İtiraf Sitelerinden Seçmeler Bölüm 2...

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
van_hoijdonk

van_hoijdonk

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
İtiraf Sitelerinden Seçmeler Bölüm 2...
Bir alkış da mahallemizde her gün bağıra çağıra heyecanlı heyecanlı oyun oynayan çocukların o gün sessiz sakin oturduklarını gördüğümde "neden bugün böyle sakinsiniz bir şey mi oldu?" şeklindeki soruma "Sana ne be, her gün eğlenecek miyiz, disko mu burası?" şeklinde cevap veren 6 yaşındaki küçük meleğe(!) gelsin.
Çamaşırları kaynatırken dibini tutturan bir babaannem var. :)

*Tatil dönüşü yoldayım. İlk mola yerinde koşarak tuvalete girdim. Boş bulduğum bir kabinde oturuyorum. Yan kabinden bir ses: "Meraba canım, nasılsın?" diye sordu. İlk anın şaşkınlığını üzerimden atınca ayıp olmasın diye cevap verdim. "İyi be, nasıl olayım bildiğin gibi." Ama anlaşılan yan taraftaki tek başına uzun süre oturmaktan sıkılmış olmalı ki hemen ardından ikinci soru geldi: "Nasıl geçti günün?" Bir iç çekip bu sorusuna da cevap verdim. Kibar adamım ya, sorulan soruyu cevapsız bırakmak olmaz şimdi. "Yorucuydu valla. Malum, yol yorgunluğu filan." Bir yandan konuşup bir yandan da bu b.ktan muhabbetin nereye gittiğini merak eden, durumun gittikçe içinden çıkılmaz bir hale dönüştüğünü düşünen bendenizi kendine getiren cümleyi de paylaşayım sizlerle: "Aşkım ben seni sonra ararım, yanda bir ***** var, sana ne sorsam cevap veriyor." Allah Allah, hadi ben salağım, bir yandan s.çıp bir yandan aşkım cicim diye sevgilisiyle konuşan sana ne demeli?!

Ablam evlenmeden önce saatlerce odamıza kapanır, sigara ve kahve ikilisi eşliğinde sırlarımızı dökerdik. Böyle anlardan birinde, kısık sesle "Müzik açalım mı? Babam yan odada, bizi dinliyor olabilir." dedim. Yan odadan gelen ve hala hatırladığımızda bizi kahkahalara boğan ses: "Ne dinleyecem sizi beee!"

Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim midibüsünde yanındaki arkadaşına dert yanmaktadır. ''Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS'ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika'ya o olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!'' Sen git, masrafları ben karşılıyorum.

Bir anaokulunun ilk günü. Kızlı erkekli 25 çocuk, oyun odasında toplanmış, tanışıyorlar. Birazdan, beraber oynayacakları bir oyun için elele tutuşup halka düzenine geçecekler. Fakat kızlardan biri: "Ben erkeklerin elini tutmam!" deyip yanındaki erkeği itiyor. Biz bunun bir oyun olduğunu ona anlatmaya çalışırken, altı yaşındaki o gururu kırılmış "erkek", sinirden kıpkırmızı bağırmaya başlıyor: "Bırak o zaman elindeki o balonu! Onu da ben şişirdim! Erkek nefesi var onda, erkek nefesiii!!!"

*Patronunu ***** film izlerken yakalayınca, bağırarak "aaa, ben bu filmi izlemiştim!" diyen tek ***** ben olamam değil mi? Yalnız olmadığımı söyleyin.

Küçükken annemin tüm ısrarına rağmen ellerimi yıkamazdım. Babam "Oğlum sabunumuz çok kirlenmiş, git yıkayıver" dediğinde sabunu alır bir güzel yıkardım. Bu numarayı yemiş olamam yaaa!

*Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp "Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır" diyen hocaya, "Niye, kağıt bulamamış mı?" cevabını veren arkadaşa gönderelim. :))

*Bir trafik polisi anonsu da benden. Yer, Kadıköy Haldun Taner Tiyatrosu'nun önündeki trafik ışıkları. Büyük bir kalabalık halinde karşıya geçiyoruz. Işık, arabalara kırmızı sonra sarı ve en sonunda yeşil yanıyor. Fakat ışığı takip etmeyen taksi söförü yerinden kıpırdamayınca arkasındaki trafik polisi anonsu patlatıyor; "34 T..., neyi bekliyorsun? Koyu yeşili mi?"

Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor. Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 YTL" diyor. Yapılan tetkikler sonucunda bir adet 50 Kuruş ve iki adet 25 Kuruş tespit ediyoruz. Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek konuyu kapatıyoruz.

*Huzurlarınızda tanesi bir buçuk lira olan atletlerin üç tanesini beş liraya almak için pazarlık eden annem ve "Abla kurtarmaz" diyen pazarcı. Alkışlarınızla efendim tencere ve kapak!(yorum super tencere ve kapak:))

Çok ağladığım için kocamın bana bulduğu lakap; ''Hüngürella''.

*Doğalgaz bağlantısı için bahçemizi kazan sevgili amele kardeşler, kendi evimin önünde bana laf atarsanız babam da size "O boruları g.tünüze döşerim, gazın en doğalıyla ısınırız!" der tabii ki.
Yer: Plastik Cerrahi Ameliyathanesi. Hasta: İri yarı bir travesti. Planlanan operasyon: Cinsiyet değiştirme operasyonu ve meme protezi takılması. Ameliyat uzun süreceği için pek değerli hocamız asistanlarına "Hastaya anestezi verilip uyuduktan sonra beni çağırın." diyor. Tipik vakti kıymetli profesör örneği işte... Asistanlarsa hastayı ameliyat masasına yatırıyor ancak bir tanesi anestezi verilmeden hocayı çağırıyor. Tipik şaşkın asistan örneği işte... Hoca gerekli steril kıyafetleri giymiş havalı havalı ameliyathaneye giriyor ve hastanın anestezi almış olduğunu düşündüğü için az sonra ortalığı karıştıracak olan şu soruyu soruyor. "Uyuttunuz mu ulan i.neyi?" O gün "nedense" o hoca hiçbir ameliyata giremiyor. Eeee kırık bir burunla zor tabi...

İneceği durağa gelmesine rağmen durmayan otobüs şöförüne yaşlı teyzenin yorumu "Oğlum niye durmuyorsun? Evine mi götüreceksin beni?"

Nişantaşı-Kadıköy dolmuşu için bekliyoruz. Bir taksi geliyor dolmuş yerine. Ön koltuğa oturan kadın her normal insan gibi emniyet kemerini takıyor. Ancak şoför amcamız emniyet kemerinin iyice ortaya çıkardığı dekolteye bakmaktan yola bakamadığı için bir müddet düşünüyor ve içini çekerek kadına sesleniyor. "Abla, çıkar emniyet kemerini, böylesi daha emniyetli hepimiz için."

Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo'ya "Beşinci Hugo" diyen arkadaşımıza gelsin.

Cuma namazında imamın anlattıklarının heyecanıyla gaza gelip hutbenin sonunda onu ayakta alkışlayan müslüman benim.

Geçtiğimiz gün durakta benimle birlikte otobüs bekleyen teyze, cep telefonuyla eşine bulunduğu yeri tarif ediyor : "Karşımda cami var, iki tane de minaresi var, arkamda da çöp bidonu var, üstünde Büyükşehir Belediyesi yazıyor." Eğer amca onu bu tarife rağmen bulabildiyse, teyzenin bir yerlerine gprs takılı olduğunu düşüneceğim.

Anket yapan habercilerin 'Sizce Armağan bey Bülent hanımı neden aldatmış olabilir?' sorusuna 'Gerçeğini istemiştir' cevabını veren yurdum halkına alkış istiyorum.

Elektrik-elektronik mühendisi olmama ramak var. Ama ben hala odamdaki elektrik sobasını yumrukla çalıştırıyorum. Türk müyüm? Kesinlikle...

Sene 1993. Sevgilime (şu an karım olur kendileri) araba kullanmayı öğretiyorum. İzmir'in o zamanki halini bilenler bilir. Üçkuyular-Narlıdere yolu şimdiki gibi değil. Sakin... Stres olmasın, panik yapmasın diye çok karışmamaya çalışıyorum. Ayrıca çok sakin bir ses tonuyla konuşuyorum. Direğe 3 santim farkla geçiyor benim güzel sevgilim. "Direğe çok yakın geçtin hayatım." diyorum. Cevap "Hangi direğe?"

Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: “Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?” Teyzem cevap veriyor: “Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım.”

Küçükken oğluma "Büyüyünce kızlar peşinden koşacak" dedim Benim akıl küpü oğlumun cevabı: "Ben onları geçerim valla."

*Saat sabaha karşı 05:00 falan, bir arkadaşımla Sabahçı Kahvesi' nin kaldırımda çay içiyoruz. Yoldan ellerinde müzik aletleriyle çalıştıkları eğlence mekanından dönen vatandaşlar geçiyor. Kahvenin işletmecisi 18-19 yaşlarında olan klarnetçiye takılıyor: “Nasıl lan, öğrendin mi çalmayı” Klarnetçi elindeki klarneti havaya kaldırıp bombayı patlatıyor "Ürenmem mi beyav alacam Deniz'i Üsnü'nün elinden"

Birinci sınıfa giden yeğenim günlük tutmaya karar vermiş. İlk sayfayada klasik sözlerle başlamış: "Merhaba günlük, ben Sude. Bundan sonra her akşam sana yazacağım." İkinci gün için yazdığı ilk cümle ise: "Merhaba günlük, ben Sude; dün de yazmıştım tanıdın mı?" Seni unutmak ne mümkün Sude?!
 


mservank

mservank

Üye
*Bir trafik polisi anonsu da benden. Yer Kadıköy Haldun Taner Tiyatrosu'nun önündeki trafik ışıkları. Büyük bir kalabalık halinde karşıya geçiyoruz. Işık arabalara kırmızı sonra sarı ve en sonunda yeşil yanıyor. Fakat ışığı takip etmeyen taksi söförü yerinden kıpırdamayınca arkasındaki trafik polisi anonsu patlatıyor; "34 T... neyi bekliyorsun? Koyu yeşili mi?"
:kop:
 
qurbuz

qurbuz

Üye
:kop:HEHEHHEHEHE
 
@slantürk

@slantürk

Üye
süper
 
red_dragon_70

red_dragon_70

Üye
Ablam evlenmeden önce saatlerce odamıza kapanır, sigara ve kahve ikilisi eşliğinde sırlarımızı dökerdik. Böyle anlardan birinde, kısık sesle "Müzik açalım mı? Babam yan odada, bizi dinliyor olabilir." dedim. Yan odadan gelen ve hala hatırladığımızda bizi kahkahalara boğan ses: "Ne dinleyecem sizi beee!"
:kop:
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt