samatyalı
Üye
İki ekmek bir süt üzerine
Asena Özkan / Radikal / 22 /04 /05
'Benim babam da işçiydi' ajitasyonu yapmayacağım, işçi sınıfı üzerine ahkâm da kesmeyeceğim, yaşamda hepimizin birer işçi olduğu gerçeğinin altını da çizmeyeceğim. Bir okuyucunun iletisinden başlayacağım. Okur, özetle diyor ki; "Bu kadar büyük rant gelirinin olduğu futbolda illegal sistemi yadırgamamak gerekli. Elbette kanunsuz yola sapanlar olacak. Futbol kirlendi demek bence romantiklik ile özdeş...' Hoş geldin yeni jenerasyon! Okuyucu üçkâğıdı, yasadışı kazancı sıradan sayıp, 'normal' olarak nitelemekte. Çalmayan, çırpmayana 'aptal' yaftasının yapıştırıldığı ortamda okuyucu yermenin de anlamı yok.
* * *
Bildiğim kadarı ile kokain temin etmek oldukça güç ve uyuşturucunun bu türüne parasal sorunu olmayanlar müptela. Edindiğim bilgilere göre, uyuşturucu satıcısına gidip 'Ver oradan bana 100 gram kokain' diyebilmek için hatırı sayılır bir servete gereksinim var. Oldum olası uyuşturucudan da, uyuşturucu kullanan da nefret ederim. Ne var ki bu ülkede kokain kullananlar el üzerinde tutulurlar! Kokain servetin, gücün, dokunulmazlığın göstergesi gibi algılanır çoğumuz tarafından! Süper Lig'de kokain kullandığı iddia edilen, bu nedenle de yargılanan bir teknik adam bulunmakta. Ve ben bugüne değin, söz konusu teknik adamı uyuşturucu alışkanlığı için yeren bir pankartın açıldığına ya da asıldığına tanıklık etmedim. Buna karşın 'iki ekmek bir süt' ile son derece dürüst bir emekçiye dil uzatıldı.
* * *
Bir grup Beşiktaş yandaşı vapurdan iniyor, ardından Kadıköy Meydanı savaş alanına dönüyor. Taşkınlık vapurda başlıyor. Önce iskele allak bullak oluyor sonra da sokaktaki insanlar nasibini alıyor. Üzerinde Fenerbahçe forması bulunan bir genç ne olduğunu anlamadan yüzündeki kanları temizlemeye çalışıyor, müşteri bekleyen taksici ekmek teknesine atılan tekmelere zorunlu olarak sessiz kalıyor. Beşiktaş yandaşı tek kelime ile sokakta terör estiriyor. Fenerbahçe yandaşının sessiz durması olası mı? Yanıtını kısa süre sonra Şükrü Saracoğlu Stadı'nın girişinde, taşlarla veriyor.
* * *
Okuyucu söyleniyor; 'Ukalalık etme yazar, futbolda tabii ki üçkağıt olacak.' Bir grup Fenerbahçeli açtığı pankartla emekçileri aşağıladığını sanıyor, bir grup Beşiktaşlı da Kadıköy'ü yerle bir ediyor, bir diğer Fenerbahçeli de tayları rastgele atıyor. Hiçbirinin diğerinden farkı yok. Hangi takımın yandaşı, hangi takımın sempatizanı olursa olsun bunları yapanlar; 'Al birini vur ötekine.' Üstelik, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 'Rıza efendi iki ekmek bir süt' pankartını açanla, Kadıköy'de insanlara saldıranları benzeştiren, bir gerçek var ortada. Nerede ise hepsi kimlik arayışındaki sevgi yoksunu insanlar. Bunların takımlarını sevdiğine inanmak da güç. Ha oturup Rıza'yı kapıcı çocuğu olduğu için yeren pankartı açmışsın, ha sokaktaki masum insanlara saldırmışsın. Arada fark var mı?
* * *
Sevmek kolay iş değil, önce insanı sevmeyi öğreneceksin...
Ardından da emek ve emekçiye saygı göstereceksin. Ama yeniyetmelerden bunu beklemenin anlamı yok. Onlar uyuşturucu tutkunlarını baş tacı ederler, kapıcı çocuğunu fazla namuslu diye eleştirirler. Kimi okuyucu da 'Bırak bu namus işlerini de sadete gel' der!.. Bizi bu duruma kim getirdi, sistem mi?
'Benim babam da işçiydi' ajitasyonu yapmayacağım, işçi sınıfı üzerine ahkâm da kesmeyeceğim, yaşamda hepimizin birer işçi olduğu gerçeğinin altını da çizmeyeceğim. Bir okuyucunun iletisinden başlayacağım. Okur, özetle diyor ki; "Bu kadar büyük rant gelirinin olduğu futbolda illegal sistemi yadırgamamak gerekli. Elbette kanunsuz yola sapanlar olacak. Futbol kirlendi demek bence romantiklik ile özdeş...' Hoş geldin yeni jenerasyon! Okuyucu üçkâğıdı, yasadışı kazancı sıradan sayıp, 'normal' olarak nitelemekte. Çalmayan, çırpmayana 'aptal' yaftasının yapıştırıldığı ortamda okuyucu yermenin de anlamı yok.
* * *
Bildiğim kadarı ile kokain temin etmek oldukça güç ve uyuşturucunun bu türüne parasal sorunu olmayanlar müptela. Edindiğim bilgilere göre, uyuşturucu satıcısına gidip 'Ver oradan bana 100 gram kokain' diyebilmek için hatırı sayılır bir servete gereksinim var. Oldum olası uyuşturucudan da, uyuşturucu kullanan da nefret ederim. Ne var ki bu ülkede kokain kullananlar el üzerinde tutulurlar! Kokain servetin, gücün, dokunulmazlığın göstergesi gibi algılanır çoğumuz tarafından! Süper Lig'de kokain kullandığı iddia edilen, bu nedenle de yargılanan bir teknik adam bulunmakta. Ve ben bugüne değin, söz konusu teknik adamı uyuşturucu alışkanlığı için yeren bir pankartın açıldığına ya da asıldığına tanıklık etmedim. Buna karşın 'iki ekmek bir süt' ile son derece dürüst bir emekçiye dil uzatıldı.
* * *
Bir grup Beşiktaş yandaşı vapurdan iniyor, ardından Kadıköy Meydanı savaş alanına dönüyor. Taşkınlık vapurda başlıyor. Önce iskele allak bullak oluyor sonra da sokaktaki insanlar nasibini alıyor. Üzerinde Fenerbahçe forması bulunan bir genç ne olduğunu anlamadan yüzündeki kanları temizlemeye çalışıyor, müşteri bekleyen taksici ekmek teknesine atılan tekmelere zorunlu olarak sessiz kalıyor. Beşiktaş yandaşı tek kelime ile sokakta terör estiriyor. Fenerbahçe yandaşının sessiz durması olası mı? Yanıtını kısa süre sonra Şükrü Saracoğlu Stadı'nın girişinde, taşlarla veriyor.
* * *
Okuyucu söyleniyor; 'Ukalalık etme yazar, futbolda tabii ki üçkağıt olacak.' Bir grup Fenerbahçeli açtığı pankartla emekçileri aşağıladığını sanıyor, bir grup Beşiktaşlı da Kadıköy'ü yerle bir ediyor, bir diğer Fenerbahçeli de tayları rastgele atıyor. Hiçbirinin diğerinden farkı yok. Hangi takımın yandaşı, hangi takımın sempatizanı olursa olsun bunları yapanlar; 'Al birini vur ötekine.' Üstelik, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 'Rıza efendi iki ekmek bir süt' pankartını açanla, Kadıköy'de insanlara saldıranları benzeştiren, bir gerçek var ortada. Nerede ise hepsi kimlik arayışındaki sevgi yoksunu insanlar. Bunların takımlarını sevdiğine inanmak da güç. Ha oturup Rıza'yı kapıcı çocuğu olduğu için yeren pankartı açmışsın, ha sokaktaki masum insanlara saldırmışsın. Arada fark var mı?
* * *
Sevmek kolay iş değil, önce insanı sevmeyi öğreneceksin...
Ardından da emek ve emekçiye saygı göstereceksin. Ama yeniyetmelerden bunu beklemenin anlamı yok. Onlar uyuşturucu tutkunlarını baş tacı ederler, kapıcı çocuğunu fazla namuslu diye eleştirirler. Kimi okuyucu da 'Bırak bu namus işlerini de sadete gel' der!.. Bizi bu duruma kim getirdi, sistem mi?
