DefectoR
Krizi FBli önledi
G.Saray yönetimi, futbolculara taksitlerini ödemede zora düşmüştü. Özel maçların yayın hakkını alan Saadettin Saran kurtarıcı oldu.
* Hagi'nin Galatasaray'ı kimi zaman taraftarını eğlendirdi, kimi zaman da oynadığı futbolla uyuttu
* Hagi'nin yöneticilerle bilinen kavgalarının dışında bir çok gergin olay da medyadan gizleniyordu
Futbol güzel oyun. Kimine göre yaşamın en eğlenceli spor olayı. Kimine göre halkı uyuşturmayı hedefleyen egemen güçlerin araçlarından biri. Hagi'nin Galatasaray'ı da kimi zaman taraftarını eğlendirdi, kimi zaman da oynadığı futbolla uyuttu. Sarı kırmızılı ekip, sezon boyunca 4-4-2 oynadı; çok istisna durumlarda, Hagi skoru korumayı hedeflediğinde forveti tekleyip, orta alanı ya da savunmayı beşliyordu. 4-4-2 sisteminde her iki kanatta savunma ve orta alanda iki adam bulunuyor. Futbol alimi olmaya gerek yok. 4-4-2'nin en belirgin özelliği, kanatları iyi kullanmaktır. Türkiye'nin hava toplarında en etkili forveti kim? Tartışmasız Hakan Şükür. Peki, Hakan Şükür sezon boyu kaç kafa golü attı? Sadece iki. Komik değil mi? Galatasaray'ın hiç de yabana atılmayacak iyi bir kadrosu vardı aslında. Ancak savunmanın sağında orta alandan bozma Cihan ve savunmanın solunda stoperden bozma Orhan Ak. Bu iki oyuncu da sezon boyu iyi niyet ve özveri ile mücadele etti. Hakan Ünsal'ın sezonun büyük bir bölümünü sakat geçirmesi belki Galatasaray'daki sonu için de ayrı bir etken oldu. Olan ise kanatlar iyi işlemediği için Galatasaray'ın 100. yılına oldu. Ayrıca Galatasaray'ın bu kadro yapısı ile orta sahada 10 numara tabir edilen bir oyuncuya ihtiyacı olduğu da, tartışmaya açık bir durum. Hayallerdeki 10 numara kadroya girdiğinde orta alanın savunma yönü de ayrıca bir zaafiyet gösterecek. Ancak orta alanda topla adam eksilten oyuncu olmayışı forvet oyuncularının işini zorlaştırdı. Birçok maçta pozisyon kısırlığı yaşanmasının belirgin nedeni buydu. Hasan Şaş'ın sakatlıkların etkisi ile bu sezon da fazla katkı yapamaması yükün birkaç oyuncunun sırtına binmesine neden oldu. Solda oynayan Ayhan Akman sezonun en iyilerindendi. Ancak sakat ve cezalı olduğu maçlarda kanat organizasyonlarında yük sadece Ribery'ye bindi. Rakipler Ribery'yi tanımaya başlayıp önlemi artırınca Hagi'nin Galatasaray'ı; Kayseri, Trabzon, Gençlerbirliği maçlarında umulmadık puanlar kaybetti.
SONUNU HAZIRLADI
1996 yılından beri Hagi, Türk futbolseverlerin ve Galatasaray'ın en çok konuştuğu isimlerden biri. Olağanüstü futbolculuk yeteneğinin, kontrolsüz hırsı yüzünden zaman zaman gölgede kaldığını hepimiz hatırlıyoruz. Tecrübesiz bir teknik adam olan Hagi'nin, sezon boyu çoğu kez öfkesine yenik düştüğünü anımsayacaksınız. Hemen her maçta devre arasında ve maç sonlarında olay yaşanıyordu. Hagi'nin yöneticilerle bilinen kavgalarının dışında bir çok gergin olay da medyadan gizleniyordu. Özellikle maçların devre aralarındaki öfkeli hali takımı geriyordu. Zamana göre herkes Hagi'nin öfkesinden nasibini aldı. Gün geldi staddaki top toplayan çocuk, gün geldi malzemeci Hasan ile Veli. Maç günleri takım otobüsü Florya'dan Ali Sami Yen'e çıktığında birçok kez takıma eskort eden polisler de Hagi'nin fırçalarından nasiplerini aldılar. Sadece bir gün takım olaysız Florya'dan Ali Sami Yen'e gitti. O gün "Rüya Takım" maçı vardı. Hagi maçta oynayacağı için erken gitmişti, otobüste yoktu. Kavga da olmadı.
GÖKŞEN KENDİNİ ZOR TUTTU
Galatasaray yönetimi, 100. yılın baskısı yüzünden birçok kez Hagi'nin yaptıklarını sineye çekti. Futbol şubesi sorumlusu Fatih Gökşen gün oldu Hagi'yi dövmemek için kendini zor tuttu. Fenerbahçe ile oynanacak Türkiye Kupası öncesinde Hagi, yeni bir kriz çıkardı. Kayseri'deki telefon olayında, yönetimin telefonu cebinden aldığını ve sonradan koyduğunu iddia etti. Gökşen sinirden duvarları yumrukladı. Üstüne Hagi, alacağının maçtan önce ödenmesini istedi, yoksa Fenerbahçe maçına çıkmayacağını söyledi. Eğer şans sürmemiş olsaydı, Hagi'nin yaptıklarına katlanılmayıp, kupa maçından önce işine son verilecekti. Farklı Fenerbahçe zaferi bu olanların üstüne sünger çekti.
YİNE EKONOMİK SIKINTI
Galatasaray son 10 yılda Türk futbolunun lokomotifi, Avrupa'da yüzakı oldu. Ancak bu başarılı dönemde artan maliyetler ve idari hatalar yüzünden ekonomik sıkıntılar bir türlü giderilemedi. 100 yılda sarı kırmızılı camia şampiyonluğu hedeflerken, futbolcular transfer taksitlerinin gecikmesinden ötürü sıkıntılı anlar yaşadılar. Önceleri bu duruma alışık olmayan Tomas ve Song fazlasıyla tedirgin oldular. Menajerleri aracılığıyla yöneticileri sıkıştırıp durdular. Ancak ikinci yarı başlamadan başkan Özhan Canaydın, yoğun gayretlerle futbolcu taksitlerinin büyük bir bölümünü ödemeyi başardı. İkinci taksitler içinse Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Saadettin Saran imdada yetişti. Galatasaray'ın özel maç yayın haklarını Saran'ın şirketine satan Özhan Canaydın, Fenerbahçe'nin eski yöneticisinin 2005-2006 yılı özel maç yayın hakları için yaptığı erken ödeme sayesinde futbolcu taksitlerinin ikinci kısmını ödedi. Üçüncü taksitlerde Ünal Aysal imdada yetişince Galatasaray yönetimi sezon sonuna kadar futbolculara olan ödemelerde sıkıntı yaşamadı.
SONG EL ÖPMEYE BAYILIR!
Galatasaraylı futbolcular uzun zaman paralarını alamasalar dahi başkan Özhan Canaydın'a büyük saygı ve sevgi duyuyorlardı. Çünkü daha önce verdiği sözlerin hepsini tutmuştu. Şampiyon olamadan geçilen iki yılda başkan Canaydın'ın fazlasıyla üzüldüğünü biliyorlardı. Canaydın tesislere geldiğinde futbolcularla ilginç diyaloglar yaşanıyordu. Futbolcuların başkanın elini öpmeleri önceleri Tomas ve Song'u şaşırttı. Onlara bunun önemli bir Türk geleneği olduğu detaylarıyla anlatıldı. Bundan sonrasında başkan tesise geldiğinde el öpme kuyruğunun başında Song oluyordu. Kamerunlu futbolcunun Özhan Canaydın'ın elini öperken, "BABA" diye seslenmesi diğer futbolcuları kahkahaya boğuyordu. Canaydın'ın her Florya'ya gelişinde, futbolcular Song'a takılıyordu, "Haydi kalk baban geldi". Bu arada ekleyelim Tomas ve Song bu sezonki futbollarının yanısıra kişilik ve karakterleriyle bütün takımın saygısını kazandılar. İki futbolcunun Türk oyuncular üstünde çok olumlu etkiler bıraktığını bilmeliyiz.
Link:
* Hagi'nin Galatasaray'ı kimi zaman taraftarını eğlendirdi, kimi zaman da oynadığı futbolla uyuttu
* Hagi'nin yöneticilerle bilinen kavgalarının dışında bir çok gergin olay da medyadan gizleniyordu
Futbol güzel oyun. Kimine göre yaşamın en eğlenceli spor olayı. Kimine göre halkı uyuşturmayı hedefleyen egemen güçlerin araçlarından biri. Hagi'nin Galatasaray'ı da kimi zaman taraftarını eğlendirdi, kimi zaman da oynadığı futbolla uyuttu. Sarı kırmızılı ekip, sezon boyunca 4-4-2 oynadı; çok istisna durumlarda, Hagi skoru korumayı hedeflediğinde forveti tekleyip, orta alanı ya da savunmayı beşliyordu. 4-4-2 sisteminde her iki kanatta savunma ve orta alanda iki adam bulunuyor. Futbol alimi olmaya gerek yok. 4-4-2'nin en belirgin özelliği, kanatları iyi kullanmaktır. Türkiye'nin hava toplarında en etkili forveti kim? Tartışmasız Hakan Şükür. Peki, Hakan Şükür sezon boyu kaç kafa golü attı? Sadece iki. Komik değil mi? Galatasaray'ın hiç de yabana atılmayacak iyi bir kadrosu vardı aslında. Ancak savunmanın sağında orta alandan bozma Cihan ve savunmanın solunda stoperden bozma Orhan Ak. Bu iki oyuncu da sezon boyu iyi niyet ve özveri ile mücadele etti. Hakan Ünsal'ın sezonun büyük bir bölümünü sakat geçirmesi belki Galatasaray'daki sonu için de ayrı bir etken oldu. Olan ise kanatlar iyi işlemediği için Galatasaray'ın 100. yılına oldu. Ayrıca Galatasaray'ın bu kadro yapısı ile orta sahada 10 numara tabir edilen bir oyuncuya ihtiyacı olduğu da, tartışmaya açık bir durum. Hayallerdeki 10 numara kadroya girdiğinde orta alanın savunma yönü de ayrıca bir zaafiyet gösterecek. Ancak orta alanda topla adam eksilten oyuncu olmayışı forvet oyuncularının işini zorlaştırdı. Birçok maçta pozisyon kısırlığı yaşanmasının belirgin nedeni buydu. Hasan Şaş'ın sakatlıkların etkisi ile bu sezon da fazla katkı yapamaması yükün birkaç oyuncunun sırtına binmesine neden oldu. Solda oynayan Ayhan Akman sezonun en iyilerindendi. Ancak sakat ve cezalı olduğu maçlarda kanat organizasyonlarında yük sadece Ribery'ye bindi. Rakipler Ribery'yi tanımaya başlayıp önlemi artırınca Hagi'nin Galatasaray'ı; Kayseri, Trabzon, Gençlerbirliği maçlarında umulmadık puanlar kaybetti.
SONUNU HAZIRLADI
1996 yılından beri Hagi, Türk futbolseverlerin ve Galatasaray'ın en çok konuştuğu isimlerden biri. Olağanüstü futbolculuk yeteneğinin, kontrolsüz hırsı yüzünden zaman zaman gölgede kaldığını hepimiz hatırlıyoruz. Tecrübesiz bir teknik adam olan Hagi'nin, sezon boyu çoğu kez öfkesine yenik düştüğünü anımsayacaksınız. Hemen her maçta devre arasında ve maç sonlarında olay yaşanıyordu. Hagi'nin yöneticilerle bilinen kavgalarının dışında bir çok gergin olay da medyadan gizleniyordu. Özellikle maçların devre aralarındaki öfkeli hali takımı geriyordu. Zamana göre herkes Hagi'nin öfkesinden nasibini aldı. Gün geldi staddaki top toplayan çocuk, gün geldi malzemeci Hasan ile Veli. Maç günleri takım otobüsü Florya'dan Ali Sami Yen'e çıktığında birçok kez takıma eskort eden polisler de Hagi'nin fırçalarından nasiplerini aldılar. Sadece bir gün takım olaysız Florya'dan Ali Sami Yen'e gitti. O gün "Rüya Takım" maçı vardı. Hagi maçta oynayacağı için erken gitmişti, otobüste yoktu. Kavga da olmadı.
GÖKŞEN KENDİNİ ZOR TUTTU
Galatasaray yönetimi, 100. yılın baskısı yüzünden birçok kez Hagi'nin yaptıklarını sineye çekti. Futbol şubesi sorumlusu Fatih Gökşen gün oldu Hagi'yi dövmemek için kendini zor tuttu. Fenerbahçe ile oynanacak Türkiye Kupası öncesinde Hagi, yeni bir kriz çıkardı. Kayseri'deki telefon olayında, yönetimin telefonu cebinden aldığını ve sonradan koyduğunu iddia etti. Gökşen sinirden duvarları yumrukladı. Üstüne Hagi, alacağının maçtan önce ödenmesini istedi, yoksa Fenerbahçe maçına çıkmayacağını söyledi. Eğer şans sürmemiş olsaydı, Hagi'nin yaptıklarına katlanılmayıp, kupa maçından önce işine son verilecekti. Farklı Fenerbahçe zaferi bu olanların üstüne sünger çekti.
YİNE EKONOMİK SIKINTI
Galatasaray son 10 yılda Türk futbolunun lokomotifi, Avrupa'da yüzakı oldu. Ancak bu başarılı dönemde artan maliyetler ve idari hatalar yüzünden ekonomik sıkıntılar bir türlü giderilemedi. 100 yılda sarı kırmızılı camia şampiyonluğu hedeflerken, futbolcular transfer taksitlerinin gecikmesinden ötürü sıkıntılı anlar yaşadılar. Önceleri bu duruma alışık olmayan Tomas ve Song fazlasıyla tedirgin oldular. Menajerleri aracılığıyla yöneticileri sıkıştırıp durdular. Ancak ikinci yarı başlamadan başkan Özhan Canaydın, yoğun gayretlerle futbolcu taksitlerinin büyük bir bölümünü ödemeyi başardı. İkinci taksitler içinse Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Saadettin Saran imdada yetişti. Galatasaray'ın özel maç yayın haklarını Saran'ın şirketine satan Özhan Canaydın, Fenerbahçe'nin eski yöneticisinin 2005-2006 yılı özel maç yayın hakları için yaptığı erken ödeme sayesinde futbolcu taksitlerinin ikinci kısmını ödedi. Üçüncü taksitlerde Ünal Aysal imdada yetişince Galatasaray yönetimi sezon sonuna kadar futbolculara olan ödemelerde sıkıntı yaşamadı.
SONG EL ÖPMEYE BAYILIR!
Galatasaraylı futbolcular uzun zaman paralarını alamasalar dahi başkan Özhan Canaydın'a büyük saygı ve sevgi duyuyorlardı. Çünkü daha önce verdiği sözlerin hepsini tutmuştu. Şampiyon olamadan geçilen iki yılda başkan Canaydın'ın fazlasıyla üzüldüğünü biliyorlardı. Canaydın tesislere geldiğinde futbolcularla ilginç diyaloglar yaşanıyordu. Futbolcuların başkanın elini öpmeleri önceleri Tomas ve Song'u şaşırttı. Onlara bunun önemli bir Türk geleneği olduğu detaylarıyla anlatıldı. Bundan sonrasında başkan tesise geldiğinde el öpme kuyruğunun başında Song oluyordu. Kamerunlu futbolcunun Özhan Canaydın'ın elini öperken, "BABA" diye seslenmesi diğer futbolcuları kahkahaya boğuyordu. Canaydın'ın her Florya'ya gelişinde, futbolcular Song'a takılıyordu, "Haydi kalk baban geldi". Bu arada ekleyelim Tomas ve Song bu sezonki futbollarının yanısıra kişilik ve karakterleriyle bütün takımın saygısını kazandılar. İki futbolcunun Türk oyuncular üstünde çok olumlu etkiler bıraktığını bilmeliyiz.
Link:
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız