Kalbimizin Manyetik Alanı

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Refazico

Üye
    Konu Sahibi
Kalbimizin Manyetik Alanı
Kalbin manyetik alan
enerjsi beyininkinden
5000 kat daha güçlü...
Nakledilmiş bir kalp, önceki
sahibinden bir çeşit bilgiyi de
beraberinde getirebiliyor mu?...
Biliyoruz ki kalp, sürekli beyinle
iletişimde olan devasa bir
enerjik organ. Kalpteki 40bin
nöron ya da sinir hücreleri
beyinle iletişim halindeler.
Kalpteki nöronların-sinir
hücrelerinin bilgisi kan akışı ile
seyahat eder. Her kalp atışında
kalp, kalp atışı dalgası yaratır
ama hepsinden çok en etkileyici
şey; kalbin manyetik enerjsidir
ve bu beyininkinden 5000 kat
daha güçlüdür. Bedenlerimizden
dışarıya 6 feet (1.8 mt)
mesafeye kadar ölçülebilir.
Ben kalbin çok güçlü, daha
güçlü olduğunu ve beyinle
konuştuğunu düşünüyorum.
Belki de biz buna dikkat
etmeliyiz, belki de sadece beyin
olduğumuzu düşünmemeliyiz ve
hatta değiliz de!
Prof. Pearsall, kalbin enerjisinin
beyinle olan ilişkisi işin anahtarı
olduğuna emindi ve bu tarz
olağanüstü deneyimlerle daha
çok çok fazla hasta ortaya çıktı.
Bunu doğrular nitelikteydi...
Son 40 yılda bir bedenden diğer
bedene kalp nakli yapma
becerisini oldukça geliştirdik. Bu
zaman zarfında, nakilden sonra
kişiliklerinin değiştiklerini
düşünen nakil gerçekleştirmiş
olanlar, ilginç deneyimler
yaşamaya başladılar. Bu bazı
bilim insanlarını, kalbe daha
farklı bakmalarına ve kalbin
hislerimize ve duygularımızla
alakalı olduğuna dair eski
teorileri test etmeye yönelik
harekete geçirmeye yetti.
Kalp, "konektif-birleştirici,
bağlayıcı" bir organdır, nazik bir
organdır. Kalp değişik bir zeka
tipidir.
Bu zekanın tamamı hakkında bir
şey bilmiyorum. İşte
öğrenmemiz gereken şey de bu.
Bunu nasıl öğreneceğimiz de
"belki de bunda bir şey vardır"
diyerek şiiri ya da mecazı göz
ardı etmeden açıkça insanların
kalpleri hakkında sorarak
olacaktır.
Prof. Pearsall araştırmasını
"Heart Code-Kalp Kodu" adlı bir
kitapta topladı. Bu kitapta organ
nakli gerçekleştirmiş hastaların
hikayelerine ve anılarımızı
nerede depoladığımız konsuna
yer verdi. Eş zamanda
Amerika'nın diğer tarafında Yale
Üniversite'sinden Psikoloji ve
Psikiyatri Profesörü Gary Swartz
"anıların nasıl işlediğine" dair
yeni bir teori geliştirmekteydi.
Ben feedback-geribilidirim
mekanizmasının öğrenme'de
nasıl yer aldığını
incelemekteydim.
Örneğin;beynin nasıl öğrendiği
hakkında konuşmak istersek,
beyindeki "nöral ağ" diye
adlandırdığım şey hakkında
konuşmamız gerekir. Nöral ağın
çalışması, nöronların
outputunun nöronlara input
oluşturması şeklindeki bir
geribildirim şeklinde çalışması
şeklindedir ve işlem
tekrar,tekrar devam edip durur.
Geribildirim olduğu sürece
nöronlar öğrenirler. Eğer
geribildirimi keserseniz,
nöronlarda öğrenme
gerçekleşmez.
Uygulama şudur:
Nöronlar için öğrenmenin
meydana gelmesi için
geribildirime sahip olmak
önemlidir. Dolayısıyla
geribildirime sahip herhangi bir
sistemi ilave ettiğinizde, yine
nöron öğrenecektir.
Geribildirim aldığımız için
basketbol oynamayı öğreniriz,
doğru ve kesin olup olmadığı
konusunda geribildirime sahip
olduğumuz için konuşmayı
öğreniriz. Neticede geribildirim
mekanizmasına sahip herhangi
bir sistem, herhangi bir grup
hücre ve ağ, tıpkı nöronların
öğrendiği şekilde öğrenirler.
Buna "geribildirim hafıza" veya
"sistematik hafıza" denmektedir.

Alıntıdır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
29
Görüntüleme
760
gonyalı
ancient30
Cevap
0
Görüntüleme
287
ancient30
Doğuş Pertez
Cevap
1
Görüntüleme
760
Murat Alper
Cevap
0
Görüntüleme
552
Cevap
0
Görüntüleme
601


Üst Alt