Odysseus
Üye
Nefes Filmi !..
Arkadaşlar Nefes filmini duymuşsunuzdur. Gitmeyi düşünenler için önerim kan tutuyorsa gitmeyin. Filmin sonu inanılmaz kanlı.
Filmde bariz bir konu yok. 1993 yılında Karabal karakolunda yaşanmış bir baskını anlatıyor. Karabal, bir dağ karakolu ve önemli bir noktada bulunuyor. Bir baskın sonrasında karakola takviye Jandarma Komando timi gönderiliyor ve timin başında, fragmanlarda gösterilen "sen uyursan ölürsün" diyen yüzbaşı var. Tim karakola bir gün erken ulaşabilmek için farklı bir güzergahtan gidiyor. Timde bulunan üsteğmen, yüzbaşıyı güzergahın tehlikesi hakkında uyarsa da, yüzbaşıo yoldan gidilmesini emrediyor. Ancak ne yazık ki o güzergahta teröristler pusu kuruyorlar ve açılan ateş sonrası bir asker başından vuruluyor. Asker vurulduktan sonra herkes mevzi alıyor. Askerler mevzilerine dağıldıktan sonra üsteğmende aldığı kurşunla şehit düşüyor. Üsteğmenin vurulması, onu hayatta en yakın dostu olarak gören yüzbaşıyı derin yaralıyor fakat yoluna devam etmek durumunda. Çağırılan helikopter şehitleri aldıktan sonra karakola doğru ilerliyorlar.
Sabaha karşı karakola vardıklarında nöbetçiler, karakol komutanı ve diğer askerlerin uykuda oldukları tespit ediliyor. Önce uyuyan nöbetçinin silahı alınıyor ve sonra Yüzbaşı, karakol komutanının yatağının yanına geliyor. Sobanın kapağını sertçe bırakarak Asteğmen ve Karakol komutanı Astsubay üstçavuşu uyandırıyor. Yüzbaşı, uyudukları için karakolu ele geçirdiklerini söylüyor ve sağlam bir fırça atıyor. Yarım saat sonra ictimada herkesin hazır olmasını söylüyor ve çıkıyor.
İctimada, fragmanlarda gösterilen "sen uyursan ölürsün" sahnesi yaşanıyor. Burayı bildiğinizi düşünerek anlatmıyorum. Pusu kuran teröristlerin elebaşının mesleği doktorluk ancak o bu iğrenç yola düşerek kanla besleniyor. Yüzbaşı, en yakın dostu üsteğmeni şehit eden bu Doktora düşman oluyor ve her fırsatta onu yok edeceğini söylüyor. Yüzbaşının telefonla eşi ile yaptığı görüşmelere Doktor girerek karısının, kendisi öldükten sonra lojmandan atılacağını söylüyor ve aralarında sürekli bu görüşmeler devam ediyor.
Dediğim gibi konu yok. Ancak filmin sonu gerçekten felaket. Kan tutanlar kesinlikle gitmesin. 13 yaş üzeri içindir diyor ama o yaş bile küçük bu filmi izlemek için. Filmin sonunda karakola roketlerle saldırılıyor. Havaya uçan kafalar, kollar, bacaklar inanılmaz görüntüler. Astsubay ve iki asker hariç herkes şehit düşüyor. En son yüzbaşı vurulup yaralı şekilde duvara yaslanmışken Doktor içeri giriyor ve yüzbaşıyı başından vuruyor. Arkasında yaralı duran astsubayda Doktoru vuruyor ve çatışma bitiyor.
Yaralı kurtulan askerlerden biri, yere düşen Atatürk büstünü kucağına alıp bir yere oturuyor. Sağ kalan teröristi gören astsubay tabancasını başına doğrultuyor ancak sıkmıyor. Oradan ayrılıp Atatürk büstünü kucağına alan askerin yanına geliyor.
İşte böyle. Biz filmi kendimizi sıkarak izledik. Askere gitmeyenler için gerçekten askerlikten caydırıcı bir film olabilir. Ancak dağdaki askerlerimizin durumunu görebilmeniz için izlemeniz gereken bir film.
NOT: Konu yeri yanlış diyebilirsiniz. Amaç filmi anlatmak değil bugün gördüklerimi paylaşmak
Filmde bariz bir konu yok. 1993 yılında Karabal karakolunda yaşanmış bir baskını anlatıyor. Karabal, bir dağ karakolu ve önemli bir noktada bulunuyor. Bir baskın sonrasında karakola takviye Jandarma Komando timi gönderiliyor ve timin başında, fragmanlarda gösterilen "sen uyursan ölürsün" diyen yüzbaşı var. Tim karakola bir gün erken ulaşabilmek için farklı bir güzergahtan gidiyor. Timde bulunan üsteğmen, yüzbaşıyı güzergahın tehlikesi hakkında uyarsa da, yüzbaşıo yoldan gidilmesini emrediyor. Ancak ne yazık ki o güzergahta teröristler pusu kuruyorlar ve açılan ateş sonrası bir asker başından vuruluyor. Asker vurulduktan sonra herkes mevzi alıyor. Askerler mevzilerine dağıldıktan sonra üsteğmende aldığı kurşunla şehit düşüyor. Üsteğmenin vurulması, onu hayatta en yakın dostu olarak gören yüzbaşıyı derin yaralıyor fakat yoluna devam etmek durumunda. Çağırılan helikopter şehitleri aldıktan sonra karakola doğru ilerliyorlar.
Sabaha karşı karakola vardıklarında nöbetçiler, karakol komutanı ve diğer askerlerin uykuda oldukları tespit ediliyor. Önce uyuyan nöbetçinin silahı alınıyor ve sonra Yüzbaşı, karakol komutanının yatağının yanına geliyor. Sobanın kapağını sertçe bırakarak Asteğmen ve Karakol komutanı Astsubay üstçavuşu uyandırıyor. Yüzbaşı, uyudukları için karakolu ele geçirdiklerini söylüyor ve sağlam bir fırça atıyor. Yarım saat sonra ictimada herkesin hazır olmasını söylüyor ve çıkıyor.
İctimada, fragmanlarda gösterilen "sen uyursan ölürsün" sahnesi yaşanıyor. Burayı bildiğinizi düşünerek anlatmıyorum. Pusu kuran teröristlerin elebaşının mesleği doktorluk ancak o bu iğrenç yola düşerek kanla besleniyor. Yüzbaşı, en yakın dostu üsteğmeni şehit eden bu Doktora düşman oluyor ve her fırsatta onu yok edeceğini söylüyor. Yüzbaşının telefonla eşi ile yaptığı görüşmelere Doktor girerek karısının, kendisi öldükten sonra lojmandan atılacağını söylüyor ve aralarında sürekli bu görüşmeler devam ediyor.
Dediğim gibi konu yok. Ancak filmin sonu gerçekten felaket. Kan tutanlar kesinlikle gitmesin. 13 yaş üzeri içindir diyor ama o yaş bile küçük bu filmi izlemek için. Filmin sonunda karakola roketlerle saldırılıyor. Havaya uçan kafalar, kollar, bacaklar inanılmaz görüntüler. Astsubay ve iki asker hariç herkes şehit düşüyor. En son yüzbaşı vurulup yaralı şekilde duvara yaslanmışken Doktor içeri giriyor ve yüzbaşıyı başından vuruyor. Arkasında yaralı duran astsubayda Doktoru vuruyor ve çatışma bitiyor.
Yaralı kurtulan askerlerden biri, yere düşen Atatürk büstünü kucağına alıp bir yere oturuyor. Sağ kalan teröristi gören astsubay tabancasını başına doğrultuyor ancak sıkmıyor. Oradan ayrılıp Atatürk büstünü kucağına alan askerin yanına geliyor.
İşte böyle. Biz filmi kendimizi sıkarak izledik. Askere gitmeyenler için gerçekten askerlikten caydırıcı bir film olabilir. Ancak dağdaki askerlerimizin durumunu görebilmeniz için izlemeniz gereken bir film.
NOT: Konu yeri yanlış diyebilirsiniz. Amaç filmi anlatmak değil bugün gördüklerimi paylaşmak