İslam'a göre iyi bir işi bir defa fazlaca yapmaktansa, onu hayatın bütün zamanlarına yayıp az da olsa sürekli yapmak (Buharî, Rikak, 18) daha faziletlidir. Teneffüs ettiğimiz hava, içtiğimiz su, yediğimiz yemek nasıl sürekli olan bir ihtiyaçtan kaynaklanıyorsa, manevi hayatımızın havası, suyu ve gıdası olan Kur'ân'ın hayat boyu okunması ve yaşanması da zaruri bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla Kur'ân'ı öğrenip okuduktan sonra bir kenara koyup unutmak, içindekilerden ilgiyi kesmek veya ona sırt çevirmek, büyük bir günah olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu konuda Hz. Peygamber'den (s.a.s) rivayet edilen hadisler oldukça ağır ifadeler taşımaktadır. Resûlullah (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır: "Ümmetime verilen ücretler bana arzedildi. Bunlar arasında bir kimsenin mescidden kaldırıp attığı bir çöp için verilmiş olanı da vardı. Keza ümmetimin işlediği günahlar da bana arzedildi. Bunlar arasında, bir kimsenin İlahî bir lütuf olarak öğrenip de sonradan unuttuğu bir sûre veya âyet sebebiyle kazandığı günahtan daha büyüğünü görmedim." (Ebu Davud, Salât, 16; Tirmizî, Sevabü'l-Kur’ân, 19) Diğer bir rivayette ise şöyle buyurmuştur: "Kur'ân-ı Kerim'i okuyan kimse sonradan (terkeder veya okumayı) unutursa, kıyâmet günü cüzzamlı olarak Allah'a kavuşur." (Ebu Davud, Vitr, 21)