Mümkün olduğunca siyasete girmemeye çalışacağım. İdam cezası şer'i hukukta yani şeriat hukukunda yeri olan bir ceza şeklidir. İdam cezası verilebilecek suçlardan biri de konuya ilşkin olan devlete baş kaldırma suçudur. Darbe girişimi başarısız olduğuna göre başkaldırı suçunun ortada olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda şer'i hukuka göre bu kişilerin hakimin yetkisiyle ölüm cezasına çarptırılmaları meşrudur. Fakat ortada başka sorunlar söz konusu. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Laik, Sosyal bir hukuk devleti. Yani şer'i hukukun sadece bir parçasının devlete yerleştirilmesi abes kaçacaktır. Nitekim bir zamanlar var olsa da zamanla AB uyum yasaları çerçevesinde kaldırılmıştı idam cezası. Zaten 1984'ten beri de hiçbir idam cezası uygulanmamıştı. Çünkü idam cezasının uygulanabilmesi için TBMM'de onaylanması gerekiyordu. Her ne olursa olsun anayasada uygulanabileceği belirtilen suçlardan bazıları şer'i hukuka uygun değildi. Dolayısıyla ülke laik olduğu halde halkın büyük çoğunluğunun kabul ettiği dine ters düşen ceza şekli çok abesti. Bir diğer sorun ise bu karara varacak kişinin ne kadar İslam bilgisi olduğu ve ne derecce imanlı olduğu. Kararı verecek kişi tam imanlı olup tarafsız bir şekilde infaz kararı vermelidir. Bu durumu dine bağlıyorum çünkü İslam'a ters düşen bir durum hepimize ters düşer ve özellikle "Siyasal İslam" politikasını güden bir partinin idamı bu iki sebep olduğu halde desteklemesi ve hatta belki yürürlüğe koyacak olma ihtimali ne derece doğrudur?
Özellikle İslam inancına sahip kişilerin şunu düşünmesini istiyorum. Ahir zaman içerisinde İslam inancı bozulmadığı halde bireyler hatta daha da açmak istiyorum toplum üzerinde bozulmalar görülecektir. Bu dönemde de bu kadar bozulmaya rağmen şer'i hukukun bir parçası olan idam cezası ne derece doğru, tarafsız uygulanabilir?
Kıssadan hisse idam cezası bulunduğumuz ahir zaman içerisinde nereden tutulsa elde kalıyor. Deccal çıktıktan sonra Hz. İsa ve Mehdi gelip Deccal'i öldürene kadar bu hukukun sağlıklı bir şekilde uygulanabileceğini düşünmüyorum. Kişi şeriatı kendi içerisinde yaşamalı ve şer'i hukukun bir parçası olan idam cezasını boşverip laikliğin idam cezası kaldırıldıktan sonraki normal haline Deccal alameti ortaya çıkana kadar sımsıkı sarılmamız gerekiyor. Böylece İslam'da bir yanlışa düşülme tehlikesinden, bir mazlumun canının alınması tehlikesinden kurtulmuş oluruz.
Konuyu karmaşıklaştırdığımı biliyorum ama idam gelsin rerörerö veya idam gelmesin rerörerö şeklindeki boş atıp tutmalardansa bir de bu yönden düşünmek gerekli.