Tuba
Üye
Yanmış Ekmek...
Yanmış Ekmek
-Çocukken bize anlatılanlardan....
" Köyün birinde yaşlı bir kadın yaşarmış.
Yaşarmış ama bu kadını hiç kimse sevmez,hoşlanmazmış...
Komşularıyla iyi geçinemediğinden değil ama,çok cimri olduğundanmış.
O kadar cimriymiş ki,yoldan geçen yolcuya bir bardak su bile vermezmiş.
Zaten tüm ömrünü de yalnız yaşamış bu yaşlı kadın,ne evlenmiş,nede çoluk çoçuğu olmuş...
Günlerden birgün tandırda ekmek yapıyormuş kendine...
Taze ekmeklerin kokusu mis gibi doldurmuş ortalığı...
Ama o ne gelen geçeni görmüş,nede kolay gelsin diyenlere bizim oraların deyimiyle, "gel bir sıcak al" dememiş.. Sadece ekmeğin birini sacda unutmuş ,yakmış...bakmış ekmek epeyce yanık,yenecek gibi değil...
İşi bitip de ocağı sağı solu toparladıktan sonra,yanan ekmeği köyün başıboş gezen köpeklerinden birine vermiş.. Günler geçmiş,aylar dolmuş bizim yaşlı teyze hakkın rahmetine kavuşmuş.köylü el birliğiyle kaldırmış cenazeyi,dualarınıda eksik etmemişler
"ALLAH günahlarını affetsin..."
Yaşlı teyze mezarda ilk gecesinde bakmış ki,daracık buracık bir odada oturuyor.
Etrafında başka ölenler de varmış,mezarlık komşuları diyelim...
Onların odaları refah,temiz pakmış,her öğünde önlerine güzel yiyecekler geliyormuş...
Bizimkine gele gele sadece o yanık ekmek geliyormuş ve onuda yiyemiyormuş...
YA RABBİ neden bana çeşit çeşit yiyecekler gelmez diye ağlamaya başlamış.
O zaman bir ses kendisine
"sen sağlığında kimselere bişey ikram ettinmi ki gelsin,bu merhumlar kendi elleriyle ne verdilerse şimdi onlardan sebepleniyorlar,sen sadece bir yanık ekmek vermiştin,o geliyor" demiş...
Bizim yaşlı teyze ağlamış,figan etmiş,
"ne olur bana izin verin biraz,gideyim dünya yüzüne bende diğerleri gibi yedireyim yiyeyim gene alırsınız beni sonra demiş."
hikaye bu ya;
"eh,peki bakalım"demişler...
Bizimki bir nefeste kendini dünya yüzünde bulmuş.
Koşa koşa eve gitmiş,ama"
Amaaan nasıl olsa döndüm bişey olmaz"diye düşünüyormuş.
Evine gelince bir gün iki gün derken kadın aynı kadın,değişen birşey yok yani...
O gece
"Ey kadın vaktin doldu,yarın canını vereceğin gündür"diye konuşmalar duymuş rüyasında..
Erkenden kalkmış,geçmiş tandırın başına,bir sürü yufka açmış,onları sarmış sarmalamış,düşmüş mezarlığın yoluna... Mezarına gelince bir kapı açılmış önünde,bizimki atmış adımını içeri...
Ama kendi girmiş,sırtındaki ekmek bohçası dışarda kalmış...
"kadın,kadın biz senin zaten değişmeyeceğini,kalbinin karalığının geçmeyeceğini biliyorduk,sen sana verilen bu şansınıda kötü kullandın,dünya yüzünden gaibe kim ne getirmişki,sen ekmeklerini sokabilesin"demiş...
kıssadan hisse,sağlığınızda ihtiyacı olanlarla elinizdekilerden paylaşın,paylaşın ki;sizinde ihtiyacınız olduğu zamanlarda insanlar size dönük olabilsinler...
Yanmış Ekmek
-Çocukken bize anlatılanlardan....
" Köyün birinde yaşlı bir kadın yaşarmış.
Yaşarmış ama bu kadını hiç kimse sevmez,hoşlanmazmış...
Komşularıyla iyi geçinemediğinden değil ama,çok cimri olduğundanmış.
O kadar cimriymiş ki,yoldan geçen yolcuya bir bardak su bile vermezmiş.
Zaten tüm ömrünü de yalnız yaşamış bu yaşlı kadın,ne evlenmiş,nede çoluk çoçuğu olmuş...
Günlerden birgün tandırda ekmek yapıyormuş kendine...
Taze ekmeklerin kokusu mis gibi doldurmuş ortalığı...
Ama o ne gelen geçeni görmüş,nede kolay gelsin diyenlere bizim oraların deyimiyle, "gel bir sıcak al" dememiş.. Sadece ekmeğin birini sacda unutmuş ,yakmış...bakmış ekmek epeyce yanık,yenecek gibi değil...
İşi bitip de ocağı sağı solu toparladıktan sonra,yanan ekmeği köyün başıboş gezen köpeklerinden birine vermiş.. Günler geçmiş,aylar dolmuş bizim yaşlı teyze hakkın rahmetine kavuşmuş.köylü el birliğiyle kaldırmış cenazeyi,dualarınıda eksik etmemişler
"ALLAH günahlarını affetsin..."
Yaşlı teyze mezarda ilk gecesinde bakmış ki,daracık buracık bir odada oturuyor.
Etrafında başka ölenler de varmış,mezarlık komşuları diyelim...
Onların odaları refah,temiz pakmış,her öğünde önlerine güzel yiyecekler geliyormuş...
Bizimkine gele gele sadece o yanık ekmek geliyormuş ve onuda yiyemiyormuş...
YA RABBİ neden bana çeşit çeşit yiyecekler gelmez diye ağlamaya başlamış.
O zaman bir ses kendisine
"sen sağlığında kimselere bişey ikram ettinmi ki gelsin,bu merhumlar kendi elleriyle ne verdilerse şimdi onlardan sebepleniyorlar,sen sadece bir yanık ekmek vermiştin,o geliyor" demiş...
Bizim yaşlı teyze ağlamış,figan etmiş,
"ne olur bana izin verin biraz,gideyim dünya yüzüne bende diğerleri gibi yedireyim yiyeyim gene alırsınız beni sonra demiş."
hikaye bu ya;
"eh,peki bakalım"demişler...
Bizimki bir nefeste kendini dünya yüzünde bulmuş.
Koşa koşa eve gitmiş,ama"
Amaaan nasıl olsa döndüm bişey olmaz"diye düşünüyormuş.
Evine gelince bir gün iki gün derken kadın aynı kadın,değişen birşey yok yani...
O gece
"Ey kadın vaktin doldu,yarın canını vereceğin gündür"diye konuşmalar duymuş rüyasında..
Erkenden kalkmış,geçmiş tandırın başına,bir sürü yufka açmış,onları sarmış sarmalamış,düşmüş mezarlığın yoluna... Mezarına gelince bir kapı açılmış önünde,bizimki atmış adımını içeri...
Ama kendi girmiş,sırtındaki ekmek bohçası dışarda kalmış...
"kadın,kadın biz senin zaten değişmeyeceğini,kalbinin karalığının geçmeyeceğini biliyorduk,sen sana verilen bu şansınıda kötü kullandın,dünya yüzünden gaibe kim ne getirmişki,sen ekmeklerini sokabilesin"demiş...
kıssadan hisse,sağlığınızda ihtiyacı olanlarla elinizdekilerden paylaşın,paylaşın ki;sizinde ihtiyacınız olduğu zamanlarda insanlar size dönük olabilsinler...