Mali Özdemir
Üye
Stephen King '' Alaycı Kuş '' ( Teması / İncelemesi / Okuyucu Anlatımı )
Suzanne Collins'in Açlık Oyunları'yla başlayan Ateşi Yakalamak ile devam eden ve en son Alaycı Kuş'la bitirdiği üçleme roman serisinin ben de hayranlarından oldum. Şimdiye kadar en hızlı okuyup bitirdiğim kitaplar bunlardır herhalde. Okuyanların ortak noktası olan şeyi ben de yaşadım. Elimden bırakmak istemedim, yemekte, yolda, her boş olabildiğim anda okumak istedim. Gerçi bölünmesin diye genelde geceleri okumayı tercih ediyorum. Sabaha kadar bitmiş oluyor kitap takdir edersiniz ki.
Herneyse, okumayan varsa diye yazıyorum. Konusu çok enteresan, çok yabancı olduğumuz bir şey değil. Kurgulanışı ve okuyanı alıp içine çekmesi müthiş. Survivor izleyenlerin yabancı olmadığı bir kurgu, tek farkla insanların ölmesi gerekiyor. Tamam tamam çok açıklayıcı olmadı. Kısaca bahsedeyim.
Capitol denilen büyük bir kent ve bu kente bağlı sömürge halinde yaşayan topluluklar var ve bunlara mıntıka deniyor. Capitol denen yerde teknoloji inanılmaz derecede ilerlemiş ama mıntıka denen yerlerde durum vahim. Açlıktan ölme sınırında yaşayan ve sadece Capitol halkı için çalışan insanlar var buralarda. Yaşadıkları yerlerden dışarı çıkamıyorlar, mıntıklarından ayrılmak ölüm cezası demek. Capitol yönetimine ters olacak hiç bir şey yapıp söylemeyemiyorlar. Barış muhafızları diye adlandırılan askeri birlikler tarafından kontrol altında tutuluyorlar.
Capitol yönetimi geçmiş zamanlarda yaşanmış bazı ayaklanmaları cezalandırmak ve yenilerinin olmasına engel olmak ve halkın Capitol karşısında ne kadar güçsüz ve çaresiz olduğunu hatırlatmak adına Açlık Oyunları adında bir oyun düzenliyorlar. Bizim survivor tadında aynı reality show mantığıyla her yıl yapılan bu yarışlara her mıntıkadan bir kız bir de erkek seçiliyor kurayla. Yaş aralığı 12-18. Bunlara haraç adı veriliyor.Ve toplam 12 mıntıkadan 24 haraç yarışa dahil oluyorlar. Bu oyunların en büyük özelliği havasını, suyunu, ağaçlarını, içindeki canlıları Capitol'ün kontrol ettiği bir arenada yapılıyor olması. Her haraç'ın deri altına bir alet yerleştiriliyor ve her yerde takip edilebiliyorlar. Gizli kamera dolu bu arenada haraçların tek amacı "hayatta kalmak". Sağ kalan kazanıyor.
Kısaca konu bu, elbette bundan sonra Katniss adındaki kahramanımız çıkıyor ortaya ve sonra Primm, Peeta,Gale ve diğerleri.Kitap hakkında bundan sonra söylenecek fazla bir şey yok. Takdir edersiniz ki kahramanımız bu yarışlara katılıyor hayatta kalıyor falan ama beni en çok etkileyen şey "Alaycı Kuş" diye bir özgürlük sembolü olması ve Capitol denen yerin ve orayı yönetenlerin bir başkaldırı sayesinde nasıl da alaşağı edildiği.Kime nasıl ve ne zaman başkaldıracağınzı bilmeniz çok önemli. Bu seride de bu ortaya çıkıyor. Haa unutmadan iki erkek ve bir kadın aşk üçlemesini de pas geçmeyelim.
Özgürlük bir insan için herşeyin üstünde olmalı. Kabul etmek istemediğiniz bir şey varsa etmeyin. Zorla kabul ettirmeye çalışanlar varsa direnin. Ben kimseye karşı gelemem diyorsanız Açlık Oyunları serisini alıp okuyun bakın nasıl gaza geliyorsunuz. Hani "darbe" dedikleri ve herkesin ödünün patladığı bir şey var ya bu kitaplarda adı Alaycı kuş olarak geçiyor. Darbe sözü kibarlaştırılmış ve elbette bu bir kitap ve bir kurgu. Ama insanları olumlu yönde etkileyen bir kurgu. Sizi aç bırakacak ama kendileri lüks ve bolluk içinde yaşayacak bir yönetime karşı direniş ve kazançlarla birlikte onca kayıp elbette.
Kafanızı dağıtıp şu dünya işlerinden uzaklaşayım, işi gücü, çoluğu, çocuğu, ay sonunu düşünmeden biraz zaman geçireyim diyenler varsa aranızda ısrarla tavsiye ederim . Bir süreliğine alıp başınızı gidersiniz "alaycı kuşların" uçtuğu yerlere.
Herneyse, okumayan varsa diye yazıyorum. Konusu çok enteresan, çok yabancı olduğumuz bir şey değil. Kurgulanışı ve okuyanı alıp içine çekmesi müthiş. Survivor izleyenlerin yabancı olmadığı bir kurgu, tek farkla insanların ölmesi gerekiyor. Tamam tamam çok açıklayıcı olmadı. Kısaca bahsedeyim.
Capitol denilen büyük bir kent ve bu kente bağlı sömürge halinde yaşayan topluluklar var ve bunlara mıntıka deniyor. Capitol denen yerde teknoloji inanılmaz derecede ilerlemiş ama mıntıka denen yerlerde durum vahim. Açlıktan ölme sınırında yaşayan ve sadece Capitol halkı için çalışan insanlar var buralarda. Yaşadıkları yerlerden dışarı çıkamıyorlar, mıntıklarından ayrılmak ölüm cezası demek. Capitol yönetimine ters olacak hiç bir şey yapıp söylemeyemiyorlar. Barış muhafızları diye adlandırılan askeri birlikler tarafından kontrol altında tutuluyorlar.
Capitol yönetimi geçmiş zamanlarda yaşanmış bazı ayaklanmaları cezalandırmak ve yenilerinin olmasına engel olmak ve halkın Capitol karşısında ne kadar güçsüz ve çaresiz olduğunu hatırlatmak adına Açlık Oyunları adında bir oyun düzenliyorlar. Bizim survivor tadında aynı reality show mantığıyla her yıl yapılan bu yarışlara her mıntıkadan bir kız bir de erkek seçiliyor kurayla. Yaş aralığı 12-18. Bunlara haraç adı veriliyor.Ve toplam 12 mıntıkadan 24 haraç yarışa dahil oluyorlar. Bu oyunların en büyük özelliği havasını, suyunu, ağaçlarını, içindeki canlıları Capitol'ün kontrol ettiği bir arenada yapılıyor olması. Her haraç'ın deri altına bir alet yerleştiriliyor ve her yerde takip edilebiliyorlar. Gizli kamera dolu bu arenada haraçların tek amacı "hayatta kalmak". Sağ kalan kazanıyor.
Kısaca konu bu, elbette bundan sonra Katniss adındaki kahramanımız çıkıyor ortaya ve sonra Primm, Peeta,Gale ve diğerleri.Kitap hakkında bundan sonra söylenecek fazla bir şey yok. Takdir edersiniz ki kahramanımız bu yarışlara katılıyor hayatta kalıyor falan ama beni en çok etkileyen şey "Alaycı Kuş" diye bir özgürlük sembolü olması ve Capitol denen yerin ve orayı yönetenlerin bir başkaldırı sayesinde nasıl da alaşağı edildiği.Kime nasıl ve ne zaman başkaldıracağınzı bilmeniz çok önemli. Bu seride de bu ortaya çıkıyor. Haa unutmadan iki erkek ve bir kadın aşk üçlemesini de pas geçmeyelim.
Özgürlük bir insan için herşeyin üstünde olmalı. Kabul etmek istemediğiniz bir şey varsa etmeyin. Zorla kabul ettirmeye çalışanlar varsa direnin. Ben kimseye karşı gelemem diyorsanız Açlık Oyunları serisini alıp okuyun bakın nasıl gaza geliyorsunuz. Hani "darbe" dedikleri ve herkesin ödünün patladığı bir şey var ya bu kitaplarda adı Alaycı kuş olarak geçiyor. Darbe sözü kibarlaştırılmış ve elbette bu bir kitap ve bir kurgu. Ama insanları olumlu yönde etkileyen bir kurgu. Sizi aç bırakacak ama kendileri lüks ve bolluk içinde yaşayacak bir yönetime karşı direniş ve kazançlarla birlikte onca kayıp elbette.
Kafanızı dağıtıp şu dünya işlerinden uzaklaşayım, işi gücü, çoluğu, çocuğu, ay sonunu düşünmeden biraz zaman geçireyim diyenler varsa aranızda ısrarla tavsiye ederim . Bir süreliğine alıp başınızı gidersiniz "alaycı kuşların" uçtuğu yerlere.
