"Star Trek": Tanrı'nın eli, Amerika'nın kılıcı

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
"Star Trek": Tanrı'nın eli, Amerika'nın kılıcı
"Star Trek"in yeniden çevrimi, Amerikan ideolojisinin eski hedeflerinden çok, yeni amaçlarına odaklanmış. Yeni Dünya'da yeni piyonlar, yeni vezirler, yeni şahlar arasındaki satranç aralıksız devam ediyor.
Değişen ve gelişen dünya ile birlikte 60'ların hayal güçlerini zorlayan dizisi "Uzay Yolu" da yenilenmiş görünüyor. Öyle ki, o yıllarda basit dekorları, ilkel çekim teknikleriyle dikkat çeken, hatta ilk bölümleri reyting alamayan dizi, bugün teknolojinin nimetleriyle donatılmış büyük bütçeli bir filme dönüştürülmüş.
"Uzay Yolu", yayınlandığı dönemlerde bilim kurguyla ilgili her şeyi etkilemiş, (moleküler taşınma, Phaser silahları, anti-madde reaktörleri) Stephen Hawking'in anti madde teorilerine bile esin kaynağı olmuştu.30 yaş üzeri izleyicinin hatırlayacağı gibi, o yıllarda dünya üzerinde süregelen Soğuk Savaş dalgası, birçok Hollywood yapımına damgasını vurmuştu.
"Uzay Yolu", bu yıllar içerisinde aynı "Yıldız Savaşları" gibi kült olarak nitelendirilebilecek bir statü kazandı. Özellikle 'Enterprise' ('Atılgan') gemisinin mürettebatı, her nesilden, her ulustan, her ırktan insanı temsil ederek, zamansız, mekânsız ve yurtsuz, bir anlamda "evren vatandaşı" olgusunu yarattılar. Her ırktan, her gelenekten "yaşam formlarının" barındığı bu topluluk, sadece dünya değil, gezegenler arası bir oluşum oluşuyla da AB, BM gibi kurumsal yapılanmaların metaforu olarak görülebilir.
Hollywood ve Soğuk Savaş
Amerika'nın Soğuk Savaş döneminde Hollywood yoluyla görselleştirmiş olduğu 'öteki' ("the other") kavramının henüz keskinleşmemiş, daha iyimser hali olarak da nitelendirilebilecek olan 'uzaylı', 'başka gezegenden', 'dünyalı olmayan' kavramları da "Uzay Yolu"nda yumuşak bir geçişle ele alınmıştır. Özellikle Hikaru Sulu, Haberleşme subayı Teğmen Uhura, Pavel Andreievitch Chekov, Nero gibi karakterler üzerinden alt metne bağlanan bu konu, daha sonra Soğuk Savaş'ın devam etmesiyle farklı bir boyut kazanmıştır.
Örneğin Sulu karakteri Amerika'nın II. Dünya Savaşı sırasında bomba yağdırdığı bir ulusa üyedir. Ancak, Soğuk Savaş'ın etkisiyle ülkede baş gösteren 'Büyük Amerika' akımının etkisiyle Japon geleneklerini hiç yansıtmayan, 'Amerikanlaşmış' yani 'Ehlileştirilmiş-Asimile edilmiş Öteki' olarak karşımıza çıkar. Japonya'nın o dönemlerde gelişmekte olan ekonomisi de Amerika'nın (Hollywood'un) bu içten kucaklamasını açıklamaktadır. Amerika bir taktik savaşı içinde olduğu Sovyetler'e karşı ekonomik açıdan güçlü bir müttefik aramaktadır. Bu nedenle de geçmişte yapılan hatalar bertaraf edilmek istenmektedir. Evet, Japonlar da Amerikan sistemine dahil olabilirler. Ancak izin verildiği ölçüde. Aynı Sulu gibi, Uhura karakteri (Nichelle Nichols, Martin Luther King Jr.'ın ricası üzerine oynamıştır) de Amerika'nın bir zamanlar kendisine karşı günah işlediği bir ırkı, Afrika savanlarından kaçırıp köleleştirdiği 'zenci' ırkını temsil etmektedir. Rus karakter Chekov'a gelince, o, aslında rakiptir, ama aslında müttefik olması istenen, daha doğrusu korkulduğu için Amerikan tarafına çekilmesi gereken bir karakterdir. Genç ve toy havasının altında teknolojik bir deha yatmaktadır. Bir diğer karakter ise, önyargıları, düşünmeden karar verişi, intikama susamışlığı ile Nero karakteridir. Nero, Roma metaforuna bağlı olarak her şeyi yakıp yıkan her şeyin sonunu getiren Roma imparatoru Neron'un protipi olabilir mi? Amerika artık dış düşmanlarla değil, iç düşmanlarla bir çatışma içerisindedir. Bir zamanlar sisteme bağlı olanlar artık kendi çıkarları doğrultusunda onu yıkmak için uğraşmaktadır. Bu da, bir zamanlar karşıt ideolojilere duyulan korkunun yerini almaktadır. Sistemin içinde yer almayı seçen diğerleri içinse geçmişten bugüne asimilasyon tamamlanmıştır.
Eskiyi özletmeyen aksiyon...
"Yıldız Savaşları" ve "Batman" gibi serilerde de kullanılan "her şeyin öncesini anlatma" yöntemi bu yapımda da kullanılmış. Film, Kaptan Kirk karakterinin geçmişine dönerek ekibin nasıl oluştuğuna odaklanıyor. Kaptan Kirk karakteri Iowa'da yaşayan bir Amerikalı. Bu bağlamda, daha sonra geminin kaptanı olduğu da düşünülürse, Amerika'nın dünyadaki liderlik konumuna atıfta bulunulduğu varsayılabilir. Kaptanın göbek adının Tiberius (Romalı zalim bir tiran) olması, zalim bir hükümdara atıf yapılarak Amerika'nın egemenlik hayallerinin sınırları hakkında da bilgi veriyor bize.
Ve tabi bir de efsanevi Mr. Spock karakteri var. Sivri kulaklı, kalkık kaşlı, esmer, beyaz tenli, yarı insan bir Vulkan'lı. Bu karaktere Kaptan'ın sağduyusu denebilir. Amerika'nın yönetiminde etkili olan en baskın ırk kimlerdir? Evet bildiniz… Günümüzde de ABD'nin değişmez müttefiki olan Yahudiler. Bu karakter, duygularını değil mantığını dinleyen, mistik yanları olan, sanatkâr, zeki, kültürlü bir portre çizer. Bu bağlamda da Kaptan'ın (Amerika'nın) sağ kolu olmaya layıktır. Filmin sonunda karakterin zamanda yolculuk yapan yaşlı halinin "artık istediğini elde ettin, şimdi duygularını da göz ardı etme" gibi bir sözle olaya noktayı koyması da hayli anlamlı. Bu yolla Spock karakterinin yarı-insan yönüne de vurgu yapılmak istenmiş. Amerika bu yolla, hem dini bir gücü hem de sağduyuyu kendisine yoldaş edinmiş olduğu fikrini bilinçaltlarımıza kazıyor mu?
Filmle ilgili diğer ayrıntılara gelince, yapımcı J.J Abrams, Kaptan Kirk rolü için önce Mike Vogel ve Chris Pine arasında kararsız kalmış. Sonra Pine'a karar verilmiş. Joshua Jackson'da bu rol için düşünülenler arasındaymış. Filmin tanıtım filminde kullanılan sözler J.F.Kennedy'nin 60'larda yaptığı konuşmalardan alınmış. Bu film, Leonard Nimoy'un 1991'de çekilen "Uzay Yolu VI: Keşfedilmemiş Ülke" filminden bu yana oynadığı ilk filmmiş. Uhura karakteri bu filmle ilk kez bir ilk ada kavuşmuş: Nyota. Genç Kirk ve Mr. Spock 'un yaşlı halinin karşılaşması fikri yeni değilmiş,1968'de ortaya çıkmış. Romulan'ları oynayan aktörlere 24 saat makyaj uygulanmış.
Bütün bu çabalara da değmiş doğrusu… "Star Trek", yenilikleri ve eskiyi özletmeyen aksiyonuyla izleyicilere heyecanlı anlar yaşatıyor. İyi Seyirler!
(7/10)

Kimler izlemeli?
Uzay Yolu serisinin politik ve tarihsel göndermelerinin bugün aldığı yönü görmek isteyenler.
Serinin fanatikleri ve fantastik sinema takipçileri.
Kimler izlememeli?
Bilimkurgu sinemasını genel olarak ABD'nin ve temsil ettiği değerlerin propagandasını yapmakla suçlayanlar.
Klasikleşmiş filmlerin yeniden çevrimlerine şüpheyle bakanlar.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

YaşlıTaşCocuk54
Cevap
3
Görüntüleme
933
eZeL634
Marco Laren
Cevap
0
Görüntüleme
536
Marco Laren
Gulu Gulu
Cevap
3
Görüntüleme
925
KinG Tornado


Üst Alt