Kingmortall
Üye
Aykut Kocaman Alex'i kıskanıyor mu?
[h=4]Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.[/h]
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman
F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Maraton Özel'de Şansal Büyüka'nın sorularını yanıtladı.
-"Krasic öncelikli hedefimiz değildi"-
Fenerbahçe taraftarının Spartak Moskova'ya takımın elenmesi ve sonrası Meireles'in alınması konusunu değerlendiren Aykut Kocaman, "Neden transferler elendikten sonra yapılıyor sorusuna "Önce Ediz'le başlayalım. Her ölüm erken, ancak profesyonel spor yapan bir insanın ölümü insanı daha fazla etkiliyor. Ülkemiz çok zor günler geçiriyor. Bildiklerimiz ve gördüklerimize baktığımızda zor günler geçiriyoruz. Tekrar şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu aşamada, keyif vermesi gereken futbolun kahırlı yüzüyle karşı karşıyayız. Meireles transferine bakacak olursak, en azından bugün yaratılan yalancı fırtına gibi çok büyük problem olduğunu düşünmüyorum. Buraya söylenecek en kestirme yanıt, hayat, spor ve Fenerbahçe devam ediyor. Yeni şeylere bazen eskilerle bazen yenilerle devam ediliyor. Fenerbahçe'nin geçmişinde bu tür transferler yapılıyor. Vaslui maçından sonra Krasic geldi. Krasic öncelikli hedefimiz değildi. Opsiyonu değerlendirmek istedik. Stoper konusuna gelince takımımızdan iki stoper ayrıldı. İlk aşamada bu oyuncuların yerine daha da verimli oynayan Egemen geldi. Ancak sayısal olarak daha fazla isme ihtiyacımız vardı. Türk kulüplerinin istekli olmasından dolayı aslında Yobo'nun transferi daha önce bitirilebilirdi. Meireles ise, kamuoyunda benim bakış açım, beklentilerimle kamuoyunun beklentileri arasında tutarsızlıklar oldu. Mehmet Topal'ın gelişi Emre'nin yokluğunda geldi. Mehmet Topal'ın yanına yeni bir ismi almak istedik. Ancak takımının istememesi sonrası bu transfer gerçekleşmedi. Takımın Meireles gelmeden önce de çok kapasiteli olduğunu, birbirlerini anladıktan sonra daha iyi bir takım olacaklarına inancım vardı" yanıtını verdi.
Transferler neden Avrupa'dan elendikten sonra sorusunu Aykut Kocaman, "Meireles transferi söyleniyor; ama daha önce yapılan 7 transfer çöpe atılıyor. Futbolda son gün, son an transferleri var. Fenerbahçe en başarılı transfer döneminden geçti. Salih, Yobo, Krasic gibi isimler geldi" diye yanıtladı.
Maliyeti Türk takımlarından düşük ekiplere Avrupa kupalarından elenmemizle ilgili sorusuna Kocaman şu yanıtı verdi:
"İşi tamamen transferlere getirip işi çözümlemeye çalışırsak zaten başta yanılırız. Ben inatla ve sabırla, bu ülkede yapılan yatırımın sonucunun alınmadığına inanıyorum. Yatırımla, maliyetle verimlilik arasında paralellik yok. Transferler, 1. sınıf oyuncuları 1.sınıf zamanlarda getirmek çok zor. Çünkü merkezin dışındayız. Biz bu sene, en buhranlı dönemindeyken 3 tane 1. sınıf oyuncu getirdik. Krasic, Kuyt, Meireles, Moussa Sow da bunlara dahil. Moussa sow da dünya standardında bir isim. 1.sınıf isimleri, Türkiye'ye getirmek mümkün değil. Dünyanın futbol merkezi de değiliz. Buraya bu tip oyuncuları getirmek için yüksek paralar vermemiz gerekiyor. Yabancı oyuncular geldikleri andan itibaren muazzam bir medya etkinliği görüyorlar. Medyanın olağanüstü etkisi var. Türkiye'deki futbol medyası takımların üzerinde çok etkili. Futbolcular zaman zaman bu gücün altında eziliyor, bazen bunu arkalarına alıyorlar. Takımların gidişatı üzerinde önemli rol oynayabiliyorlar. Taraftarların da takımlar üzerinde büyük etkisi var. Her insan gücü yakalar, o gücü nasıl kulladığına bağlıdır. Türkiye'de çalışan bütün antrenörlerin, doğru takım yapmalarına imkan verilmiyor. 18 takım arasında bir tane birinci çıkıyor. Biz birbirimizle yarışmıyoruz, kötülükte yarışıyoruz. Bu Aykut Kocaman'ın değil, bütün teknik direktörlerin sorunu. Takımın, teknik direktörün takımı olmasına izin verilmiyor. Türkiye'de antrenör takımı olmuyor. Fenerbahçe için de diğer takımlar için de bu geçerli. Bir daire çizmişiz, bu daire içerisinde didinip duruyoruz. O küçük dairede takımlar itişip kakışıyor. Bu daireyi kırmak için çaba gösterdiğinde, benim ve benim gibi antrenörlere izin verilmiyor. Bu daireden çıkılmasın isteniyor. Mevcut düzen devam ediyor. Beraber rekabet etmektense, birbirimizle didişmeyi tercih ediyoruz. Meireles transferi de böyle."
-"Bir kez bırakıp gitmeyi düşündüm"-
Avrupa'da başarısız olmasına da değinen Kocaman; "Sekiz maç kaybettik; ancak bundan sonraki maçları kazanırız. Bazen bu durumda kırılma anı yaşadık. Bir kez bırakıp gitmeyi düşündüm; ama sayın Başkan ikna etti. Şu anda Avrupa Kupası'nda mücadele edeceğiz. Marsilya çok güçlü, buna karşın gruptan çıkacağımıza inanıyorum. UEFA'da yapacağımız 6 maç da bizim için çok zor olacak. Fenerbahçe bir değişim içerisinde. Bu görülüyor veya görülmüyor. Ama ben görüyorum. Buna inandığım için de çalışıyorum. Eleştiri konusunda son derece sabırlıyım, eleştirilerin doğrularından da yararlanmaya çalışıyorum. Bu dönemde de tamamen önümüz çok açık görülüyor" diye konuştu.
Avrupa kupalarında sonuna kadar gidebileceklerini söyleyen Kocaman, "Gruptan çıktığımızda bunu başarabilecek güçteyiz. Marsilya'nın yanısıra Mönchengladbach yükselişte olan bir takım. Statların yenilenmesinin ardından Alman futbolunda bir yükseliş söz konusu. Mönchengladbach da çok pozitif bir futbol oynuyor. Mönchengladbach'ın 130 km'ye çıkan bir takım ortalaması var. Fenerbahçe'nin ortalaması ise ilk sezon kaleci hariç 97 km, ikinci sezon 98, Vaslui ve Spartak Moskova maçlarında ise 112 km'ye çıktık. Şampiyonlar Ligi standartlarında yer almak istiyorsanız, bu standartları yakalamak zorundayız. Galatasaray ve Beşiktaş, diğer takımlar da bunu başarmak zorunda. Makas açıldı. 30 yıldır futbolun içerisindeyim. Geçmişteki Aykut Kocaman olsa, şu anda kesinlikle oynatmam" dedi.
Alex'in "Fenerbahçe Avrupa hedeflerini küçülttü" sözlerinin hatırlatılması üzerine Aykut Kocaman, "Tamamen gerçek dışı. Ne sayın Başkan'ın böyle bir düşüncesi var. Zaten şu andaki transferlere de bakınız. Avrupa yolu Türkiye'den geçiyor. Fenerbahçe üzerinden konuşmak gerekirse, geçen dönemdeki yatırımlarıyla aldığı katkılar arasında negatif bir etki var. Bu yatırımlar bu heves devam ederse, Fenerbahçe önümüzdeki 10 yıl içerisinde en az 7-8 kez Şampiyonlar Ligi'nde olmalı. Olmazsa bunun nedenleri araştırılmalı. Fenerbahçe en az gruplarda olmalı, gruplardan sonra da gitmeli. Fenerbahçe en az 7-8 kez gruplarda olmalı. Son dönemlerde Fenerbahçe'nin yaşadığı sıkıntıları hangi kulüp yaşadı. Ortada çok belirgin bir sorun gözükmezken, belki nesnel olmayabilirim, bütün bu sorunlar gözardı edilerek muazzam bir bombardıman oldu. Eleştiri sınırlarının içerisine çıkan bir sınır vardı" ifadelerini kullandı.
-Galatasaray'a mesaj-
Galatasaray'a karşı psikolojik üstünlük sona mı eriyor sorusuna Kocaman, "Geçen sezon ki lige bakıldığında, sadece psikolojik üstünlüğü mü kaybettik? Belli amaca hizmet etmelerinin dışında sağduyulu Fenerbahçelilerin sonuçlara bakmalarını istiyorum. Geçen sezon iki deplasman maçını da biz kazandık. Son maç, Süper Kupa maçı öncesi bir Galatasaray maçı olması dışında benim için çok önemli değildi. Benim için önemli olan Spartak Moskova maçıydı. O maça tamamen Spartak Moskova maçının provasını yapmaktı. Böyle bir şey olmadı. Tam tersine görülecektir. Bu sezon bunun böyle olmadığını bütün Fenerbahçeliler görecek" yanıtını verdi.
"Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti toplumsal ilişkileri değiştiriyor mu"Etkiliyor" yanıtını verdi.
Geçen sezonu da değerlendiren Kocaman, "Maçlarda korkak oynadığımız söylenemez, oyunu hep rakip sahada oynamak isteyen bir takımız. Geçen sezon Süper Final'e de Beşiktaş ve Trabzon maçının dört puan önünde geldik. Sıkıntılar vardı, o sıkıntıları atlattık, bunun sonucunda da puan farkını indirdik. Süper Final'de ise orada oynadığımız rakiplerimize Galatasaray dışında büyük üstünlük sağladık" diye konuştu.
Fenerbahçe'nin derbilere farklı diğer maçlara farklı mı odaklanıyor sorusuna Kocaman, "Elazığ maçı Galatasaray maçının uzantısıydı. Her şeye karşı kazanmamız gereken bir maçtı. Selçuk-Mehmet Topal bağlantısını orada kurmaya çalıştım. Bir duvar örmeye çalıştım; ancak Spartak Moskova maçını düşünerek yapmaya çalıştım. Bütün takımların kazanıp, kaybedebileceği bir maçtı. Biz geçen sene ki ve evvel seneki futbolu son 3 maçta değiştirmeye başladık. Pas sayımız azalmaya başlandı. Çünkü oyuncu profili değişmeye başladı" yanıtın verdi.
-Alex'i kıskanıyor mu?-
"Alex'i kıskanıyor musun?" sorusuna ise "Bu soruyla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Bu soruyla karşılaşmak kadar abes bir şey oyamaz" yanıtını verdi.
"Alex'i oynatıp, oturturken acaba orada bir teknik direktörün özgür iradesini kullanabiliyor musun?" sorusuna Aykut Kocaman, "Yüzde 100 değilim. Bütün medyanın belli bir bölümü sanki sorumlusu kendisi gibi tepki gösterebiliyor. Sadece bana değil, diğer antrönerlere de insafsızlık gösteriyorlar. Türkiye'de medyanın ve taraftarın kulüpler üzerinde çok büyük etkisi var" dedi.
Alex konusunda yüzde 100 özgür olsan ne yaparsın sorusuna ise Aykut Kocaman; "Alex'le ilgili olarak, göreve geldiğim günden beri, 33-34 yaşında olmasına karşın en verimli dönemini geçirmiş. Ben kötülük mü yaptım. Alex'e ve Alex sevenlere bunu sormak lazım. Kötülük yapmadığım ortada. En verimli dönemini yaşamış. Geçen sezon her yerde bunu da söyledim, benim en büyük yardımcım olmuş. Sonra iş başka taraflara geliyor. Bu sezon ise, benim Alex'le ilgili yüzde 1 bile tasarrufum yoktu. Ön yargım kesinlikle yoktu. Zaten uygulamalarım da bunu gösterdi. Alex sezon başında mükemmel antrenman yaptı. Hiç görmediğim kadarıyla çalıştı. Ama İstanbul'a geldi, gidişat değişti. Galatasaray maçından önce de onu oynatmayacağımı söylemiştim. Samet Güzel de şahittir. Ona bu kulübü birlikte büyütmemiz lazım dedim. Spartak Moskova maçında da yaşananlardan dolayı çok üzüldüm" yanıtını verdi.
Bundan sonraki periyotla ilgili de konuşan Kocaman, "Antrenmandaki performanslarına bakacağım. Onunla ilgili hiç bir tasarrufum yoktu. Alex mental olarak bu Fenerbahçe'nin en değerli ismidir. Ben ona çok büyük saygı gösterdim. Ancak son dönemde hiç bir dahlim olmadan olayların buraya gelmesi üzüntü verici. Bundan sonraki süreçte Fenerbahçe'nin menfaatleri için her şeyi yapacağım. Amacımıza giden yolda, Fenerbahçe'ye hizmette kusur yaratmadıkları sürece, hepsinden yararlanmaya devam edeceğim" dedi.
"Alex, devre arasında gider mi?" sorusuna ise "Ben Alex'ten öğretmen futbolcu olmasını istedim. Alex bunu yapabilir, yapmalı. Alex zaman zaman yanımda oturmalı. Zaman zaman bayrağı taşımalı. Son dönemdeki tavırları benim için üzüntü verici" yanıtını verdi.
Alex'in Sivasspor maçında kendisinin yüzüne bakmadığının hatırlatılması üzerine Aykut, "Futbolcuların egosu yüksektir. Ancak şimdiye kadar ki, görüntüsünün yüzde yüz karşısında bir görüntü sergiledi. Buna karşın sezon sonuna kadar kadromda yer alacaktır. Alex, bundan sonraki çok sayıda maçta kaptan olarak sahaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
Kadın taraftarların "Aykut söyle Alex nerede" tezahüratları üzerine "Ben sahada sağırımdır. Kolay kolay arkamdan, sağımdan solumdan sesleri duymam. Karşıdan 40 kişilik bir gruptan bu ses duyuldu. Allah Allah, ne oluyor dedim. Önce gülümsedim. Kadınlar ve çocuklarla ilgili bir takım tecrübelere sahibiz. Geçen sezon sunucu, zaman zaman tezahürat yaptırmak için eski açık sarı desene demeye çalışıyordu. Kadınlar da bunu aynen söylüyordu. Futbol kültürü kadınlar ve çocuklar arasında da gelişiyor. Eğer Şansal'ı istiyorlarsa, Şansal, Şansal diye bağırıyorlar. Orada, benim aklımda tutamadığım bir melodiye başladılar, sürdürdüler daha sonra bu tüm stata yayıldı. İlk dakikalarda güldüm, hay Allah diyordum. Ama sonradan bunun organize bir hareket olduğu ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
[h=4]Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.[/h]
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
birçok konuda önemli açıklamalar yaptı
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Alex konusunda merak edilenleri cevapladı.. F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Maraton Özel'de Şansal Büyüka'nın sorularını yanıtladı.
-"Krasic öncelikli hedefimiz değildi"-
Fenerbahçe taraftarının Spartak Moskova'ya takımın elenmesi ve sonrası Meireles'in alınması konusunu değerlendiren Aykut Kocaman, "Neden transferler elendikten sonra yapılıyor sorusuna "Önce Ediz'le başlayalım. Her ölüm erken, ancak profesyonel spor yapan bir insanın ölümü insanı daha fazla etkiliyor. Ülkemiz çok zor günler geçiriyor. Bildiklerimiz ve gördüklerimize baktığımızda zor günler geçiriyoruz. Tekrar şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu aşamada, keyif vermesi gereken futbolun kahırlı yüzüyle karşı karşıyayız. Meireles transferine bakacak olursak, en azından bugün yaratılan yalancı fırtına gibi çok büyük problem olduğunu düşünmüyorum. Buraya söylenecek en kestirme yanıt, hayat, spor ve Fenerbahçe devam ediyor. Yeni şeylere bazen eskilerle bazen yenilerle devam ediliyor. Fenerbahçe'nin geçmişinde bu tür transferler yapılıyor. Vaslui maçından sonra Krasic geldi. Krasic öncelikli hedefimiz değildi. Opsiyonu değerlendirmek istedik. Stoper konusuna gelince takımımızdan iki stoper ayrıldı. İlk aşamada bu oyuncuların yerine daha da verimli oynayan Egemen geldi. Ancak sayısal olarak daha fazla isme ihtiyacımız vardı. Türk kulüplerinin istekli olmasından dolayı aslında Yobo'nun transferi daha önce bitirilebilirdi. Meireles ise, kamuoyunda benim bakış açım, beklentilerimle kamuoyunun beklentileri arasında tutarsızlıklar oldu. Mehmet Topal'ın gelişi Emre'nin yokluğunda geldi. Mehmet Topal'ın yanına yeni bir ismi almak istedik. Ancak takımının istememesi sonrası bu transfer gerçekleşmedi. Takımın Meireles gelmeden önce de çok kapasiteli olduğunu, birbirlerini anladıktan sonra daha iyi bir takım olacaklarına inancım vardı" yanıtını verdi.
Transferler neden Avrupa'dan elendikten sonra sorusunu Aykut Kocaman, "Meireles transferi söyleniyor; ama daha önce yapılan 7 transfer çöpe atılıyor. Futbolda son gün, son an transferleri var. Fenerbahçe en başarılı transfer döneminden geçti. Salih, Yobo, Krasic gibi isimler geldi" diye yanıtladı.
Maliyeti Türk takımlarından düşük ekiplere Avrupa kupalarından elenmemizle ilgili sorusuna Kocaman şu yanıtı verdi:
"İşi tamamen transferlere getirip işi çözümlemeye çalışırsak zaten başta yanılırız. Ben inatla ve sabırla, bu ülkede yapılan yatırımın sonucunun alınmadığına inanıyorum. Yatırımla, maliyetle verimlilik arasında paralellik yok. Transferler, 1. sınıf oyuncuları 1.sınıf zamanlarda getirmek çok zor. Çünkü merkezin dışındayız. Biz bu sene, en buhranlı dönemindeyken 3 tane 1. sınıf oyuncu getirdik. Krasic, Kuyt, Meireles, Moussa Sow da bunlara dahil. Moussa sow da dünya standardında bir isim. 1.sınıf isimleri, Türkiye'ye getirmek mümkün değil. Dünyanın futbol merkezi de değiliz. Buraya bu tip oyuncuları getirmek için yüksek paralar vermemiz gerekiyor. Yabancı oyuncular geldikleri andan itibaren muazzam bir medya etkinliği görüyorlar. Medyanın olağanüstü etkisi var. Türkiye'deki futbol medyası takımların üzerinde çok etkili. Futbolcular zaman zaman bu gücün altında eziliyor, bazen bunu arkalarına alıyorlar. Takımların gidişatı üzerinde önemli rol oynayabiliyorlar. Taraftarların da takımlar üzerinde büyük etkisi var. Her insan gücü yakalar, o gücü nasıl kulladığına bağlıdır. Türkiye'de çalışan bütün antrenörlerin, doğru takım yapmalarına imkan verilmiyor. 18 takım arasında bir tane birinci çıkıyor. Biz birbirimizle yarışmıyoruz, kötülükte yarışıyoruz. Bu Aykut Kocaman'ın değil, bütün teknik direktörlerin sorunu. Takımın, teknik direktörün takımı olmasına izin verilmiyor. Türkiye'de antrenör takımı olmuyor. Fenerbahçe için de diğer takımlar için de bu geçerli. Bir daire çizmişiz, bu daire içerisinde didinip duruyoruz. O küçük dairede takımlar itişip kakışıyor. Bu daireyi kırmak için çaba gösterdiğinde, benim ve benim gibi antrenörlere izin verilmiyor. Bu daireden çıkılmasın isteniyor. Mevcut düzen devam ediyor. Beraber rekabet etmektense, birbirimizle didişmeyi tercih ediyoruz. Meireles transferi de böyle."
-"Bir kez bırakıp gitmeyi düşündüm"-
Avrupa'da başarısız olmasına da değinen Kocaman; "Sekiz maç kaybettik; ancak bundan sonraki maçları kazanırız. Bazen bu durumda kırılma anı yaşadık. Bir kez bırakıp gitmeyi düşündüm; ama sayın Başkan ikna etti. Şu anda Avrupa Kupası'nda mücadele edeceğiz. Marsilya çok güçlü, buna karşın gruptan çıkacağımıza inanıyorum. UEFA'da yapacağımız 6 maç da bizim için çok zor olacak. Fenerbahçe bir değişim içerisinde. Bu görülüyor veya görülmüyor. Ama ben görüyorum. Buna inandığım için de çalışıyorum. Eleştiri konusunda son derece sabırlıyım, eleştirilerin doğrularından da yararlanmaya çalışıyorum. Bu dönemde de tamamen önümüz çok açık görülüyor" diye konuştu.
Avrupa kupalarında sonuna kadar gidebileceklerini söyleyen Kocaman, "Gruptan çıktığımızda bunu başarabilecek güçteyiz. Marsilya'nın yanısıra Mönchengladbach yükselişte olan bir takım. Statların yenilenmesinin ardından Alman futbolunda bir yükseliş söz konusu. Mönchengladbach da çok pozitif bir futbol oynuyor. Mönchengladbach'ın 130 km'ye çıkan bir takım ortalaması var. Fenerbahçe'nin ortalaması ise ilk sezon kaleci hariç 97 km, ikinci sezon 98, Vaslui ve Spartak Moskova maçlarında ise 112 km'ye çıktık. Şampiyonlar Ligi standartlarında yer almak istiyorsanız, bu standartları yakalamak zorundayız. Galatasaray ve Beşiktaş, diğer takımlar da bunu başarmak zorunda. Makas açıldı. 30 yıldır futbolun içerisindeyim. Geçmişteki Aykut Kocaman olsa, şu anda kesinlikle oynatmam" dedi.
Alex'in "Fenerbahçe Avrupa hedeflerini küçülttü" sözlerinin hatırlatılması üzerine Aykut Kocaman, "Tamamen gerçek dışı. Ne sayın Başkan'ın böyle bir düşüncesi var. Zaten şu andaki transferlere de bakınız. Avrupa yolu Türkiye'den geçiyor. Fenerbahçe üzerinden konuşmak gerekirse, geçen dönemdeki yatırımlarıyla aldığı katkılar arasında negatif bir etki var. Bu yatırımlar bu heves devam ederse, Fenerbahçe önümüzdeki 10 yıl içerisinde en az 7-8 kez Şampiyonlar Ligi'nde olmalı. Olmazsa bunun nedenleri araştırılmalı. Fenerbahçe en az gruplarda olmalı, gruplardan sonra da gitmeli. Fenerbahçe en az 7-8 kez gruplarda olmalı. Son dönemlerde Fenerbahçe'nin yaşadığı sıkıntıları hangi kulüp yaşadı. Ortada çok belirgin bir sorun gözükmezken, belki nesnel olmayabilirim, bütün bu sorunlar gözardı edilerek muazzam bir bombardıman oldu. Eleştiri sınırlarının içerisine çıkan bir sınır vardı" ifadelerini kullandı.
-Galatasaray'a mesaj-
Galatasaray'a karşı psikolojik üstünlük sona mı eriyor sorusuna Kocaman, "Geçen sezon ki lige bakıldığında, sadece psikolojik üstünlüğü mü kaybettik? Belli amaca hizmet etmelerinin dışında sağduyulu Fenerbahçelilerin sonuçlara bakmalarını istiyorum. Geçen sezon iki deplasman maçını da biz kazandık. Son maç, Süper Kupa maçı öncesi bir Galatasaray maçı olması dışında benim için çok önemli değildi. Benim için önemli olan Spartak Moskova maçıydı. O maça tamamen Spartak Moskova maçının provasını yapmaktı. Böyle bir şey olmadı. Tam tersine görülecektir. Bu sezon bunun böyle olmadığını bütün Fenerbahçeliler görecek" yanıtını verdi.
"Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti toplumsal ilişkileri değiştiriyor mu"Etkiliyor" yanıtını verdi.
Geçen sezonu da değerlendiren Kocaman, "Maçlarda korkak oynadığımız söylenemez, oyunu hep rakip sahada oynamak isteyen bir takımız. Geçen sezon Süper Final'e de Beşiktaş ve Trabzon maçının dört puan önünde geldik. Sıkıntılar vardı, o sıkıntıları atlattık, bunun sonucunda da puan farkını indirdik. Süper Final'de ise orada oynadığımız rakiplerimize Galatasaray dışında büyük üstünlük sağladık" diye konuştu.
Fenerbahçe'nin derbilere farklı diğer maçlara farklı mı odaklanıyor sorusuna Kocaman, "Elazığ maçı Galatasaray maçının uzantısıydı. Her şeye karşı kazanmamız gereken bir maçtı. Selçuk-Mehmet Topal bağlantısını orada kurmaya çalıştım. Bir duvar örmeye çalıştım; ancak Spartak Moskova maçını düşünerek yapmaya çalıştım. Bütün takımların kazanıp, kaybedebileceği bir maçtı. Biz geçen sene ki ve evvel seneki futbolu son 3 maçta değiştirmeye başladık. Pas sayımız azalmaya başlandı. Çünkü oyuncu profili değişmeye başladı" yanıtın verdi.
-Alex'i kıskanıyor mu?-
"Alex'i kıskanıyor musun?" sorusuna ise "Bu soruyla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Bu soruyla karşılaşmak kadar abes bir şey oyamaz" yanıtını verdi.
"Alex'i oynatıp, oturturken acaba orada bir teknik direktörün özgür iradesini kullanabiliyor musun?" sorusuna Aykut Kocaman, "Yüzde 100 değilim. Bütün medyanın belli bir bölümü sanki sorumlusu kendisi gibi tepki gösterebiliyor. Sadece bana değil, diğer antrönerlere de insafsızlık gösteriyorlar. Türkiye'de medyanın ve taraftarın kulüpler üzerinde çok büyük etkisi var" dedi.
Alex konusunda yüzde 100 özgür olsan ne yaparsın sorusuna ise Aykut Kocaman; "Alex'le ilgili olarak, göreve geldiğim günden beri, 33-34 yaşında olmasına karşın en verimli dönemini geçirmiş. Ben kötülük mü yaptım. Alex'e ve Alex sevenlere bunu sormak lazım. Kötülük yapmadığım ortada. En verimli dönemini yaşamış. Geçen sezon her yerde bunu da söyledim, benim en büyük yardımcım olmuş. Sonra iş başka taraflara geliyor. Bu sezon ise, benim Alex'le ilgili yüzde 1 bile tasarrufum yoktu. Ön yargım kesinlikle yoktu. Zaten uygulamalarım da bunu gösterdi. Alex sezon başında mükemmel antrenman yaptı. Hiç görmediğim kadarıyla çalıştı. Ama İstanbul'a geldi, gidişat değişti. Galatasaray maçından önce de onu oynatmayacağımı söylemiştim. Samet Güzel de şahittir. Ona bu kulübü birlikte büyütmemiz lazım dedim. Spartak Moskova maçında da yaşananlardan dolayı çok üzüldüm" yanıtını verdi.
Bundan sonraki periyotla ilgili de konuşan Kocaman, "Antrenmandaki performanslarına bakacağım. Onunla ilgili hiç bir tasarrufum yoktu. Alex mental olarak bu Fenerbahçe'nin en değerli ismidir. Ben ona çok büyük saygı gösterdim. Ancak son dönemde hiç bir dahlim olmadan olayların buraya gelmesi üzüntü verici. Bundan sonraki süreçte Fenerbahçe'nin menfaatleri için her şeyi yapacağım. Amacımıza giden yolda, Fenerbahçe'ye hizmette kusur yaratmadıkları sürece, hepsinden yararlanmaya devam edeceğim" dedi.
"Alex, devre arasında gider mi?" sorusuna ise "Ben Alex'ten öğretmen futbolcu olmasını istedim. Alex bunu yapabilir, yapmalı. Alex zaman zaman yanımda oturmalı. Zaman zaman bayrağı taşımalı. Son dönemdeki tavırları benim için üzüntü verici" yanıtını verdi.
Alex'in Sivasspor maçında kendisinin yüzüne bakmadığının hatırlatılması üzerine Aykut, "Futbolcuların egosu yüksektir. Ancak şimdiye kadar ki, görüntüsünün yüzde yüz karşısında bir görüntü sergiledi. Buna karşın sezon sonuna kadar kadromda yer alacaktır. Alex, bundan sonraki çok sayıda maçta kaptan olarak sahaya çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
Kadın taraftarların "Aykut söyle Alex nerede" tezahüratları üzerine "Ben sahada sağırımdır. Kolay kolay arkamdan, sağımdan solumdan sesleri duymam. Karşıdan 40 kişilik bir gruptan bu ses duyuldu. Allah Allah, ne oluyor dedim. Önce gülümsedim. Kadınlar ve çocuklarla ilgili bir takım tecrübelere sahibiz. Geçen sezon sunucu, zaman zaman tezahürat yaptırmak için eski açık sarı desene demeye çalışıyordu. Kadınlar da bunu aynen söylüyordu. Futbol kültürü kadınlar ve çocuklar arasında da gelişiyor. Eğer Şansal'ı istiyorlarsa, Şansal, Şansal diye bağırıyorlar. Orada, benim aklımda tutamadığım bir melodiye başladılar, sürdürdüler daha sonra bu tüm stata yayıldı. İlk dakikalarda güldüm, hay Allah diyordum. Ama sonradan bunun organize bir hareket olduğu ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
