Ergenekon Nedir Davası Nedir , Ergenekon davasının bilinmeyenleri, Açıklamalar iddaaname Savunmalar

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
tragedie

tragedie

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
Ergenekon Nedir Davası Nedir , Ergenekon davasının bilinmeyenleri, Açıklamalar iddaaname Savunmalar
Ergenekon davası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilmesi Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından kararlaştırılan 2007/1536 Soruşturma 2008/968 Esas ve 2008/623 İddianame numaralı dosya 25 Temmuz 2008'de kabul edilmiş ve davanın ilk duruşması 20 Ekim 2008 tarihinde Silivri Cezaevi içindeki adliyede yapılmıştır.

Ergenekon davasınının ilk duruşması 20 Ekim 2008’de Avrupa’nın en büyük cezaevi olan Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki adliyede görülmek üzere başlandı ancak yapılacak olan ilk duruşma gerekli tedbirler Adalet Bakanlığı ve ilgili Mahkeme tarafından sağlanamadığı için, tutuksuz sanıkların ayrı yargılanması ara kararı verilerek erteledi. (Mahkeme salonunda kimlik tespiti yapılamadığı için duruşma olarak kayda geçilmemesine ve yok sayılmasına ilşkin talep bir sonraki oturumda sanık avukatları tarafından heyete iletilmiştir.) Soruşturmayı yürüten üç Cumhuriyet savcısından Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın mahkeme savcısı olarak yargılama boyunca duruşmalara katılacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bakacağı davanın mahkeme heyeti başkan Köksal Şengün ile üyeler Kemal Can ve Hasan Hüseyin Özese'de oluşuyor.[1] Ayrıca duruşmalarda, ilk olarak Hrant Dink suikastı davasında kullanılan görüntülü ve sesli kayıt sistemi kullanılıyor.[2] [3]

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 10 Temmuz 2008 gün ve 1536/2007 numaralı soruşturma evrakı üzerinden 623/2008 sayılı; 47'si tutuklu 86 şüpheli hakkında hazırlanan 441 klasör, 2455 sayfadan ve oluşan Ergenekon iddianamesi ile ilgili incelemesini 25 Temmuz 2008 Cuma günü tamamlayarak iddianamenin kabulüne karar verdi. Mahkeme ayrıca dava ile ilgili tutuklananların farklı infaz ve tutukevlerinde bulunmalarını dikkate alarak, bütün tutuklu sanıkların Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne nakledilmesine karar verdi. İddianamede, Danıştay saldırısında öldürülen hakim Mustafa Yücel Özbilgin maktül, yaralanan Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu mağdur olarak geçiyor.

Ergenekon davasında 2. iddianame 10 Mart 2009 salı günü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 19'u tutuklu 37'si tutuksuz toplam 56 şüpheli hakkında iddiaların yer aldığı İddianame 1909 sayfa olarak hazırlandı.[4] 2. iddianame 25 Mart 2009 Çarşamba günü kabul edildi. Davanın ilk duruşması 20 Temmuz 2009 da yapılacak.[5]

48'i tutuklu, 29 tutuksuz 77 şüpheli hakkında daha sonraki bir tarihte 3. iddianame hazırlanacak [



Sanıklar ve hakkında talep edilen cezalar [değiştir]

Bu konu hakkındaki ayrıntılar için Ergenekon davası sanıkları listesi, Ergenekon iddianamesi/Şüpheliler ve Ergenekon iddianamesi/Bölüm V Şüphelilerin bireysel durumları sayfalarına bakınız

Hakkında iddianame düzenlenmiş 142 şüphelinin 60'a yakını davada tutuklu yargılanıyor. Sanıklar arasında dil eğitimi için İngiltere'de bulunan Turhan Çömez de bulunuyor. İddianamede Çömez, yakalamalı şüpheli olarak geçiyor. Anayasa Mahkemesi başkanı Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt ise silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım etmekten yargılanacak. Paksüt çifti 13 Mayıs 2008 tarihinde kendilerini takip eden bir araçtan şüphelenip ve araçtaki görevlilerle tartışmışlar.[7] Aracın emniyete ait dinleme aracı ve içindekilerin de polis olduğunu savunan Osman ve Ferda Paksüt, izinsiz olarak dinlendikleri iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlardı. Bu olaydan üç ay sonra savcı Zekeriya Öz, Ferda Paksüt'ü Ergenekon soruşturması kapsamında ifade vermek üzere savcılığa çağırdı. Zanlı olarak ifade verdiği öğrenilen [8][9] Paksüt'ün araçlarının takip edildiği iddiasıyla yaptığı suç duyurusuyla ilgili soruşturmada ise Ferda Paksüt hakkında Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul mahkemelerince verilmiş yasal dinleme kararı bulunduğunu belirlendi. Ferda Paksüt'ün soruşturmanın firari şüphelilerinden olan Turhan Çömez ile aralarında geçen telefon görüşmeleri nedeniyle ifade verdiği biliniyor.[10] Soruşturmada Tuncay Güney ise sanık ya da tanık olarak geçmiyor.

Davanın bazı sanıkları için istenen cezalar şöyle:

Veli Küçük İki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 239 yıldan 524 yıla kadar hapis
Sevgi Erenerol Ağırlaştırılmış müebbet238 yıldan 512 yıla kadar hapis cezası
Kemal Alemdaroğlu Müebbet hapis ve 256 yıldan 524 yıla kadar hapis
Doğu Perinçek İki kere ağırlaştırılmış müebbet ve 244 yıldan 497 yıla kadar hapis
İlhan Selçuk İki kere ağırlaştırılmış müebbet ve 256 yıldan 524 yıla kadar hapis
Fikri Karadağ İki kere ağırlaştırılmış müebbet ve 256 yıldan 524 yıla kadar hapis
Şener Eruygur Üç kere ağırlaştırılmış müebbet ve 142 yıldan 246 yıla kadar hapis
Hurşit Tolon Üç kere ağırlaştırılmış müebbet ve 142 yıldan 246 yıla kadar hapis

Esas ve Usule İlişkin İtirazlar [değiştir]

Davanın ikinci duruşmasında, eski Adli Tıp Uzmanı Prof Şebnem Korur Fincancı da bu davada yargılanan bazı sanıklar kendisine ait kişisel bilgileri kaydettiği ve özel telefon görüşmelerini dinlediği için yaptığı müdahillik talebi ile Cumhuriyet gazetesinin üç kez bombalı saldırı düzenlenmesi olayı ile gazetenin doğrudan zarar gördüğünü gerekçe göstererek yaptıkları müdahillik talebi mahkeme heyetince kabul edilirken; DTP, İHD Diyarbakır Barosu gibi parti ve kuruluşların müdahillik talepleri ise reddedildi.[13]

Davanın ilk duruşmalarında bazı sanıklar ve avukatları usule ilişkin bazı itirazlarını dile getirdiler. Doğu Perinçek iddianamede partisinin bir suç örgütü olarak gösterildiğini ve mahkemenin kendisini yargılayamayacağını iddia etmiş ve görevsizlik kararı vererek kendisini Anayasa Mahkemesinin yargılamasını talep etmiştir.[14] Ancak Perinçek'in talebi reddedilmiştir.
Davanın başlamasından bir gün önceki Milliyet'in manşeti

* İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bir partinin bu davada olduğu gibi programı merkez karar kurulu kararları, parti faaliyetleri işin içine girdimi o zaman suçun tanımı ile kapatma nedeni de aynı oldu mu buna bakacak mahkeme Anayasa Mahkemesidir diyerek, mahkeme heyetine kendilerini yargılama yetkilerinin olmadı yönünde görüş bildirmiş ve ancak Anayasa Mahkemesi bir siyasi partinin suç örgütü niteliği kazanır ve partiyi kapatırsa savcılıkça suç isnadı ile dava açılabilceğini belirtmiştir.
* Avukat Kadir Kartal dava ile ‘Ergenekon’ sözcüğünün yan yana kullanılmaması için karar alınarak bunun resmi gazetede yayınlanmasını istedi. Talep reddedildi
* Kerinçsiz, "doğal hakim ilkesi"nin de ihlal edildiği iddiasında bulunarak, bakanlık ve başsavcılık nezdinde yapılan düzenlemelerin doğal hakim ilkesine aykırı olduğunu öne sürdü. Bir davaya bakmak üzere mahkeme oluşturulamayacağını dile getiren Kerinçsiz, "Mahkemenin elinden tüm dosyalarının alınıp bu davaya özgü hale getirilmesi, mahkemeyi, özel bir mahkeme haline getirmiştir. Bu şekilde mahkeme, tabii mahkeme olma özelliğini ve bağımsızlığını kaybetmiştir" dedi. Talep reddedildi
* Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül bütün tutuklular hakkındaki suçlamaların Tuncay Güney'in mülakatına dayandığını belirterek,daha önce Emekli Sandığından maaş aldığının ortaya çıktığını, yetkililerin, "bunun, babasından kaynaklanan yetim maaşı olduğunu" ancak bunun doğru olmadığını ispatladığını, bu nedenle Emekli Sandığından, "Güney'e yapılan ödemenin MİT'te istihbarat elemanı olarak çalışmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı"nın ya da "neden ödeme yapıldığı"nın sorulması isteminde bulundu.

Savunmalar [değiştir]

Oktay Yıldırım: İddianeme okuma işleminin bitirilmesinin ardından sanıkların savunmalarının dinlenmesine geçildi. Savunmalara Ümraniye'de bulunan el bombalarının sahibi Oktay Yıldırım'la başlandı.

Yıldırım emniyete getirildiğinde bombalardan sorumlu tutulduğunu ve bombaları ne kendisi ne avukatı ne de imha kararı veren mahkemenin gördüğünü söyledi.[15]

Mehmet Demirtaş: Yıldırım'ın ardından bombalarının bulunduğu gecekondunun sahibi Ail Yiğit'in savunmasına geçildi. Ali Yiğit, Ümraniye’de bulunan el bombalarının Oktay Yıldırım’a ait olduğunu savundu ve kendisini tehdit eden kişilerin bu konudaki ifadesini değiştirmesini istediklerini söyledi.[16]

Muzaffer Tekin: Danıştay saldırısının azmettiricisi olmakla suçlanan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, savunmasında soruşturma sürecinde iyiniyetle savcı Zekeriya Öz’e yardımcı olmaya çalıştığını ve çeşitli mektuplar yazdığını ancak soruşturma gizliliği olmasına rağmen bizzat savcının eli ile yandaş medyaya tahrif edilerek servis edildiğini gördükten sonra yazmaktan vazgeçtiğini söyledi.[17] Tekin Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan’ın yakın çevresindeki kişilerin ifadelerinden, her iki olayın da dini motifli olarak işlendiğinin anlaşıldığını ve Arslan’ın bulunduğu ortamın ulusalcı yapıdaki kişilerden oluşmadığını iddia etti. Tekin çapraz sorgusunda savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in Alparslan Arslan ile ilişkilerini” sorması üzerine Arslan ile 3-4 kez görüştüğünü, ancak olay tarihinden 1,5 yıl öncesine kadar hiç görüşmesi olmadığını söyledi. Savcı Pekgüzel’in, kayıtlara göre Arslan'la aralarında 31 adet telefon görüşmesi bulunduğunu, son görüşmeyi Danıştay cinayetinden 6 ay kadar önce yaptıklarını belirtmesi üzerine de Tekin, “Kesinlikle irtibatım yok, niye gizleyeyim” cevabını verdi. [18]

Veli Küçük: Davanın kilit isimlerinden emekli Tuğgeneral Veli Küçük 26. duruşmada hakim karşısına çıktı. Küçük Tuncay Güney’ın soruşturmada bir piyon olarak seçildiğini ve bu senaryoya alet edildiğini öne sürdü. İddianamenin yüce Türk milletine karşı hazırlandığını söyleyen Küçük, iddianamede ‘terör örgütü’ deyiminin, Türk’ün Kabe’si olan Ergenekon ile birlikte kullanıldığını ifade etti. Veli Küçük bu iki kelimeyi birlikte kullanmasının kendisinin ayıbı olmadığını, bu yüzden de yüce Türk milletinden özür dilediğini söyledi. Küçük, mahkeme heyetine iddianamede belirtilen Veli Küçük'ün sanal bir Veli Küçük olduğunu savundu. JİTEM konusunda ise Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde hiçbir zaman böyle bir birimin olmadığını ve bu isim kullanılarak sanki gizemli, gayriyasal bir oluşum varmış izlenimi yaratılmaya çalışıldığını iddia etti.[19] Yazılı savunmanın ardında Küçük'ün çapraz sorgusuna geçildi. Küçük'e Kocaeli İl Jandarma Alay Komutanı olduğu sırada Adapazarı, İzmit ve Sapanca'da Kürt işadamlarına düzenlenen faili meçhul cinayetler ile ilşkisi sorulduğunda, Benim bölgemde faili meçhul olmaz diye yanıt verdi. Küçük, duruşmada müdahil avukatların kendisine yönelttiği 30 kadar sorudan sadece birkaçını cevapladı.[20][21][22]

Doğu Perinçek: 22 Ocak 2009 günü İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek dört günde tamamlayacağı savunmasına başladı. “Ergenekon’un Yeniden Yapılanma” belgesini Bilecik’te yapılan toplantıda yazdıkları ve partisinin 3 genel başkan yardımcı ile birlikte “Ergenekon temel belgesini” hazırladıkları yönündeki iddiaların uydurma olduğunu belirten Perinçek iddianamede yer alan, TSK subaylarının, Doğu Perinçek’in “organizesi ve referansıyla” Barzani ve Talabani’ye 24 bin adet silah verdikleri, bu silahların 6 bininin yine Türk subayları tarafından PKK’ya teslim edildiği iddiası hakkında "Hain olan bunu iddianameye koydurur" diyerek sert bir yanıt verdi. Perinçek savunmasında sık sık Tuncay Güney'in 2001 sorgusundan da bahsetti. Tuncay Güney ile hiçbir görüşmesi olmadığını belirten Perinçek, örgütü kuran ve ilişkiler ağını ören şahsın Güney olduğunu öne sürdü ve Güney’in mülakatı olmaması durumunda ortada bir örgütün de olmayacağını vurguladı. Güney’in adının 487 kez geçtiği iddianamenin yarısının Tuncay Güney'den oluştuğunu, kalan yarısının da faso fiso olduğunu söyledi. Perinçek yazılı savunmasında Tuncay Güney'in sanık avukatlarına dağıtılıan 2001 tarihli sorgu kasetinde Fethullah Gülen, Ethem Sancak ve Muhsin Yazıcıoğlu isimlerinin makaslandığını iddia etti.[23][24]

Kemal Kerinçsiz: Şu ana kadar geçen sürede en uzun savunmayı yapan tutuklu son sanık Avukat Kemal Kerinçsizdir. 12 gün boyunca savunma yapmıştır.[25] Davanın 67. duruşmasında savunma yapmaya başlayan Kerinçsiz, 12 duruşma süren ifadesi sırasında yaklaşık 60 saat konuştu. 78. duruşmada iddianamede yapılan tekrarların kendisini böyle bir savunma yapmaya mecbur ettiğini, ayrıca sanıklardan bazılarının içinde bulundukları psikoloji nedeniyle kendilerini savunmamalarının da savunmasının uzamasına neden oldu belirtmiştir. Savcıların kişiliklerine yönelik bir hakaret kastı olmadığını yapmış oldukları hukuk dışılığı ve yanlış işlemleri ifade etmeye çalıştığını belirtmiştir.[26]

işçi Partisi'nin itirazlar

Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in savunmasında dile getirdiği talepleri haklı bularak, savcıların hazırladığı iddianamede yanlış olarak değerlendirdikleri 10 noktanın düzeltilmesini istedi. Savcılara bu konuda sürenin de verildiği karar, davanın 3 Şubat 2009 tarihli duruşmasında alındı.[27]

* İddianameye göre Ergenekon örgütünün gizli "yeniden yapılanma belgesi' Bilecik'te Veli Küçük'ün isteği ile Doğu Perinçek ve arkadaşları tarafından hazırlanmıştı ve iddia Tuncay Güney'in ifadelerine dayandırılıyordu.

İddianamede Güney'e dayandırılarak Doğu Perinçek ve arkadaşlarının Ergenekon yeniden yapılanma belgesini Veli Küçük'ten aldıkları talimatla yazıldığı ileri sürülmüş, Güney'e dayandırılan "Bilecik toplantısındaki o belgeyi Doğu Perinçek, Suphi Karaman, Hasan Yalçın, Deniz Bilge ve Erol Bilbilik" yazdı şeklindeki ifade yer almıştı. İşçi Partisi, Tuncay Güney'in basına dağıtılan kasetlerinde bu ifadelerin yer almadığı belirterek itiraz etti. Savcılar ise Tuncay Güney’in ifadelerinin 16 sayfalık özetinden yararlandıklarını açıkladılar.[28]

* İddianameye göre Doğu Perinçek Veli Küçük'e bir mektup yazdı ve 'Arz ederim' ifadesini kullanmışı, ancak

Dava dosyasındaki mektup incelendiğinde böyle bir ifadenin olmadığı ortaya çıkmıştır.

Perinçek'in PKK kurucusu olduğu ve PKK'nın ikinci lideri olduğu iddiasına da Perinçek daha önce verilmiş mahkeme kararlarını ve Milli Savunma Bakanlığı'nın resmi yazılarıyla yanıt verdi.

İddianamede, İşçi Partisi'nde ele geçirilen belgede 'İhanet eden ve ayrılanı öldür' eklindeki ifadenin olduğu söyleniyor ancak belge incelendiğinde böyle bir ifadenin belgenin alında olmadığı ortaya çıkıyor.

İddianamede Doğu Perinçek'in Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getiren Özel Kuvvetler Komutanlığı elemanlarıyla birlikte PKK ile görüşme yaptığı belirtiliyor. Oysa bu suçlamaların yapıldığı dönemde Doğu Perinçek başka bir dava nedeniyle Haymana Cezaevi'ndeydi.

İddianamede yine Perinçek'e yollanan bir takım PKK mektuplarından bahsediliyor. Oysa bu mektupların sahteliği kesinleşmiş ve iftira oldukları mahkeme kararıyla da belirlenmiş. Üstelik bu durum iddianamenin yazılmasından önce savcılığın bilgisine sunulmuş.

Savcılar yukarıdaki itirazlara "Sanığın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde, bu iddia yer almayarak, hukuki bir sonuç bağlanmamıştır." diye cevap verdi.Perinçek ise savcıların yanıtı ile ilgili olarak "Bu iftiralar hukuki sonuca bağlanmadı ise iddianameye niçin konmuştur?" diye konuştu.[28]

İddianamede Ulusal Kanal'ı Ergenekon örgütünün kurduğu ileri sürülüyor. Ticaret sicili ve RTÜK kayıtlarıyla Ulusal Kanal'ın kuruluş tarihinin 15 Aralık 1994 olduğu gözetildiğinde, 1999 yılında kurulduğu ileri sürülen Ergenekon örgütünün, kanalı kurması mümkün değildir. şeklinde itirada bulunan Perinçek'e savcılar Ergenekon'un 199 öncesinde kurulduğu söyleyerek cevap verdi.[28]

İşçi Partisi ayrıca, iddianamenin 1546'ıncı sayfasında, Perinçek'in geçmişte yazdığı kitaplarda Ermeni soykırımını savunduğu ileri sürülmektedir. Bu iddiananın da herhangi bi kanıtı yoktur şeklinde itirazda bulundu.

İşçi Partisi avukatı Mehmet Cengiz tarafından yapılan hukuki çalışmalarda, Tuncay Güney'in 2001 yılında aldındığı söylenen ifade CD'lerinde[29] tarih 2001 olmasına rağmen Güney 2005 yılındaki olaydan bahsediyor. Ayrıca başka bir tespitte yaşı ile ilgili; ifade verdiği sırada 29 yaşında olması gereken Güney'in ifadenin bir bölümünde Zaman Gazetesi’nin reklam müdürünün yaşıyla ilgili olarak “Benden 3 yaş küçük, şimdi 33 yaşındadır” diyor. Bu ifadeye göre Tuncay Güney’in yaşı 36 olmalıdır.

Aritmetik işlem yapıldığında;

2001 − 36 = 1965

Tuncay Güney kendi ifadesine göre 1972 doğumludur. Tuncay Güney yaş tespitine göre bu ifadeyi,

1972 + 36 = 2008 yılında vermiştir.[30]

İşçi Partisi'nin bu tespitine rağmen Mahkeme ve savcılık halen herhangi bir işlem yapmamıştır. Ancak Tuncay Güney'in 2001'de sorgusunu gerçekleştiren ve davanın sanıkları arasında bulunan Adil Serdar Saçan da Tam metni ve görüntüleri mahkeme heyeti tarafından avukatlara dağıtılan sorgunu kendisinin yaptığı sorgu olmadığı yönünde hiçbir açıklama yapmamıştır.

Danıştay Saldırısı davası [değiştir]


Kaynakça [değiştir]

1. ^ Erdoğan, Eyüp (7 Ekim 2008). "Ergenekon düğümünü o çözecek". Radikal. 14 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
2. ^ "Silivri Cezaevi’nde Ergenekon inşaatı". NTVMSNBC (28 Temmuz 2008). 9 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
3. ^ "Ergenekon davası kayda alınacak". NTVMSNBC (7 Ekim 2008). 9 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
4. ^ "Ergenekon'da ikinci iddianame geldi". Haber7 (10 Mart 2009). 13 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
5. ^ "İkinci iddianame kabul edildi; Duruşmalar 20 Temmuz'da başlıyor". Zaman (25 Mart 2009). 13 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
6. ^ "Ergenekon'da ikinci iddianame hazır". NTVMSNBC (10 Mart 2009). 13 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
7. ^ "Başkent'te bir garip 'izleme' vakası". Radikal (13 Mayıs 2008). 14 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
8. ^ "Ferda Paksüt ifade verdi". Sabah (29 Ağustos 2008). 9 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
9. ^ "Ferda Paksüt "şüpheli" olarak ifade verdi". CNN Türk (29 Ağustos 2008). 9 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
10. ^ "Dinleme soruşturması sil baştan". NTVMSNBC (14 Kasım 2008). 14 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
11. ^ "Işte Ergenekon’un lider ve üyeleri". Hürriyet (26 Temmuz 2008). 29 Ocak 2009 tarihinde erişilmiştir.
12. ^ "Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'a yöneltilen suçlamalar". Hürriyet (26 Mart 2009). 7 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
13. ^ "Tutuklu-tutuksuz sanıklar birlikte yargılanacak". NTVMSNBC (24 Ekim 2008). 14 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
14. ^ "Perinçek: Bu mahkeme beni yargılayamaz". NTVMSNBC (21 Ekim 2008). 14 Kasım 2008 tarihinde erişilmiştir.
15. ^ "Yıldırım: Bombaları mahkeme de görmedi". NTVMSNBC (11 Kasım 2008). 1 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
16. ^ "Ali Yiğit: El bombaları Yıldırım’a ait". NTVMSNBC (13 Kasım 2008). 1 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
17. ^ "Tekin: İddianame ile Kurtlar Vadisi örtüşüyor". NTVMSNBC (15 Kasım 2008). 18 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
18. ^ "Muzaffer Tekin’den Yiğit’e ‘aslan’lı gönderme". NTVMSNBC (19 Kasım 2008). 18 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
19. ^ "Veli Küçük: Devlet komplo kurdu". NTVMSNBC (16 Aralık 2008). 18 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
20. ^ Ocak, Serkan (16 Aralık 2008). "Veli Küçük Ergenekon’da da sustu". Radikal. 18 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
21. ^ Emre, Nuri; Taş, Baran; Erdal, Büşra; Acar, Erkan (16 Aralık 2008). "Çapraz sorguda zor sorular Veli Küçük'ü susturdu". Zaman. 18 Aralık 2008 tarihinde erişilmiştir.
22. ^ Görmüş, Alper (19 Aralık 2008). "Konu: Ergenekon haberciliği... Soru: Hürriyet bunu neden göze alıyor?". Taraf. 3 Ocak 2009 tarihinde erişilmiştir. “Habertürk muhabiri, Küçük’ün, kendisine sorulan 30 kadar sorudan sadece birkaçını cevapladığını söyledi ekranda.”
23. ^ "Perinçek: İktidarı deviremedik, yazıklar olsun". NTVMSNBC (22 Ocak 2009). 31 Ocak 2009 tarihinde erişilmiştir.
24. ^ "Perinçek: Güney kasetinde 3 isim makaslandı". NTVMSNBC (29 Ocak 2009). 31 Ocak 2009 tarihinde erişilmiştir.
25. ^ "Kemal Kerinçsiz, 12 duruşma süren savunmasını tamamladı". netgazete (20 Nisan 2009). 20 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
26. ^ "Kemal Kerinçsiz, 12 duruşma süren savunmasını tamamladı". Kanal1 (20 Nisan 2009). 20 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
27. ^ "Mahkemeden Ergenekon savcılarına uyarı: İDDİANAMEDEKİ 10 YANLIŞI DÜZELTİN!". İşçi Partisi (3 Şubat 2009). 24 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir. “Ergenekon davasının görüldüğü mahkemede dün alınan kararla savcıların hazırlamış olduğu iddianamedeki çelişkili durumların giderilmesi hedefleniyor. Mahkeme, iddianamede yer alan ve yanlış olduğu ortaya çıkan noktaları Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara bildirdi. Mahkeme savcılara süre vererek bu yanlışların düzeltilmesini istedi.”
28. ^ a b c "Doğu Perinçek’in itirazına cevap". Milliyet (22 Nisan 2009). 21 Temmuz 2009 tarihinde erişilmiştir.
29. ^ "İşte Güney'in ifadesinin tam metni". Yeni Şafak (15 Ocak 2009). 24 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir.
30. ^ Almışlar, Onur (15 Ocak 2009). "Büyük Skandal! Tuncay Güney’in İfadesi 2008’de Alındı!". Medyaalternatif. 24 Nisan 2009 tarihinde erişilmiştir. “Skandalın ilk tespiti İşçi Partisi’nden gelmişti. İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı Av. Mehmet Cengiz’in, Tuncay Güney’in hakkında tutuklama emri olmasına rağmen 2008 yılında sahte pasaportla Türkiye’ye 4 kez giriş yaptığını ortaya çıkardıklarını söylemişti.”
31. ^ "Yargıtay: Danıştay-Ergenekon davası birleşmeli". NTVMSNBC (17 Aralık 2008). 14 Ocak 2009 tarihinde erişilmiştir.
32. ^ "Danıştay’a saldırı ve "Ergenekon" davaları birleştirildi". Milliyet (8 Mayıs 2009). 8 Mayıs 2009 tarihinde erişilmiştir.


alıntıdır
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular



Üst Alt