bulutsuzgece
Üye
2012 yılındaki Dünya Mobil Kongresi sırasında Nokia’nın yaptığı sunum, basın toplantılarında çok nadir görülecek derecede bir alkış, tezahürat ve beğeni silsilesini üzerine çekmişti. Sebebi ise Symbian temelli bir telefon olan “41 MP sensör” teknolojisine sahip 808 Pureview modeliydi. Cihaz 5 yılda geliştirilmişti ve Nokia’nın mühendisleri ile fotoğraf uzmanlarının ulaştığı doruk noktaydı.
Ne yazık ki etkinlik boyunca Nokia’ya en sık sorulan soru, bu teknolojinin Windows Phone’a ne zaman geleceğiydi?
Ve tarihi hızlı bir şekilde ileri sarıp 26 Temmuz 2013’e geldiğimizde, nihayet cevabımızı aldık. Ancak geçen süre içerisinde Nokia, 808’in teknolojisini aynen olduğu gibi Lumia 1020’ye yerleştirmedi. Bunun yerine onu geliştirmeye devam etti.
Beklendiğine değdi mi? Lumia 920 sahipleri 1020’ye geçmeli mi? Fiyatına değecek bir telefon mu? Bütün bu soruların cevabını aşağıdaki derinlemesine Lumia 1020 incelememizde vereceğiz. Ancak çoook uzun sürecek bu incelemenin detaylarına geçmeden önce Lumia 925 incelemesinde olduğu gibi öncelikle ana artı ve eksilere göz atalım.
| |
|
Özellikler
Lumia 1020, Lumia 920 ile hemen hemen aynı donanımı taşıyor, yalnızca ona nazaran daha fazla dizayna ve estetiğe dayalı olarak üretilmiş. Üzerinde 1.5GHz işlemci, 32GB dahili hafıza ve 1280x768 çözünürlükte 4.5 inç ekran yer alıyor. Bu benzerlik nedeniyle 2012 sonlarının amiral gemisi olan kuzeniyle (Lumia 920 ile) karıştırmak çok kolay olabiliyor.
Alt taraf: İp askı deliği, mikro USB ve hoparlör.
Cihaz bir dizi modern özellikle birlikte geliyor. Artık pek çok takipçimizin yakından bildiği Nokia teknolojilerinden cihaz üzerinden yer alanlar şunlar:
· PureMotion HD+ - Bozulma olmaksızın ekran kaydırma sağlayan yüksek görüntü yenileme oranı.
· ClearBlack – Renkleri daha belirginleştirip yansımayı filtreleyerek azaltan çift katmanlı kutuplaştırıcı.
· Güneş Altında Okunabilirlik – Direk güneş ışığı altında bile okunabilirliğini koruyan görüntü.
· Süper Hassas Dokunma – Dokunmatik ekranı eldiven giyerken bile kullanabilme.
· Zengin Ses Kaydı – İkili HAAC mikrofon, stereo ses kaydı.
· Nokia Yansıma Ekranı – Ekran saati.
Ve yine benzer şekilde, Lumia 1020 pek çok 2013 telefonunun barındırdığı NFC, Wi-Fi (a/b/g/n), Bluetooth 3.0 (4.0’a yükseltilebilir), yüksek veri hızı için 4G LTE desteği, USB 2.0, A-GPS/Glonass gibi standart bağlantı teknolojileri ve 13 saat konuşma süresi sunan 2000 mAh bataryayı üzerinde bulunduruyor.
[video=youtube;-7U7H8Wrw5Q]http://www.youtube.com/watch?v=-7U7H8Wrw5Q[/video]
Ancak çoğu cihazda olduğu gibi, Nokia bu cihazda da deneyimlere, kullanıcılardan gelen geribildirimlere ve piyasadaki yeni gelişmelere dayalı ufak geliştirmeleri ihmal etmemiş. Lumia 920 ile kıyaslandığında, Lumia 1020 şu donanım geliştirmelerini taşıyor:
· 4.5 inç AMOLED ekran (LCD yerine)
· 2.5D Corning Gorilla Glass 3 ekran camı (Gorilla Glass 2 yerine)
· Geliştirilmiş IHF hoparlör
· 2GB RAM (1GB yerine)
· Barometre
· Alüminyum düğmeler (Seramik yerine)
· F2.2 açıklık değerine sahip 41MP PureView kamera, altı adet lens (ZEISS mercek), görüntü sabitleme (OIS), 1/1.5 inç ölçeğinde dev BSI sensörü ve xenon flaş.
Lumia 1020’nin ayırıcı özelliği olan, büyük revizyona uğramış kamerası dışında, yapılmış olan değişiklikler “küçük ilerlemeler” gibi ancak bunların her biri Lumia 920’nin dizaynının üzerine biraz koyuyor ve Lumia 1020’yi muazzam bir cihaz yapıyor.
Lumia 1020 oldukça kullanışlı olan bilek askı ipi ile geliyor.
İçerikte eksik olan tek özellik, Lumia 920’de anahtar bir özellik olarak öne çıkan dahili kablosuz şarj özelliğinin olmayışı. Bunun neden dahili özelliklerden çıkarıldığıyla ilgili pek çok söylenti var. Kimine göre AT&T operatörünün kullanıcı geri bildirimlerini esas alarak daha ince bir cihaz istemesi, kimine göre ise fiyatı mâkul tutabilme düşüncesi. Her neyse, bu teknoloji, satın alınacak bir arka kapak aksesuarı (Nokia CC-3066) ile cihaza eklenebiliyor ancak ağırlık azaltma ve daha ince bir dizayna ulaşma yönünde bu cihazın iyi bir hamle olduğunu düşündüğümüzde, bu özelliğin sonradan bu şekilde eklenmesi bazılarını hayal kırıklığına uğratabilir.
Lumia 1020, (7 GB’lık ekstra SkyDrive bulut alanını ve AT&T’nin sağladığı ücretsiz 50 GB’lık online alanı saymazsanız) herhangi bir genişletme imkanı olmaksızın yalnızca 32GB’lık dahili hafızaya sahip versiyonuyla geliyor. Telefonica operatörüne özel 64 GB’lık bir versiyonu da var ancak bunun diğer ülkelere gelip gelmeyeceği ya da ne zaman geleceği ile ilgili şu an için herhangi bir bilgi yok.
Peki 32 GB yeterli mi? İşletim sistemi ve üzerinde mevcut uygulamaların ardından aslında kullanıcıya harcayabileceği 25 GB gibi bir alan kalıyor. Lumia 1020’nin yüksek çözünürlüklü fotoğraflarının her birinin boyutu 9 ila 15 MB arasında değişebiliyor, paylaşım için çekilen küçük boyutlu örnek ise yaklaşık 3 MB civarında oluyor. O kalan boşluğu bir gecede doldurmak istemiyorsanız, muhtemelen fotoğrafların hepsini telefonunuzda tutmak istemeyeceksiniz, hele ki vazgeçemediğiniz şarkılar söz konusu olunca. Sonuçta 16GB alana sahip bir cihaza sahip olmak kadar kötü bir durum olmadığını ve çoğu kişi için 32 GB’ın yeterli olabileceğini düşünsek de, cihazı kullanım şeklinize bağlı olarak, dikkatinizi yolun biraz ilerisi için yoğunlaştırmanızda fayda var. (Doğabilecek yer sıkıntısını göz önüne alın.)
Bak ve Hisset
Geniş kamera bölümüne rağmen elde gayet iyi bir his uyandırıyor.
Lumia 1020 ilk bakışta tıpkı Lumia 920 gibi görünmesine rağmen, yakından incelendiğinde dev kamera dışında birkaç değişiklik daha göze çarpıyor. İlk olarak, Nokia Lumia 920’deki parlak kaygan yapının aksine mat ve daha az kaygan bir yapıyı benimsemiş. Belli ki bunu verdiği kalite hissinden dolayı tercih etmişler ki biz de buna aynen katılıyoruz. Aynı zamanda cihazınızın temiz kalması için üst katmanı parmak izine ve kire karşı dayanıklı şekilde tasarlamışlar.
Dahili kablosuz şarj özelliğinin çıkarılması nedeniyle Lumia 1020, 10.4 milimetrelik kalınlığıyla 10.7 milimetre kalınlığındaki Lumia 920’den birazcık daha ince. Bu gelişme rakamsal olarak göze çok gelmeyebilir ancak elinize alıp kullandığınızda sizi gerçekten şaşırtacak ve Lumia 1020’nin bariz şekilde selefinden daha ince olduğunu söyletmeye yetecek. Yine benzer şekilde, ağırlık yönünden de yaklaşık 30 gram daha az geliyor. Lumia 1020 elinizde tuttuğunuzda neredeyse içi boş hissi veriyor ki bu gerçekten güzel bir şey.
[video=youtube;vY6RV7QTO-8]http://www.youtube.com/watch?v=vY6RV7QTO-8[/video]
Lumia 1020'ye ilişkin ilk gün düşünceleri
Lumia 1020 belki en hafif ve en ince telefon ödüllerini kazanamayacak ancak bu yeni ebatlar, Lumia 920 ile ilgili eleştirilerde en çok şikayet konusu olan kalınlık ve ağırlık konusunu biraz olsun tersine çevirecek. Bu özellik aynı zamanda yanında ağır bir ikinci bas-çek kamera taşımaktan kurtulmaya çalışanlar için de cihazı çekici kılıyor, ki gelişmiş kamerasıyla Lumia 1020’nin amacı da bu zaten.
Gorilla Glass 3’e yükseltilmiş olması ve parmak izi önleyici yapıya sahip olması, Lumia’1020nin ekranını, kullanması en hoş ve en iyi ekranlardan biri yapıyor. Bunu aynı zamanda (Gorilla Glass 2 olmasına rağmen) Lumia 925’te de hissetmiştik ki gerçekten minimum yüzey dokunuşuyla ekran kaydırmalarını çok akıcı hale getiriyor.
Peki Gorilla Glass 3 versiyonu Gorilla Glass 2’ye göre ne getiriyor? Bu yılın başlarında duyurulan Gorilla Glass 3, gelişmiş güç ve dayanıklılığı daha da artırırken, bir yandan da kusurları ve çiziklerin görünürlüğünü azaltan “Doğal Hasar Direnci” (NDR) özelliğini içeriyor. Daha basit tabirle, en azından Corning’in söylediğine göre, Lumia 1020 kendinden önceki selefine göre çiziklerin görünürlüğünün azaltılmasında %40, güç yönünden de %50 artış getirerek çiziğe karşı 3 kat daha fazla dayanıklılık sunuyor.
Mat sarı ve parmak izi önleyici kaplamayla gelen sağlam ikonik dizayn.
Geleneksel güç, ses ve kamera tuşları da bu modelde biraz daha geliştirilmiş. Kullanılan materyal, kamera bölümünde olduğu gibi parlak seramikten mat alüminyuma geçmiş. Daha da önemlisi, tuşlara basıldığında alınan his biraz daha iyileştirilmiş. Örneğin, güç tuşuna bastığınızda daha ayırt edilebilir bir “klik” sesi duyuyorsunuz. Yine yarım basıldığında otomatik odaklanmayı sağlayan kamera butonunun kullanışlılığı önceki Windows Phone’lardakine göre daha güzel. Söylediğimiz gibi, tam olarak bir devrim sayılmaz ancak bu küçük ilerlemeler gerçekten bize fark edilebilir geldi ve Lumia 1020’nin günlük kullanımını daha keyifli kılmaya yetti. Sonuç olarak bu küçük değişiklikler cihazın harika bir cihaz olmasına katkıda bulunuyor.
Bazı insanlar Lumia 1020’nin kamera çıkıntısının meydana getirdiği görüntüyü yadırgasa da, gerçekte bu çıkıntı düşündüğünüzden daha az fark edilebilir durumda. Evet görsel olarak göze çarpıyor ancak en azından beyaz ve sarı sürümlerde bu bir çeşit tanımlayıcı rozet gibi düşünülebilir. Arkada tek gözlü dev misali görünen kamera bölümü “bu cihaz iş için” diye bağırıyor ancak bu da kötü bir şey değil, markayı daha da pekiştiriyor.
Dengelemesi çok iyi sayılmaz.
Peki kamera çıkıntısını bir şekilde hissedecek misiniz? Evet, kesinlikle. Lumia 1020’yi yere/masaya koyduğunuzda istemeseniz de yalpa vererek yaslandığını göreceksiniz. Yine de asıl durumdaki ön unsuru yerden uzak tutup değerli kamerayı olası hasarlardan uzak tuttuğunu göz önüne aldığınızda bu kadar da kötü bir şey değil.
Üst taraf: mikrofon, 3.5mm kulaklık girişi, mikro simkart yuvası.
Telefonu elinizde tutarken, 41 MP kameranın varlığını kesinlikle hissediyorsunuz ve bu durum özellikle de düz (fakat ağır) Lumia 920 ile kıyasladığınızda çok garip duruyor. Yine de insanlar bu cihazı kamerası için ve hangi teknolojileri barındırdığını bilerek alacaklardır ki bu nedenle Nokia cihazı olduğundan daha hafif yapamaması konusunda daha affedilebilir hale geliyor. Aksi halde zaten bu durum, spor arabaların V8 motorunun çok gürültü çıkardığından ya da arabayı daha ağırlaştırdığından şikayet etmeye benzer. Eğer böyle yapıyorsanız, asıl noktayı kaçırıyorsunuz demektir.
Sonuç olarak Lumia 1020, kalite yönünden Lumia 920’nin üstüne küçük ama önemli ilerlemeler sunuyor. Cihazı başlı başına değerlendirirsek, eşsiz polikarbonat yapı kaliteyi belirginleştirerek elinizde çakıl taşı gibi akıcı ve sağlam bir telefon tuttuğunuz hissini uyandırıyor, aynı zamanda herhangi bir gıcırtı veya oynayan kısım da bulunmuyor. Kaçınılmaz ve garip kamera çıkıntısı şikayetini bir kenara bıraktığınızda, Lumia 1020’nin dizaynı bu özelliklerle alabileceğiniz en iyi dizayn durumunda.
Ekran
Kameraya takılan: Lumia 1020’nin AMOLED ekranı bir kamera ile baktığınızda dalgalanma gösteriyor ancak gerçek hayatta çıplak gözle bunu fark etmiyorsunuz.
Lumia 1020, Lumia 920’deki LCD’nin aksine üzerinde geliştirilmiş AMOLED ekran barındırıyor. Yine de 4.5 inçlik 1280x768 çözünürlükle aynı dizayna sahip ancak yukarıda da belirtildiği gibi çizilmeye karşı daha da dayanıklı olan Gorilla Glass 3 ekran camıyla geliyor.
Çift katmanlı kutuplaştırıcı, 60Hz yenileme oranı, dokunma duyarlılığı ve dışarısı için parlaklık modu gibi bilinen bütün Nokia ekran teknolojilerini içeren Lumia 1020, bu defa bu özelliklerden AMOLED ekranda faydalanıyor ki biz de bunu görmekten oldukça memnunuz.
AMOLED (Aktif Matris Organik Işık Saçan Diyot) teknolojisinin de kendine özgü dezavantajları var ancak bunlar bugünlerde giderek daha da azalıyor. En büyük şikayet PenTile matris dizaynından kaynaklanıyor ki bu dizayn, çok yakından incelendiğinde piksellerin görünebilir olmasına neden olabiliyor. Bir kere gördünüz mü de gözünüzün önünden kaybedemiyorsunuz. Ancak böylesine yüksek bir çözünürlükte, PenTile sorunu büyük oranda ortadan kalkıyor, özellikle de Samsung Focus gibi Windows Phone 7 cihazlarıyla karşılaştırdığınız zaman…
Peki neden AMOLED’i tercih ediyoruz? Hemen cevaplayalım:
· Daha derin siyah – Siyah pikseller sönüyor ve daha iyi kontrast sağlıyor.
· Daha iyi batarya ömrü – Siyah pikseller sönük olduğundan LCD’ye göre daha az enerji tüketiyor (buna karşılık açık temalar kullanmak LCD’den daha fazla enerji tüketimine yol açıyor)
· Yansıma ekranı – Nokia’nın yeni ekran saati, AMOLED cihazda LCD’ye göre daha az batarya harcayacak ve özelliğin her zaman açık olmasını istediğimizi düşünürsek bu LCD’ler açısından oldukça kötü bir durum.
· Daha ince – AMOLED ekranlar üretim teknolojilerindeki farklılık nedeniyle LCD ekranlardan daha az yer kaplıyor.
Bize soracak olursanız AMOLED ve Windows Phone İşletim Sistemi el ele gayet iyi gidiyor. Arayüz oldukça belirgin, kontrast ve görünürlük yüksek ki AMOLED’in renk ve farklılık namına sunduğu şey de bu zaten.
Lumia 1020’nin ekranı parlak, tesirli bir ekran ve herhangi bir sanal parıltı oluşmuyor, gayet harika görünüyor. Kesinlikle Nokia’nın en iyilerinden biri (Lumia 925’in ekranıyla aynı). İlgi çeken bir diğer yanı da, eğer renk ve kontrastı sevmediyseniz, renk tonunu ve doygunluğunu ayarlayabilmeniz için Nokia “ayarlar>ekran ve dokunma” menüsü altına kendi “Lumia renk profilleri”ni eklemiş. Bu özellik AMOLED’le ilgili “doğal görünmüyor” şeklindeki şikayetlere de çözüm getirmiş oluyor. Her neyse, artık bu durumu düzeltebilir ve nasıl hoşunuza gidiyorsa öyle ayarlayabilirsiniz.
Telefon
Bu kamera aynı zamanda içinde telefon da barındırıyor
Her ne kadar insanlar Lumia 1020’yi kamera ve video yeteneklerinden dolayı alacak olsalar da, bu teknoloji harikasının aynı zamanda bir telefon olduğunu unutmamalıyız. Yani o kadar parayı vermeden önce, bu işte iyi olup olmadığını da öğrenmek isteyebilirsiniz.
Burada, AT&T’nin Nokia Lumia 1020’si bizi oldukça şaşırttı. Nokia’nın hoparlör yönünden her zaman ortalamanın üstünde ses kalitesine sahip olduğunu bilsek de, Lumia 1020’de bu durum altı çizilemeye değer şekilde yukarı taşınmış. Lumia 1020’de HD Ses desteği bulunuyor ve (henüz teyit edemesek de) AT&T bazı bölgelerde bu kalitede ses aktarımını destekliyor. HD Ses özelliği, daha keskin derecede sözcük netliği ve daha doğal konuşma sesi sunuyor ki her iki özellik de operatör ve donanımın birlikte çalışmasına bağlı. AT&T bu sene HD Ses desteğini duyuracak, ki görünüşe göre şu an bazı yerlerde kullanılıyor bile…
Burada tüm söyleyebileceğimiz, sesin hem konuşan hem de karşıdaki kişi açısından oldukça net olduğu. Aslında, birkaç kişi bize daha önceki cihazlarda da sesin oldukça net olduğunu ve bundan daha net olamayacağını söylüyor. Yani HD ses uygulamasına henüz geçilmemişse, bu durum Nokia’nın mikrofon ve hoparlörlerinin muazzam kalitesinden kaynaklanıyor demektir.
Konuşma hoparlöründe olduğu gibi, normal hoparlörde de ses oldukça yüksek ve net. Lumia 1020 hem konuşma hem dinleme yönünden kullandıklarımız içinde en iyilerinden biri.
Nokia’nın bu tarz üst düzey bir cihazından en iyi ses kalitesini sağlamasını beklersiniz ancak 1020 gerçekten daha da yukarı ve beklentilerin ötesine geçti.
PureView Kamera
Lumia 1020 opsiyonel PD-95G kamera tutacağına sahip.
Lumia 1020, Temmuz 2013 itibarıyla bir akıllı telefonda bulunabilecek en gelişmiş kamerayı içeriyor. Artık devam ettirilmeyen PureView 808’in üstüne daha da geliştirilmiş olarak geliyor ve HTC ve Samsung’un ortaya koyabileceği şeyleri bile bastırıp geçiyor. Bu elbette cihazın hiçbir zaman geçilmeyeceği anlamına gelmiyor ancak kabul edelim ki, Nokia gerçekten Lumia 1020’nin kamerasında radikal ve eşsiz bir donanım kullanmış. Ve gerçekten de iyi olmuş.
Kamera özelliklerini şöyle bir tekrarlayalım:
· 41 megapiksel sensör
· Düşük ışık performansı için arkadan aydınlatma (BSI)
· Motorlu kaydırmaya sahip optik görüntü sabitleme (OIS)
· 6-lens ZEISS mercek
· Xenon flaş (ayrıca video için LED flaş, Otomatik odak yardımcı ışığı)
Peki bu özellikler basit anlamda ne getiriyor? Lumia 1020 ister düşük ışık ister normal ortam olsun, her iki durumda da piyasadaki herhangi bir akıllı telefondan daha keskin fotoğraflar çekebiliyor. En azından iddiası böyle. BSI sensörü kabloyu öne arkaya oynatarak daha çok “foton”un (ışık taneciğinin) kaydedilmesini sağlıyor. Yani bu da daha iyi “düşük ışık performansı” ve 808’de eksik olan özelliğin tamamlanmış olduğu anlamına geliyor (Nokia o dönemde teknolojinin buna hazır olmadığını söylüyor). Yeniden dizayn edilen optik görüntü sabitleme ile birleştirildiğinde, Lumia 1020 kullanıcılara kamera titremesini önleyerek bulanık olmayan çekimlerle sonuçlanacak şekilde daha uzun pozlama yapabilme imkanı sunuyor.
Örnek: New York’ta Lumia 1020 ile otomatik ayarlarda çekilmiş resim.
Pek çok kişi “41 MP” sayısına bakakalacak belki ancak elbette bu yalnızca olması gereken bir reklam değeri. Yine de bu özellik, ne bir hile ne de saf bir pazarlama taktiği. Aksine Lumia 1020 üzerindeki kamera, aynı anda iki fotoğraf çekerek çalışıyor (ki buna “ikili çekim” diyoruz): Biri 34 veya 38 MP, diğeri ise 5 MP. İlk rakamlar yüksek çözünürlük ve resim düzenleme açısından kullanılan en-boy (16:9 veya 4:3) oranına bağlı olarak değişiyor. İkinci rakam ise e-mail yoluyla veya sosyal ağlarda paylaşım için örneklenmiş 5 MP’lik görüntüyü ifade ediyor.
İkili çekim özelliği, mobil teknolojide etkileyici bir gelişme ve WP8 bu özelliği desteklemediği için Lumia 1020’ye getirmek adına Nokia ve Microsoft’un üzerinde birlikte çalışmaları gereken bir özellikti. Tüketiciye yararı ise 38 MP veya 5 MP olandan herhangi birini seçmek zorunda kalmıyorsunuz. Birini düzenlemek birini paylaşmak üzere her ikisini de kullanabiliyorsunuz. (İsterseniz 38 MP’lik yüksek çözünürlüklü görüntüyü kapatıp yalnızca 5 MP’lik örnekler çekebiliyorsunuz).
“Örnekleme” dediğimiz şey, Nokia’nın çok sayıda pikseli (yaklaşık 7 pikseli) alıp bunları tek bir “süperpiksel”de birleştiren özellik için uydurduğu bir tabir. Bu işlem sonucu da çok yüksek kalitede, gürültüsü az, keskin ve 38 MP’ çekimdeki 15 MB’a varan resimlerin aksine yer tasarrufu sağlayan (her biri yaklaşık 3MB’lık) 5 MP’lik resimler ortaya çıkıyor. Bu teknik gerçekten çok kullanışlı çünkü dijital fotoğrafçılıkta, bilgi ya fotoğraf çekimi sırasında kaybolur ya da Bayer renk filtreleri sayesinde hesaplanmak zorunda kalır. Çevirisi şu: pek çok kamera, fotoğrafı işleme sırasında sahneyi çevreleyen pikselleri tahmin etmek zorunda kalır. O sorun burada Nokia’nın örnekleme tekniği sayesinde hafifletilmiş durumda ve bu gerçekten de çok hoş bir gelişme.
Örnek: New York’ta Lumia 1020 ile otomatik ayarlarda çekilmiş resim.
Lumia 1020’nin kamerası abartıldığı kadar var mı? Kesinlikle. Lumia 920 ve Lumia 925 le yapılan karşılaştırma çekimlerinde, cihazların her ikisi de kendi sınıflarında harika kameralara sahip olmalarına rağmen, Lumia 1020’nin çekimleri bariz olarak daha keskindi ve beklendiği gibi daha fazla detay verdi. Dahası, beyaz dengesi, renk doygunluğu ve pozlama gibi değerlerin tümü yönünden de önceki Lumialardan daha iyiydi. Bunda kısmen de olsa, önümüzdeki günlerde gelecek olan ve hali hazırda Lumia 925 ve Lumia 1020 üzerinde bulunan Amber yazılım güncellemesinin de etkisi var.
İlk homurdanmamız, Nokia’nın gelişmiş kamera ayarları için geliştirdiği yazılım olan “Pro Cam” ile ilgili oluyor, ki hala 1.x sürümünde duruyor. Bu yüzden, daha ayarlara ilk girişimizde uygulamadan hata aldık. Ayrıca kamerayı Pro Cam ile açarken de fark edilebilir bir gecikme var. Bu gecikme kameranın açılmasından fotoğraf çekimine hazır hale gelmesine kadar yer yer 5 saniyeye kadar uzayabiliyor. Bu süre neredeyse varsayılan kamera uygulamasının iki katı. Açıkça görülüyor ki bu başlangıç evresinde Pro Cam’e geçiş için biraz süreden fedakârlık gerekiyor.
41 MP’lik kameranın lens kapağı kullanımda değilken kapanıyor.
Başlangıçtaki gecikmenin yanı sıra, görüntü yakalamadan sonra işleme aşaması var ki bu da diğer başka bir fotoğraf çekmeden önce iki saniye daha gerektiriyor. Neyse ki, hızlı fotoğraf çekimine ihtiyacınız varsa, bu soruna harika birer çözüm olan Microsoft’un BLINK veya Nokia’nın Smart Cam uygulamalarını kullanabiliyorsunuz.
Aynı şekilde, Pro Cam ve Smart Cam varsayılan kamera uygulaması olarak ayarlandığında (ki bu özellik WP8 GDR2 güncellemesiyle yeni geldi), tıpkı doğal Windows Phone kamera arayüzünde olduğu gibi kilit ekranı pinini bypass etmek mümkün olmuyor. Bu da, eğer ekranı kapalı tutmayı tercih ediyorsanız gecikme süresine biraz daha katkıda bulunuyor.
Örnek: Otomatik ayarlarda çiçek makrosu.
Elbette bunlar hiçbir şekilde cihazın iddialılığını gölgelemeye yetmiyor çünkü görüntü kalitesindeki cazibe bu beklemeye fazlasıyla değiyor. Ancak yine de Lumia 1020’nin yazılım kısmında Nokia’nın hala yapması gereken geliştirmeler olduğunu bize gösteriyor.
Neyse ki, Smart Cam ve Pro Cam gibi uygulamalar (ISO, beyaz dengesi, pozlama vb kamera detaylarını manuel ayarlamayı sağlayan uygulamalar) istediğiniz zaman Windows Phone mağazasından güncellenebiliyor. Teoride, Pro Cam’in pek çok uygulama gibi gelecek sürümlerde hız yönünden geliştirilmemesi için hiçbir sebep yok. Ayrıca Nokia’nın bu tür yazılımlar için harika destek geçmişi göz önüne alındığında, geliştirmenin sürmesini rahatlıkla bekleyebiliriz. Hatta biz bu satırları yazarken Pro Cam bir güncelleme aldı bile.
Nokia’nın Pro Cam yazılımı kamera ayarlarının manuel olarak yapılmasını sağlıyor.
Merak edenler için söyleyelim, eğer Pro Cam yerine Windows Phone 8’in doğal kamera arayüzünü kullanmayı tercih ederseniz, yine aynı şekilde 5 MP’lik örneklenmiş kalitede resimler çekebiliyorsunuz, yalnızca kesme ve yakınlaştırma için çekilen yüksek kaliteli versiyonunu elde edemiyorsunuz.
Bazıları için bir başka sıkıntı ise 34 ve 38 MP’lik görüntüleri cihazdan aktarmak olacak.. Şimdilik, bunları SkyDrive’a yedekleyemiyorsunuz. Onun yerine yalnızca 5MP’lik olanları kaydedip paylaşabiliyorsunuz. Bu durum, kasıtlı bir sınırlamadan ziyade Microsoft’un upload arkaplanından kaynaklanıyor. Yine de, yüksek kaliteli resimleri yedeklemek isterseniz, telefonu USB kablosu ile bilgisayara bağlayıp sürükle-bırak yöntemiyle bilgisayarınızda yedekleyebiliyorsunuz. Bu bir çözüm ancak ideal bir çözüm değil. (AT&T müşterileri en azından kendilerine yüksek çözünürlüklü fotoğrafları buluta kaydetme imkanı sunan
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
uygulamasını kullanabiliyorlar). Lumia 1020 ile ilgili daha önceki konularımızda örnek fotoğraflar paylaştığımız için burada tekrar değinmiyoruz.Aksesuarlar
Nokia Lumia 1020 iki büyük aksesuarla birlikte tanıtıldı:
· Kamera tutacağı (PD-95G) – 1020 mAh ekstra batarya, tripoda yetleştirme imkanı ve özel kamera düğmesi sunan kamera tutacağı, eğer uzun soluklu çekimler yapacaksanız kesinlikle sahip olmanız gereken eklentilerden biri. Bu eklenti telefonu tutmayı daha kolay getirirken bir yandan da ektra bataryası ile cihazın kullanım süresine saatler ekliyor. Fiyatı 79 dolar civarında.
· Kablosuz şarj kapağı (CC-3066) – Eksik olan kablosuz şarj özelliğini arkaya eklemek isteyenlerdenseniz, hem arka koruma sağlamak hem de kablosuz şarjın nimetlerinden yararlanmak adına bu kapağı edinebilirsiniz. Kapağın sarı, beyaz ve siyah renkleri bulunuyor ve takıldığında Lumia 1020’nin boyutlarını hemen hemen Lumia 920 boyutlarına getiriyor. Yine de çıkarıp takması çok kolay bir kapak olduğundan, yalnızca ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda kullanabilirsiniz. Ayrıca telefonun hassas polikarbonat köşelerini koruduğunu da belirtelim. Tahmini fiyatı 39 dolar civarında.
Lumia 1020 eşleştirme senkronizasyon işlemleri için mikro USB 2.0 ve cihaz eşleme için Bluetooth 3.0 (ki önümüzdeki dönemde 4.0’a yükseltilebilecek) ile uyumlu durumda. Ayrıca Nokia’nın JBL PowerUp kablosuz hoparlörü (MD-100W) ile de NFC bağlantısı yoluyla iletişim kurabiliyor.
Nokia 2012’de PureView 808 ve Lumia 920 ile mobil görüntüleme alanında çıtayı yükseltmişti ancak bunlar tam olarak bir zafer koşusu değildi. PureView 808 ölmekte olan bir sistemle çıktı ve Lumia 920 de eleştirilerde ağırlığı ve yumuşak çekimleri nedeniyle çeşitli tepkiler aldı. Sonuçta önemli bir ilerleme vardı ancak huşu uyandıracak seviyede değildi. Tüm bunlar sonucu, gelişmiş yazılım ve keskin çekimler için 6 lense eklenmiş 41 MP sensörlü Lumia 1020’ye ulaşıldı. Görünen o ki Nokia eleştirileri dinleyerek Windows Phone yolunda emin adımlarla yürümeyi sürdürüyor.
Lumia 1020’yi kimler almalı? DSLR makinesi olan ve dışarıda gezinirken kamerayı yanında taşıyıp taşımamakta kararsız kalan herkes. Aynı şekilde, eğer etkinlikleriniz için yanınızda Canon PowerShot ya da benzeri bir kamera taşıyorsanız, bilin ki Lumia 1020 yanınızda kamera taşıma alışkanlığını tarihe gömüyor. Her ne kadar görüntü kalitesi o kameralardaki kadar iyi olmasa da, bu noktada hemen hemen yeterince iyi diyebiliriz. Hemen Instagrama’a gönderme kolaylığının (Oggl Pro, Instance) yanı sıra, Facebook, email veya hangi ağı isterseniz Lumia 1020’deki gelişmeler gayet ortada…
Peki elinizde zaten mevcut bir Lumia 92x varsa? Bu soru da en az öncekiler kadar zor bir soru. Burada asıl düşünmeniz gereken finansal durumunuz. Eğer para sorun değilse, o zaman evet, Lumia 1020’ye yükseltmekten mutluluk duyacaksınız. Tek kötü tarafı dahili kablosuz şarj özelliğinden yoksun kalacaksınız. Gerçi bunu da kablosuz şarj kapağı alarak çözebiliyorsunuz. Eğer kontratlı cihaz aldıysanız ve resim kalitesi yönünden Lumia 920 size göre yeterince iyiyse (ki gelecek Amber/GDR2 ile daha da iyileşecek), o zaman muhtemelen gelecek nesil Lumiayı beklemek isteyeceksiniz. 1080p ekran desteğinin ve yeni Snapdragon işlemcilerinin hemen ileride karşımıza çıkmayı beklediğine şüphe yok. O yüzden hangisinin önemli olduğuna karar vermek zorunda kalacaksınız: Algılanan performans iyileştirmeleri ve görüntü kalitesi mi yoksa Lumia 1020’nin kamerası mı? Lumia 1020’nin kamerasını çıkardığınızda yine de hoş, ancak yalnızca Lumia 920 üzerine küçük iyileştirmeler var.
Bize soracak olursanız, amatör fotoğrafçılar olan bizler için bu soru konusu olacak bir şey değil. Lumia 1020 bizim tek seçeneğimiz ve 1080P yeni lumialar ve tabletler geliyor olmasına rağmen, Nokia’nın gelecek 6-12 ay içerisinde Lumia 1020’yi alt edecek derecede güçlü kameraya sahip bir cihaz çıkarması biraz şüpheli görünüyor. Ne yazık ki tüketiciler için Nokia gibi firmalar tipik iki yıllık süreden daha kısa daha bir zaman diliminde birbirinden daha yeni teknolojilere sahip pek çok cihaz çıkarıyor. Ve bu da sizleri bu zor kararları almakla başbaşa bırakıyor. İlerlemenin bedeli.
Her şeye rağmen, azaltılmış ağırlığı, daha ince dizaynı ve donanım kalitesi ile Nokia Lumia 1020 kendini piyasadaki en iyi kamera telefonu koltuğuna oturtmayı başarıyor. Hatta aynı zamanda 2013’ün en iyi Windows Phone’u olduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Nokia açıkça donanım ve yazılımlarla Windows Phone yolunda emin adımlarla yürümeyi sürdürüyor ve Lumia 1020 bu devam eden süreçte istisnai bir örnek teşkil ediyor. Şiddetle tavsiye edilir!
Çeviri ve derleme: bulutsuzgece
....
Gerçekten güzel bir cihaz olmuş ya, ilk başlarda dizaynı beğenmemiştim ama şimdi fikrim değişti.
