Mahalle baskısı odunla kovaladı!!!

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
van_hoijdonk

van_hoijdonk

Emekli Yönetici
o olaydaarkadaşların soylediği gibi başka şeyler var...el ele tutan insana ne diye saldırsınlar canım....

onca insanın işi gücü yok 18-17 yaşındakı insanları mı dövsünler...

keyif için olmadığı kesin....

mutlaka başka birşeyler var

Başka şeylerde olsa dövmeleri doğru mu? Kimsenin bana kız arkadaşımı öpüyorum diye vurabileceğini sanmıyorum. Bu hak kimsede yok. ;)
 


POWER

POWER

Üye
    Konu Sahibi
ahmete katılıyorum.Zaten kız arkadaşımı öptüğüm için bana bağıracak adamın/kadının alnını karışlarım :)
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Öpmeyin günahtır :ehe
 

_KadirşinaS_

Üye
Başka şeylerde olsa dövmeleri doğru mu? Kimsenin bana kız arkadaşımı öpüyorum diye vurabileceğini sanmıyorum. Bu hak kimsede yok. ;)

Senin kız arkadaşını sokak ortasında öpmen (vedalaşırken yanağından öpmeyi kastetmiyorum) senin için ahlaki bir sorun olmayabilir. Ama toplum geneli için yanlış bir haraketse uymak zorundasın.Kimse de çocuğunun, toplumda ahlaksızlık olarak benimsenmiş bir fiili alenen görmesine izin veremez. Veren varsa önce onun ahlak yapısına bakmak gerekir. Çünkü çoğunluğun benimsediği kurallara göre hareket etmemek, buna isyan ve o çoğunluğa saygıszlıktır. Yapan da haberdeki arkadaşlar gibi bedelini öder.
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Senin kız arkadaşını sokak ortasında öpmen (vedalaşırken yanağından öpmeyi kastetmiyorum) senin için ahlaki bir sorun olmayabilir. Ama toplum geneli için yanlış bir haraketse uymak zorundasın.Kimse de çocuğunun, toplumda ahlaksızlık olarak benimsenmiş bir fiili alenen görmesine izin veremez. Veren varsa önce onun ahlak yapısına bakmak gerekir. Çünkü çoğunluğun benimsediği kurallara göre hareket etmemek, buna isyan ve o çoğunluğa saygıszlıktır. Yapan da haberdeki arkadaşlar gibi bedelini öder.

Ne demek bedelini öder.Yani diyorsunki yasa,hukukun üstünde bu kişilerin kendilerince benimsediği davranışlar.Ortada bir suç varsa bunun cezasını ancak yasalar verir,bu gibi yobazlar veremez.Eğer vermeye kalkışırlarsa kaos meydana gelir.Herkes kendisine göre yasa ve kural koyar.Uymayana HADDİNİ BİLDİRİR.:pro:
 

_KadirşinaS_

Üye
Evet arkadaşım dediğin gibi. Yasalar bunu yapar. Ben de katılıyorum.Bak şimdi sana yasalardan iki örnek vereyim.

1.Mesela bir hakim yasalarımıza göre karar verecek ama durum çok karışık önce, daha önce açılmış, mevcut davanın benzeri davalara bakar, eğer yine sonuç elde edemezse, kararını bölgenin örfi kurallarına göre verir.Bunu ben demiyorum.Aç, bak bütün Hukuk'a Giriş kitaplarında yazar.Yani hukukun girişinde, temelinde bile örfi esaslar dikkate alınır.Ayrıca alttaki kırmızı ibareyi de Medeni Hukuka Giriş ile ilgili kitaplarda bulabilirsin:-Hukuk kurallarının temelinde genellikle ahlaki düşünce yatar.Buyur bu da link:

2.Ayrıca hele bir polisin, zabıtanın önünde, KAMUSAL bir alanda, birisi kız arkadaşına yumulsun.Bakalım o hukuk o zaman ona nasıl davranır. Toplumun huzurunu kaçıracak, genel ahlaka aykırı davranışların kamusal alanda icra edilmesi hukuken de yasaktır.

Çünkü hukuk toplumun genelinde huzuru sağlamak için ortaya çıkarılmış kurallar bütünüdür, sadece belli bir düşünce yapısına sahip kesimin fikirlerini onaylamak için değildir.Hukuk kuralları, hitap ettiği toplumla hayata aynı pencereden bakabilmelidir. Yoksa o ülkede bir kaos ortamı olşur.Kimse ne hak dinler ne hukuk.

Kısacası hukuku bilmeden konuşmayalım.Kendi fikrimizi haklı çıkracağız diye hukuk kisvesine büründürmeyelim.Zira bu gün bunu yapan anayasa mahkemesi ve danıştayın, halkın gözünde ne kadar küçüldüğü malumdur. DİKKAT!!!:nono:
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Gereksiz mesajlara açtığın konudan sonra ne yazarsan artık boş.Burdaki yazdıkların ile ordaki söylevin arasında uçurumlar var.Neyse sana kolay gelsin :)
 

_KadirşinaS_

Üye
Gereksiz mesajlara açtığın konudan sonra ne yazarsan artık boş.Burdaki yazdıkların ile ordaki söylevin arasında uçurumlar var.Neyse sana kolay gelsin :)

Cevap veremeyince niçin çamur atılıyor onu anlayamıyorum. Orası gereksiz mesajlar bölümü. İstediğim mesajı açarım, gırgırımı yaparım.Kim karışır. Forum kurallarına ayıkırı değil. Sana ne? Orada gidip kuantum fiziğini tartışcak halim yok.Adı üstünde gereksiz mesajlar bölümü.Tabi sen sürekli gereksiz bölümde dolaşa dolaşa artık forumun en önemli yerinin orası olduğunu bellemişsin. Sen buraya bir fikir ekleyeceksen onu yaz. Yoksa kuru kalabalığa da gerek yok. Sana DAHA kolay gelsin...:nono:
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Milletinin eşinin fotoğraflarını koyupda onun hakkında absürd konuşuyorsun.Sonra da gelip burda ahlak bekçisi oluyorsun .Komedi :)
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Haberi okudunuz mu bilmiyorum ama haberde ben öpüşmekle ilgili bir demeç göremedim, öpüşmek ne alaka şimdi? Öpüşme yüzünden tepki verilmesi ayrı, el ele tutuşmaya verilen tepki verilmesi ayrı. El ele tutuştularda kız hamile mi kaldı, yoksa bunların eli vücutlarının başka bir yerlerinde mi?

Ayrıca, sokak ortasında öpüşenleri illaha sopalamak gerekmiyor, Türklerin layık olduğu çağdaş uygarlık düzeni sevgililerin sokak ortasında öpüşmesi veya sevişmesi değil tabii ki; ama böyle yapanı da sopalamamasıdır. İnsan gibi uyarsana, karşındaki de bir insan ve onun sana anlayış gösterecek bir beyni ve düşünce sistemi var.

Bir de, Kadirşinas Yargıtay ve Danıştay bir bildiri yayımladı diye halkın gözünde küçüldü demiş. Sen git Anayasa taslağını önce devletin kurumlarına, kendi milletine anlatmadan, açıklamadan önce elin gavuruna; topraklarımızda gözü olanlara, en önemlisi PKK'yı başımıza saranlara göstereceksin; nasıl istediğiniz gibi olmuş mu, diye soracaksın ve devletin bağımsızlığını zedeleyeceksin ama sana bir şey olmazken senin bu davranışını eleştirenler küçük düşsün .. Pes!..
 

_KadirşinaS_

Üye
Milletinin eşinin fotoğraflarını koyupda onun hakkında absürd konuşuyorsun.Sonra da gelip burda ahlak bekçisi oluyorsun .Komedi :)
Önce senin cevabını vereyim. Mizah anlayışının bu kadar kıt olduğunu sanmıyorum. Ama yine de şunu söylemeden geçemeyeceğim. Basitleşmene gerek yok. Cevap veremiyorsan "sustum" demen yeterli.
Haberi okudunuz mu bilmiyorum ama haberde ben öpüşmekle ilgili bir demeç göremedim, öpüşmek ne alaka şimdi? Öpüşme yüzünden tepki verilmesi ayrı, el ele tutuşmaya verilen tepki verilmesi ayrı. El ele tutuştularda kız hamile mi kaldı, yoksa bunların eli vücutlarının başka bir yerlerinde mi?

Ayrıca, sokak ortasında öpüşenleri illaha sopalamak gerekmiyor, Türklerin layık olduğu çağdaş uygarlık düzeni sevgililerin sokak ortasında öpüşmesi veya sevişmesi değil tabii ki; ama böyle yapanı da sopalamamasıdır. İnsan gibi uyarsana, karşındaki de bir insan ve onun sana anlayış gösterecek bir beyni ve düşünce sistemi var.

Bir de, Kadirşinas Yargıtay ve Danıştay bir bildiri yayımladı diye halkın gözünde küçüldü demiş. Sen git Anayasa taslağını önce devletin kurumlarına, kendi milletine anlatmadan, açıklamadan önce elin gavuruna; topraklarımızda gözü olanlara, en önemlisi PKK'yı başımıza saranlara göstereceksin; nasıl istediğiniz gibi olmuş mu, diye soracaksın ve devletin bağımsızlığını zedeleyeceksin ama sana bir şey olmazken senin bu davranışını eleştirenler küçük düşsün .. Pes!..

Sizin yazınıza da cevap hakkımı kullanayım müsade ederseniz. Birincisi öpüşme konusunu Ahmet arkadaşımız açtı. Konu oradan buralara geldi. Tabiki el ele tutuşana Allah ne verdiyse girişmek, evrim teorisini doğrulamak, dolayısıyla başka bir anlamda Allah'a isyan etmektir.:).Üstelik ben soplayalım da demedim. Yasaların potasında da değerlendirsek, bu konuya yine bir tepki verilirdi demek istedim. Tabiki sizin de belirttiğiniz gibi sopayla değil, daha insanca=konuşarak.

Ayrıca ben kimsenin savunucusu değilim. Bir safım yok. Yani AKP benim, anayasa mahkemesi sizin; elim sende oynamıyorum. AKP'nin yaptığı da kabul edilemeyecek bir şeydir. Nasıl ki diğer kesimlere "halkı koyun yerine koymayın" diye aslan kesiliyorlarsa, bu sefer de aynı şeyi kendiler yaptı. Sonuç olarak AKP'nin anayasa hazılama AYIBINI ben de tasvip etmiyorum.
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Haberi okudunuz mu bilmiyorum ama haberde ben öpüşmekle ilgili bir demeç göremedim, öpüşmek ne alaka şimdi? Öpüşme yüzünden tepki verilmesi ayrı, el ele tutuşmaya verilen tepki verilmesi ayrı. El ele tutuştularda kız hamile mi kaldı, yoksa bunların eli vücutlarının başka bir yerlerinde mi?

Ayrıca, sokak ortasında öpüşenleri illaha sopalamak gerekmiyor, Türklerin layık olduğu çağdaş uygarlık düzeni sevgililerin sokak ortasında öpüşmesi veya sevişmesi değil tabii ki; ama böyle yapanı da sopalamamasıdır. İnsan gibi uyarsana, karşındaki de bir insan ve onun sana anlayış gösterecek bir beyni ve düşünce sistemi var.

Bir de, Kadirşinas Yargıtay ve Danıştay bir bildiri yayımladı diye halkın gözünde küçüldü demiş. Sen git Anayasa taslağını önce devletin kurumlarına, kendi milletine anlatmadan, açıklamadan önce elin gavuruna; topraklarımızda gözü olanlara, en önemlisi PKK'yı başımıza saranlara göstereceksin; nasıl istediğiniz gibi olmuş mu, diye soracaksın ve devletin bağımsızlığını zedeleyeceksin ama sana bir şey olmazken senin bu davranışını eleştirenler küçük düşsün .. Pes!..

Hocam tebrik ederim.Süper bir açıklama yapmışsın
.Tabii anlayana :)
 
Kuzen

Kuzen

Üye
Bana gelişiyorsun diyebilmen için kişiliğinin tam olarak oturması lazım.Sonra gelip bana laf yetiştir.:)
 
van_hoijdonk

van_hoijdonk

Emekli Yönetici
Kadirşinas beni ve yanımdaki kız arkadaşımı kimse sorgulayamaz. Sokak ortasında uygunsuz durumdaysam ararsın polisi cezası neyse verir. Eğer herkes kendi kendine ceza veriyorsa da benim yetiştiğim bölge(Beyoğlu) de sakallı olanlar kötü görülüyor.

O zaman bende uzun sakal bırakanları, sokak ortasında tokatlıyım. Bu mudur adalet?

Eğer bu kadar güveniyorsanız, benden size hodri meydan istediğiniz semt uyar bana. Kimseden de korkmam. ;)

Ekleme: Bu benim özgürlüğüm, istediğimi istediğim yerde öperim, elin tutarım, istersem sokak ortasında sevişirim. Gelipte beni kimse dövemez. Ancak şikayet edebilir. Ha dövmeye kalkarsa, o zaman onu da biz gördüğümüzde kendi bölgelerimizde döveriz. :oke:
 

omayra

Üye
Evet arkadaşım dediğin gibi. Yasalar bunu yapar. Ben de katılıyorum.Bak şimdi sana yasalardan iki örnek vereyim.

1.Mesela bir hakim yasalarımıza göre karar verecek ama durum çok karışık önce, daha önce açılmış, mevcut davanın benzeri davalara bakar, eğer yine sonuç elde edemezse, kararını bölgenin örfi kurallarına göre verir.Bunu ben demiyorum.Aç, bak bütün Hukuk'a Giriş kitaplarında yazar.Yani hukukun girişinde, temelinde bile örfi esaslar dikkate alınır.Ayrıca alttaki kırmızı ibareyi de Medeni Hukuka Giriş ile ilgili kitaplarda bulabilirsin:-Hukuk kurallarının temelinde genellikle ahlaki düşünce yatar.Buyur bu da link:

2.Ayrıca hele bir polisin, zabıtanın önünde, KAMUSAL bir alanda, birisi kız arkadaşına yumulsun.Bakalım o hukuk o zaman ona nasıl davranır. Toplumun huzurunu kaçıracak, genel ahlaka aykırı davranışların kamusal alanda icra edilmesi hukuken de yasaktır.

Çünkü hukuk toplumun genelinde huzuru sağlamak için ortaya çıkarılmış kurallar bütünüdür, sadece belli bir düşünce yapısına sahip kesimin fikirlerini onaylamak için değildir.Hukuk kuralları, hitap ettiği toplumla hayata aynı pencereden bakabilmelidir. Yoksa o ülkede bir kaos ortamı olşur.Kimse ne hak dinler ne hukuk.

Kısacası hukuku bilmeden konuşmayalım.Kendi fikrimizi haklı çıkracağız diye hukuk kisvesine büründürmeyelim.Zira bu gün bunu yapan anayasa mahkemesi ve danıştayın, halkın gözünde ne kadar küçüldüğü malumdur. DİKKAT!!!:nono:


Arkadaşım hukuk konusundaki söylemlerin hatalı. Ahlak nedir, örf ve adet nedir, bunlara değinmek isterim ki yanlış anlaşılmalar ortadan kalksın.

Ahlak ve hukuk kuralları iç içedir, kuralın yorumlanmasında "dürüst, hakkaniyete uygun" davranılmasında, hukuk kurallarının biçimlenmesinde, zaman içinde oluşmasında ahlak kurallarının yeri inkar edilemez. O zaman ahlakın ne olduğunu bilmekte fayda var. Ahlak kuralları, günah - sevap dengesinde işlemez. Subjektif ve objektif olmak üzere ikiye ayırarak incelemek mümkündür. Başta kendine karşı dürüst olmak, yalan söylememek, sonra da dışa karşı bunları yansıtmak, kimsenin canına, malına, ırzına göz dikmemek ahlak kurallarını ifade eder. Ahlak zaman içinde, toplumdan topluma, aynı toplumun farklı zümrelerinde değişir. Bir ülkede genel geçer tek bir ahlaki yapıdan söz etmek mümkün değildir. Öyle olsa idi, toplum huzurunu korumakta ahlak kuralları yeterli olur, hukuk kurallarına ihtiyaç duyulmazdı.

Örf ve adet kuralları ise, bunların yanında, toplumun uzun zamandan beri tekrarladığı davranış kalıplarıdır. Ortakçılık, yarıcılık, ticari gelenekler gibi. Eğer yürürlükteki yazılı kaynaklarda hukuki anlaşmazlığı çözecek bir kanun maddesine rastlayamazsa hakim, o yerin örf ve adet hukukunu uygular. Kanuna aykırı örf ve adet kuralının uygulanması mümkün değildir. Bir örf ve adetin hukuk kuralına bürünmesi için, uzun zamandır uygulanagelmesi, toplum tarafından genel bir inanış ile örf ve adetin benimsenmesi ve devletin de destek olması gerekir. Örneğin imam nikahı örf ve adettir ama örf ve adet hukuku değildir. Zira yok hükmündedir, devlet destek olmaz. Aynı şekilde başlık parası, berdel, örf ve adetler arasında yer almakla beraber hukuk kuralı haline gelmemiş uygulamalardır.

Kısa girizgahımdan sonra, hukukun yazısız kaynakları arasında yer alan örf ve adet karallarının ticaret, borçlar, medeni hukuk gibi, özel hukukta hakim olduğunu, devletlerin ilişkilerinde uluslar arası örf ve adet ilişkilerinin uygulandığını ama asla ceza hukukunda örf ve adete yer verilmeyeceğini belirtmek isterim. Söyleyince anımsayacaksın, "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ceza hukukunun en temel ilkesidir. Buradan hareketle, hiç kimse, bulunduğu toplumun örf ve adetine uymadığı için sokak ortasında dövüldüğünde, örf ve adet kuralı uyguluyorduk gibi bir savunma yapılamaz, böyle bir savunma abesle iştigaldir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, anayasasında da yer aldığı gibi, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü devletin en temel prensiplerindendir.

Ayrıca, başta Anayasa ve Danıştay olmak üzere, devletin yüksek ve saygın mahkemelerinin halkın gözünde küçüldüğünü iddia etmek, son derece yersizdir. Bağımsız yargı, sistemde var olan aksaklıklar sebebiyle ağır aksak işlemesine rağmen, Cumhuriyetin teminatıdır. Bir gün herkesin bağımsız yargıya ihtiyacı olur. Beğenilmeyen karar verildiğinde yargıyı lekelemeye çalışmak, ve yargı mensuplarını hedef göstermek, yanlış bir davranıştır. Bu sebeple, yargı şehidimiz Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin’i saygı ve rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun. Benim gözümde, canı pahasına adaletin terazisinden şaşmayan bir insandır. Kimin gözünde küçüldüğünü, bahsettiğin halkın kim olduğunu merak etmekteyim.

İnsanların ahlak, din, örf ve adet gibi isimler altında, gittikçe baskı altına alınmaya başlanmasını, devletin hukuki güvence alanından bağımsız alanlar yaratılarak, kişilerin kendi inançlarını toplumun genel kaidesiymiş gibi, hukuk kurallarından ayrı olarak dayatmaya çalışmasını son derece yanlış buluyorum. Bu davranış kalıplarının belli bir kesimden çıkarak toplumun geneline yayılmasını da tehlikeli bir süreç olarak değerlendiriyorum.

Umarım aktarmak istediklerimi başarıyla sizlere ulaştırabilmişimdir. iyi geceler maxi.
 

_KadirşinaS_

Üye
Bana gelişiyorsun diyebilmen için kişiliğinin tam olarak oturması lazım.Sonra gelip bana laf yetiştir.:)
Tamam anlaşıldı sen tartışılacak biri değilsin. Seni ciddiye alıp, sana laf yetiştiren de kabahat. Biraz daha devam etse, hazımsızlıktan işi hakarete kadar vardıracaksın. Benim karakterimi sorgulayacak kişi önce beynini çalıştırıp, yorumlayan biri olmalı. Köşeye sıkışınca, hakaret eden biri değil. Bu yüzden artık senin mesajlarına cevap yazmayacağım.

Kadirşinas beni ve yanımdaki kız arkadaşımı kimse sorgulayamaz. Sokak ortasında uygunsuz durumdaysam ararsın polisi cezası neyse verir. Eğer herkes kendi kendine ceza veriyorsa da benim yetiştiğim bölge(Beyoğlu) de sakallı olanlar kötü görülüyor.

O zaman bende uzun sakal bırakanları, sokak ortasında tokatlıyım. Bu mudur adalet?

Eğer bu kadar güveniyorsanız, benden size hodri meydan istediğiniz semt uyar bana. Kimseden de korkmam. ;)

Ekleme: Bu benim özgürlüğüm, istediğimi istediğim yerde öperim, elin tutarım, istersem sokak ortasında sevişirim. Gelipte beni kimse dövemez. Ancak şikayet edebilir. Ha dövmeye kalkarsa, o zaman onu da biz gördüğümüzde kendi bölgelerimizde döveriz. :oke:

Ahmet, dostum benim seninle bir sorunum yok. Zaten ben de o tepkiyi vermem kimseye. Senin için doğru olabilir ama bana göre yanlış diye kalkıp sana her türlü insanlık dışı tepkiyi veremem. Ama şunu anlatmaya çalışıyorum. Senin için doğru olanın, tüm toplum tarafından doğru kabul edilmesi gerekmez. Ben anlayışlı davranırım. Ama haberdeki dengesiz gibi birisi çıkar, milletin karısına kızına bakar bakar bir şey yapamaz, sonra senin rahatlığını görünce kendi baskılanmışlığını içine sindiremez. Sonuç olarak durumdan vazife çıkarır ve her türlü hareketi yapacak kadar cahil cesaretine sahiptir.Demek istediğim bu.

Omayra hanım. Benim anlatmak istediğim konun ayrıntılarını benim yerime verdiğiniz için teşekkür ederim. Ne güzel tanımlamışsınız, örf ve adetler uzun süre toplumda tekrarlanan hareket kalıplarıdır, diye. Ben bizim toplumumuzda, sokak ortasında karşı cinsle aşırı samimi ilişkilerin o kadar uzun süredir tekrarlanan davranışlar olduğunu sanmıyorum.Sonuç olarak dediğim gibi bir toplumda yaşıyorsanız o topluma ayak uydurmak zorundasınız.
Bakın güzel bir örnek vereyim. Osmanlı'nın yozlaştığı ve yobazlaştığı son dönemleri hariç, genelinde içinde yaşayan azınlıklar gerek giyim kuşam, gerek davranış tarzı olarak içinde bulundukları topluma kendi istekleriyle uymuşlardır. Kimse onlara müslüman olun,kapanın,kadın-erkek ilişkilerine dikkat edin yoksa asarız keseriz diye baskı yapmamıştır, yapamaz da.Çünkü islam korku ve baskıyla özendirilecek bir din değildir zaten. Dinlerini değiştirmeyenlerin bile çoğu müslümanca hayat tarzını benimsemiştir. İşte kimilerine göre bunun adı mahalle baskısıdır. Ama gerçekte bunun adı kişilik sahibi olmaktır. Bulunduğu toplumda huzursuzluk çıkramayacak kadar olgun davranmaktır.
Bir örnek de şöyle vereyim. Ben dün akşam bir konu açtım. Yorum yazanların hepsi hemen hemen olumlu şeyler yazdılar. Zaten çok ciddi bir konu değildi. Ancak içlerinden çok fazla tanımadığım bir arkadaşım "sana yakışmadı" dedi. Ben ona "sen kim oluyorsun, bu benim özgürlüğüm, forumun yasalarına aykırı yazmadım" diyebilirdim. Ama hiç gerek olmadığı halde özellikle kendisinden özür dileyerek o konun içeriğini sildim. "Mahalle baskısı" kavramı aslında göreceli bir kavram. Bu kavramı kullanabilmek için insanın önce kendini dışlaması ve kendi karakterini, olgunluğunu bir kalemde silmesi lazım. Çünkü kimse bir başkasına saygı gösteremeyecek kadar vicdansız değil. En azında bu ülkede.

Yargı organlırına gelince. Toplumun gözünde küçük düşmelerini kendi ağızlarından çıkan şu cümlerlerle özetleyeyim. Yargı organlarında birinin onursal başsavcısı olan, önemli anayasa hukukçularından birisi,bir üniversitede düzenlenen tartışmada, aynen şunu söylemiştir. Bir öğrenci "Ülke zaten zor durumda, ekonomi kötüye gidiyor, işsizlik ve enflasyon belli. AKP'nin kapatılması daha büyük bir kaos oluşturmaz mı?". İşte o sırada öğrencinin sorusuna başka bir prof. cevap verirken ,başta belirttiğim saygın(!) anayasa hukukçusu aynen şu kelimeleri söylemiştir."Ne yani bir seçim daha m ı bekleyeceğiz?". İşte o yargı organları artık yargılama işini rafa kaldırmıştır. Halk tarafından sesi kesilen bazı kesimlerin savunuculuğuna soyunmuşlardır, o kurumlardaki kişilerin %85 "AKP gitsin, isterse ülke batsın;yeter ki bizim zümremiz imtiyazlarını kaybetmesin" mantığındadır. Ve bu düşünceyle sergiledikleri her haraket onları halkın, en azından benim gözümde daha gayri ciddi ve menfaatçi bir duruma düşürmektedir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
0
Görüntüleme
825
Cevap
15
Görüntüleme
545
MAERKEK
Cevap
5
Görüntüleme
1K
DarkredBlue61
Cevap
2
Görüntüleme
894
PALA.


Üst Alt