Emrgncy
Üye
Zeytinyağlı yiyemem aman, Basmada fistan giyemem aman!!! Türkülerle Algı Yönetimi Nasıl Yapılır..
Zeytinyağlı Yiyemem Aman
Zeytinyağlı yiyemem (aman)
Basma (da) fistan giyemem
Senin gibi cahile
Ben efendim diyemem (aman)
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Kara üzüm asması
Yeşil olur yazması
Ben yarimden ayrılmam
Kara yazı yazması
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Asmadan üzüm aldım
Sapını uzun aldım
Verin benim yarimi
Annemden izin aldım
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Bir çoğumuzun severek dinlediği, hatta dinlemeyle kalmayıp eşlik ettiği bu türkünün hikayesini hiç merak ettiniz mi?
İşte türkünün hikayesi...
Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan' dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir.
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır.
ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir.
Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye'nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır. Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısırözü yağına ve margarine alıştırılır. Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz.
Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek (en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman...” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma adı verilen %100 pamuktan imal edilen kumaşlardan giyen kadınlar, sentetik, naylon giysilerle tanıştırılır…
Ve Türk halkının sağlığıyla bir türkü yardımıyla böyle oynanılır, hemde alkış tutarak...
Medyaları görüntülemek için kayıt olmalısınız
Medyaları görüntülemek için kayıt olmalısınız
Zeytinyağlı Yiyemem Aman
Zeytinyağlı yiyemem (aman)
Basma (da) fistan giyemem
Senin gibi cahile
Ben efendim diyemem (aman)
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Kara üzüm asması
Yeşil olur yazması
Ben yarimden ayrılmam
Kara yazı yazması
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Asmadan üzüm aldım
Sapını uzun aldım
Verin benim yarimi
Annemden izin aldım
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Bir çoğumuzun severek dinlediği, hatta dinlemeyle kalmayıp eşlik ettiği bu türkünün hikayesini hiç merak ettiniz mi?
İşte türkünün hikayesi...
Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan' dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir.
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir.
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD'den ekonomik kalkınma yardımı almıştır.
ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir.
Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye'nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır. Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısırözü yağına ve margarine alıştırılır. Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz.
Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek (en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman...” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma adı verilen %100 pamuktan imal edilen kumaşlardan giyen kadınlar, sentetik, naylon giysilerle tanıştırılır…
Ve Türk halkının sağlığıyla bir türkü yardımıyla böyle oynanılır, hemde alkış tutarak...
Son düzenleme: