azerbaycan Türkçe si

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

dinccine

Üye
    Konu Sahibi
azerbaycan Türkçe si
Asagidaki yazi 6 yil kadar önce bir sirkette çalismak için Azerbaycan'a giden bir bayana ait...

Karsilikli görüsmeler için Bakü'ye gittik.
Havaalaninda dakika bir, gol bir hatami yaptim.
Üniformali birini göstererek,Azerice'de benden daha
tecrübeli bir arkadasima "Bu adam subay mi?" diye
sordum.
Arkadas: "Sus, adami pesimize mi takacaksin, burada
subay bekar demek" dedi.


Bizi karsilayan Azeri arkadas, arabaya binerken
kendisinin dalda (arkada) gidecegini benim de kabaga
(öne) oturmami söyledi. Otelin önüne gelince soför;
"abla sen burada düs, ben arabayi saklayip gelirim"
dedi.
Yani ben inecegim, o da park edip gelecek.

Sonra düsmenin inmek yerine her yerde kullanildigini
"merdiveni bos ver, gel asansörle düselim" dediklerinde
daha iyi kavradim. Ama bunu bilmeyen arkadaslarimiz
Azerbaycan Havayollari ile yaptiklari bir ucus
sonunda, Baku'ye bes dakika içinde düsecekleri anonsu
ile hayatlarini film seridi gibi bir-iki saniye izleme
firsatini bulmuslar.

Bir digerimiz de Baku'ye telefon edip montaj
ekibimizin varip varmadigini
ogrenmek istemis,
telefondaki Azeri: "ucak Baku uzerinde firlandi,
firlandi, Sumqayit'e dustu"
demesiyle feryat
figan ortaligi birbirine katmisti. Anladik ki ucak
Baku'ye inememis, bir iki
tur atip, baska bir
sehre inmis.

Azeriler cok misafirperver. Herhangi bir ikrami
reddetmek cok ayip. Sizi
agirlamak icin
paralaniyorlar. Alti saat boyunca yemek
yenilebiliyor. Bizi o donemin gozde
bir lokantasina
goturduler. Adi Gulistan. Ordan burdan konusulurken,
cok degerli bir
sairlerinin baska bir
ulkede rahmetli oldugunu ve sumuklerini Baku'ye
getirmeye calistiklarini
soylediler.. Biz yine
anlamsiz anlamsiz bakinca, sumugun kemik anlamina
geldigi ve Turkce sumugun
karsiliginin
da "burun suyu" oldugu anlasildi. Sonra bana sumuklu
et (pirzola) siparis
edildi. Su anda
Baku'deki Migros yani RAM Store'un camlarinda
"sumuklu et su kadar, sumuksuz
et bu kadar"
ilanlarini gormek mumkun.

Bu arada garson yanimiza yaklasti ve yan masadaki
adamlarin arkadasimizi
Sefer Bey'e oksattiklarini
soyledi. Tabii oksanmaya maruz kalmis arkadas da
kolay kolay oksanacak bir
tip degil. Biyikli ve
iri cusseli olan arkadasimiz acayip bozulup, "kim
oksatmis beni, bu da ne
demek" seklinde horozlandi.
Oksatmanin benzetmek oldugunu zar zor anlayarak
rahatladik. Rus kizlarin
danslari ve "Ada Vapuru
Yandan Carkli" sarkisi esliginde yemegimizi
bitirdik..

Ertesi gun seherde bizi otelin kabagindan
aparacaklarini soylediler. Yani
sabah, otelin onunden alinacaktik.
Sezen Aksu, Ibrahim Tatlises acayip ragbet
goruyordu. Bir de o zamanlar Cuma
aksamlari TRT'de yayinlanan "Bir Baska Gece"
programi cok seviliyordu. Hatta
Cuma gecelerine denk gelen dugunlere"Bir Baska Gece"
programi suresince ara
veriliyor, dugun ahalisi TV salonuna gecerek hep
birlikte programi
seyrediyordu. Sonra dugune
birakilan yerden devam ediliyordu.

Daha da enteresani onemli bir is toplantisinin
ortasinda ust-makamin
ofisinin (genelde her ofiste irice bir TV var)
kapisi tik tik caliniyor, departmandaki sekreterler
sessizce kenara
diziliyor ve sabah saatlerinde verilen Brezilya
dizisi hep birlikte seyrediliyordu. Tabii bizim
toplanti devam ediyordu
etmesine ama Azeri yoneticisinin gozleri de
*** *** televizyona kayiyordu.

En zevklisi Azerbaycan-Turkiye futbol macini Azeri
televizyonundan, Azeri
spikerin anlatimiyla seyretmek: "Turk Milli Yigma
Komandolari" . Turkiye
Milli Takimi anlaminda. "Turk kapicisi (kaleci) topu
gapi araligindan depti,
yirmibirinci
dakka olmasina ragmen mac hec hec (0-0) devam
etmekte" gibi sevimli
cumlelere rastliyorsunuz. Ya da bir Amerikan filmini
Azeri dublaj ile
seyretme sansini yakaladiysaniz Robert Redford'un
"men yahslyem, istemirem.
Sen nicesin?" seklinde konusmasina gulmekten kiriliyorsunuz. (Bu arada Arap ülkelerinden birinde is için bulunan arkadasim bir filmde: R. Hudson'a barmenin ne içecegini sordugunu ve onun da elhamdüllah oruçluyum dedigini söyledi. Inanamadim, yazmis da olabilir).

Bu arada bizler de onlari Türkiye'ye davet ettik. Hatta bir yöneticinin esi rahatsizlandi ve doktora götürmek görevi bana düstü.
Amerikan Hastanesi'nden randevu aldik. Kadin; "oynaklarim, sümüklerim, galçalarım agriyor, derman yuttum geçmedi" dedi. Doktorda Hakan Sükür bakislari olustu. Yani "eklemleri, kemikleri ve bacaklari agriyor ve ilaç almasina ragmen geçmiyor" dedim.
Neyse tahliller filan, derman bulundu........ :ehe:ehe:ehe:ehe:ehe:kop::kop::kop::):)
 
  • Beğen
Tepkiler: backspace11


ALpeRenBuGRa

ALpeRenBuGRa

Üye
Güzeldi :ehe
 
iremm

iremm

Üye
:ehe:ehe Bnde azeri bi spikerin anlattığı maçı izlemiştim acayip komik... Şu film olayınıda mrk ettim baya komiktir heralde "Elhamdulillah orucum" :D
 
mat-rock_58

mat-rock_58

Üye
:ehe
 
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
:ehe:ehe Bnde azeri bi spikerin anlattığı maçı izlemiştim acayip komik... Şu film olayınıda mrk ettim baya komiktir heralde "Elhamdulillah orucum" :D

Aynen gilllllllll gillllllllll:) (Gol demek istiyor:))
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt