YsF_90
Üye
Skibbe'den çarpıcı açıklamalar!
G.Saray'ın Alman hocası Skibbe, ilk yurt dışı macerasında büyük işlere imza atmak istiyor...
G.Saray’da Skibbe dönemi başladıktan sonra herkes genç çalıştırıcının neler yapacağını imza attığı günden bu yana sabırsızlıkla bekliyor... Yönetimin 1+1 yıllığına anlaştığı Alman teknik adam ilk yurt dışı macerasında büyük işlere imza atmak istiyor ve bunun için de düşüncelerini anlattı. İşte Skibbe'nin sorulara verdiği çarpıcı yanıtlar...
Takımın orkestra şefisiniz. Elinizde yeteri kadar enstrüman var mı?
Bence bizim gayet iyi bir orkestramız var. Ve bu sezon başında futbolseverlere çok güzel senfoniler izlettirebileceğimizi düşünüyorum. Sakatlığı devam eden oyuncularımız var, Servet ve Emre Güngör gibi oyuncularımızın aramıza katılmasıyla her geçen gün daha iyiye gideceğiz. Lincoln ve Linderoth da aramıza katılacak.
Futbol sizce bir sanat mıdır?
Evet, futbol bir sanattır. Ben öyle düşünüyorum. Bu gerçekten çok özel bir spor dalı. Topu tutamadığınız belki de tek spor dalı. Sadece taç atışlarında topu elinize alıyorsunuz. O yüzden de çok seviliyor futbol.
Çok hızlı olmalıyız...
Günümüz futbolcusu nasıl olmalı?
Çok iyi bir tekniği olmalı. Çok iyi bir düşünce yapısına sahip olmalı. Ve topu mümkün olduğunca az temasla kontrol etmeli. Bir iki dokunuşla topa sahip olmak yetmeli. Ve bu gittikçe daha çok önem taşıyor. Çünkü artık bütün takımlar defansın nasıl yapıldığını öğrenmişler. Dolayısıyla hücumda paslaşırken çok hızlı olmalıyız.
Elinizde bugünün futbolcusu var mı?
Arda, Lincoln, Kewell, Mehmet Topal gibi çok iyi oyuncular var. Daha çok tecrübeli oyunculardan Hasan, Ayhan yine aynı tarz oyuncular. Hızlı ve genç oyunculara da sahibiz aynı zamanda. Ve defansımız da gerçekten çok güçlü. Dolayısıyla biz gerkçekten çok iyi bir orkestrayız. Ve ümit ediyorum ki, bizim bu kalitemiz özellikle Şampiyonlar Ligi’nde yani Avrupa sahnesinde iyi oyun sergilememizi ve iyi müzik yapmamızı sağlar.
Oyun felsefeniz nasıl?
Mümkün olduğunca hücuma yönelik oynamak. Topa mümkün olduğunca az temas etmek. Bir örnek vermek gerekirse, Lincoln’ün top ayağında iken çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Ama Lincoln’ün tek pas ya da kontrol pas yapıp mümkün olduğunca çabuk ayağından çıkartığını gördüğümde daha iyi bir oyuncu olduğunu anlıyorum.
Stres yaşıyor musunuz?
Ben yaptığım göreve dışardan baktığım zaman bir hoca olarak çok önemli sorumluluklarımın olduğunu biliyorum. Hocalardan biri olmak bana her zaman gurur veriyor. Ama mümkün olduğunca normal bir insan olmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar bu stresi iyi kaldırabildim. Ve beni sıkıntılı, stresli görebileceğiniz haftanın tek bölümü maçlardaki o 90 dakika olacak. Çünkü tüm haftanın en stresli anı o 90 dakika. Futbol sahasında olduğunuz zaman teknik direktör olarak olup bitenin hepsinden sorumlusunuz. Özellikle işler iyi gitmiyorsa bu sorumluluğu daha fazla hissedersiniz.
Büyük bir onur oldu
Türkiye’de hiç takım çalıştırmayı aklınıza getirmiş miydiniz?
Her zaman yurt dışında çalışmak istemiştim. Çünkü uzun süre Alman Milli Takımı’nda önemli sorumluluklar edindim. Bu nedenle mesaimin büyük bir kısmını yurt dışında geçiriyordum. Ve G.Saray’dan bir teklif geldiğinde bu benim için büyük bir onur olarak kabul ettim.
A Milli Takım’a verdiğiniz oyuncu sayısını arttıracak mısınız?
Bizim bu seneki A Milli Takım’a verdiğimiz oyuncularımızın çoğu gençti. Ve bu gençler her geçen gün kalitelerini arttırıyorlar. A Milli Takım’daki yerlerini muhakkak koruyacaklar. Henüz A Milli Takım’ın bir parçası olmamış bir Uğur ve Aydın gibi çok önemli oyuncularımız var. Aydın bu sene kendini daha iyi gösterecek.
Avrupa Fatih Terim’i tanıyor
Fatih Terim’i tanıyorum. Kendisiyle birçok kez karşılaştık. Dortmund’da hoca iken bir çok dostluk maçı yaptık. Çok iyi bir kariyeri var. Türk futboluna çok şey kazandırdı. Avrupa’da da çok tanıyanı var. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası’ndan daha zordur. Türkiye’nin yakaladığı başarı gerçekten çok önemlidir. Dünya Kupası’ndaki gruplardaki seviye ile Avrupa Şampiyonası gruplarındaki seviye aynı değildir. Avrupa Kupası’nda bu seviyeyi yakalamak bence Dünya Kupası’ndaki başarısından daha da önemlidir.
STEAUA MAÇINA HAZIR DEĞİLİZ
Alman teknik adam, gol yollarında yaşadıkları sıkıntıyı Lincoln’ün dönüşüyle çözeceklerini ifade ederken, "Şu anda Steaua Bükreş maçına yeteri kadar hazır değiliz. Bunu ben de biliyorum. Ancak bu bir haftalık süre bizim için çok önemli. İyi çalışıyoruz ve istediğimizi alacağız" dedi.
Başımız dik çıkarız
Galatasaray ile Fenerbahçe maçlarının öneminden haberdarım. Bu maçlarda elimizden geldiği kadar başımız dik çıkmaya çalışacağız. Geçtiğimiz yıl Leverkusen’in başındayken Kadıköy’deki 0-0’lık kupa maçını izledim. Ve G.Saray o maçta Fenerbahçe’ye göre çok daha üstündü. Kadıköy’de çok özel bir atmosfer var. Ve bu sezon o atmosferi yaşayacağım.
Aragones’in kariyeri
Aragones ile hiç tanışmadım ama kariyerini ister istemez ben de her insan gibi takip ettim. İspanya ile ulaştığı başarı gerçekten çok güzel. Genç oyunculara önem veriyor olması iyi bir şey. Milli takımda genç oyunculara kıymet verdiğini gördük. Bizde de gençlere bu denli kıymet vermek işimizin bir parçası. Altyapımız harika. Ancak Avrupa’da başarıya ulaşmak için bu gençlerin Meira, Lincoln, Kewell gibi tecrübeli oyuncularla desteklenmesi gerekir.
Takımın beyni benim
Ben teknik direktörün takım içindeki o önemli görevinin baştan çok beyin vazifesi olduğunu görüyorum. Kendisine akan bütün bilgileri alarak oyuncuları görüp bütün kararları veren bir organ gibidir. Çok önemli bir görevdir bu. Ama şunu ayırt etmek gerekir. Beyin düşünür, eller kollar o beynin düşündüklerini yerine getirir gibi bir dayatma yerine o ellerin kolların, kalbin dolayısıyla elimizdeki oyuncuların yani takımın yapabileceklerini ve yapamayacaklarını görerek yapabileceklerini görme işidir teknik direktörün. Ve teknik direktör bunu düşünür ve bütün takıma işinin en iyi şekilde yapabilmesi için yardımcı olur.
Hasan’ın aklı ve gönlü G.Saray’da
Elimizdeki yerli oyuncuların en tecrübelisi Hasan Şaş. Gerek aklı ve gerekse gönlü sadece G.Saray için çalışıyor. Ve geçtiğimiz yıl geçirdiği sakatlığı biliyoruz. Ama onun için de oynamanın da ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Şimdi geri döndü ve çok iyi bir form yakaladı. Bu da belki Hasan’ın maç içinde alabileceği bir görev. Ama Hasan gerçekten çok önemli tecrübeye sahip bir oyuncu. UEFA Kupası’nı alan kadronun içerisindeydi. Dünya üçüncüsü olan Türk Milli Takımı’nda vardı. Müthiş başarıya imza atan oyuncu. Avrupa da çok iyi tanınıyor. Çünkü çok fazla Avrupa’da maç yaptı. Türkiye’de çok yüksek sayıda maç oynadı. Herkesin sevdiği bir oyuncu. Hasan’ın saha içinde olması, bizim için tecrübesini ve bu düşünce yapısını sahaya yansıtması yüzünden çıkabilir.
Hürriyet
G.Saray’da Skibbe dönemi başladıktan sonra herkes genç çalıştırıcının neler yapacağını imza attığı günden bu yana sabırsızlıkla bekliyor... Yönetimin 1+1 yıllığına anlaştığı Alman teknik adam ilk yurt dışı macerasında büyük işlere imza atmak istiyor ve bunun için de düşüncelerini anlattı. İşte Skibbe'nin sorulara verdiği çarpıcı yanıtlar...
Takımın orkestra şefisiniz. Elinizde yeteri kadar enstrüman var mı?
Bence bizim gayet iyi bir orkestramız var. Ve bu sezon başında futbolseverlere çok güzel senfoniler izlettirebileceğimizi düşünüyorum. Sakatlığı devam eden oyuncularımız var, Servet ve Emre Güngör gibi oyuncularımızın aramıza katılmasıyla her geçen gün daha iyiye gideceğiz. Lincoln ve Linderoth da aramıza katılacak.
Futbol sizce bir sanat mıdır?
Evet, futbol bir sanattır. Ben öyle düşünüyorum. Bu gerçekten çok özel bir spor dalı. Topu tutamadığınız belki de tek spor dalı. Sadece taç atışlarında topu elinize alıyorsunuz. O yüzden de çok seviliyor futbol.
Çok hızlı olmalıyız...
Günümüz futbolcusu nasıl olmalı?
Çok iyi bir tekniği olmalı. Çok iyi bir düşünce yapısına sahip olmalı. Ve topu mümkün olduğunca az temasla kontrol etmeli. Bir iki dokunuşla topa sahip olmak yetmeli. Ve bu gittikçe daha çok önem taşıyor. Çünkü artık bütün takımlar defansın nasıl yapıldığını öğrenmişler. Dolayısıyla hücumda paslaşırken çok hızlı olmalıyız.
Elinizde bugünün futbolcusu var mı?
Arda, Lincoln, Kewell, Mehmet Topal gibi çok iyi oyuncular var. Daha çok tecrübeli oyunculardan Hasan, Ayhan yine aynı tarz oyuncular. Hızlı ve genç oyunculara da sahibiz aynı zamanda. Ve defansımız da gerçekten çok güçlü. Dolayısıyla biz gerkçekten çok iyi bir orkestrayız. Ve ümit ediyorum ki, bizim bu kalitemiz özellikle Şampiyonlar Ligi’nde yani Avrupa sahnesinde iyi oyun sergilememizi ve iyi müzik yapmamızı sağlar.
Oyun felsefeniz nasıl?
Mümkün olduğunca hücuma yönelik oynamak. Topa mümkün olduğunca az temas etmek. Bir örnek vermek gerekirse, Lincoln’ün top ayağında iken çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Ama Lincoln’ün tek pas ya da kontrol pas yapıp mümkün olduğunca çabuk ayağından çıkartığını gördüğümde daha iyi bir oyuncu olduğunu anlıyorum.
Stres yaşıyor musunuz?
Ben yaptığım göreve dışardan baktığım zaman bir hoca olarak çok önemli sorumluluklarımın olduğunu biliyorum. Hocalardan biri olmak bana her zaman gurur veriyor. Ama mümkün olduğunca normal bir insan olmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar bu stresi iyi kaldırabildim. Ve beni sıkıntılı, stresli görebileceğiniz haftanın tek bölümü maçlardaki o 90 dakika olacak. Çünkü tüm haftanın en stresli anı o 90 dakika. Futbol sahasında olduğunuz zaman teknik direktör olarak olup bitenin hepsinden sorumlusunuz. Özellikle işler iyi gitmiyorsa bu sorumluluğu daha fazla hissedersiniz.
Büyük bir onur oldu
Türkiye’de hiç takım çalıştırmayı aklınıza getirmiş miydiniz?
Her zaman yurt dışında çalışmak istemiştim. Çünkü uzun süre Alman Milli Takımı’nda önemli sorumluluklar edindim. Bu nedenle mesaimin büyük bir kısmını yurt dışında geçiriyordum. Ve G.Saray’dan bir teklif geldiğinde bu benim için büyük bir onur olarak kabul ettim.
A Milli Takım’a verdiğiniz oyuncu sayısını arttıracak mısınız?
Bizim bu seneki A Milli Takım’a verdiğimiz oyuncularımızın çoğu gençti. Ve bu gençler her geçen gün kalitelerini arttırıyorlar. A Milli Takım’daki yerlerini muhakkak koruyacaklar. Henüz A Milli Takım’ın bir parçası olmamış bir Uğur ve Aydın gibi çok önemli oyuncularımız var. Aydın bu sene kendini daha iyi gösterecek.
Avrupa Fatih Terim’i tanıyor
Fatih Terim’i tanıyorum. Kendisiyle birçok kez karşılaştık. Dortmund’da hoca iken bir çok dostluk maçı yaptık. Çok iyi bir kariyeri var. Türk futboluna çok şey kazandırdı. Avrupa’da da çok tanıyanı var. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası’ndan daha zordur. Türkiye’nin yakaladığı başarı gerçekten çok önemlidir. Dünya Kupası’ndaki gruplardaki seviye ile Avrupa Şampiyonası gruplarındaki seviye aynı değildir. Avrupa Kupası’nda bu seviyeyi yakalamak bence Dünya Kupası’ndaki başarısından daha da önemlidir.
STEAUA MAÇINA HAZIR DEĞİLİZ
Alman teknik adam, gol yollarında yaşadıkları sıkıntıyı Lincoln’ün dönüşüyle çözeceklerini ifade ederken, "Şu anda Steaua Bükreş maçına yeteri kadar hazır değiliz. Bunu ben de biliyorum. Ancak bu bir haftalık süre bizim için çok önemli. İyi çalışıyoruz ve istediğimizi alacağız" dedi.
Başımız dik çıkarız
Galatasaray ile Fenerbahçe maçlarının öneminden haberdarım. Bu maçlarda elimizden geldiği kadar başımız dik çıkmaya çalışacağız. Geçtiğimiz yıl Leverkusen’in başındayken Kadıköy’deki 0-0’lık kupa maçını izledim. Ve G.Saray o maçta Fenerbahçe’ye göre çok daha üstündü. Kadıköy’de çok özel bir atmosfer var. Ve bu sezon o atmosferi yaşayacağım.
Aragones’in kariyeri
Aragones ile hiç tanışmadım ama kariyerini ister istemez ben de her insan gibi takip ettim. İspanya ile ulaştığı başarı gerçekten çok güzel. Genç oyunculara önem veriyor olması iyi bir şey. Milli takımda genç oyunculara kıymet verdiğini gördük. Bizde de gençlere bu denli kıymet vermek işimizin bir parçası. Altyapımız harika. Ancak Avrupa’da başarıya ulaşmak için bu gençlerin Meira, Lincoln, Kewell gibi tecrübeli oyuncularla desteklenmesi gerekir.
Takımın beyni benim
Ben teknik direktörün takım içindeki o önemli görevinin baştan çok beyin vazifesi olduğunu görüyorum. Kendisine akan bütün bilgileri alarak oyuncuları görüp bütün kararları veren bir organ gibidir. Çok önemli bir görevdir bu. Ama şunu ayırt etmek gerekir. Beyin düşünür, eller kollar o beynin düşündüklerini yerine getirir gibi bir dayatma yerine o ellerin kolların, kalbin dolayısıyla elimizdeki oyuncuların yani takımın yapabileceklerini ve yapamayacaklarını görerek yapabileceklerini görme işidir teknik direktörün. Ve teknik direktör bunu düşünür ve bütün takıma işinin en iyi şekilde yapabilmesi için yardımcı olur.
Hasan’ın aklı ve gönlü G.Saray’da
Elimizdeki yerli oyuncuların en tecrübelisi Hasan Şaş. Gerek aklı ve gerekse gönlü sadece G.Saray için çalışıyor. Ve geçtiğimiz yıl geçirdiği sakatlığı biliyoruz. Ama onun için de oynamanın da ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Şimdi geri döndü ve çok iyi bir form yakaladı. Bu da belki Hasan’ın maç içinde alabileceği bir görev. Ama Hasan gerçekten çok önemli tecrübeye sahip bir oyuncu. UEFA Kupası’nı alan kadronun içerisindeydi. Dünya üçüncüsü olan Türk Milli Takımı’nda vardı. Müthiş başarıya imza atan oyuncu. Avrupa da çok iyi tanınıyor. Çünkü çok fazla Avrupa’da maç yaptı. Türkiye’de çok yüksek sayıda maç oynadı. Herkesin sevdiği bir oyuncu. Hasan’ın saha içinde olması, bizim için tecrübesini ve bu düşünce yapısını sahaya yansıtması yüzünden çıkabilir.
Hürriyet
