünlük devam edemezdim.Saat 7'yi bulmuştu.Eve gidip yemeğimi yedim.Biraz kitap okuyup yattım.Malum yarın iş bizi bekler...

13 Aralık 2013

Bugün yarım kalan işlerimi bitirmeyi planlıyorum.Bugün de şehir merkezine gitmeyeceğim.Belki de işler bittikten sonra olabilir.Uzun bir süre yiyecek ve içecek sıkıntım olduğunu düşünmüyorum.Hepsini stokladım.Dünden kapının önüne çıkardığım malzemeleri teker teker aşağı indirdim.Merdivenin kalan kısmnı yaptım.Balyozu binanın giriş kapısına dayadım.Her şey çok güzel gidiyor.Hadi hayırlısı.Merdiveni bitirip dairemin önüne getirdim.Sonra çatı katına çıkan kapıyı balyozla açıp girdim.Altta dairemin bulunduğu bölümden bir insanın rahatlıkla geçebileceği kadar büyüklüte delik açtım ve oluşan kirliliği çoğalmadan temizledim.Herşey planladığım gibi gidiyordu.Deliğe bir kapak lazımdı.O sırada 16/A’da oturan marangoz Kemal amca aklıma geldi.İşinden artan ve işe yaramayan malzemeleri kendi bodrumunda saklıyorda.Belki orda kapağı bulabilirim.

Kapağı almaya gidiyorum yanıma pek malzeme almadım.Çünkü zombi olmadığını düşünüyorum daha önce gitmiştim.16/A’nın önüne geldim.Yine aynı taktiği kullanıp bütün zillere bastım.Tahminim üzere hiçbir hareketlilik yoktu.Bodruma yavaşça inip kapağı aramaya koyuldum.Kötüde olsa bir tane bulabildim.Çiviler de gördüm fakat ihtiyacım yoktu.Olsaydı inşaat sahasından alabilirim.Kapağı getirip uzun uğraşlar ve çalışmalar sonucu kendim için hazırladığım deliğe monte ettim.Artık bizim binanın çatı kapısına ihtiyacım yoktu.Herşeyi kale gibi yaptığım evimden halledebilecektim.Plan bitmişti.Son aşama kalmıştı balyozla açtığım kapıyı tekrar sıkı sıkı kapatmak.Onu da hallettikten sonra planımı gerçekleştirdim.Bizim binanın da çatısını aydınlattım.Hiçbir sıkıntı yoktu şu an için.Sadece bir arkadaş eksikti.Yarın şehir dışında bulunan 27 evlere gitmeyi planlıyorum.Belki orda bir hayat belirtisi bulabilirdim.

14 Aralık 2013

Bugün birini bulabilmek için 27 evlere gitmeyi planlıyorum.Ama zombi sayısı şehirde %80 lere vardı.İçimde de korku yok değil.Mecburum buna.Şu saatten sonra bisiklet fayda etmiyor.Bagajı büyük bir araç lazım.Lakin trafikte araba süremiyorum.Ben iyi değilim trafik yok zaten.Gözüme kestirdiğim ilk büyük bagajlı arabayı alacaktım.Sonra C–1'nin parkında duran 2013 model Dacia Duster gözüme çarptı.Arabanın camını silahın arkasıyla kırdım.Anahtar yoktu fakat düz kontak yapıp arabayı çalıştırdım.Gidince Kırşehir bayisinden bulabilirim belki de.

Arabayı tek tük sürmeye çalışıyorum.Önümde olan zombilere çarpmayı da atlamıyorum.Ailemi aldılar benden dingil şeyler.Köklerini kurutacam hepsinin.Planımı değiştirip arabayı silah dükkanına sürmeye başladım.Sonunda silah çeşiti bol olan silah dükkanına geldim.Kapıyı kırıp içeri girdim.Davranışlarım hırsız gibi fakat beni durduracak bir polis bile yok.Babam,onu düşünmeye başladım sebepsizce.Yarı otomatik 2 silahı sağ ve sol koluma takıp 6 sarjör mermiyi de ceplerime sıkıştırdım.Sokağa çıkıp önüme gelen bütün zombilere sıkmaya başladım.Neyse ki hızlı değiller.O kadar zevk veriyor ki kendimi oyunda sanıyorum.Zombilerin sayısı her geçen saniye artıyor.Arkamı ve önümü tamamiyle zombi kapladı ve adım adım bana yaklaşıyorlar.Acaba hırsımın kurbanımı olacaktım?


14 Aralık 2013(Ölümden Önce)

Bir hırs yüzünden kendimi sonu uçurum olan bi tehlikeye attım.Geniş bir sokak solumda alışveriş merkezi sağımda ise pastahane ortada ben ve önümü arkamı kaplayan sayısız zombi.Diz çöktüm ve etrafa baktım.Sadece 16 kuruşunum var.Ağlamaya başladım.Düşündüm pes edersem ne olcak ha.Ailem için, kurtarılmayı bekleyenler için pes etmemem lazım.Zombiler hala yaklaşıyor.Arabam ise sağ sokakta silah dükkanının önünde yaşamak için ayağa kalktım.Arkamdan gelen zombiye dirsek atıp zombilere son kuruşunuma kadar taradım.Kurşunun bitti vakit kaybetmeden pastahaneye koştum.Birkaç tanesi önümde.Sadece itmekle yetindim.Pastahaneye girdim ve cama doğru yöneldim sadece gözümü kapatıp koştum ve camdan atladım.Vücudum çizikten akan kandan gözükmüyor.Yere düşerken hissettiğim acıyı tarif edemem.Hemen arabaya atladım.Hadi çalış lanet olası.Zombiler arabayı çevreledi.Ne mutlu bana ki arabayı çalıştırdım.Gaza sonuna kadar bastım.Zombilerin çoğunu ezdim fakat bazıları cama yapıştı.Lanet şeyler cama vuruyorlar.Birkaç manevra ile düşürmeyi başardım.Hayatla ölüm arasında şunu düşündüm.Hicbir zaman bir hırs yüzünden amacını değiştirme.Bunuda kendime 2. kural yaptım.Sadece yaşayanlar için yaşamalıyım yoksa neye yarar yaşamak bir amacın yoksa...

14 Aralık 2013(Ölümden Kaçış)

Zombilerden kaçışımdan yaklaşık 1 saat geçti.Şehri rastgele turluyorum.Gözüm sürekli etrafta zaten kaza derdimde yok.Yine kimseyi bulamadım.Artık ümidimi kaybettim.Başka şehirlere gitmeyi düşünüyorum.Hergün aynı işleri yapıp şehir merkezine gitmektense ömrümün yollarda geçmesini yeğlerim.Zaten belliydi böyle olacağı Kırşehir küçücük şehir.İnsan kurtulsa bile buraya neden gelirki o kadar büyük şehirler varken.Belki Ankara'ya giderim belki de Kayseri.Bura olmasında nere olursa olsun.

Biraz serinlemeye ihtiyacım var.Yolun sağında duran petrol istasyonu var.Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayabilirim.İstasyona gelip arabayı sağa çektim.İndim ve silâhımı elime aldım.Yine babamın silahı.Ne varsa bu silahta var zaten.Kapının yanında kan izleri var ayakkabılarım kan oldu.Birde bu çıktı.Önce istasyonu şöyle bir taradım nerde ne var diye.Sonra istasyonunun solundaki lavaboya doğru yürüdüm ve kapıyı hızlıca açıp silahı çektim.3 lavabo vardı 2 si kırık ve kan içindeydi.Lakin biri temiz kırık değil.Kapıları teker teker açıp güvende olduğumdan emin oldum.Elime ve yüzümü güzelce yıkayıp koluma sildim.Lavabodan çıktım fakat karşımda duran 4x4 ne ara geldi.Hayal mi görüyorum bilemedim.Silâhımı önüme tutup istasyon marketine girdim.Etrafa bakmaya başladım.Hiç bi sorun yok gibiydi.Belki en başından beri ordaydı.İyi değilim eve gidem en iyisi.Kapıyı açtım.Aniden arkamdan hapşırık sesi geldi.

14 Aralık 2013(Hayat Belirtisi)

Kapıyı açtım.Aniden arkamdan hapşırık sesi geldi.Donakaldım.Sonra bir ses.
– Hey sen! Yavaşça arkanı dön.
Bir bayan.12 gün içinde duyduğum ilk insan sesi.Şu sesi duymak için neler yaptım.Sesi çok etkileyici.Yavaşça arkamı döndüm.
– Sakin ol zararsızım.
Hiç taviz vermeden cevap verdi.
– Ona ben karar veririm.
Ve arkamı döndüm.Sarışın bir güzel.Aslında sarışınları kendimi bildim bileli pek sevmem.Ama bu farklı.Belkide bir arkadaşa olan muhtaçlığımdandır.Gözleri çok güzel ve üzerinde cennetten gelme bir meleğin esintisi var sanki.Fakat neden bu kadar korumacı.Belki de benim gibi o da ailesini kaybetmiştir.Saçları dalgalı gözler mavi ve dişleri incisi tanesi.Sağ yanağında gamzesi var konuşurken bile belli olabiliyor.Konuşmasına devam etti.
– Ne işin var burda?
Üstümdeki kanları göstererek
– Zombilerden kaçıyorum.
– Burda o kadar zombi olacağını düşünmüyordum.O yüzden buraya geldim.
Merak etmiştim.
– Peki nerden geldin.
– İzmirden.Ailemi kaybettim.Ve o zamandır şehir şehir dolaşıyorum.
Çok aptalım hala adını sormadım.
– Sorun olmazsa adını öğrenebilirmiyim?
– Tutku.Peki ya sen?
Güzel bir tebessümle
– Emre.Uzun zamandır evimi ve yiyeceklerimi paylaşacağım birini arıyorum.Evim şehrin dışında.Orda zombi yok ne dersin.
– Seninle kalmam uygun olmaz.Üzgünüm.
O sırada karşı komşumuz Ahmet Amcanın dairesi aklıma geldi belki orda kalabilirdi.Yeterki bana yakın olsun da.Galiba uzun zaman önce kaybettiğim duyguyu tekrar buldum.Sorun şu ki en kötü zamanda ve en uygunsuz ortamda.Buda benim kaderim.Ona teklifimi bildirdim.
– Peki kapı komşum olmaya ne dersin?Orda kalabilirsin.
Cevabını dört gözle bekliyorum...

14 Aralık 2013(Cevap Vakti)

Tutkuya teklifimi sundum ve kabul etmesi dileğiyle cevabını bekliyorum.Sanırsam kabul etmeyecek ben de burayı terketip başka şehirlere gitcem.Tutkuya tekrar dönerek.
-Karar verdin mi?
-Henüz değil düşünmeme izin ver.
Biraz telaşlı hali var.Şüpheliyim kabul etmeyecek.
-Emre çok özür dilerim çok güzel bir teklif benimde birine ihtiyacım var evim bile yok fakat olmaz.
-Neden bir sebebi olmalı?
-Bilemiyorum içimde bi tedirginlik var nedenini anlayamadım.
-Peki o zaman seni sıkmayayım.Görüşmek üzere.
İçimde üzüntü yerini aldı uzun zamandır böyle birini arıyorum şuan yanımda fakat ayrılmak üzereyim.
Arabaya doğru gidiyorum.Ama ayaklarım gitmiyor.Aklım sürekli onda.Arkamı döndüm ve son kez baktım.Lavaboya doğru gidiyordu.Arabaya geldim ve kapısını açtım.Şoför koltuğuna oturdum ve düşünmeye başladım.Ortalama 5 dakika geçti ve yeni kendime gelebildim.Lavaboya doğru kafamı çevirdim.Olamaz 6 zombi lavabo kapısına dayanmış ve kapıyı kırmaya çalışıyorlar.Yere baktım Tutku’nun silahı zombilerin arkasında.Bu da şunu gösteriyorki Tutku içerde mahsur kalmış.Hemen sağ elime silahımı aldım ve kapıyı açtım sol elime ise av bıçağımı zombilere doğru yürüdüm.Av bıçağını en arkada duran şişman zombinin kafasına sapladım.Diğerlerine ise sadece 5 atışla yere serebilmiştim.Kapıyı açtım.Tutku yerde ve sanırım komada.Zar zor bana arabada iğnesinin olduğunu söyledi.Şeker komasına girmiş ve çok kötü durumda elimdeki bütün malzemeleri yere attım.Koşarak arabaya geldim.Kapıyı açıp iğneyi aramaya başladım.Yaklaşık 10 saniye sürdü.Torpido gözünde iğneyi bulabildim.Tekrar koşarak lavaboya geldim.Tutku artık şuurunu kaybetmiş.Allahım her geçen saniye durumu kötüleşiyor.Elim ayağım titremeye başladı.İğneyi sağ elime aldığım gibi koluna sapladım.Hala tepki vermiyor.Sonra kendimi kaybettim ve bağırmaya başladım.

-TUTKU HAYIR LÜTFEN KALK.

14 Aralık 2013(Tutku Ölüyor)

Tutku şeker komasında ve çok kötü durumdayım.15 dakikadır ‘’Tutku kalk’’diye bağırıyorum.Onun ise hiçbirşeyden haberi yok.Sadece gözü kapalı yatıyor.Hiçbir hareket göstermiyor.Sanırsın kış uykusuna yatmış bir hayvan gibi.Onu kaybetmeye dayanamazdım.Henüz yeni tanışdım ve hiç olmadığım kadar bağlanmıştım.Neler yapardık onla akşamları çatıya çıkıp çay içebilirdik mesela.Bu sırada Tutku gözlerini açmaya başladı.Fakat gülümsüyordu.
-Bunları düşündüğünü bilmiyordum Emre.
Allahım herşeyi duymuş.Utandım yanaklarım kıpkırmızı oldu.İlk defa kendimi özgüveni yüksek hissediyordum.Utanmışlığım bir anda bitti.
-Heyecandan söyledim kusura bakma.Kararın hala aynımı?
-Gelirim fakat kapı komşun olarak.
Sevinçten ölebilirdim.12 gün sonra bir arkadaşım olmuştu.Onu kaldırdım ve arabaya gittik.Onun arabasını kullanamazdık bi hayli kötüydü.Kapısı açtım ve ön koltuğa oturdu.Giderken boş boş durmak olmaz demi.Bir güzel sohbet etmeye başladık.Koyu gidiyordu.
-Neden buraya geldin o kadar şehir varken?
-Pek zombi olduğunu düşünmüyordum.Buraya gelirken baya iyi hayellerim vardı fakat zombilerde burda baya doluşmuş.
-Evet ama bu senin gideceğini göstermez demi?
-Tabi ki hayır bir arkadaşa ihtiyacım var ve sen çok güzel bir adaysın.
-Bunu duyduğuma sevindim.Peki sonradan gitmeyi düşünüyor musun?
-Belki ileri ki zamanlar.
-Çok güzel belki istersen beraber gideriz.Ailemi bulmam gerekiyor.Burdan Kayseri’ye sonra da Ankara’ya gitmeyi planlıyorum.Güzel bi tatil yaparız.Şayet tatile benzerse.
Gülümsüyordu ve o kadar güzel oluyordu ki kendimden geçiyordum.Sanırsınız şarhoş oldum ve kendimi kaybettim.

Toki’nin girişine geldik.
-Burda mı kalıyorsun?
-Evet ama oldukça güvenli kale gibi yaptım.
-Harika şu an sıkıntımız olmayacak en azından.
Oldukça mutlu gözüküyordu.Buda beni çok sevindiriyordu.Binanın önüne geldik.Şaşırdı.Her taraf okul sırasıyla kapalı.Tek bir giriş yeri var.Tabiri caizse ağzı açık kalmıştı.Dışarıdan 18 yaşında duruyordu.Fakat yaşını sormayı düşünmüyorum.Ne demişler.Kadınlara yaş sorulmaz.Arabayı park ettim indim ve kapısı açtım.Daireme girdim ve birkaç şey ikram ettim.Oturma odasına oturduk ve tekrar sohbete koyulduk.Benim yapmadığımı o yaptı.
-Yaşın kaç?Fazla büyük durmuyorsun.
-18.Peki sen?
-19.Ama ne farkederki.Şu an ki durum ortada.Sadece ikimiziz ve şehir hatta tüm ülke zombi içinde.Belki bizim gibi hayatta kalanlar vardır.Hiç aradın mı?
-Tabiki.Hemde çok ama yok ve en sonunda seni buldum.Ama çok mutluyum.
Saat 9’a geliyordu.Yatma vakti.Yarın erken kalkmam lazım Tutku’nun daireyi döşeyecem.Çatıya salıncak getircem.Belki her akşam orda konuşup çay içebilirdik.Tutku da benim gibi düşünüyordu galiba.
-Artık ben gitsem.Biraz yorgunum.
Kapıya çıktım ve kapıyı kırdım.Anahtar yok ama içerde vardır.Ayakkabılıkta yedeğini buldum.İçeri girip her yeri sıkı sıkı kontrol ettim.Ne olur ne olmaz.Oldukça derli toplu.Ve onu yalnız bırakıp.
-İyi geceler.
-Sana da

15 Aralık 2013(Hayata Tutunma)

Artık kendime çeki düzen vermemim sırası geldi galiba.Çünkü konu sadece benim hayatım olmaktan çıktı.En azından sadece benim hayatım değil.Bu insanı sevindirmiyor değil.Bir an önce düzelip hayata ilk günlerde olduğu gibi tutunmam lazım.Tutku çok tatlı bir kız insanın baktıkça bakası geliyor.Bugün beraber şehir merkezine gidebiliriz.Ama bi kamyonet bulmak lazım.Birkaç eşya getirmek gerek.Yatağımdan kalktım tüm gece uyumamıştım 12 günden sonra ilk insan yüzü kolay değil.Belki daha fazlaları vardır.Bir araya gelip daha güvenli bir yere yerleşebiliriz.Artık ailemden ümidimi kestim.Ama bi umut hala var.Babam ve abim dayanıklıdır.Zombiler onu alt edemezler.Hakkından gelirler inşAllah.
Saat 10'a geliyor.Acaba Tutku'yu kaldırsam mı?Kaldırmadan önce biraz süslenelim.Abimin burda unuttuğu parfümü var onu sıkabilirim.
-Lanet olası bu kadar demedik.
Parfümü üstüme boşalttım.Ve iğrenç bi etki yarattı.Şimdi ne yapsam banyo ama su sıkıntısı ilerde gelip bizi bulacak şimdiden böyle savurursak evin yolunu bulamayız.Umarım Tutku farketmez.
Dairenin kapıyı açtım.4. kat merdivenlerinde 2 zombi.Buraya nasıl çıktılar.Üstümde hiçbirşey yok.Zombiler beni gördü kapıyı kapatıp direk silahlara koştum bi bıçak ve babamın verdiği silah vazgeçilmezim.Mercekten baktım Tutku'nun kapıya yönelmişler.Kapıya 3 kez vurdum.Bunlar harbi salak ya kafaları karıştı tekrar merdivenlere gittiler.Kapıyı hemen geri açıp birinin sağ gözüne diğerinin sol gözüne sıktım.Siz de bunu yediniz tabi.3'üncüde kafayı tutturabildim.Tutkuda meğer mercekten beni izliyorumuş.Hayatımda gördüğüm en çap nişancıyım.Silah kullanmayı iyice öğrenmem gerek.Şuan Tutkuyla konuşacak yüzüm yok o çaplıktan sonra kapıyı tekrar kapatıp sanki gördüğünden haberi yokmuş gibi yatağıma gidip uzandım.

15 Aralık 2013(Eşeklik Ettim)

Onu umursamayıp yatmakla büyük eşeklik ettim.Hayatımın en büyük hatası bu.Kız milleti herşeye alınır bunu unutmuşum.Kapıyı açmıyor iyimi.Başına birşey mi geldi acaba.Bağırmakta yetmiyor yalvartacak illa.
-Tutku özür dilerim çok büyük kabalık ettim.Beni duyduğunu biliyorum.Kapıyı açta merkeze gidelim.Sana şehri tanıtırım.Hadi
Ses seda yok kapıyı kırdıracak illa.İyide silahsız kapıyı g*tümü yırtsam kıraram.Bir daha rezil olmak istemiyorum.Zaten karizma yerlerde.Ama kırmam lazım.
-Heyttt!Tutku bunu sen istedin.Geliyorum
Ben mi kapıya girdim yoksa kapımı bana girdi anlamadım.Olduğum yere yığıldım.İçerden gülme sesleri geldi.Sonra kapı açıldı.Çaplık bazen işe yarıyormuş.
-Sakin ol tarzan açtım işte.
-Bu hale gelmeden açamazmıydın.
-Biraz sınamak istedim tatlı şey.
Baaanaa tatlı şey dedi.

15 Aralık 2013(Alışıyor Gibi)

Birbirimize oldukça ısındık.Birşeyleri başarmış gibiyim.Saat 12 ve daha kahvaltı yapmadık.Kahvaltılık pek birşey kalmadı fakat diğer öğünler için yeteri kadar var.5-6 paket süt vardı.Birazda Nesquik birbirine katıp yedik.Yemek biter bitmez Toki'yi gezdirecektim.Burda kalıp sofrayı toplamammız gerektiğini söyledi.Israr ettim.
-Gelince toplarız.Hadi gidelim.
-Geleceğimiz ne malum şimdiden halledelim.İş bırakmayalım.
Ben onu ikna etmeye çalışırken o beni ikna etti.İkna yeteneği oldukça kuvvetli.
Arkamızda hiçbir iş bırakmadık.Ve yola koyulduk.İlk olarak Toki'yi gezdirdim.Bu arada da güzel bi kamyonet buldum.Daha önce yoktu.Bu şunu gösteriyor ki ben yatarken veya burda yokken birileri buraya yerleşmiş.Daha fazla kişi istemiyorum.En azından şimdilik ben ve Tutku yeter.Tutku'yu parkın dibine bıraktıktan sonra silahımı çektim.O civarda ki bütün binaları gezebilirdim.İlk önce C-1'e girdim.Gündüz olduğu hiç belli olmuyor bina ışık almıyor.Her yer karanlık oldukça da sessiz.İlk katı bitirip 2. kata çıktım.4. daireye girerken üst kattan sesler gelmeye başladı.Benim olduğumu hala anlamış değiller.Bi anda baskın yapıp etkisiz hale getirebilirdim.Üst kata çıktım,çıktım ama hiç olmadığım kadar sessiz.Seslerden anlaşılırsa 3 kişiler buda demek oluyorki aramıza katılırlarsa 5 kişi olacağız.Kulağa hoş gelmiyor değil.Kapıya yaklaştım.Kapıya kıramayacağımı biliyordum.Belki silah kullanabilirdim.Silah kullanırsamda ölme riskim bi o kadarda artacak bu yüzden çok hızlı olmam gerek.Kapının koluna bi el sıkıp kapıya tekme attım.İkisi karşımda ve silahları yok diğeri nerde peki.3 kişi olmaları lazım.Meğer biri yaşlı bi adam ve arka odada yatıyor.Acımadım değil dışarda hayat bitmiş.Her an ölme ihtimalimiz var ve o yatağa mahkum.İşi çok zor olmalı.
-Silahınız varsa hemen yere bırakın.
-Hayır lütfen olay istemiyoruz.Sadece balta ve bıçaklarımız var.
-Ne işiniz var burda.Ne ara geldiniz.
-2 gün önce gece geldik.Geldiğimizde biraz etrafı kontrol ettik ama kimse yoktu.Burda bi sığınağın filan mı var?
-Evet ama yeni kişileri pek sevmiyoruz.
-Kişiler derken kaç kişisiniz ki?
-2 kişiyiz yukarda okulun karşısındaki binada kalıyoruz.
-Eşim ve babamla beraber size katılabilirmiyiz.
-Size güvenmem gereken ne yaptınız.Nasıl güvenebiliriz?
-Beraber daha güçlü olabiliriz.Görev dağılımı yaparız.Size pek ayak bağı olmayız.Merak etmeyin.
-Tamam da babanızın nesi var?
-Kanser zar zor yürüyor.Pek sesi çıkmaz.Sizi rahatsız etmez.
-Tamam o zaman tanışalım.Ben Emre arkadaşım dışarı parkta.Adı Tutku.
-Ben Ali Baran eşimin adı ise Serpil.Babam o Mehmet.
Neyse bu kadar tanışma faslı yeter eşyalarınızı hemen toplayın gidelim.
Yaklaşık 3 dakikadır bekliyorum.Hazırlanmış değiller.
-Biraz acele etseniz sevinirim.
-Tamam ama babam ne olacak?
-Onu siz sırtlayın.Şu dışarıda ki kamyonet sizin mi?
-Evet.
-Tamam çok güzel ona atarız.Zaten fazla bi yol gitmeyecez.Siz arkadan gelin ben önden gidip etrafı kolaçan edeyim.
1. kata indik sıkıntı yok ama dışarıdan bağırma sesleri gelmeye başladı!!!
-Emre yardım et!!!

16 Aralık 2013

Bi anda kafamı yatağın başında ki lambaya vurdum.Allahım rüyaymış.Ama neden o kadar gerçekçiydi.Direk Tutkuyu görmem gerek.Üstümü serice giyinip Tutku'nun kapıya gittip.Gittim diyorum da zaten hemen yan blok.Kapıyı açan olmadı.İçimdeki heyecan her geçen saniye artışda.Kapıya daha hızlı vurmaya devam ettim.Her geçen vuruş daha da şiddetleniyordu.Ama hala cevap yok.Sonra merdivenlerden Tutku'nun geldiğini gördüm.
-Nerdesin sen meraktan öldüm burda.
-Sakin ol sadece biraz dışarıda hava alayım dedim.Geldi geleli hala burayı bana gezdirmedin.İyi misin?Kapı seslerine geldim.Korkuttun beni.
-Ne bileyim evde bulamayınca heyecanlandım.
-Bi dakika en son ben senle konuştum tekrar ne ara yattım.
-Emre hakikaten iyimisin?Onun ardından yatağa gidiyorum demedin mi?
-Hayır hatırlamıyorum.
-Yatağa gidiyorum dedin sonra da gittin bende seni uyandırmak istemedim kaç saattir uyuyorsun.
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ben ne ara yattım sonra neden o rüyayı gördüm.Unutkanlık bi hayli arttı.
-Neyse sana Toki'yi gezdireyim.
-Bende bunu bekliyordum.
Binadan çıktık.Önlem her zaman gibi yerli yerinde.Aslında burda pek gezilecek bir yer yok.Burda olmaktan bile sıkıldım.
-Tutku gidelim mi artık?Burası hep böyle pek bir gezilecek tarafı yok.
-Tamam,yarın için bi planın varmı?
-Merkeze gitmeye ne dersin?Hem birazda zombi avlarız.Sanki oyunda gibi.
-Tamam şimdi ne yapalım.
-Hadi çatıya çıkıp çay içelim.
-Ya Emre çok düşüncelisin.Daha ne diyeyim.Bi öpücüğü hakettin.Gel.
İlk defa bi kız beni öpüyordu.Aaaa özür dilerim kız değil melek.

16 Ocak 2013(Oyun Mağduru)

Çatıya çıktık ve yanımıza uzun zamandır sakladığım Liptonlarımızı aldık.Birbirimize baka baka yudumluyoruz.Söylemesi ne büyük zevk hele bir de yaşasanız.Çay boş boş gider mi?
-Emre hadi oyun oynayalım.
-Sen yeterki iste ne oynayalım peki?
-Sen karar ver
-Doğruluk cesaretlik nası sence?
-Tamam hadi.AA bir dakika şişe lazım.Evde var mı?
-Şişeden bol ne var evde tek başına kalınca bir şey atmaya kıyamıyorsun.
Bi koşu gidip şişeyi aldım.Sadece şişe yeter mi yanında salonda duran masayı da sırtladım.Aslında masa da denemez sehpa diyelim şuna.Bıraktıksan sonra tekrar aşağı inip iki sandalye kaptım.Kas yapmam gerekebilir.
-Tutkucum biraz yardım eder misin?Şunları koyalım.
-Tamam dur bekle geliyorum.
Yardımıyla beraber masayı ortaya koyduk ve sandalyelere çöktük.
İlk o çevirdi.Ben ona soracaktım.
-Doğruluk mu cesaretlik mi?
-Doğruluk.
-Biraz düşünsem.
Acaba ne sorsam.Sizde tahmin etmiyor değilsiniz.Oyunun klasik sorusu.
-Hiç birini sevdin mi?
-Evet.Ama
Hemen lafa atladım.Çekemiyorum abi kimmiş bu dallama.
-Kimmiş bu şanşlı erkek.
Nasıda değişiyor insan böyle bir kıza konuşurken.
-Hmmm.Şaşırma ama.
-Eveeett.Bekliyorum.
-Sen

16 Ocak(Kendimi Çatıdan Atıyorum)

Başım çok ağrıyor.
-Nerdeyim ben?
-Çatıdasın.Bayıldın 30 dakika oldu.
-30 dakikadır yatıyor muyum yani?
-Hem de bebekler gibi.
O lafı duyduktan sonra çatıdan atlamadığıma dua etmeliyim.Peki ya sizce?
-Neden şaşırdın bu kadar anlamadım.Aslı üssü seni sevdiğimi söyledim.Anormal bir şey mi?
-Hayır,hayır tabi ki de biraz değişik geldi.Genelde erkekler der ama sen deyince şaşırmadım değil.
Gerçekten şaşırdım.Ben söylemeye korkarken o çok cool bi hareketle bana sevdiğini söyledi.İyide ne yapacağız şimdi.Ne kadar şanşsızım ilk defa biri sevdiğini söyledi.Fakat dünya da kıyamet kopuyordu.Herkes çıldırmış gibi birbirini yiyor,emiyor,eziyor,çiğniyordu.İlk işim onun güvenliğini sağlamak olmalıydı.Kapının girişine kazıklar çakmak.Barikatı daha da kuvvenlendirmek,silah stoğunu artırmak,eğer silah kullanmayı bilmiyorsa öğretmek.Benim de pek bildiğim söylenemez.Lakin en önemli konu silah eğitimi merkeze gitmemiz gerekecek orda barikatımız ve kazıklarımız olmayacak.Sadece bıçaklarımız ve silahımız olacaktı.Belki girişi barikat yerine çitlerle kapatabilirdim.Ortasına da güzel bir kapı.Tatından yenmez olur.Önce şehir merkezine gidip zombiler nerde,ne kadar nereyi ele geçirmişler onları tespit etmek gerekebilir.İlk işe oralara girmemekle başlayabiliriz.Bunun için bi harita bulmalıyım.Çok fazla düşünüyorum.Bunun farkındayım ama her şey onun güvenliği için.
-Tutku yatmaya ne dersin.Yarın biraz barikat kuralım ve araba arayalım.
-Tabi Emrecim.İyi geceler.
-İyi geceler.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: -Empat-, mfdrn, ~Crusher~ ve 4 diğerleri


Yunkaai

Yunkaai

Üye
Kesinlikle güçlerimizi birleştirmeliyiz.
 
  • Beğen
Tepkiler: kol@j ve BLooD_ReG
beytullah6767

beytullah6767

Üye
İkinizde çok iyisiniz .
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG
UpOneTR

UpOneTR

Üye
Weewoo daha iyi yazıyo :p
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG
İhtiyar007

İhtiyar007

Üye
@BLooD_ReG
kusura bakma orda çalıntı felan demedim :oke:
belirli bi saati olsun hikayelerin dedim
ayrı ayrı şeyler olsun derken şaka yaptım amma alıngan çıktın
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG
İhtiyar007

İhtiyar007

Üye
Şaka demek @BLooD_ReG sopa:
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG
BLooD_ReG

BLooD_ReG

Üye
    Konu Sahibi
@BLooD_ReG
kusura bakma orda çalıntı felan demedim :oke:
belirli bi saati olsun hikayelerin dedim
ayrı ayrı şeyler olsun derken şaka yaptım amma alıngan çıktın
Yok abi sıkıntı yok wewoo bana özensin :D
 
İhtiyar007

İhtiyar007

Üye
Şaka demek @BLooD_ReG sopa:
 
İhtiyar007

İhtiyar007

Üye
Vurucamm :ehe
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG
UpOneTR

UpOneTR

Üye
Türkler zombi dizisi yapsa
Trajikomik olur :P
 
  • Beğen
Tepkiler: BLooD_ReG


Üst Alt