Gezi Yazısı Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Gezi Yazısı Nedir?
Yurt içinde veya yurt dışında gezip görülen yerlerin ilginç özellikleriyle tanıtıldığı yazılara “gezi yazısı” denir.

Gezi yazarı, gezip gördüğü yerlerle ilgili kendi gözlemlerini, değerlendirmelerini yapar, bunun yanı sıra o bölgenin tarihî, coğrafî özelliklerini, halkın yaşayışı, gelenek görenekleri, kültürleri hakkında da bilgiler verir.

Gezi yazıları okuyucuların gezip görme arzularını karşılar, onları eğlendirerek yaşadıkları ortamın tekdüzeliğinden kurtarır.

Gezi yazarları sıradan şeyleri değil, ilginç olan şeyleri görüp anlatabilmelidir. İnsan her gün çevresinde gördüğü, sürekli karşılaştığı, bildiği şeylere ilgi göstermez.

Gezi yazarlarının güçlü bir gözlem yeteneğine sahip olmaları gerekir. Nice insanlar vardır ki, ömürleri yollarda geçer de, güzelliklerin, ilginç şeylerin farkına varamaz.


“Gezip görmek, ölümlü insanoğlunun gerçekleştirmek istediği büyük bir özlem bir bakıma. Gidip gezdiği yerlerde bir şeyler görebilene, elbette. Gördüklerinden yeni güçler kazanmasını bilenlere. Ama, derinliği zorlamayanlar, okyanuslar aşıp yıllar yılı dolaşsa, yine de kupkuru ve tamtakır dönüp gelirler. Gösterişli yapılardan, tadına doyulmayan yemeklerden ve içkilerden, değişik güzellikte kadınlardan, cicili bicili giysilerden gayrısını görememişlerdir.” (Burhan Arpad)


Gezi Yazısının Diğer Türlerle İlişkisi

Gezi yazıları ile “günlük” ve “anı” türleri arasında yakın bir ilişki vardır. Bu türlerin kimi zaman iç içe girdiği görülür. Gezi yazıları günlük ya da anı biçiminde yazılabilir. Günlük ve anı türlerinde kişinin kendisi, duyguları, çevresindeki olaylar hakkındaki yorumları ön plandadır, gezi yazılarında ise, dış dünyaya, çevreye ait gözlemler ön plandadır.


Türk edebiyatında Batılı anlamda gezi yazılarından önce, gezi türünü örneklendirecek çeşitli yazılar vardır: ruznameler, menaziller, mektuplar, sefaretnameler, hac yolculukları.

Eskiden devlet görevlileri tarafından her gün yapılan işlerin kaydedildiği defterlere “ruzname” denirdi.

Eskiden sultanların sefer sırasında konaklar arasındaki mesafeleri yazdığı eserlere “menazil” denirdi.

Kimi yazarlar da gittikleri ülkelerden gönderdikleri “mektup”larda bulundukları ülkeyle ilgili gözlemlerini anlatmış, çeşitli bilgiler vermişlerdir.

Yabancı ülkelere gönderilen elçilerin görev yaptıkları yerlerle ilgili gözlemlerini anlattıkları eserlere “sefaretname” denirdi.

Müslümanların hac ibadetini yerine getirmek amacıyla kutsal topraklara yaptıkları hac yolculuklarına dair gözlemlerini yazdıkları defterler de bir tür gezi yazısıdır.

Gezi Türünün Gelişimi (Dünya Edebiyatı)

Gezi türünün ilk önemli yazarı, Venedikli ünlü gezgin Marco Polo (1245-1324)’dur. Marco Polo, Yakın Doğu ve Orta Asya ülkelerini kapsayan uzun bir yolculuğa çıkmış, gözlemlerini anlatan bir eser yazmıştır.

Gezi türünün ilkleri arasında gösterebileceğimiz bir diğer yazar ise, ünlü Arap gezgin İbni Batuta (1304-1369)’dır. İbni Batuta Anadolu, Harezm, Maveraünnehir ve Horasan’ı dolaşmış, oralarda yaşayan Türklerin yaşayış ve geleneklerine dair gözlemlerini anlatan bir eser yazmıştır.

Türk Edebiyatında Gezi Türü

Türk edebiyatında gezi türünde yazılan ilk eser, denizci Seydi Ali Reis’in (1493-1563) “Mir’atü’l-Memalik” (Ülkelerin Aynası) adlı eseridir. Eserde, Hint denizinde Portekizlerle savaşırken fırtınaya yakalanıp karaya çıkan Seydi Ali Reis’in Hindistan, Afganistan, Maveraünnehir ve İran yoluyla memleketi Edirne’ye dönüş yolculuğunda başından geçen maceralar anlatılır.

Türk edebiyatında gezi türünün en büyük ve en önemli eseri Evliya Çelebi’nin (1611-1682) on ciltlik “Seyahatname” (Tarih-i Seyyah) adlı eseridir. Eserde ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin 1898-1938 yılları arasını kapsayan kırk yıllık gezilerine ait gözlemleri anlatılır. Evliya Çelebi, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki bölgelerin yanı sıra Avusturya, Habeşistan ve Dağıstan gibi ülkelere ait gözlemlerini de bu eserinde anlatmıştır. Gözlemlerini kaynaklardan edindiği bilgilerle zenginleştirmiştir. Seyahatname, 17. yüzyıl yaşamına, toplumsal yapısına ışık tutan değerli bir kaynaktır.


Gezi Türündeki Eserler

* Seydi Ali Reis, “Mir’atü’l-Memalik”

* Evliya Çelebi, “Seyahatname”

* Nâbî, “Tuhfetü’l-Haremeyn”

* Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi, “Fransa Seyahatnamesi”

* Ahmet Mithat Efendi, “Avrupa’da Bir Cevelan”

* Direktör Ali Bey, “Seyahat Jurnali”

* Cenap Şahabettin, “Hac Yolunda”, “Afak-ı Irak”, “Avrupa Mektupları”

* Ahmet Haşim, “Frankurt Seyahatnamesi”

* Falih Rıfkı Atay, “Denizaşırı”, “Taymis Kıyıları”, “Bizim Akdeniz”, “Tuna Kıyıları”, “Hind”, “Yolcu Defteri”, “Gezerek Gördüklerim”

* Şükûfe Nihal, “Finlandiya”

* Sadri Ertem, “Bir Vagon Penceresinden”, “Ankara-Bükreş”

* İsmail Habip Sevük, “Tuna’dan Batıya”, “Yurttan Yazılar”

* Reşat Nuri Güntekin, “Anadolu Notları”

* Hikmet Birand, “Anadolu Manzaraları”

* Burhan Arpad, “Gezi Günlüğü”, “Avusturya Günlüğü”

* Celal Esat Arseven, “Seyyar Sergi ile Seyahat İntibaları”

* Azra Erhat, “Mavi Yolculuk”, “Mavi Anadolu”

* Haldun Taner, “Düşsem Yollara Yollara”

* Attila İlhan, “Abbas Yolcu”
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt