Hagiden olay yaratacak açıklamalar

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Gokhan43

Gokhan43

Üye
    Konu Sahibi
Hagiden olay yaratacak açıklamalar
Hagi’den olay yaratacak açıklamalar !
Gheorge Hagi istifa etmediğini “ettirildiğini” söyledi.

Galatasaray'dan istifa eden Gheorghe Hagi, 1 günlüğüne geldiği Türkiye'de önce Florya Metin Oktay Tesislerindeki eşyalarını topladı, ardından da Galatasaraylılığı ile bilinen Ali Kırca'nın hazırladığı ve sunduğu Siyaset Meydanı'nın Bahçeşehir Üniversitesinde ki özel programın çekimlerine katıldı.. Hagi, Ali Kırca'ya Galatasaray ile ilgili tüm gerçekleri bütün çıplaklığı ile anlatırken, yaptığı birbirinden ilginç açıklamalarla dikkat çekti.. İşte Hagi'nin açıklamaları..

“Soru Sormadan Geldim”
Galatasaray'a gelişim çok ani oldu.. Teklif geldikten hemen sonra, o akşam İstanbul'a geldim.. Ergun Gürsoy dışında hiç kimseyle görüşmedim.. Önüme konan sözleşmenin hiç bir maddesini bile bilmeden imzayı atıp, ikinci gün akşamı kendimi idmanda buldum.. Buraya gelirken evime gelmiş gibi hissetmiştim ve ne para, ne sözleşme konusunda hiç bir şey konuşmadım...

“Başarılıyım”
Daha önce Bursaspor ve Romanya Milli takımında yaptığım görevlerde başarısız olduğum söylendi.. Ben ise aksine kendimi başarılı buluyorum.. Benim hayatta vizyonum hep büyüktür.. Hep 1 numara olan ve hedefleri olan takımlarda çalıştım.. Romanya Milli takımının başına geldiğimde grup elemelerinde sadece 3 maç görev yaptım ve topu topu 24 gün futbolcularla birlikte olma imkanı buldum.. Bu kadar kısa bir sürede ve şansını büyük ölçüde kaybetmiş bir takımda ne yapabilirsiniz?.. Buna rağmen şuan bile Romanya'da herkes benim dönemimde oynana futbolun son yıllarda Milli Takımın en iyi futbolu olduğunu kabul ediyor.. Bursaspor ise çok farklı.. Dediğim gibi benim vizyonum geniş ve onlarla vizyonumuz uymadı.. Ben bıraktığımda Bursaspor'un durumuna ve şimdi bulunduğu duruma bakarsanız ne kadar başarılı olduğumu ve hem Romanya hem de Bursa'da zamanın beni nasıl haklı çıkarttığını görebilirsiniz..

Galatasaray'ı Yeniden Avrupa'ya Taşıdım!..
Geçtiğimiz sezon göreve geldiğimde, mantalite olarak, psikoloji olarak çökmüş, bitmiş bir takım buldum.. Buna rağmen elimizdeki kadro ile en iyisini yapmaya çalıştık.. Yeni sezona başlarken de istediğimiz transferleri yapamamamıza rağmen, takım içinde büyük bir uyum yakalamayı başardık.. Bunda en önemli etken takıma yeniden arkadaşlık, dostluk ortamının hakim olmasıydı.. Kadromuzda 4 grubu çok iyi kaynaştırmayı başardık.. 1. Grup çok tecrübeli ve büyük başarılar kazanmış gruptu (Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal, Ergün, Hasan Şaş gibi..) , 2. Grup yabancı oyuncularımızdı, 3. Grup genç oyunculardı ve 4. grup ise daha PAF takımında oynayan pırıl pırıl çocuklarımızdı.. Bunların mükemmel uyumu ile başarılı olduk.. Başarılı olduk diyorum çünkü gerçekten bire bir düello'da ezeli rakibimiz Fenerbahçe'yi 5 golle geçip Türkiye Kupasını kazandık.. Şampiyonluğu son üç haftada kaybettik.. Sonuç olarak Galatasaray'ı aldığım ve bıraktığım yere baktığınız zaman ne kadar başarılı olduğumu göreceksiniz..

Birileri Şampiyonlar Ligi'ne Gitmemizi istemedi!..
Evet biz Şampiyonluğu son üç haftada kaybettik.. Belki Fenerbahçe Kupa maçı sonrasında oynanan Gençlerbirliği karşılaşmasında takımın iki farklı karaktere bürünmesi tartışılabilir. Ama burda televizyonlarda, gazetelerde konuşan ve yazanların, ne hikmetse Gençlerbirliği maçı sonrasında susmalarına bir anlam veremedim.. Bizim orada bariz bir şekilde hakkımız yendi ama bu hiç konuşulmadı.. Oysa bir kaç hatadan sonra sokaklara çıkıp yürüyenlerin iki maç sonra susmaları son derece manalı.. Fenerbahçe'nin ve bizim Gençlerbirliği ile oynanan maçlarını karşılaştırın, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.. Kısaca birileri Galatasaray gibi büyük bir ismin Şampiyonlar Ligi gibi büyük bir organizasyona katılmamasını sağladı..

Fenerbahçe Yanlız Yürümedi!.. Biz Yanlızdık!..Şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe'yi her zaman tebrik ettim.. Onların bu başarısına ne olursa olsun saygı duymak zorundayız.. Çünkü onlar iyi günde de kötü günde de yönetim olarak, teknik ekip olarak ve taraftar olarak yani kısaca Camia olarak hep birlikte haraket ettiler.. Biz bu birlikteliği sağlayamadık.. Sürekli polemiklere sokulduk.. Yok "Hagi şunu istemedi.." yok "Hagi böyle dedi" yok "Yönetim şöyle dedi" diye bir sürü polemiğin içine çekilmeye çalışıldık..

Hep Yanlızdım!..
Galatasaray'a geldiğim günden itibaren hep yanlızdım.. Yanımda olması gerekenler yanımda değildi.. Ben gelmeden önce benimle sadece Ergun Gürsoy görüşmüştü.. Ama onunda içinden geçenleri bilmem mümkün değil.. Sonuç olarak ben Galatasaray'ın Teknik Direktörü olarak göreve geldiysem, benim bir sorumluluğum var.. O da saha içinde ve soyunma odasındadır.. Ancak saha dışında sorumluluk 1 numaranındır.. Bana destek vermesi gerekenler ben üstüme düşen sorumluluğu yerine getirmeme rağmen üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmediler.. Oyuncularım ve taraftarımızın dışında malesef kimsenin desteğini göremedim..

İstediğimiz Hiç Bir Oyuncuyu Alamadık!..
Hem sezon başında hem de devre arasındaki ara transfer döneminde malesef istediğimiz oyuncuları alamadık.. Baktığınız zaman Fenerbahçe Ocak ayında Anelka gibi bir futbolcuyu transfer edebiliyor.. Tabii ki benimde istediğim isimler vardı ama malesef alınamadı.. Ancak baktığınız zaman ikinci yarıda Anelka'nın kaç golü var ve Hasan Kabze'nin kaç golü var.. Bu herşeye rağmen bazı şeyleri doğru yaptığımızın göstergesi diye düşünüyorum..

Gerets'e İyi Bir Takım Bırakıyorum!..
Benden sonra anlaşılan Gerets ile ilgili bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum.. Çünkü o benim hakkımda bir açıklama yapmadı ve benim onun hakkında konuşmam doğru olmaz.. Ancak şunu söyleyebilirim ki ben başarılı bir takım bıraktım.. Buruk olduğum en büyük nokta ise uzun vadeli bir projenin bu kadar kısa sürede başlamadan bitmesiydi..

İbrahim Akın ve Tuncay'ı İsterdim!..
Türkiye'de transfer etmek ve takımımda görmek istediğim Türk oyuncular vardı.. Ancak ben kimi istediysem başkaları aldı.. Yani istediğimiz oyuncuları alamadık.. Mesela Beşiktaş'tan İbrahim Akın'ı takımımda görmek isterdim.. Çok yetenekli bir oyuncu.. Kendini geliştirirse çok üst düzey bir oyuncu olabilir.. Birde Tuncay Şanlı var ki onun en sevdiğim özelliği sahada takımı için herşeyini vererek mücadele etmesi.. Galatasaray'da da PAF takımdan A Takıma aldığımız çok yetenekli oyuncularımız vardı.. Özellikle Uğur bu sezon başarılı bir performans gösterdi.. Eminim üstünde durulması halinde gelecekte Galatasaray'a ve Türk Futboluna uzun yıllar başarıyla hizmet edecektir.. Ben Galatasaray'a geldiğimde yeni sezon için hazırlıklarımızda tam 13 oyuncu takımdan gönderildi.. Yerlerine ise sadece 5 oyuncu takviye edebildik.. Buna rağmen başarılı olduk.. Tabii ki bende isterdim bol alternatifli bir kadrom olmasını.. Ancak olmadı..


Balint'e Üç Alternatif Var Dediler!..
Yönetimin gelecek sezon için benimle görüşmemesinin yanında yardımcılarımdan Balint'e söyledikleri, "Hagi'nin yerine 3 Alternatif isim var!.." sözleri sanırım her şeyi özetliyor.. Zaten ben istifa ettikten hemen 2 gün sonra yeni bir hoca ile anlaşmaları bunun en büyük kanıtı.. Benimle devam edecek bir yönetimin bu kadar kısa sürede yeni bir hoca ile anlaşması enteresan bir durum.. Ben bunları sezdim ve bu doğrultuda hem onların önünü açmak hemde maksatlarını öğrenmek için istifa ettiğimi açıkladım.. Bu karardan sonra başkanımızın en azından beni çağırıp birşeyler söylemesini bekliyordum ama o sadece ( Bu Kısmı Türkçe olarak söylüyor!..) "Hayırlı Olsun" demekle yetindi.. Hayırlı olsun!..


Gitmedim.. Gönderildim!.. Beni Arkamdan İttiler!..
Galatasaray'dan istifa ettikten sonra bir sürü şey yazıldı çizildi.. Ama benim Denizlispor maçından sonra düzenlediğim Basın toplantısında da söylediğim gibi, ben gitmek istemedim.. Gönderildim.. Arkamda olduğunu söyleyenler tarafından arkamdan itildim.. Böyle olmasını istemezdim çünkü Galatasaray'da çok daha büyük işler yapmayı planlıyordum.. Ama şunu gördüm ki beni buraya geçici olarak getirmişler.. Benimle Medya önünde tartışan insanların bana destek olması gerekirken polemiğe girmeleri, ardından Fenerbahçe ile kupada oynanan maç sonrasında hiç bir yöneticinin 3 hafta süreyle kapımı çalmaması, kimsenin gelip benimle gelecek sezon planları hakkında konuşmak istememesi herkesin bildiği gerçekler.. Bilinmeyen bir çok nokta var ama bunları son basın toplantımda da söylediğim gibi Galatasaray'a zarar vermemek için kendime saklıyorum..

Milli Takım Polemikleri Bizi Etkilemedi!..
Hakan Şükür ve Ersun Yanal arasında yaşanan olaylar bizim performansımızı etkilemedi.. Takım olarak bu bize yansımadı.. Hakan zaman zaman düşüş yaşasada bu sezon 34 yaşında olmasına rağmen attığı 18 gol onun ne kadar iyi bir performans gösterdiğinin en büyük kanıtı..

Hakan Yakın Hiç Bir Zaman Hazır Olmadı!..
Herkes ara transferde getirilen Hakan Yakın'ı neden oynatmadığımı konuştu durdu.. Benim Hakan ile aramda sorun olduğunu yazanlar çizenler oldu.. Ama hiç bir zaman hiç bir futbolcumla sorunum olmaz.. Ben Galatasaray'a hizmet için ordayım.. Hakan Yakın 1 yıldan uzun bir süredir oynamıyordu.. Dolayısıyla hazır değildi.. Kendisini bir iki maçta denedim ancak, o %70 kapasiteye bile ulaşamamıştı.. Tabi normal şartlar altında takım içi rekabette yer alabilmesi için hazır olması gerekiyordu.. Kim daha hazır olursa formayı o alacaktır..


Bülent İle Sorunum Yok, Onun Sorunu Başkalarıyla!..
Göreve geldikten sonra birlikte yıllarca forma giydiğim tüm arkadaşlarımı topladım.. Onlara 1'er yıllık daha mukavele imzalattım ve bu formayı 1 yıl daha taşıma şansı verdim.. Onlara bu hakkı ben verdim!.. Onlara kesinlikle kimsenin bu takımda yerini garanti olmadığını, hak edenin oynayacağını söyledim.. Hepsi büyük bir olgunlukla karşıladılar ve ona göre haraket ettiler.. Son Denizlispor maçının ardından soyunma odasında tüm oyuncularım vardı ama Bülent yoktu.. Bu benim için önemli değil..Takım için önemliydi.. Ama böyle bir durumda iki kişinin arasındaki sorun, Bülent ile benim sorunum gibi gözüktü.. Oysa hiç bir sorunum yok ve olamazda.. Çünkü ben o takımın Teknik direktörüydüm, Bülent'te benim oyuncumdu.. Ona bu formayı 1 yıl daha taşıma şansı veren benim!.. Benim kimseyle sorunum yok...


Hakan Şükür Çok Büyük Bir Oyuncu!..
Galatasaray'da bana takım içinde en fazla destek olan isim Hakan Şükür'dü.. 34 yaşındaki bir futbolcunun bu kadar hırslı, bu kadar çalışkan olması ve takımdaki tüm oyunculara gösterdiği performansla, tavırları ve haraketleriyle örnek olması benim için büyük avantaj oldu.. Hakan Şükür doğuştan atlet.. İnanılmaz bir profesyonel.. İşini çok iyi yapıyor ve en önemlisi işine formasına saygı duyuyor..

Fatih Terim'de Benim Gibi Hırslı!..
Galatasaray'a ilk geldiğim dönemde, Fatih Terim'in ne kadar büyük bir hoca olduğunu anlamıştım.. O inanılmaz bir adam ve inanılmaz bir takım yaratmayı başarmıştı.. Galatasaray'da 5 yıl forma giydiğim dönemde sürekli birlikte haraket ediyorduk.. Takım olarak haraket ediyorduk.. Fatih Terim ile sağladığımız uyumun en önemli noktası ikimizinde inanılmaz hırslı olmasıydı.. İkimizinde kazanma azmi üst düzeydeydi..

Bir Gün Dönmek İsterim!..
Galatasaray'da yaşadıklarım kesinlikle ve kesinlikle unutulmayacak şeylerdi.. Hem futbolcuyken, hemde Teknik Direktörken hayatımın en güzel günlerini yaşadım diyebilirim.. Bu forma altında UEFA Kupası, Süper Kupa ve yıllarca Şampiyonluklar yaşayan biri olarak böyle ayrılmak istemezdim.. Hayal kurarak yaşamayı sevmem.. Sonuç olarak Hayal kırıklığı yaşamamış olurum.. Bir gün Şartlar müsait olduğunda tabi ki Galatasaray'da görev yapmak isterim.. Ama bunun olup olmayacağını kestirmek çok güç olur..

Taraftara Kırgın Değilim!..
Galatasaray'da görev yaptığım süre içerisinde benim en büyük destekçim Futbolcularım ve Taraftarımız oldu.. Ben futbolcuyken onlar için oynamayı seviyordum.. Sonuçta onlar bu takımın taraftarları ve hep bizimle birlikteler.. Onlara kırılmam darılmam söz konusu bile olamaz.. Zaman zaman sorunlar yaşasakta onların benim için yeri çok farklı..

Aslolan Galatasaray'dır!..
Ben bugün Galatasaray'dan ayrılıyorum.. Geride çok güzel günler, büyük zaferler bıraktığımı biliyordum.. Unutulmaz günler yaşadım.. Ancak herkes gibi bizde Galatasaray'da gelip geçiciyiz.. Gerçek olan ve sonsuza kadar yaşayacak olan Galatasaray'dır.. Bizler sadece üstümüze düşenleri yapıp bu camiaya hizmet etmek için burdaydık..

Kimseye Hırsız Demedim!..
Benimde tabi ki herkes gibi hatalarım olmuştur.. Bazen söylediğim bir kelime, bazen bir davranışımla incittiğim insanlar olmuş olabilir.. Mesela Kayseri'de organizasyon eksikliği yüzünden yaşanan olay beni çok üzdü.. Havaalanından çıkıp sağlıklı bir şekilde otobüsümüze binemedik.. Orda bir sürü insan vardı ve bu organizasyon eksiği sonrasında bir olay yaşandı.. Telefonumun yanımda olmadığını gördüm.. Ancak benim orda söylediğim sözler yanlış anlaşıldı.. Orada genel olarak konuştum.. Kimseyi Hırsızlıkla suçlamadım.. Hırsız var dedim ama Medya Başkanımızında açıklamaları ile bir anda beni suçladı ve böyle bir olay yaşandı.. Başkanımızın orada olayın aslını bana sorup ona göre açıklamalar yapmasını beklerdim.. İşin ilginç tarafı ise gece ortalıkta gözükmeyen telefonumun ertesi günü maçtan 2 saat önce elime geçmesi oldu.. Burdada bazı şeyler var ama konuşmak istemiyorum.. Sonuç olarak ben Galatasaray taraftarına Hırzız demedim ve böyle bir duruma neden olan haraketim yüzünden özür dilerim.. Daha önce defalarca diledim, yine dilerim.. Hagi ne olursa olsun yaptığı hata nedeniyle özür dilemesini bilen bir insandır.. Bundan kesinlikle gocunmam.. Taraftarımızla benim aramda hiç bir sorun yok.. Bunu zaten son maçta bütün stadın I Love You Hagi diye bağırması ortaya koydu..


Evet Çılgınım!..
Futbolda bazen uç noktalarda olmak gerekiyor. Ben her zaman çılgınca oynadım... İnanılmaz yerlerden yaptığım inanılmaz vuruşlar zaten normal birinin yapabileceği şeyler değil.. Biraz çılgın olmanız gerekiyor.. Mesela Monaco'ya attığım gol.. İnanılmaz bir goldü.. Sol taraftan o açıyla ve sol ayağınızın dışıyla o pozisyonu gol yapmak bir yana ordan kaleye vurmak bile büyük bir çılgınlıktı..

Metin Yıldız Saçmalamış!..
Metin benim altımda çalışan bir arkadaşımızdı.. Ama malesef kendisi profesyonelce haraket etmiyor.. Benim arkamdan konuşmasına anlam veremiyorum.. Nedenini bilemiyorum ama şunu söyliyebilirim ki takımın Teknik Direktörü bendim.. Kendisi ise benim yardımcı Antrenörümdü.. Böyle bir durumda kimin söylediği daha önemlidir?.. Kendisini dinlemediğimi söylemiş.. O zaman bende şunu sorarım kendisine ; "Hasan Kabze bu takıma nasıl geldi?.." Kendisi Hazan Kabze hakkında bilgiye sahipti ve bu konuda bana söylediklerinin ardından Galatasaray'a getirildi.. Sonuç olarak Metin Profesyonelce haraket etmedi..






Bence baştan sona okuyun.Tüm gerçekleri söylemiş...
 


.ıl[ uluc ]lı.

Üye
Hepsi gerçek bence

10 numara yalan solemez....
 
Roy

Roy

Üye
Fenerbahçe Yanlız Yürümedi!.. Biz Yanlızdık!..Şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe'yi her zaman tebrik ettim.. Onların bu başarısına ne olursa olsun saygı duymak zorundayız.. Çünkü onlar iyi günde de kötü günde de yönetim olarak, teknik ekip olarak ve taraftar olarak yani kısaca Camia olarak hep birlikte haraket ettiler.. Biz bu birlikteliği sağlayamadık.. Sürekli polemiklere sokulduk.. Yok "Hagi şunu istemedi.." yok "Hagi böyle dedi" yok "Yönetim şöyle dedi" diye bir sürü polemiğin içine çekilmeye çalışıldık..


Doğru konuşmuş hayret.
 

.ıl[ uluc ]lı.

Üye
Originally posted by Roy@Jun 9 2005, 06:01 PM
Fenerbahçe Yanlız Yürümedi!.. Biz Yanlızdık!..Şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe'yi her zaman tebrik ettim.. Onların bu başarısına ne olursa olsun saygı duymak zorundayız.. Çünkü onlar iyi günde de kötü günde de yönetim olarak, teknik ekip olarak ve taraftar olarak yani kısaca Camia olarak hep birlikte haraket ettiler.. Biz bu birlikteliği sağlayamadık.. Sürekli polemiklere sokulduk.. Yok "Hagi şunu istemedi.." yok "Hagi böyle dedi" yok "Yönetim şöyle dedi" diye bir sürü polemiğin içine çekilmeye çalışıldık..


Doğru konuşmuş hayret.
[post=79699]Quoted post[/post]​

Yalnız yürümenin ne denli zor oldugunu herkes bilir...

YOU WILL NEVER WALK ALONE - LIVERPOOL
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt