Komik Fıkra >Hangman<

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
hangman1907

hangman1907

Üye
    Konu Sahibi
Komik Fıkra >Hangman<
SARIŞINLAR

Kör bir adam yanlışlıkla Bayanlar Barına girer. Bara doğru ilerler ve bir içki ısmarlar. Biraz oturup, içkisini yudumladıktan sonra barmene seslenir:
"Hey, bir sarışın fıkrası duymak ister misin?"

Birden bar, bomba düşmüş gibi sessizleşir.
Kör adamın yanında oturan kadın, tok bir sesle:
"Hey bayım," der "bu fıkrayı anlatmadan önce bilmeniz gereken beş şey var. Birincisi, barmen sarışın bir kız. İkincisi kapı görevlisi sarışın bir kadın. Üçüncüsü, ben 1.90 boyunda karatede siyah kuşaklı bir sarışınım. Dördücüsü, sağınızda oturan kadın profesyonel bir halterci ve sarışın. Beşincisi, benim yanımda oturan kadın profesyonel güreşçi ve sarışın. Yine de bu fıkrayı anlatmak istiyor musunuz?"

Kör adam bir kaç saniye düşünür, sonra başını sallar:
"Hayır, hiç sanmıyorum. Beş defa anlatamam."


ŞOFÖR VE YAŞLI KADIN

Tur otobüsü şöförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta.. Teşekkür ederek almış bademleri ve
yemiş.. 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar şöförün omuzuna dokunup bir avuç
daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca


"Zahmet ediyorsunuz efendim.." demiş saygılı şöför,
" Hep bana yedirdiniz.. Biraz da kendiniz Yesenize..
" Çiğniyemiyorum evladım.." demiş yaşlı kadın, "Dişlerim yok.."
"Niye satın alıyorsunuz o zaman?.."

"Evladım ben sadece üzerindeki çikolata kaplamasını emmesini seviyorum!.."



YALANCI EŞEK
Kızılderinin teki bizonlarını otlatıyormuş. Derken bir cow-boy gelmiş sormuş: - Köpek senin köpeğin mi? - O köpek benim olmak! - Onunla konuşabilir miyim? - Köpek konuşamamak! Cow-boy köpeğe yaklaşır. - Nasılsın? - Fena değil! (Kızılderili şaşkın...) - Bu kızılderili senin sahibin mi? - Evet. - Sana iyi davranıyor mu? - Evet,çok iyi. Günde iki kez tuvalet için dolaştırıyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor.



(Kızılderili bu arada kafayı yemektedir)

Cow-Boy kızılderiliye sorar.
- Bu at senin atın mı?
- O at benim olmak!
- Onunla konuşabilir miyim?
- At konuşamamak!
Cow-boy ata yaklaşır.
- Nasılsın?
- Fena değil! (Kızılderili daha da şaşkın...)
- Bu kızılderili senin sahibin mi?
- Evet.
-Sana nasıl davranıyor?
- İyi. Bana hergün gerekli yürüyüşleri yaptırıyor,fazla yük bindirmiyor,
günde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve içinde yiyecek
ve yataklık olan ufak bir ahır inşaa ediyor.

(Kızılderili ne gözlerine ne de kulaklarına inanmaktadır)

Cow-Boy tekrar kızılderilinin yanına gelir.
- Bu dişi eşek senin mi?
- Eşek benim olmak, konuşmak ama çok yalan söylemek.






HAYIRLI DAMAT !

Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı
seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının
içerisinden çıkarıp dışarıda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman
ve
ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra
köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha
içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş:
- "Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?"
diye.
- "Kayınvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!"






İKİNCİ MÜDAHELE


Hakim kaynanasını dövmekten sanık bir adamın muhakemesine
bakıyordu.Şahitlere sordu:
- "Bu adamı kaynanasını döverken gördün mü?"
- "Gördüm efendim."
- "Neden müdahale etmedin?"
- "Neden müdahale edeyim hakim bey ... Yardıma ihtiyacı yoktu ki evire
çevire dövüyordu!...."




KAYNANA

Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye
sormuşlar.
Temel :
- "Kaynanamı gömdük."
Kahvedekiler:
- "İyi de bu halin ne?"
- "Biraz direndi de."


UYANIK KADIN
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
"Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der.
Müthis¸ heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir şaşkınlıkla.
"Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
"Sen içmeyecek misin?"
Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"

O ZAMAN OYUN BİTER

İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk
görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
"Bu çocuk var ya, dünyanın en çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
"Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi
selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir
banknot olduğu halde çocuğa sorar:
"Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden
alır. Berber işadamına döner ve gülerek:
"Gördün mü? Sana söylemiştim."
der. Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de,
beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
- Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"



ÇEÇEN-RUS MÜCADELESİ
Rus askerleri dağda bir mağarayı kuşatmış...
Mağaradan bir ses gelmiş:
"-Bir Çeçen 10 Rus'un hakkından gelir..."

Rus komutan, mağaranın içine 10 asker yollamış... Çatışma sesleri duyulmuş ve ardından bu kez yeni bir ses duyulmuş:
"-Bir Çeçen 30 Rus'un hakkından gelir..."

Komutan sinirlenmiş ve 30 asker daha göndermiş...
Yine silahlı çatışma sesleri duyulmuş... Bu defa mağaradan:
"-Bir Çecen 50 Rus'un hakkından gelir" narası duyulmuş...

Komutan iyiden iyiye küplere binmiş ve mağaraya 50 asker daha yollamış...
Silah seslerinin ardından sürünerek gelen kan revan içinde bir Rus askeri görünmüş...

Asker komutana seslenmiş:
"-Sakın gitmeyin... Bu bir pusu... Tuzağa düşürüldük... Mağarada bir değil, tam iki Çeçen var..."

BUZDOLABI
Ahirette sorğu sırasını bekleyen iki adam birbirleriyle konuşmaya başlar.
- "Sen nasıl öldün?" diye sorar birinci adam ötekine;
- "Donarak öldüm"..
- "Kötü bir ölüm olsa gerek"... der birinci adam;
- "donarak ölmek nasıl bir şey?"..
- "Şey, başlanğıçta çok rahatsız edici".. diye anlatmaya başlar ikinci adam;
- "titremeye başlıyorsun, bütün el ve ayak parmakların ağrımaya başlıyor. Ama sonrası, ölmek için çok sakin bir yol. Vücudun uyuşuyor, adeta boşluğa sürükleniyorsun, tıpkı uykuya dalmak gibi, Peki ya sen nasıl öldün bakalım?"..
- "Kalp krizi geçirdim" der birinci adam.
- "karımın beni aldattığından emindim. Bir gün ansızın beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasına koştum.. Karımı orada yapayalnız örgü örerken buldum. Sonra bodruma koştum ama kimseyi bulamadım. İkinci katta da kimse yoktu. Sonra hızla çatı katına vardığımda kalp krizi beni buldu.. Oracığa yığıldım ve öldüm.. Aynen böyle.."
İkinci adam başını sallar;
- "Berbat birşey bu"... der.
- "sadece bir an mutfakta durup buzdolabına bakmayı akıl edebilseydin şimdi sen de ben de hayatta olacaktık"..

VALİ VE ERZURUMLU
Adamın birisi Erzurum'a vali tayin edilmiş. Gitmiş, görevi devralmış. Halkı ve çevreyi tanımak için çıktığı gezilerin birinde köy halkına sormuş:
- Şimdiye kadar Erzurum'a tayin edilmiş valilerin içinde size en çok hizmet eden hangisiydi?
Köylünün biri cevaben:
- Sizden iki önceki valiydi ; Mehmet Paşa.
- Yaaa, öyle mi, peki size ne gibi hizmetler yaptı?
- Daha Erzurum'a gelirken, yolda Bayburt'ta öldü!

ZAHMET ETME TANRIM
Kudüs sokaklarında umutsuzca park yeri aramaktadır Moşe. Tur atmakta ama yer bulamamaktadır.
Çok önemli bir iş buluşmasına geç kalmak üzeredir. Ama heyhat yer bulamamaktadır.
Ümidini kesmiş bir şekilde gökyüzüne bakar ve:
-"Tanrım önümüzdeki beş dakika içinde bana bir park yeri bulursan yemin ediyorum bundan sonra hep
Kaşer (okunmuş gıda) yiyeceğim, Shabat'a (kutsal cumartesiler) uyacağım ve Yom-Kippur ve tüm kutsal
günlere özel saygı duyacağım...."
O an bir mucize gibi hemen önünde bir araç hareket eder ve yeri boşalır.
Moşe gökyüzüne bakar ve:
-"Zahmet etme tanrım, be
n buldum" !!!

ÖRDEĞİN ÜSTÜNE BASMA
Üç kadın arkadaş bir kaza sonucu aynı anda hayatlarını kaybedip cennete giderler. Cennetin kapısında onları karşılayan melek
"Bizim burada uymanız gereken tek kural var.. O da ördeklere dikkat edin sakın üstlerine basmayın" der.

Sonra kapı açılır üç kadın cennete girerler. Gerçekten de etrafta ördek doludur. Üstlerine basmamak adeta imkansızdır. Dikkat
etmesine rağmen kadınlardan biri kazayla bir ördeğin üstüne basar. Hemen Cebrail belirir. Yanında son derece çirkin bir adam vardır. Kadını kolundan
adama kelepçeler ve "Ördeğin üstüne basmanın cezası olarak sonsuza kadar bu
çirkin adamla kelepçeli olarak yaşayacaksın" der.

İkinci gün kadınlardan biri yine kazayla bir ördeğin üstüne basar ve Cebrail anından yanında çok
çirkin bir adamla gelip onları kadına ceza olarak birbirlerine kelepçeler.

Üçüncü kadının gözü bu olaylardan çok korkar. Diğerlerinin akıbetine uğramamak ve sonsuza kadar çirkin bir adama kelepçelenip yaşamamak için her attığı adıma acayip dikkat etmeye başlar.

Aradan aylar geçer ve hiç bir ördeğin üstüne basmaz. Derken bir gün Cebrail belirir. Bu kez yanında boylu poslu inanılmaz derecede yakışıklı bir adam vardır. Cebrail hiçbir şey söylemeden yakışıklı adamla kadını kelepçeler ve yine birşey söylemeden çeker gider. Kadın artık mutluluktan uçmaktadır.O güne kadar gördüğü en yakışıklı adamla kelepçelenmiştir. Adama döner ve "Ben acaba ne yaptım da sonsuza kadar senin gibi güzel bir adamla birlikte olmayı hak ettim" der.

Adam suratı asık bir şekilde cevap verir. "Vallahi seni bilmem ama ben az önce bir ördeğin üstüne bastım"

NEW-YORK-BANGKOK
Aşırı sinirli biri, havalimanında 'bavul kabul bankosu'ndaki ilgili
memura etmediği hakareti bırakmamış..
Müşterinin abartılı kabalığı karşısında, banko memuru sakin ve güler yüzlü bir şekilde davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş..
Adam işi bitip gidince, bir arka sıradaki müşteri "Sizi tebrik
ederim..!" demiş memura,
"Hiç tahrike kapılmayıp nezaketinizi
sürdürdünüz.. Ama bu kadarı da yanlış..
Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı.."
"Olmaz olur mu, var efendim.." demiş, memur gülümseyerek,
"Şerefsiz New York'a gidiyor, Bavulları Bangkok'a..!"

BİRAZ BEKLEYECEĞİZ
Bir kadının bir süreliğine iş seyahati için
Ingiltere'ye gitmesi gerekmektedir.

Kocası kadını havaalanına kadar götürür.
Karısı:
- "Teşekkür ederim kocacığım, senin için Ingiltere'den
ne getirmemi istersin? " diye sorar.
Adam güler ve yanıtlar:
- "Bir Ingiliz kızı istiyorum hayatım..."
Kadın sessiz bir şekilde kocasından ayrılır ve yola çikar. 2 hafta sonra adam karısını tekrar hava
alanından almaya gider ve sorar:
- "Hayatım gezin nasıldı?"
Karısı:
- "Teşekkür ederim hayatım çok güzeldi."
Adam:
- "Peki hediyem nerde?"
Kadın:
- "Ne hediyesi?"
Adam:
- "Hani bir Ingiliz kız istemistim ya..."
Kadın:
- "Haa hatirladım, evet elimden geleni yaptım, Şimdi biraz beklememiz lazım kız olup olmayacağını görmek için... !!!!"

POLİS

Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza. Ancak polisi
atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara. Polis arabasından inmiş.
Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:
"Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!"
Kısa bir ara ve sürücü:
"Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım...



BOŞ VERSENE GÜZELİM

Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş bir yandan sakal tıraşı yapılırken bir yandan da elleri manikürlenmektedir. Manikürü yapan sarışın fıstık
adamın ilgisini çekmekte gecikmez.
- Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin?
Kız gülümser ;
- Özür dilerim ama ben evliyim.
- Boş versene!!! der adam ve :
- Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle!
- İstersen sen söyle, şu anda seni tıraş ediyor.


ŞAKA ŞAKA

Tanri daglari yaratmis, söyle bir bakip :
"Mükemmel oldu" demis.
Agaci yaratmis, bakmis ve :
"Çok güzel oldu" demis.
Hayvanlari yaratmis :
"Of, süper oldu elime saglik" demis.
Erkegi yaratmis :
"Heyt be, budur iste" demis.
Kadini yaratmis...
...biraz durmus...
...sagina bakmis...
...soluna bakmis :
"Neyse bu da makyaj yapar artik naapalim" demis
:))Şaka şaka öyie dememiş,''Biri sustursun şunu'' demiş.


SÜPERMAN

Adamcagiz hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine
gelir. Karisi son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasini
sorgulamaya baºlar.
- Söyle bakalim Süpermeeen. Neler yaptin bu aksam?
- Valla karicim, patronla beraber müsterileri yemege çikarttik.
- Eeee, sonra ne yaptiniz süpermen?
- Oradan striptize gittiiik... Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bisiyler yapmadin degil mi, süpermen ??!!!
- Ben hiç bisicikler yapmadim, ama sen niye bana ikidebir süpermen
diyorsun?
- Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne
giyen !!!


KONTENJAN

Hayvanat bahçesinde duran yaşlı bir aslanla, özgür olan genç bir aslan
arkadaş olmuşlar.

Genç aslan, "artık yiyecek peşinden koşmak istemiyorum" diyerek,
hayvanat bahçesindeki yaşlı aslandan, kendisini de hayvanat bahçesine
aldırmasını istemiş.

Birkaç gün sonra, genç aslan da hayvanat bahçesine kabul edilmiş. İlk
gün yemekte, yaşlı aslana et, genç olana muz gelmiş. Aynı şey ikinci
gün de olmuş. 10-15 gün yemekler böyle olunca, genç aslan artık
sıkılmış ve yaşlı aslana sormuş:

-"Niye sana yemekte et veriliyor da bana muz veriliyor?"

-"Vallahi boşta aslan kadrosu yoktu, bakıcılarla konuştum,
seni maymun kontenjanından işe aldılar..."



IRAK'TA BİR AMERİKALI

Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.

Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.

Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika!!
ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!

papağan dile gelir
-Amin evlatlarım.....)))
 
  • Beğen
Tepkiler: izmirligenc


Freestyle.Cod

Freestyle.Cod

Üye
çok uzun hepsini okuyamadım teşekkürler :oke:
 
hangman1907

hangman1907

Üye
    Konu Sahibi
ÖnemLi değiL isterSEn Ben tavSiye Edim xD Biraz Bekleyeceğiz- Polis xD Polis fıkrasını ozeLLikLe okumanızı istiyorum xD
 
izmirligenc

izmirligenc

Üye
teskler:ehe:ehe
 
hangman1907

hangman1907

Üye
    Konu Sahibi
Önemsiz xD
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
29
Görüntüleme
725
gonyalı
Cevap
0
Görüntüleme
742
Cevap
0
Görüntüleme
356
Cevap
20
Görüntüleme
612
DarkredBlue61


Üst Alt