Sagopa kajmer sözleri

Sponsorlu Bağlantılar

tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
Sagopa kajmer sözleri
Unutma; kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır. Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?

Siyah saç ak defterle geldin, ak saç siyah defterle gidiyorsun.

Bal saçan dudak ısır. Mâlum; çirkeflik kısır. İblis kanıma girmeni üstelerse bil ki hile vardır. Bir aftır ayıba örtü. Çirkef koparır gürültü. Binlerce süprüntü; ben şâhidim, ses var yok görüntü. Sâdece bana mahsus bu mapushane. Bengü tütün yanında insan sarılı beyaz kefene. Hakkım üçtür kulağıma söyle, insan kaç tür? Gördüğün halüsilasyonlar seni derinden ürkütür. Günah, yalan, haram adamın suratına tükürtür. Yanar dağlarının volkanlarını nefsim püskürtür. Dudaklarım çarpıştıkça meftun Yunus gazaplarda. Tahammülüm ayaklar altında, izler minik bir karınca. Rüzgâr şiddeti bilmez duvarın ardına saklananlar. Gam bağından ayaklarımı kurtar, canım feci yanar. Güneş ışıldadıkça duvarlardan gölgem parlar. Sözlerimin perişan saçlarını kalemim tarar. Kader beter zengini duygu hazinem iflâs. Diline hâkim ol, bak sol elimde alyans. Bir kan pıhtısından oldum, yoktur bundan gayrım. Bana sorduğunuz saçma soru için hem evet, hem hâyırım. Dilsiz şâirin dili çözülse kulak duymaz, sağırım. Güneşin küstüğü çöllere ben yağmurcasına yağarım. Hey yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı! Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.

Şu an deli misal aşığım,bir kişi hariç herkese şaşıyım.

Ve önce insan olmak gerekir... İnsan olabilmek için önce kul olman gerekir. Kulluk için yürek gerekir. Yürek köpekte de vardır. İbrahim, Âdem, Yunus, Muhammed olman gerekir...

"Hakkımı isterim, payıma düşen herşeyi alırım" felsefesi, haksızlık oyunlarında hakkı yendi. Rengi kaçtı yaşamın. Derdi sardı, yaranın acısı tâcı attırdı krala dahi. Bir ömür fâni, bir umut hani?

Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün. Sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun ve 24'lük yorgunsun. Git de dinlen, gidenlerle yârınım kapıda bekliyor ve son vedâ zamânı.

Benim müziğim o kadar ağlıyor ki, sözlerimde gülemiyorum.

Bu kül tablası kaçıncı kez yattı sigara altına? Söyle, her nefeste kaç adım yanaştım tahtıma

Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.

Aklım, kendine mezar kazabileceğin kadar derin.

Eteğini indirmek istediğin için hayat fahişe sana göre.

Ülkemin saraylarında kaç beyinsiz izledim, komikti sözleri. Yapay mitingleri, kâğıda bağlı kalarak halka seslenişleri, egzotik vaatlerinde bir gramsız gerçeği.

Kurumuş yaralarımın kabuklarını söküp arşivinize katmakla elde ettiğiniz hazza anlam veremedim.Ben cahilim.

Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tek düze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...

Altın harflerle yaz mahlâsımı... Halvetim kasvet, kem gözlere şiş!... Câdü yâ herrû!.. Yâ merrû!.. Kaf-kef, gölge haramilerine bir selâm çak!.. Abile patladı, demlenir sîmâm, nüşinrevandan handan ummmam ben... Ahu-yi felek mum, ben şamdan... Düşmez kalkmaz bir Allah'tır, uyan!..

Sahte tüfeği kafama dayamış, korkmamı bekliyorsun... Düşüncemin geldiği yere git; kendine yer kap!... Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa, bırak doktorum olan ben uğraşayım. Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim. Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim. İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim ve birgün memleketten 750 km ileri gittim. Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım. Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu. Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu. Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu? Canım yandığında birkaç hafta bağırdım... Fırçayı elime aldığımda, ilkin anılarımı boyarım. Gelecek adına hiçbir hayâli resme dökemez parmaklarım. İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım... Zaman akıp gittikçe, gözlerim daha çok doluyor. Vakit gider, gelmez; işte bu canımı çok sıkıyor. Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!.. Benim böyle olmamam gerekirdi.

Zâten inancımız olmasa, vâr olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi?

Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar. Kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi.

Senin dilinin deydiği masum sayısı kaçtır? Abesle iştigâlim pektir... Kötek sana haktır; köpeklerin bile vefâsı seninkisi yanında yeğdir... Muşamba dudaklarınızı yırtmak geliyor içimden ve aklım gidiyor başımdan... Bu sabırsızlığımı sabırla tanıştırmalıyım, hasretleri gönlüme alıştırmalıyım; ben daha ne kadar hendekli yollar aşmalıyım?

Olması gerken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar.


Elbiselerin kibir kokulu, kalbinin içi fesat dolu... Fikir - zikir aynı ânda bitirir okulu. Fark edilmez sandığın komik iblis oyunu, ezelden beridir ona elini veren kaptırmıştır kolunu!..

Dil ateştir, biraz suyla söndürülmesi mümkündür. Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür. Üzgünümdür hayli vesselâm. Vuslatım gelmez mihman. Beklerim... Gurbetteyim ne edeyim?

Yarışlarım varışlara, demek bu rap varoşlara; küfür eşittir hür kültür, tenhâlarda dönüşür haykırışlara...

Çok sîmâ tanıdım, îmâ aldım, yüzleri aklıma kazıdım. Adı anıldığında "İşte dostum" dedim, adım anıldığında "Tanımam" dedi. Taktı maskesini, yüzünü çevirdi ve sildi kalıcı tüm izleri, geri getiremediği zaman eskide kalan anı defterimi, her sayfada düştü maskesi.

Biz varımızı ortaya koysak, yokumuzdan utanırız.Duymak fayda etmez sağıra zâten.

Belki de günahlarını yıkayacak akıttığın damla yaşlar; ya da yağmur olup üzerine yağacak haramlar.

Zaferler kadar yenilgiler de efsânedir târihte. Mağlubiyet, kimine göre gâlibiyetten bir adım öte. Yenilgiler savaşa zorlasa da fikri ve fiilleri, yanılgılarla mağlup olur morâl askerleri. Vurduğu yerde zakkum biten adamdan dinle nükteyi. İşte o zaman yersin esaslı yıkıcı tekmeyi. Hislerin dökülür, ellerin bak boş kalır, mini mini bir kuş konar donar donar kıçı açıkta kalır.Ne kadar güler ise düşman, o kadar ağlatır seni.

Aşk şarabımı alkôl sanar, kınarlar beni. De ki öyleyse Sago başı dönmüş ayyaşın teki.

Canımı yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum.

Dişlerimden gardiyanlar, hislerimden çağlayanlar, kirlerimden bataklıklar, kemiklerimden korkuluklar, parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi. Sırrı açmak cinâyetti, bir kilo altın sükûnetti...

Yarın bir kapıdır ve sen uykudan o kapıdan geçmek için uyanırsın

Makam arabalarna yol ver geçsin, emri vâki olmuş her yolcu. Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların kuramları aştı. Parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç yazar âlim olsan? Amacını yamacında boğarak yok oldu Sezar, dedelerin toprak oldu bak orada mezar... Yalanla savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla darılan ölümle barıştı.

Benim sermâyem çift el artı çift göz... Karamsardan varan harbi doğru söz, acılarımsa köz...Darbeler yesen de yüreğine, affetmek en asil intikam.

Terk-i diyâr eylesem olmaz, kalsam her şey sabrımı zorlar; ne yapacağımı bilemedim...

Hadi diyelim her şeyden caysam, varlık benden caymaz haspam, ne yapmalıyım bilemedim...

Yunus içine döndü umut, dışına baktı kaos var... Demir atmak istediğim ıslak limanlarda lodos var. Fokurdayan suda kaynayan kıskaçlar; kaynar kazanda ıslık çalıp duran ıstakozlar.

Öyle güçlü sesim var ama, kâlpsiz kulağı kulaksız.

Canımı ölümlerden çekip almaya bu güç yetersiz... Dinsin ateş arsız,yanık içim alevsiz. Gördüklerim doğruysa, bu çekip gidiş vedâsız...

Benimle yaşlandılar ama benden önce ölü anılarım. Şu sudan kabarcıklar, ölüm tanıklarım. Yok ki topum tankım... Ardımdan kaynar, su döker kepçeler; yanar her yer, her yerim...

Hepsi gâyet farkındalar, ruhum ölüme dalar. Dalan dalıp gider; dalını terkeder yaprak, ölür. Sesim artık gidercesine güçsüz... Sirenlerim bağırmaktan âciz. Ateşle taciz...

Beni ancak bir âmâ gördü, göremeden anladı neler hissettiğimi. Dertsize zevâl olmaz... Bana ancak dilsiz anlattı dili olanın dile getiremediklerini. Teşbihte kusur olmaz...

Ah bedâva sirke... Sen mi baldan tatlısın?

Gücümün yettiğince, öcümün ağırlığınca, sözümün kuvvetince çabalarım. Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım. Bu mecâzlardan geçip en hakikiye gidelim, Cemâli Bâ-Kemâle seyredelim...

Zorla güldü âmâlar, ağlamak mı ayıp?

İnsan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu. Lâkin kiminin sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu.Sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları.

Beni devirmek kolaysa târihinden adımı sil...

Bir işaret et, bir çizikten yol bulurum. Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğun?

Dayanmak en zor eylem.Elbet bir gün başı dönecek dünyanın dönmekten. Ağzının suyuna batmışlar için henüz saat erken.

"Ben bir ağacım yeşermekte dallarım ya" derken, yere düşen yapraklar ayrılmakta gövdemden.
Edeple gelen edebiyat rapi onure etti şükür!.. O kokan ağızlardan çıkan rap sade küfür... Ben Türkçe rapi öldürdüm, sizler yaşatacaksınız... Ben artık kendimi buldum, sizler sapıtacaksınız!

Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık. Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum; ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum.

Bir yığın insan gördüm, günlükleri dolabında gizli saklı. Kendiyle mektuplaşan ya da kendiyle konuşan. Dününü unuttu hepsi. Günler günlüklere küstü ya da günlük yazara kara kara önlük giydi, son mektup kalbine sıktı...

Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben.

Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım.

İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi...

İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek!

Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce. Düşünmelisin sivilce, enine boyuna bütünce. Beter eder düşünce.

Diz kapakların kanar düşünce, iblis dalga geçer kananla sertçe. Ben baktıkça ağaçlara, kalbimin kuşları konmak ister dallara.

Önceden inanırdım ne yazik ki fallara. Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara, derken elvedâ; bir dize daha karala...

Dostumundu teklif, düşmanındı ısrar. Acabâ nereye kadar sürer bu tekrarlar...

İnanmasanda geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acıda olsa tatlıdır ya meyvan.
Ey askerim kurşunum, kulun hâli aynı kalem-i kurşun. Anlatayım şöyle ki; dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki. Ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.

Yoksun ârzularından bahçe yapsan, tohumuna suyunu serpeler misin?Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki? Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki?

Elimi verdim, kolumu kaptın, gözümü çektim, aklımı aldın.

Yaşam mı, ben mi bedbahtım?

Sallanırsa da yıkılmaz tahtım...

Rab’la arana giren şifreyi çöz...

Bu ses benim, dinle dinle dinle...

Uygunsuzca gidişlerin, yolunu kesen haydut benim...

Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim; gidenlerime vedâyım, gelenlerime mîrim...

Bak bana dikkatle... Sence ben militan mıyım? Sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım? Geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım? Neredeyim, sen neredesin? Sen ne boş bir kellesin! Sana dünyâlıklar ellesin, salıncaklarını tayfunlar yellesin!

Külle bezenip, gülle kandırıldı tüm hayâllerim.

Sınırı yok bu hiçlik mertebesinin. Târifi yok dünyadaki sâhipsizliğimin.

Kendi anahtarını bulamamışlar; senin kilitli kapını söyle nasıl açabilirler, onlar açamazlar...

Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun. Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun. Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun. Bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kâbusumun.

Yalanlara radar olsan neye yarar? Zararın dönüşü kârın el mi sallar? Batan güneş yine doğar...

Onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler... Ah zekâsına kedi işeyesi nefer; her şey kader!

Gözüm ağladıkça gamzelerim gülmemekte.


Derler ya, ağzını bıçak açmadı, diğer dostum Hakk'a karşı geldi beli bir daha doğrulmadı...Yarısı zakkum, yarısı gülüm.

Kendimi bulmam için bir rehber gördüm. Yalnız, dilsizdi ve sen onu gâayet hor gördün.

Bir öğün için 10 ekmek kendine böldün, ben güldüm.Ah varya o saflık, belki seni de eder aflık...

Karamsardan varan harbi doğru söz...

Çok bildimlik yaparsan, çok düşmüşlük yaşarsın; Yok derdimlik yaparsan, dert görünce saparsın.

Suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek.En büyük destekler, çıkarsızlıktan ötürü lâfta.

İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan; düşersem yanarım... O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım, gömün burada canlı nâşım. İç çekmekten, düşünmekten ağardı saçım; düşersem yanarım...

Sâhip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen? Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kirâlık.Varlığımı tanımlamak adına yeni sıfatlar yaratabilmeliyim.

Dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi... Kuvvete dayanamayan adâlet âciz, âdâlete dayanamayan kuvvet zâlimdir.

Bu benim rapim, bu benim şiirim, bu benim derinim, bu benim bendim, bu benim eserim, bu benim ta kendim... Ta kendim… Ta kendim… Ta kendim…

Kötü insanları tanıma senesi... Can çekişmekte adımın 5 hânesi, yaşamdan soğumamın çoktur bahanesi... Günden güne yırtılmakta kalbimin 12 perdesi. Korkutur cesâretimi irâdesizlik sillesi...

Akıllı adamın söylemleri yerin 10 kat altına gömülü. Yazıtlarım kulakta kalıcı, ancak kalem ölümlü.Beni sevmek için programlanma, devrelerini yakarım.Bana benden başka bir dost varsa bilmem lâzım.Vurgu tonunu koruyan adam bu işin pîri... Sizin şarkılarınınz harbi çocuk şiiri!..

Ağzı küf kokan rapçilerin aklını başı taşısın. Küfür etmektense bırak Sago, sayfa boş kalsın.

Yalnızlık, ömrüm boyunca tanımadığım bir yabancıydı. Onunla şimdilerde berâber uyanıyoruz. Her yeni güne 2 yalnız şarkılar yazıyoruz. Yorgunuz, çok yorgunuz, çok yorgunuz...

Bazi yerlede hata olabilir ama cok ugrastim düzenlemek için...
 
Son düzenleme:


ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
Unutma; kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır. Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?

Siyah saç ak defterle geldin, ak saç siyah defterle gidiyorsun.

Bal saçan dudak ısır. Mâlum; çirkeflik kısır. İblis kanıma girmeni üstelerse bil ki hile vardır. Bir aftır ayıba örtü. Çirkef koparır gürültü. Binlerce süprüntü; ben şâhidim, ses var yok görüntü. Sâdece bana mahsus bu mapushane. Bengü tütün yanında insan sarılı beyaz kefene. Hakkım üçtür kulağıma söyle, insan kaç tür? Gördüğün halüsilasyonlar seni derinden ürkütür. Günah, yalan, haram adamın suratına tükürtür. Yanar dağlarının volkanlarını nefsim püskürtür. Dudaklarım çarpıştıkça meftun Yunus gazaplarda. Tahammülüm ayaklar altında, izler minik bir karınca. Rüzgâr şiddeti bilmez duvarın ardına saklananlar. Gam bağından ayaklarımı kurtar, canım feci yanar. Güneş ışıldadıkça duvarlardan gölgem parlar. Sözlerimin perişan saçlarını kalemim tarar. Kader beter zengini duygu hazinem iflâs. Diline hâkim ol, bak sol elimde alyans. Bir kan pıhtısından oldum, yoktur bundan gayrım. Bana sorduğunuz saçma soru için hem evet, hem hâyırım. Dilsiz şâirin dili çözülse kulak duymaz, sağırım. Güneşin küstüğü çöllere ben yağmurcasına yağarım. Hey yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı! Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.

Şu an deli misal aşığım,bir kişi hariç herkese şaşıyım.

Ve önce insan olmak gerekir... İnsan olabilmek için önce kul olman gerekir. Kulluk için yürek gerekir. Yürek köpekte de vardır. İbrahim, Âdem, Yunus, Muhammed olman gerekir...

"Hakkımı isterim, payıma düşen herşeyi alırım" felsefesi, haksızlık oyunlarında hakkı yendi. Rengi kaçtı yaşamın. Derdi sardı, yaranın acısı tâcı attırdı krala dahi. Bir ömür fâni, bir umut hani?

Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün. Sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun ve 24'lük yorgunsun. Git de dinlen, gidenlerle yârınım kapıda bekliyor ve son vedâ zamânı.

Benim müziğim o kadar ağlıyor ki, sözlerimde gülemiyorum.

Bu kül tablası kaçıncı kez yattı sigara altına? Söyle, her nefeste kaç adım yanaştım tahtıma

Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.

Aklım, kendine mezar kazabileceğin kadar derin.

Eteğini indirmek istediğin için hayat fahişe sana göre.

Ülkemin saraylarında kaç beyinsiz izledim, komikti sözleri. Yapay mitingleri, kâğıda bağlı kalarak halka seslenişleri, egzotik vaatlerinde bir gramsız gerçeği.

Kurumuş yaralarımın kabuklarını söküp arşivinize katmakla elde ettiğiniz hazza anlam veremedim.Ben cahilim.

Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tek düze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...

Altın harflerle yaz mahlâsımı... Halvetim kasvet, kem gözlere şiş!... Câdü yâ herrû!.. Yâ merrû!.. Kaf-kef, gölge haramilerine bir selâm çak!.. Abile patladı, demlenir sîmâm, nüşinrevandan handan ummmam ben... Ahu-yi felek mum, ben şamdan... Düşmez kalkmaz bir Allah'tır, uyan!..

Sahte tüfeği kafama dayamış, korkmamı bekliyorsun... Düşüncemin geldiği yere git; kendine yer kap!... Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa, bırak doktorum olan ben uğraşayım. Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim. Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim. İçimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim ve birgün memleketten 750 km ileri gittim. Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım. Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu. Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu. Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu? Canım yandığında birkaç hafta bağırdım... Fırçayı elime aldığımda, ilkin anılarımı boyarım. Gelecek adına hiçbir hayâli resme dökemez parmaklarım. İçimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım... Zaman akıp gittikçe, gözlerim daha çok doluyor. Vakit gider, gelmez; işte bu canımı çok sıkıyor. Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!.. Benim böyle olmamam gerekirdi.

Zâten inancımız olmasa, vâr olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi?

Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar. Kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi.

Senin dilinin deydiği masum sayısı kaçtır? Abesle iştigâlim pektir... Kötek sana haktır; köpeklerin bile vefâsı seninkisi yanında yeğdir... Muşamba dudaklarınızı yırtmak geliyor içimden ve aklım gidiyor başımdan... Bu sabırsızlığımı sabırla tanıştırmalıyım, hasretleri gönlüme alıştırmalıyım; ben daha ne kadar hendekli yollar aşmalıyım?

Olması gerken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar.


Elbiselerin kibir kokulu, kalbinin içi fesat dolu... Fikir - zikir aynı ânda bitirir okulu. Fark edilmez sandığın komik iblis oyunu, ezelden beridir ona elini veren kaptırmıştır kolunu!..

Dil ateştir, biraz suyla söndürülmesi mümkündür. Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür. Üzgünümdür hayli vesselâm. Vuslatım gelmez mihman. Beklerim... Gurbetteyim ne edeyim?

Yarışlarım varışlara, demek bu rap varoşlara; küfür eşittir hür kültür, tenhâlarda dönüşür haykırışlara...

Çok sîmâ tanıdım, îmâ aldım, yüzleri aklıma kazıdım. Adı anıldığında "İşte dostum" dedim, adım anıldığında "Tanımam" dedi. Taktı maskesini, yüzünü çevirdi ve sildi kalıcı tüm izleri, geri getiremediği zaman eskide kalan anı defterimi, her sayfada düştü maskesi.

Biz varımızı ortaya koysak, yokumuzdan utanırız.Duymak fayda etmez sağıra zâten.

Belki de günahlarını yıkayacak akıttığın damla yaşlar; ya da yağmur olup üzerine yağacak haramlar.

Zaferler kadar yenilgiler de efsânedir târihte. Mağlubiyet, kimine göre gâlibiyetten bir adım öte. Yenilgiler savaşa zorlasa da fikri ve fiilleri, yanılgılarla mağlup olur morâl askerleri. Vurduğu yerde zakkum biten adamdan dinle nükteyi. İşte o zaman yersin esaslı yıkıcı tekmeyi. Hislerin dökülür, ellerin bak boş kalır, mini mini bir kuş konar donar donar kıçı açıkta kalır.Ne kadar güler ise düşman, o kadar ağlatır seni.

Aşk şarabımı alkôl sanar, kınarlar beni. De ki öyleyse Sago başı dönmüş ayyaşın teki.

Canımı yolda buldum, tuttum kolundan evine soktum.

Dişlerimden gardiyanlar, hislerimden çağlayanlar, kirlerimden bataklıklar, kemiklerimden korkuluklar, parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi. Sırrı açmak cinâyetti, bir kilo altın sükûnetti...

Yarın bir kapıdır ve sen uykudan o kapıdan geçmek için uyanırsın

Makam arabalarna yol ver geçsin, emri vâki olmuş her yolcu. Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların kuramları aştı. Parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç yazar âlim olsan? Amacını yamacında boğarak yok oldu Sezar, dedelerin toprak oldu bak orada mezar... Yalanla savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla darılan ölümle barıştı.

Benim sermâyem çift el artı çift göz... Karamsardan varan harbi doğru söz, acılarımsa köz...Darbeler yesen de yüreğine, affetmek en asil intikam.

Terk-i diyâr eylesem olmaz, kalsam her şey sabrımı zorlar; ne yapacağımı bilemedim...

Hadi diyelim her şeyden caysam, varlık benden caymaz haspam, ne yapmalıyım bilemedim...

Yunus içine döndü umut, dışına baktı kaos var... Demir atmak istediğim ıslak limanlarda lodos var. Fokurdayan suda kaynayan kıskaçlar; kaynar kazanda ıslık çalıp duran ıstakozlar.

Öyle güçlü sesim var ama, kâlpsiz kulağı kulaksız.

Canımı ölümlerden çekip almaya bu güç yetersiz... Dinsin ateş arsız,yanık içim alevsiz. Gördüklerim doğruysa, bu çekip gidiş vedâsız...

Benimle yaşlandılar ama benden önce ölü anılarım. Şu sudan kabarcıklar, ölüm tanıklarım. Yok ki topum tankım... Ardımdan kaynar, su döker kepçeler; yanar her yer, her yerim...

Hepsi gâyet farkındalar, ruhum ölüme dalar. Dalan dalıp gider; dalını terkeder yaprak, ölür. Sesim artık gidercesine güçsüz... Sirenlerim bağırmaktan âciz. Ateşle taciz...

Beni ancak bir âmâ gördü, göremeden anladı neler hissettiğimi. Dertsize zevâl olmaz... Bana ancak dilsiz anlattı dili olanın dile getiremediklerini. Teşbihte kusur olmaz...

Ah bedâva sirke... Sen mi baldan tatlısın?

Gücümün yettiğince, öcümün ağırlığınca, sözümün kuvvetince çabalarım. Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım. Bu mecâzlardan geçip en hakikiye gidelim, Cemâli Bâ-Kemâle seyredelim...

Zorla güldü âmâlar, ağlamak mı ayıp?

İnsan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu. Lâkin kiminin sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu.Sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları.

Beni devirmek kolaysa târihinden adımı sil...

Bir işaret et, bir çizikten yol bulurum. Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğun?

Dayanmak en zor eylem.Elbet bir gün başı dönecek dünyanın dönmekten. Ağzının suyuna batmışlar için henüz saat erken.

"Ben bir ağacım yeşermekte dallarım ya" derken, yere düşen yapraklar ayrılmakta gövdemden.
Edeple gelen edebiyat rapi onure etti şükür!.. O kokan ağızlardan çıkan rap sade küfür... Ben Türkçe rapi öldürdüm, sizler yaşatacaksınız... Ben artık kendimi buldum, sizler sapıtacaksınız!

Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık. Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum; ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum.

Bir yığın insan gördüm, günlükleri dolabında gizli saklı. Kendiyle mektuplaşan ya da kendiyle konuşan. Dününü unuttu hepsi. Günler günlüklere küstü ya da günlük yazara kara kara önlük giydi, son mektup kalbine sıktı...

Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben. Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hâl oldum ben.

Var gücümle savaşıp çatışmaktayım. Yabancılık çekerek alışmaktayım.

İşte onlar; yaban insanlar... İşte onlar, meyvelerime sapanla taş atanlar. Ağızları lâğım, dilleri kahverengi. Bulunamaz Sago'nun dengi, beni anlaman için gerek biraz bilgi...

İlim ilim demek, kendini bilmek demek. Hayat demek değildir sabah, öğle, akşam yemek yemek. Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek, bunun için savaş gerek!

Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce. Düşünmelisin sivilce, enine boyuna bütünce. Beter eder düşünce.

Diz kapakların kanar düşünce, iblis dalga geçer kananla sertçe. Ben baktıkça ağaçlara, kalbimin kuşları konmak ister dallara.

Önceden inanırdım ne yazik ki fallara. Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara, derken elvedâ; bir dize daha karala...

Dostumundu teklif, düşmanındı ısrar. Acabâ nereye kadar sürer bu tekrarlar...

İnanmasanda geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acıda olsa tatlıdır ya meyvan.
Ey askerim kurşunum, kulun hâli aynı kalem-i kurşun. Anlatayım şöyle ki; dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki. Ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.

Yoksun ârzularından bahçe yapsan, tohumuna suyunu serpeler misin?Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki? Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki?

Elimi verdim, kolumu kaptın, gözümü çektim, aklımı aldın.

Yaşam mı, ben mi bedbahtım?

Sallanırsa da yıkılmaz tahtım...

Rab’la arana giren şifreyi çöz...

Bu ses benim, dinle dinle dinle...

Uygunsuzca gidişlerin, yolunu kesen haydut benim...

Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim; gidenlerime vedâyım, gelenlerime mîrim...

Bak bana dikkatle... Sence ben militan mıyım? Sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım? Geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım? Neredeyim, sen neredesin? Sen ne boş bir kellesin! Sana dünyâlıklar ellesin, salıncaklarını tayfunlar yellesin!

Külle bezenip, gülle kandırıldı tüm hayâllerim.

Sınırı yok bu hiçlik mertebesinin. Târifi yok dünyadaki sâhipsizliğimin.

Kendi anahtarını bulamamışlar; senin kilitli kapını söyle nasıl açabilirler, onlar açamazlar...

Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun. Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun. Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun. Bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kâbusumun.

Yalanlara radar olsan neye yarar? Zararın dönüşü kârın el mi sallar? Batan güneş yine doğar...

Onlar evrim dediler, bu yaptıklarımız devrim dediler... Ah zekâsına kedi işeyesi nefer; her şey kader!

Gözüm ağladıkça gamzelerim gülmemekte.


Derler ya, ağzını bıçak açmadı, diğer dostum Hakk'a karşı geldi beli bir daha doğrulmadı...Yarısı zakkum, yarısı gülüm.

Kendimi bulmam için bir rehber gördüm. Yalnız, dilsizdi ve sen onu gâayet hor gördün.

Bir öğün için 10 ekmek kendine böldün, ben güldüm.Ah varya o saflık, belki seni de eder aflık...

Karamsardan varan harbi doğru söz...

Çok bildimlik yaparsan, çok düşmüşlük yaşarsın; Yok derdimlik yaparsan, dert görünce saparsın.

Suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek.En büyük destekler, çıkarsızlıktan ötürü lâfta.

İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan; düşersem yanarım... O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım, gömün burada canlı nâşım. İç çekmekten, düşünmekten ağardı saçım; düşersem yanarım...

Sâhip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen? Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kirâlık.Varlığımı tanımlamak adına yeni sıfatlar yaratabilmeliyim.

Dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi... Kuvvete dayanamayan adâlet âciz, âdâlete dayanamayan kuvvet zâlimdir.

Bu benim rapim, bu benim şiirim, bu benim derinim, bu benim bendim, bu benim eserim, bu benim ta kendim... Ta kendim… Ta kendim… Ta kendim…

Kötü insanları tanıma senesi... Can çekişmekte adımın 5 hânesi, yaşamdan soğumamın çoktur bahanesi... Günden güne yırtılmakta kalbimin 12 perdesi. Korkutur cesâretimi irâdesizlik sillesi...

Akıllı adamın söylemleri yerin 10 kat altına gömülü. Yazıtlarım kulakta kalıcı, ancak kalem ölümlü.Beni sevmek için programlanma, devrelerini yakarım.Bana benden başka bir dost varsa bilmem lâzım.Vurgu tonunu koruyan adam bu işin pîri... Sizin şarkılarınınz harbi çocuk şiiri!..

Ağzı küf kokan rapçilerin aklını başı taşısın. Küfür etmektense bırak Sago, sayfa boş kalsın.Yalnızlık, ömrüm boyunca tanımadığım bir yabancıydı. Onunla şimdilerde berâber uyanıyoruz. Her yeni güne 2 yalnız şarkılar yazıyoruz. Yorgunuz, çok yorgunuz, çok yorgunuz...

Bazi yerlede hata olabilir ama cok ugrastim düzenlemek için...
hangi şarkısının sözü
 
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
Burda baya şarkısının sözü var :DD karışık yani ama aynı sarkidan olan yerleri ayırdım belki 1 2 yanlisim olabilir ama bilmediğim şarkısı yok 1998-2005 arası
 
ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
teşekkürler
 
  • Beğen
Tepkiler: tempdroid
Siycey

Siycey

Üye
Bende paylaşayım bi tane şarkı sözü No.1 den
Teslim oluyorum teslim kaldırdım ellerimi
Güzelliğinle sustur beni iyilik meleğim..

Verse 1;
Milyar insanın içinde yalnızlık çekersen bi gün
Hayal ettiklerini yaşıyormuş gibi görün
Yaşadığın sürece ölümsüzdür acıların gülüm
Önüm arkam sağım solum her yerimde ölüm
Sonsuz karanlıklar içinde gizli masallar
S**lemediğimi biliyorlar zilime basanlar
Korkarım bu savaştan galip olsan ne için ?
Hiç bi neden yoksa delir gidenler geri gelir
Kardeşlerim yarı yolda bırakıp kaçar
Kurduğum bu düşler bomba gibi havaya uçar
Şeytan kucak açar bana heralde sevdiğinden
Yakınlarıma mektuplarım piyade birliğinden
Çok denedim inan ki çok denedim inan bana
Ama içim bir değil No.1 ölüm hediyem bu sana
Uyan ve bak buraya ben zalim bir karabasan

Seni uyarmak için geldim bildiğim her şey yalan

Verse 2;
Ben bu yaşam savaşında zayıf bi askerim
Deldi beni mermilerin ama bak ölmedim
Kendimi korumak için karanlığa gizlenip
Ses çıkarmadan bekledim azraille sözleşip
Beynimden bu aşka çıkan her basamak çelişki
Huzur mutluluk ve ben kaçamak ilişki
Kusur bulmak istiyorsan git aynalar senindir
Tom ve Jerry kahraman değil sadece sevimli
Varya konuşsaydım ölene dek susardın
Seyrederek öğrenilmez bu filmde kusarsın
Kollarıma gençliğimden hatıralar yazardım
Harçlığımı çalmak için gururumdan kısardım
Böyle gitmez derken biten seneler biliyorum
Ne derler bilirsin; "ulan sen ne bilirsin?"
Para etmez geleceğim çocukluğum yaramaz
Bilsen içimi dersin ki; bu yaşıyor olamaz!
 
  • Beğen
Tepkiler: ExpertMurderer ve tempdroid
ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
Bende paylaşayım bi tane şarkı sözü No.1 den
Teslim oluyorum teslim kaldırdım ellerimi
Güzelliğinle sustur beni iyilik meleğim..

Verse 1;
Milyar insanın içinde yalnızlık çekersen bi gün
Hayal ettiklerini yaşıyormuş gibi görün
Yaşadığın sürece ölümsüzdür acıların gülüm
Önüm arkam sağım solum her yerimde ölüm
Sonsuz karanlıklar içinde gizli masallar
S**lemediğimi biliyorlar zilime basanlar
Korkarım bu savaştan galip olsan ne için ?
Hiç bi neden yoksa delir gidenler geri gelir
Kardeşlerim yarı yolda bırakıp kaçar
Kurduğum bu düşler bomba gibi havaya uçar
Şeytan kucak açar bana heralde sevdiğinden
Yakınlarıma mektuplarım piyade birliğinden
Çok denedim inan ki çok denedim inan bana
Ama içim bir değil No.1 ölüm hediyem bu sana
Uyan ve bak buraya ben zalim bir karabasan

Seni uyarmak için geldim bildiğim her şey yalan

Verse 2;
Ben bu yaşam savaşında zayıf bi askerim
Deldi beni mermilerin ama bak ölmedim
Kendimi korumak için karanlığa gizlenip
Ses çıkarmadan bekledim azraille sözleşip
Beynimden bu aşka çıkan her basamak çelişki
Huzur mutluluk ve ben kaçamak ilişki
Kusur bulmak istiyorsan git aynalar senindir
Tom ve Jerry kahraman değil sadece sevimli
Varya konuşsaydım ölene dek susardın
Seyrederek öğrenilmez bu filmde kusarsın
Kollarıma gençliğimden hatıralar yazardım
Harçlığımı çalmak için gururumdan kısardım
Böyle gitmez derken biten seneler biliyorum
Ne derler bilirsin; "ulan sen ne bilirsin?"
Para etmez geleceğim çocukluğum yaramaz
Bilsen içimi dersin ki; bu yaşıyor olamaz!
:tşk:
 
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
Ben sagopa 1998-2005 arası dinliyorum 2005 sonrası çok degisti sagopa
 
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
1998 de silahiz kuvvetdi o tarz politik birazda isyan gibi sokaklara yönelik sonra sagopa oldu 2002 de silahsız kuvvet adını bıraktı sobra BPG ROMANTIZMA rn büyük eserleri sonra 2006 da kafile ile bpg albumunu aratir oldu 2008 de full ilahi gibi sarki kotu demiyom ama tarzi oyle oldu 2014 de hic beğenmiyor um bzen 2010 kadar dinliyom ama genelde romantizma BGP
 
Siycey

Siycey

Üye
1998 de silahiz kuvvetdi o tarz politik birazda isyan gibi sokaklara yönelik sonra sagopa oldu 2002 de silahsız kuvvet adını bıraktı sobra BPG ROMANTIZMA rn büyük eserleri sonra 2006 da kafile ile bpg albumunu aratir oldu 2008 de fu ll ilahi gibi sarki kotu demiyom ama tarzi oyle oldu 2014 de hic beğenmiyor um bzen 2010 kadar dinliyom ama genelde romantizma BGP
Evet artık şarkılara full dini karıştırıyor ilahi gibi
 
ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
Evet artık şarkılara fu ll dini karıştırıyor ilahi gibi
Karıştırmasina birsey demiyom ama hadi bzn canım sıkılınca dinliyorumda eskiler bir baska birsey bilmeden konusuyorlar yok pesimist ep6 çıkmista bilmemne sen hayatinda hic pesimist ep 1,2,3, dinledinmi bide pesimist diyorlar pesimistligi kalmadı bncr hic onlarida anliyorum şarkısı var eski sagonun bütün sarkilarini dinleyen biri olarak sago ne kadar degismis diyom BPG ve romantizma yı sagoya dinletsen ben napiyorum der bir de ne demisti bir pesimistin gözyaşları sarkisinda yazdıklarım yazacaklarimin güvencesi sago k ...
 
  • Beğen
Tepkiler: ExpertMurderer
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
306 tane videosu var şarkısı bir kactane konser eskilerdn tabi 1998-2005 arası aradım taradim bütün albümleri var önceden yeni sarkilarini dinliyordum bi eskilere de göz atayım dedim oyle böyle bütün şarkıları var 3gb ti geçiyor
 
ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
306 tane videosu var şarkısı bir kactane konser eskilerdn tabi 1998-2005 arası aradım taradim bütün albümleri var önceden yeni sarkilarini dinliyordum bi eskilere de göz atayım dedim oyle böyle bütün şarkıları var 3gb ti geçiyor
uploand etsene kardeş indirelim
 
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
Suan yukleyemem dışarı çıkcam bi ara yüklerim
 
tempdroid

tempdroid

Üye
    Konu Sahibi
 
ExpertMurderer

ExpertMurderer

Üye
eyw sağol
 


Üst Alt