.Tuz sağlığımızı tehdit ediyor

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Haydar

Haydar

Emekli Yönetici
    Konu Sahibi
.Tuz sağlığımızı tehdit ediyor
Sağlık ve tıp camiasında tuzun “sinsi katil”
olarak anıldığını belirten uzmanlar, tüketilen
tuzlu yiyeceklerin büyükler kadar çocukların
da sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği
uyarısında bulunuyor. Şifa Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cirit, halkı tuz
tüketimi konusunda uyardı. Sağlık camiasında tuzun sinsi katil olarak
anıldığını belirten Cirit, sofraya konulan tuzlu
yiyeceklerin büyükler kadar çocukların da
sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Son dönemlerde yoğun tartışmaların
odağında olan tuz tüketimi konusunda Şifa
Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri
Bölümü Başkanı ve İç Hastalıkları Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cirit, çarpıcı
açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Cirit, tuz tüketimi konusundaki
güncel araştırma sonuçlarını paylaşarak,
ülkemizin yüksek tuz tüketimi nedeniyle
karşı karşıya bulunduğu tehlikeye dikkat
çekti. Tuzun zararları saymakla bitmiyor Tuzun sadece tansiyonu yükselttiği şeklinde
bir algı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Cirit,
tuzun zararlarının bununla sınırlı olmadığını
söyledi. Tuzun iştah açarak dolaylı yolla obeziteye de
neden olduğunu belirten Prof. Dr. Cirit, kalp
kasını büyüttüğü ve yüksek tansiyona yol
açtığı buna bağlı olarak da beyin kanaması
ve inmeye neden olduğunu belitti. Cirit, fazla
tuzun ayrıca astım krizini sıklaştırdığı, mide kanseri riskini yükselttiğini ve kemik
erimesine neden olduğunu söyledi. Tuzun diğer adı sessiz katil Bütün bu zararları dolayısıyla sağlık
camiasında tuzun sessiz katil olarak
tanımlandığını anlatan Prof. Dr. Cirit, şöyle
konuştu: “Türkiye’de kişi başına düşen günlük tuz
tüketimi ortalama 19 gram. Standart
sapmalar dikkate alındığında bu kimileri için
27 grama kadar çıkıyor. Oysa tüketilebilir tuz
miktarı günlük 6 gram kadar olmalı. Peki,
sofraya gelen bu tuzu kimler yiyor. Sadece yetişkinler mi? Hayır 3 yaşındaki, 10
yaşındaki, 15 yaşındaki çocuklarımız da
yiyor” Gidilen bir davette ikram edilen tuzlu bir
yiyeceğin kişinin tuz dengesini bozduğunu da
ifade eden Prof. Dr. Cirit, vücudun alınan bu
fazla tuzu ancak 5-6 günde dışarı atabildiğini
kaydetti. Ekmekteki tuz oranı çok yüksek Sağlık Bakanlığı’nın büyük mücadeleler
sonucu tuz oranını aşağı çekmesine rağmen
ekmekteki tuz oranının hala çok yüksek
olduğuna dikkat çeken Cirit, şunları söyledi: “Ekmekteki tuz çok önemli. Tuzsuz ekmek
üreten fırınların sayısını artırmamız lazım.
Ambalajlı gıdalarda, ambalaj üzerinde tuz
miktarını yazan firmaları tercih edelim.
Mümkünse tuzsuz ekmek alalım. Çünkü bir
litre deniz suyunda 1 gram tuz varken, bizim ekmekte 1.5 gram tuz var. Araştırmalar bize
gösteriyor ki; İngiltere’de tuz tüketimi
düşürülerek inmeler yüzde 22, kalp krizleri
yüzde 16 oranında azaltılabilmiştir. Tuz tüketimi çok fazla Bugün ülke olarak bizim tuz tüketimimiz bazı
Avrupa ülkelerinin iki katı düzeyinde. O
yüzden ülkemizde anjiyo olan hasta yaşı
düşüyor. Bu hastalıklar nereden geliyor,
çocukluktan. 0-6 yaş arasında çocuklarımız
günde en fazla 1 gram tuz almalı. 11 ve üstü çocukların günlük tuz tüketimi 6 gramı
aşmamalı. Sofralarımızda kesinlikle tuzluk
olmamalı. Kendimizi düşünmüyorsak
çocuklarımızı düşünelim.” Tuz tüketiminin kan basıncı üzerindeki
olumsuz etkisi konusunda dünyada yapılan
bilimsel araştırmalardan örnekler veren Prof.
Dr. Cirit, çocukluğunda tuzlu beslenen
kişilerin bir süre sonra tuz tüketimini
azaltsalar dahi bunun etkisinden yıllarca kurtulamadığını vurguladı. Tuzun doğrudan kan basıncı üzerinde etkili
olduğunu, kan basıncına bağlı hastalıkların
dünyadaki ölümlerin birinci sıradaki nedeni
olduğunu belirten Prof. Dr. Cirit, uyarısını
şöyle sonlandırdı: “Tuz kısıtlaması kan basıncının kontrol altına
alınmasında ilaç kullanımı kadar önemlidir.
2009 yılı dünya hipertansiyon günü sloganı:
‘Hipertansiyon ve tuz sessiz iki katil’
şeklindeydi.”
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt