jöly
Üye
İçli Köfte :D :D
İçli Köfte
• Yapın. Dilek tutun. Helikopter geçerken pencereye koşun. Büyük pervanesi saat yönüne dönerse olacak, aksi saat yönüne dönerse başka zamana. Detaylar görmek için hayat, hayal için küçük akıl oyunları var. Helikopteri kullanan pilotun cebinde alışveriş listesinde ne var...
• Ben bir kitap buldum ama geç buldum, yeni değil, bahsetmeden olmaz. ‘Savaş Sözlüğü’ George Childs Kohn yazmış, Doruk Yayıncılık basmış, Berna Kara çevirmenimiz. Siyasi tarih ve tarih meraklılarına. Medeniyetler çatışması bilmecesine yan kaynak.
• Tüm enginarlar aşşağı yukarı ikizler veya yengeç burcudur.
• Salata gürültülü yapılır ve yenir. Gecenin dip vakti, karanlıkta çıt yok. Maydanoz, dereotu, dilim kornişon turşu ve sosuna dek ses, ışık olmadan bir salatayı yapıp, yiyip, kırıntısız ortalığı cillop gibi bırakıp ortamdan sıvışabiliyorsanız, belki trilyonda bir ihtimal SAT Komandosu olabilirsiniz.
• Rüyada dalgıç elbisesi giyen herifi görmek paraya, refaha delalettir.
• Milliyet Cumartesi eki’nde ‘Doğanın Dili’ köşesiyle Süha Umar’ı kaçırmayın. 26 Temmuz yazısını da bir okuyuverirseniz, şamar gibi patlatmış hak edene. Ellerine sağlık.
• Yağmurdan sonra ne kadar çok sümüklüböcek ezerseniz, batıl inanışlarınız o kadar fazlalaşır.
• Bir müziğin bir yeri yanlış kalır ya akılda, doğrusunu biri sana söylediğinde ya da dinlettiğinde sinire keser bünye. Kendini kandırmanın öfkesiyle. Müzikte tongaya düşmek dilini ısırmak gibidir. Aman kulaklar açık, keyifler gıcır olsun.
• Sıcağa sokak serserileri gibi saldırın. Dondurma topları üzerine çook soğuk Uludağ veya Çamlıca gazozu meyvelilerle çok güzel oluyor. Üzerine ince kıyım fındık ve kuru üzüm.
• Misafir evindeki danteller acayip bilgiler saklar. Kenarları sivri üçgen saldırgan olanlar, o garip vitrinin çevresinde muhafızların ayak izleri gibi durur. Yuvarlak, dairesel dantellerin çevresinde şaheser ev kurabiyesi arkadaşı kek, gülen sesli cıvıldak anne ve anneanneler olur.
• Ekotopya, Sinop 9- 23 Ağustos haber verin, toplaşın, kesişin, niyetlenin, cesur olun gidin. Kaydolun, olmasanız da gidin, sahiplenin, koruyun sevin.
• Boğaz’a, şehir hatlarına yeni gemiler hayırlı olsun. İsmleri yelkovan kuşlarına arkadaş, gözleri kapalı şehri dinleyen bir şairin ismi olmayacak tabii ki. Hamaset olacak hepsi, çatır çatır. bahar gelse de her yer lale olsa, binlerce dolar sokaklara saçılsa.
• Tatile götürülen kitaplar hiç okunamaz ya. 23. sayfa gibi bir yerde kalır, kışın açarsın okumaya içinden kumlar dökülür, burnunun direğini yosun kokusu sızlatır. Hüzünlenirsin.
• ‘Vadime dokunma’, İkizdere’nin hiçbir vadisine dokundurtma. 8 Ağustos’taki mintinge uzak kalma. İkizdere vadisine yapılacak 16 hidro elektrik santrali bölgenin canlı faunasını hayli örseleyecek, derelerin kalbi vadilerde atmayacak, detay için
• Âlemde her kim yavuklu ise avuç avuca birlikte Selvi Boylum Al Yazmalım, arada ayrılık var ise Tim Burton’un Big Fish filmini izmelelidir.
• Noterlerin bazılarında rast gelirsiniz mutfak tüpü büyüklüğünde eski bir daktiloya. Hep Mürrüvet Sim’i andırır oturaklılığı, tatlılığı, şeker yüzü ile. Daktilo onun gibi ‘ay şekerim’li bir lafa başlayacak gibi bakar. Geçenlerde o daktilolardan birisinin yanında, tek çiçeğiyle bir saksı menekşe vardı Suna Pekuysal’ı anımsattı, ben kaldım öyle...
• Ben bir kitap buldum ama geç buldum, yeni değil, bahsetmeden olmaz. ‘Savaş Sözlüğü’ George Childs Kohn yazmış, Doruk Yayıncılık basmış, Berna Kara çevirmenimiz. Siyasi tarih ve tarih meraklılarına. Medeniyetler çatışması bilmecesine yan kaynak.
• Tüm enginarlar aşşağı yukarı ikizler veya yengeç burcudur.
• Salata gürültülü yapılır ve yenir. Gecenin dip vakti, karanlıkta çıt yok. Maydanoz, dereotu, dilim kornişon turşu ve sosuna dek ses, ışık olmadan bir salatayı yapıp, yiyip, kırıntısız ortalığı cillop gibi bırakıp ortamdan sıvışabiliyorsanız, belki trilyonda bir ihtimal SAT Komandosu olabilirsiniz.
• Rüyada dalgıç elbisesi giyen herifi görmek paraya, refaha delalettir.
• Milliyet Cumartesi eki’nde ‘Doğanın Dili’ köşesiyle Süha Umar’ı kaçırmayın. 26 Temmuz yazısını da bir okuyuverirseniz, şamar gibi patlatmış hak edene. Ellerine sağlık.
• Yağmurdan sonra ne kadar çok sümüklüböcek ezerseniz, batıl inanışlarınız o kadar fazlalaşır.
• Bir müziğin bir yeri yanlış kalır ya akılda, doğrusunu biri sana söylediğinde ya da dinlettiğinde sinire keser bünye. Kendini kandırmanın öfkesiyle. Müzikte tongaya düşmek dilini ısırmak gibidir. Aman kulaklar açık, keyifler gıcır olsun.
• Sıcağa sokak serserileri gibi saldırın. Dondurma topları üzerine çook soğuk Uludağ veya Çamlıca gazozu meyvelilerle çok güzel oluyor. Üzerine ince kıyım fındık ve kuru üzüm.
• Misafir evindeki danteller acayip bilgiler saklar. Kenarları sivri üçgen saldırgan olanlar, o garip vitrinin çevresinde muhafızların ayak izleri gibi durur. Yuvarlak, dairesel dantellerin çevresinde şaheser ev kurabiyesi arkadaşı kek, gülen sesli cıvıldak anne ve anneanneler olur.
• Ekotopya, Sinop 9- 23 Ağustos haber verin, toplaşın, kesişin, niyetlenin, cesur olun gidin. Kaydolun, olmasanız da gidin, sahiplenin, koruyun sevin.
• Boğaz’a, şehir hatlarına yeni gemiler hayırlı olsun. İsmleri yelkovan kuşlarına arkadaş, gözleri kapalı şehri dinleyen bir şairin ismi olmayacak tabii ki. Hamaset olacak hepsi, çatır çatır. bahar gelse de her yer lale olsa, binlerce dolar sokaklara saçılsa.
• Tatile götürülen kitaplar hiç okunamaz ya. 23. sayfa gibi bir yerde kalır, kışın açarsın okumaya içinden kumlar dökülür, burnunun direğini yosun kokusu sızlatır. Hüzünlenirsin.
• ‘Vadime dokunma’, İkizdere’nin hiçbir vadisine dokundurtma. 8 Ağustos’taki mintinge uzak kalma. İkizdere vadisine yapılacak 16 hidro elektrik santrali bölgenin canlı faunasını hayli örseleyecek, derelerin kalbi vadilerde atmayacak, detay için
• Âlemde her kim yavuklu ise avuç avuca birlikte Selvi Boylum Al Yazmalım, arada ayrılık var ise Tim Burton’un Big Fish filmini izmelelidir.
• Noterlerin bazılarında rast gelirsiniz mutfak tüpü büyüklüğünde eski bir daktiloya. Hep Mürrüvet Sim’i andırır oturaklılığı, tatlılığı, şeker yüzü ile. Daktilo onun gibi ‘ay şekerim’li bir lafa başlayacak gibi bakar. Geçenlerde o daktilolardan birisinin yanında, tek çiçeğiyle bir saksı menekşe vardı Suna Pekuysal’ı anımsattı, ben kaldım öyle...
