Zamanın Manzarası Mehmet Eroğlu I Kitap Tanıtımı I Kitap Özeti I Kitap İçeriği I Sayfa Sayısı

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Zamanın Manzarası Mehmet Eroğlu I Kitap Tanıtımı I Kitap Özeti I Kitap İçeriği I Sayfa Sayısı

Mehmet Eroğlu
The View of Time
440 sayfa,
2. Basım, Ekim 2002

ISBN: 975-289-030-X

"Benim kadar acı çekmedikçe Tanrı'ya inanmamı beklemeyin benden."
"Tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona hayallerinden bahset." Böylesi çığlıklarla başlayan Zamanın Manzarası, kimsenin görmediği, görse de farkına varmadığı
insan manzaralarının ressamı olmayı seçen bir yazarın yedinci romanı.

"Aşkın sayısız tanımı olduğu iddiası sadece bir varsayım. Aşk,
her seferinde yalnızca kendine benzer. Onu değişik sözcüklerle
tanımlamamız, olsa olsa karşılaştığımızda bütünüyle kavrayamamızdandır."

Mehmet Eroğlu, bu romanında, hayatında bulamadığı ilahiliği edebiyatta
arayan, savaşta edindiği pişmanlıktan oyduğu bir puta taparak sürekli
ruhsal yolculuklar yapan kahramanının gözünden, 1988-2002 yılları arasındaki Türkiye'yi, insanlarımızı, ölüme yatanları, acıları ve trajik bir aşkı anlatıyor.

Elif; ölümün kolay kolay giremediği varsıl bir dünyanın içindeki
o güzel, büyük bakışlı kadın, eşsiz varlığını bir silgi gibi kullanarak,
ruhu savaşta ölülerle lanetlenmiş roman kahramanına, ömrü boyunca
yabancısı olduğu bir düş gücü ve umut armağan edecektir.

"Savaşırken insan önce annesini yitirir," diyen kahramanımız
Barış Utkan ise, yitirdiği acıma duygusunun ve çatısını bir türlü
kuramadığı hayatına anlam katacak tek şeyin, aşkın peşindedir.
Ama varlıklı bu kadınla çıktığı yolculuk, kahramanımızı,
o güne kadar parçası olduğu her şeyden daha büyük ve daha geniş
olduğunu kavrayacağı yoksulluğa katılmaya götürecektir.

Yazmak, savaş, Tanrı'yla çatışma ve yazgı gibi yazarın önceki
kitaplarında ele aldığı temaların çevresinde gelişiyor görünse de,
öyküsünün ana teması tartışmasız aşk olan Zamanın Manzarası,
insanlığı, insanlığın özünde var olup da karanlık dehlizlerde üzeri kalın
duvarlarla örtülüp, soluksuz bırakılmış olan 'acıma' duygusuna
projektör tutarak aydınlığa çıkaran bir 'yoğun şefkat' romanı...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt