Unutamadığınız anılarınız veya şok geçirdiğiniz anlar.Burada anlatalım.

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bora

Bora

Üye
    Konu Sahibi
Unutamadığınız anılarınız veya şok geçirdiğiniz anlar.Burada anlatalım.
Selam arkadaşlar.

Hani bazı anılar vardır. İnsanın kafasından hiç çıkmaz. Bu gün boş boş düşünürken geçen yıl Ataköy sahil yolunda araba çarpan 14 yaşındaki çocuğu hatırlarsınız (gazetelere heber bültenlerine çıkmıştı)O aklıma geldi birden.

Ben o kaza olduğu sırada oradan okul servisiyle okula gidiyordum.Daha ambulans gelmemişti ve çocuk kanlar içinde yerde yatıyordu.Çarpan arabanın Şöförü şoktaydı.Büyük kalabalık toplanmıştı. Çocuğun gözleri açıktı yerde sırt üstü yatıyordu.Ve ensesinden sürekli kan çıkıyordu.(şah damarı patlamış diye düşündük.)Trafik durduğu için çok rahat görebildim malesef ve o an arkadaşlar çocukla göz göze geldim.Bana gözlerini kırptı ve son nefesini aldı sanırım.Gözümden bir an yaşlar boşaldı.O gün bütün gün ağladım.2-3 gün kendime gelemedim.Psikoloğa gitmeyi bile düşündüm.Aslında çok soğuk kanlıyımdır. Bana gözlerini kırpması belki yardım anlamındaydı belki bir şey soylemeye çalışıyordu bilmiyorum.Bana gözlerini kırptıktan sonra orada öldü sanırım.Servis şöförümüz arabadan inerek üzerine örtmeleri için oradakilere gazete kağıdı verdi.

Bu acı anı hiç unutmadım ve unutmayacağımada eminim.Eğer sizde bu tarz bir kazaya tanık olduysanız veya unutamadığınız anılarınız varsa lütfen paylaşınız.
 


Mustafa Furkan

Mustafa Furkan

Üye
Çok üzücü bir anın var Bora..
Unutmak zor hakikaten..


Askerdeyken nöbet tuttuğumuz yer Haydarpaşa GATA Hastanesi'nin kullanılmayan arka kapısıydı. Kapı İskele Caddesi'ne bakıyordu. İşlek bir cadde olduğu için de canım sıkılmasın diye kapıdan dışarıyı izlerdim. Saat 02:00 sularında bir otomobil yolun sakin hatta boş olması sebebiyle iyice hızlanmış geliyordu. Aniden ara sokaktan bir dolmuş çıktı ve otomobil şiddetli bir şekilde dolmuşa çarptı. Dolmuş şoförü çarpmanın etkisiyle ön camdan dışarı uçtu. Otomobil de dolmuşa çarptıktan sonra bulunduğum kapının önündeki elektrik direğine çarparak durdu. Dolmuşun içinde (şoförün arkadaşı olsa gerek) bir kişi inip hemen dolmuş şoförüyle ilgilendi ama otomobil hemen yanıbaşımdaydı ve içinde bulunan 3 kişi kanlar içinde öylece duruyorlardı. Olayın şokuyla ben de donakalmıştım. Asker olduğum için müdahale de edemedim. Otomobil direğin dibinde, dolmuş caddenin karşı tarafında öylece duruyorlardı ve ses seda yoktu. O an birisi geçiyordu caddeden tabi o olayın farkında olmadı. Yoluna devam edince arkasından bağırdım "kaza oldu bakar mısın?" diye.. Hemen ambulansı ve polisi araması gerektiğini söyledim. Dolmuşu bilmiyordum ama otomobildekiler çok kötü durumdaydılar. Neyse ki otomobilin içindeki genç çocuk kendine geldi ve ön koltukta oturan adamı sarsmaya başladı öğrendiğim kadarıyla babasıymış. Babası da kendine gelince derin bir oh çektim. Ama adam kafasını sert çarpmış olsa gerek alakâsız şeyler konuşup duruyordu kısacası sayıklıyordu. Az önce in cin top oyanayan yerde 10 dk. sonra polisler, itfaiyeciler, sağlık görevlileri, kurtarma ekipleri ve kameralar doldu taştı. Dolmuş şoförü ve otomobilin içindekiler kurtulmuş olsa gerek ama şoför olay yerinde hayatını kaybetmişti. O gün komutandan 1 gün nöbet izni istedim. Posta olduğum için beni kırmadı sağolsun.
 
-YARINIYOK-

-YARINIYOK-

Üye
:(:( böyle bir olay yaşamadım ALLAH yaşatmasın yine de
 
C01aY

C01aY

Üye
Evet, benide çok etkiledi açıkçası :(
 
Odysseus

Odysseus

Üye
Çocukluğumda çok sakindim. Ne şimdiki gibi fırlamaymışım :) ne de uyumsuz arkadaşlıkları olan bir çocuktum. İlginçtir çok küçükken yaşadıklarımı bile hatırlıyorum. Sanırım süper zekayım. Şaka değil. 6 yaşımda IQ'mu ölçtürmüş ailem ve zekama şaşırmışlar. Ben 4 yaşımda gazete okuyabiliyordum. Neyse konuya geleyim.

2.5 yaşlarındaymışım. Yürümeyi yeni yeni öğrenmişim. Köye gitmişiz. Dayımın iki katlı evinin üst katında oturuyormuş bizimkiler. Beni unutmuşlar tabi, ne arayan var ne soran. Balkona çıkmışım bir güzel. Aşağı doğru sarkarken uçmuşum balkondan. Bizimkiler aradan bayağı zaman geçince hatırlamışlar çok şükür. Annem ablama, Hülya Adem nerede deyince, önce balkon tarafındaydı demiş ve çığlığı patlatmış. Kardeşiiiiiimmmm. Aşağı bir bakmışlar ben popomun üstüne oturmuş yerdeki taşlarla oynuyorum, bir taraftan da anne, anne diye söyleniyorum.

Öyle sanıyorum ki bu düşme beni süperzekalı yaptı. O gün bugündür Einstein gibi beynim olduğunu söylerler. Kolay unutmam. Çok hızlı karar alırım.

NOT: Zekamla dalga geçen olursa banlarım :ehe
 
Penelope

Penelope

Üye
Bende anlatayım.

Adem' in yemin töreni için hepimiz Bilecik'e gitmeye karar verdik. Sabah erkenden çıkıp Adem'in ailesini de alıp gidecektik. Saat sabaha karşı 4:30 civarı evden cıktık. Arabada annem babam ve ben vardık . Benzin alıp yola cıktığımızda ehliyeti olmayan alkollu biri arabanın sol tarafından bize çarptı. O an o kadar kısa bir zamanki herşey biranda oluyo ama o an içinde okadar çok şey düşünüyoki insan. Gözümü actığımda koltuğun üstüme geldiğini gördüm. Durduğumuzda arabadan inip ticari bir taksiyle hastaneye gittik. Kimsede bişey yoktu. Sadece ben yüzümü biyere carpmışım ama nereye bilmiyorum. Dudağım burnum ve elim kesilmiş kanıyordu. Arabadan inince çok bağırdım. Aileme bişey olduğunu sandım. Ama çok şükür onları görünce rahatladım. Ama yemin törenine gidemedik.

Allah cc. okadar güzel koruyorki kullarını. Evden çıkarken annem çantaları sol tarafa koydu. Ben sağ tarafa oturmakla kurtuldum. Şükürler olsun...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt