Yaratığın adı Photoshopasaurus!

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
ouSahin

ouSahin

Üye
    Konu Sahibi
Yaratığın adı Photoshopasaurus!

Ersin Çelik ve Hakan Göksel'in haberi
İnternet camiası dün uzaydan geldiği öne sürülen bir yaratığın New Orlions sahillerinde yatan garip yaratık leşinin fotoğraflarını tartıştı.
İrili ufaklı pek çok site bu haberi kullandı. Acı olansa onların aralarında Star ve Milliyet gibi markalaşmış şayın organlarının internet sitelerinin de yer almasıydı.
Sitelerin bir kısmı haberi 'dünya bu yaratığı tartışıyor' diye verirken bir çoğu olayı üst boyutta sulandırıyor ve “Sahile vuran bu yaratık uzaydan mı” başlığını kullanıyordu. Sitelerde yer alan haberin özeti şuydu; “ABD'nin New York eyaletine bağlı Montauk kıyılarına 13 Temmuz'da bir yaratık vurdu. Yaratığı gören Jenna Hewitt hemen fotoğraf çekti. Ve yaratığın fotoğrafı ilk kez gawker.com adlı bir internet sitesi tarafından kullanıldı. Yaratığın bir mutant geliştirme programının parçası olduğunu söyleyenler çoğunlukta.... Onlara göre ABD'nin gizli deneylerinin bir ürünü olan bu yaratık özel hayvan deney labaratuvarlarından kaçmış... Bazılarına göre kabuğu olmayan kaplumbağa ya da yeni bir deniz canlısı... Tabii yaratığın uzaylı olduğuna ilişkin iddialar da yok değil... Sualtı Araştırmaları Merkezi ise fotoğrafın sahte olduğunu iddia etti..."

Aslında olayın ciddiye alınır tarafı yok. Şarlatan avcısı editörümüz Yaşar İliksiz'in bize telkin ettiği temel kriter ışığında bakınca haberin daha ilk bakışta asparagas olduğunu kavradık. Ünlü bir yıldınızın kıçında sivilce çıksa oraya üşüşen medya mensupları niye oraya koşmadı?
Ortada sadece bir ya da iki kare resim var ki haberlerde sadece biri kullanıyor. Bu da bizim medyanın pek görmediği diğer resim.

Sonuçta daha ilk bakışta haber dünyasına uzaydan gelen yaratık diye pazarlanan resmin, öldükten fotoshop ile mutasyona uğratılmış bir eşek ya da rakun veya kurt cinsi bir yaratık olduğu meydanda. Fotoğraf bize cesedin boyutu konusunda kesin bir fikir vermediği için mutasyona uğratılan hayvan leşinin ne olduğunu belirlemek zor ama muhtemelen hayvan cesedinin bir süre suda kalarak şişmiş olduğu bariz...
NE SPEKÜLASYON, NE SPEKÜLASYON!
Aslında bizim Türk medyasının ciddiye aldığı haberle yalnız Türk okurları değil dünyadaki tüm okurlar dalga geçmiş.
Bizim medya mensuplarımıza göre neye benzediği anlaşılamayan bu "canavar" hakkında birçok spekülasyon yapılıyor!
Acaba öyle mi dedik ve araştırdık. Aslında öyle ahım şahım bir spükülasyon da söz konusu değil.
Aklı başında ve mantığını kullanan hiç kimse böyle bir yaratığın olabileceğine inanmıyor, vahşi hayat uzmanları konuyu ciddiye bile almıyor ve dalga geçiyor. Hatta şüphe nimetine sahip herkes “eğer bu gerçekse neden bir fotosu var ve de eğer böyle bir şey gerçek olsa idi fotoyu çeken kimse parmağına kramp girene kadar fotosunu çekmez miydi?” diye soruyor.
'Korkunç Photoshopasaurus!'
Yaratığın resmini çektiği iddia edilen şahısa ulaşmak için bir tarama yapıyoruz ama internet üzerinden kendisine ulaşılabilecek bir adres mümkün görünmüyor. Jenna Hewit Surfside adlı kadının yanında iki kişi daha var ama onlarla ilgili detaylı bilgi de yok. Ama üye oldukları sitelere bakılırsa muhtemelen sinema oyuncuları olmaları mümkün. Hatta Jenna Hewit Surfside'ın ünlü Kill Bill filminde de rolü var... Dolayısıyla bir an için bunun bir film için tasarlanmış maket canavar olabileceğini düşünüyoruz.
Nitekim Jenna Hewit Surfside için, gizemli havyan bilim komedyeni olarak yorum yapanlar da var. Belki de çekilmekte olan bir filmin tanıtım kampanyası için bu spekülasyon ilk adım. Ya da 'ekin çemberleri' konusunda olduğu gibi sadece bir yörenin turizm potansiyelini artırmak için 'Van Canavarı' kabilinden hayali bir yaratık uyduruldu.
Ama gerçek şu ki böyle bir yaratık hiç olmadı. Sadece 'tasarlandı'. Hatta bu işin Photoshop programında nasıl yapılmış olabileceğini gösteren siteler bile var. Ve hatta Now Public Readers sitesinden Moonwolf rumuzlu bir yazar yaratığın adını bile koymuş: 'Korkunç Photoshopasaurus!'
İşte bu kare üzerinde nasıl oynanmış olabileceğini gösteren bir örnek...

Photoshop uzmanlarına göre ise, bu kabuğu olmayan deniz kamplumbağası veya fizyolojik açıdan sorunlu doğmuş bir tay, güney amerika kunduzu veya rakun olabilir.
Ucu Scientology Tarikatı'na uzanan bir şarlatanlık
Editörümüz Yaşar İliksiz bu aşamada, "Bana göre şarlatanlığın asıl şifresi 'Montauk' kenti, araştırmayı bu yöne kaydırmanız yararlı olur!" uyasında bulunuyor.
Ve o zaman ucu Scientology tarikati üyesi yani scientistlere uzanan bir komplo teorisinin içinde buluyoruz kendimizi. Yıllar önce uydurulan bir yalanan günümüzde yaşayan efsanesini canlandırmak için yapıldığı açık bir girişim söz konusu yani.
İşte nihai teşhis raporumuz:
Bu yaratıkla ilgili iddialar Montauk Projesi diye bir komplo teorisine dayandırılmak isteniyor. Montak projesi hakkında ilk kitap 1982 de yazılmış bir bilimkurgu eserde geçiyor � Yazar Scientology tarikati üyesi. Konu hakkında daha sonra yayınlanan tüm eserler bu kitaptan ilham almış. Aynı konuda kalem oynatan tüm yazarlar ilk yazarın yolundan gitmişler. Kitaplar bayağı popüler olmuş sonra da şehir efsanesi� Yani bir nevi Dr. Moreou'nun Adası'nın komplo kurgu versiyonu ile karşı karşıyayız...

Projeye dönelim, hikayenin doğrulanabilir tek yanı bir zamanlar burada askeri bir üssün varlığı. Montauk Hava kuvvetleri söz konusu bölgeyi gerçekten de bir dönem üs olarak kullanılmış. Ama daha sonra üs kapatılmış ve kamuya açık park haline getirilmiş. Ancak burada hep bir yer altı örgütü olduğu ve hatta Filedelfiya deneyleri yapıldığı söylentilerinin ardı arkası kesilmemiş ve ŞEHİR EFSANESİ olarak inandırıcılığını günümüzde de sürdürüyor.
Mantouk Projesi

Mantouk Projesi sözüm ona Camp Hero (Kahraman Kampından) veya Mantouk’taki Mantouk hava kuvvetleri üssünde ABD devleti tarafından idare edilen çok ciddi ve sır proje� Yine proje sözde LongIsland’da psikoloji savaş teknikleri ve zaman yolculuğu gibi egzotik araştırmalar için kurulmuş.

Bu terane varlığını "kısıtlı doğruluğu kanıtlanabilir delillerle destektekliyor" denilse de ortada elle tutululur bir delil yok . Tüm eleştirmenler Mantouk Deneyimlerinin doğruluğunun kanıtlanamaz bir komplo teorisi ya da şehir efsanesi olduğu konusunda hem fikir.

Mantouk'ta elle tutulur tek bilgi askeri faaliyetler için fazla uzun kullanışmamış bir üs. Montauk hava kuvvetleri üssü yıllar önce halka açılmış. Ortada bir gizem ya da yasak yok ama. Ama komplo teorisyenlerine göre, eski askeri binalara sivil girişleri de yasaklanmış ve engellenmiş!

Tüm komplo teorileri gibi Montauk projesinin kanıtlanabilir bir desteği de yok, yani her şey sahiplerine ulaşılması mümkün olmayan rivayetlere dayandırılıyor, resmi bir yalanlama yapılsa bile 'hükümet gerçeği gizliyor' diye damgalanıyor.
Camp Hero Eyalet parkı

Camp Hero (Kahramanlar kalesi veya Montauk hava kuvvetleri üssü olarak da isimlendiriliyor) New York Long Island’ın doğusundaki tepelerde Montauk Noktasındaki eski bir askeri üs.1980’lerde lav edilmiş ve şimdi New York Eyaleti Parklar müdürlüğüne bağlı Camp hero eyalet parkı olarak adlandırılıyor. Park plajı yürüyüş alanı, at sürüş yolu, bisiklet sürüş alanı, kros kayağı gibi hizmetler veriyor. Dedikoduların aksine herhangi bir yer altı gizli faaliyetlerin Montouk projesi veya Filedelfiya Deneyleri olduğuna inanılan bir yapılanma izine rastlanmamış ve iddia edildiği gibi girişi sivile yasaklanmış binalar da söz konusu değil...
Montauk Projesi Kitabı
Kitabın adı Montauk Projesi: zaman deneyi. Preston B. Nichols ve Peter Moon tarafından yazılmış popüler kitaplar serisinden bir kitap. Long Island’ı n doğusunda Montauk hava kuvvetleri üssünde montauk projesinin bir bölümü olan zaman yolculuğu deneyimlerini anlatan bir kurgu eser.
Kitap ilk 1992 de yayınlandı ve aynı konuyu işleyen diğer kitaplarda ilk yazanların stilleri ile geniş bir kesimce inanılan bilim kurgu tekniği ile yazıldı.
Kitapta yer alan üssün gerçek resmi ile üstünkörü çizilmiş elektronik projeleri kitaba otantik hisleri teşvik etmek konmuş bunun da bazı web sitelerince yayınlanması ile projenin doğruluğuna ya da yanlış olmasına rağbeti artırmış
Kitabın konusu olarak Zaman yolculuğu düşüncesi karakterleri alternatif tarih düşüncesiyle İsa y ziyaret etmeleri ya da sivil savaşların veya 2. dünya savaşının alternatifini sunuyor ve bunu bilimci dini hareketle yapıyor



TIKLANMAK ADINA ŞARLATANLIĞI ALET OLMAYALIM
Bu bilgilere dün bu haberi veren sitelerde ulaşabilirdi. Zor değildi. Hele ki adı markalaşmışlar için bu çok daha kolaydı. Peki neden ulaşmadılar? Habercilik etiği bunu şart koşmuyor mu? Güvenirliliği meçhul herhangi bir yabancı sitede bulunan haberi yarım yamalak çevirip, okura sunmak habercilik mi?
Tabi ki bir haber sitesi olarak okunurluğu ve tıklanmayı önemsiyoruz. Ancak bunu okuru ***** yerine koyarak ya da basit bir araştırma ile bulunabilecek gerçeklen ondan gizlenerek yapmayı Haber 7 adına ve gazetecilik onurumuza yaklaştıramıyoruz. tabi ki beşen şaşar, hatta bazı arkadaşlarımızın dalgınlığı sonucu sehven hatalı verdiğimiz haberler olmadı değil. Ama hatırlanacağı gibi 'haber 7 bu golü nasıl yedi' diyerek o konuda bile kendimizi acımasız eleştirmekten geri kalmadık.... Evet çok tıklanmak önemlidir ama bunu gerçekler üzerinden zeka oyunları ile yapmak en güzelidir. Şarlatanların maşası konumuna düşerek gelecek tıklanma olmaz olsun....
Haber 7 olarak gerek din adına, gerekse insanlığın dini inançları ve moral değerlerini aşağılan şarlatanlıklara hiç prim vermedik. Hatta dün bir hırsızın parmak izinin sırf Allah yazıyor diye çerçevelenip duvarlara asılmasını eleştirdiğimiz haberden dolayı da hücumlara maruz kaldık. (Bakınız: ) Ama bu konudaki tavrımızdan her zaman olduğu gibi taviz vermedik.
Biz mazrufa değil zarfa bakan zihniyetin hep karşısında olduk. Çünkü dini duygular ve inançların en kolay 'şekiller' üzerinden sömürüldüğünün bilincindeyiz...
Diğerlerini bilemeyiz ama belki Doğan Yayıncılık bu eseri ya da bu konuda basılmış bir eseri gündeme getirmeye hazırlanıyordur da o haberin altına 'Milliyet' imzası o yüzden atılmıştır, kimbilir? Ama neresinden bakarsanız bu okuru ***** yerine koyan bir habercilik tarzıdır...
SON BİR UYARI
Haşmet Babaoğlu'nun geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı önemli bir uyarısı yazısını sizlere " " başlığı ile duyurmuştuk.
Babaoğlu, o yazının bir bölümünde; "internetteki gazeteler nasıl olacak ne kadar güvenilir, ne kadar ciddi, ne kadar haberci olacak? İşte orası karışık!

Çünkü internette gazete sayfası yapmak tıpkı televizyonda program yapmak gibi bir reyting tuzağının içine düşmek anlamına geliyor.

Hatta internetin ölçülebilirlik katsayısı ve özellikleri televizyonla kıyaslanamayacak kadar fazla.

O halde ne yapacağız?

İnternette “tıklanma” şehvetine kapılmadan gazete yapmak mümkün mü?

Külahımızı önümüze koyup bütün bunları düşünmemiz gerekiyor. Yoksa okura çok yazık olacak!"

diyordu. Haksız mı?
Eğer bu tıklanma şehvetine olan ihtiras artarsa internet sitelerinin güvenliği tümden yitecek.
Son bir soru soralım:
Tüm dezavantajlarına, baltalamalara, karalamalara ve kısıtlı şartlarına rağmen neden Haber7 hâlâ yükselişini sürdürüyor ve güvenilirlik konusunda bir numaralı marka olma yolunda rakip tanımıyor, tartışmaya gerek var mı?
 


Salihyet

Salihyet

Üye
Milletin işi gücü cino'luk :) .... yazık..
 
Mustafa Furkan

Mustafa Furkan

Üye
NeLerLe UğraşıyorLar Yaw :D
 

Calaissien

Üye
Allah'ım insanlar akıllarını iyice oynatmaya başladı özelliklede Amerikalılar
 
nurikaratas

nurikaratas

Üye
bu amerikalılar iyice saçmaladılar...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt