paradox1026
Üye
Turkcell Yabancılara Mı Gidiyor! Turkcell Türk Kalmalı!!! Haberturk Ekonomi
Çukurova Grubu'nun patronu Karamehmet: "Ne diyeyim, varlığım Türk devletine armağan olsun''
03 Haziran 2009 Çarşamba, 09:22
Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yaptığı 398 milyon liralık İnterbank protokolünü kasdederek "Tehdit altında imza attık" dedi. Karamehmet, çıkarılan borcun fahiş faizler işleterek bu noktaya geldğini iddia ederek " Ne diyeyim varlığım Türk devletinine armağan olsun" diye konuştu. Genel Enerji'nin Kuzey Irak'tan yaptığı ilk petrol ihracatı töreninde bir grup gazeteci ile sohbet eden Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yapılan anlaşmanın kurumun kendi kanununa aykırı olduğunu söyledi.
Karamehmet'in içine sindiremediği anlaşmayı hatırlamakta fayda var. TMSF yönetimii yaptığı incelemelerde banka Mehmet Emin Karamehmet'in yönetimindeyken Cavit Çağlar'ın kurduğu şirketlere 250 milyon dolar kredi kullandırıldığını ortaya çıkarmıştı. İncelemelerde Çağlar'ın çaycı, odacı, şoför ve mal varlığını bulunmayan kişilere kurduğu bu şirketlerin çoğunun merkezinin, İnterbank Genel Müdürlüğü'nün Zincirlikuyu'daki genel müdürlük binasının arkasındaki Kasap Sokak'ta bulunduğu ortaya çıkarılmıştı. İki grup arasında "back to back" adı verilen kredi ilişkisi belgelenmiş ve 250 milyon dolarlık kredinin el altından Çukurova'ya aktarılfığı tesbit edilmiştir. Ardından Çukurova Grubu, İnterbank'ı Çağlar'a sattı. Çukurova'ya aktarılan kredinin iki taraf arasındaki anlaşma gereği ödenmediği tespit edildi. İşte bu operasyonu tespit eden TMSF yönetimi Çukurova grubuna 250 milyon dolar borç çıkardı. 12 yıl önce yaşanan olay nedeniyle TMSF gruptan faiziyle birlikte 530 milyon dolar istedi. İlk etapta çıkarılan borç 800 milyon doları buluyordu. TMSF ile Çukurova Grubu arasında pazarlıklar yaklaşık 1 yıl sürdü. Daha sonra 398 milyon dolar üzerinden anlaşma sağlandı.
Velev ki borcum var
İşte bu süreçle ilgili konuşan Karamehmet şunları söyledi: ‘’TMSF konuyu kendi bakış açısı ile yanlış değerlendirdi. Benim bir borcum olmadığı halde bize borç çıkardı. Velev ki borcum var. Borcumu hesaplarken bile adil olmadı, kendimi bağlayan yasalara uymadı. Kanun der ki, borç varsa önce TL olarak tespit edilir, ardından da faiz işletilir. Ancak onlar ne yaptılar. TL’ye çevirmediler, dolar bazında bir de üstüne fahiş faiz eklediler.
Diyeceksiniz ki neden imzaladınız?
Bunu imzalamazsak mallarımıza el koyacaklardı. Bizi tehdit ettiler. Türkiye’de bu şartlarda tehdit altında mecburen imza atıyorsunuz. Ancak uygulamaların ne kadar zalimce olduğu belki 20 yıl sonra anlaşılacak ve tartışılacak. Nasıl ki bugün artık 12 Eylül’ü, Kenan Evren’i tartışıyoruz, belki bir 20 yıl sonra da TMSF’nin zalimliklerini tartışabileceğiz. Fakat bu arada bu tür uygulamalarla Türk yatırımcıları zorla yurtdışına itiyorlar. Sindiriyorlar, korkutuyorlar. Artık yapacak bişey yok. İmzaladık, ödeyeceğiz. Ne diyelim varlığımız Türk devletine armağan olsun.’’
Karamehmet aynı uygulamaların benzerlerinin Maliye tarafından yapıldığını söyledi. Karamehmet ‘’ Maliye ekipleri de bir şirkete incelemeye gidiyorsa, illa ki bişey bulacak demektir. Çünkü ona ‘Bul’ talimatı verilmiştir. Haklı ya da haksız mutlaka bir şey bulak zorundadır. Türkiye’de sık dönemde bu da çok sık görülüyor’’ diye ekledi.
İstikrar olmadı
Karamehmet Genel Enerji ve Kuzey Irak’taki petrol işleriyle ilgili olarak da kendisine yöneltilen ‘’Risk aldınız başardınız. Cep telefonunda da yine aynı oranda risk almıştınız. Her zaman bu ladar risk iştahının karşılığını alabiliyor musunuz? Şeklinde bir soruyu da şöyle yanıtladı: ‘’Finansta çok büyüdük sonra duraklama ve malum gerileme dönemi yaşadık. Turkcell’i kurduk, müthiş bir ekonomik değer yarattık, sonra orada da sorunlarla boğuştuk. Denizcilik alanında da büyük fırsat gördük. Tersanelere siparişler verdik. Bir dönem iyi para kazandık, şimdi fiyatlar düştü. Geriye dönüp bakıyorum da bizim iyi bir dönemimiz oluyor ancak hemen arkasından kötü bir dönem başlıyor. Bir türlü istikrarı yakalayamadık. Biz petrolü bulduk, petrol satacak konuma geldik, ancak petrol fiyatları düştü. Ben petrol bulunca sanki fiyatlar, bizim petrol bulduğumuz duyulmuş gibi düşmeye başladı.’’
Turkcell mevcut yapısı ile
gittiği yere kadar gidecek
Mehmet Emin Karamehmet ile Turkcell’de mevcut ortaklık yapısı ve yaşanan sorunlarla ilgili olarak da ‘Turkcell bu haliyel gittiği yere kadar gider’ yanıtını verdi. Karamehmet şöyle konuştu:
“Turkcell'de artık hisse oranları çok kritik seviyelerde. Dengelerle daha fazla mevcut statüyü koruyarak devam etmek zor. Ancak Turkcell bu haliyle gittiği yere kadar gidecek. Zira Turkcell'in bir Türk şirketi olarak kalması lazım. Burada çok sakin olmak lazım. Biz de sakinliğimizi koruyacağız" Karamehmet ihtilaflı olduğu Rus ortağının, gittiği hemen her yerde ihtilaf yaşadığına da dikkat çekti. Karamehmet, Amerikan SPK'sı SEC'in Turkcell'in Rus ortağı Alfa için çok ciddi bir insider trading soruşturması yaptığını, Ruslar'ın ABD'de ciddi bir ceza yemek üzere olduğunu da hatırlattı. Turkcell'de Ruslar'ın İskandinavlar'a ya da İskandinavlar'ın Ruslar'a hisse satarak dengeleri değiştirme riski olup olmadığını yönelik soruya ise Karamehmet iki toplum arasındaki bazı tarihsel gerçeklerin böyle bir anlaşmayı mümkün kılamayacağı karşılığını verdi.
Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yaptığı 398 milyon liralık İnterbank protokolünü kasdederek "Tehdit altında imza attık" dedi. Karamehmet, çıkarılan borcun fahiş faizler işleterek bu noktaya geldğini iddia ederek " Ne diyeyim varlığım Türk devletinine armağan olsun" diye konuştu. Genel Enerji'nin Kuzey Irak'tan yaptığı ilk petrol ihracatı töreninde bir grup gazeteci ile sohbet eden Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yapılan anlaşmanın kurumun kendi kanununa aykırı olduğunu söyledi.
Karamehmet'in içine sindiremediği anlaşmayı hatırlamakta fayda var. TMSF yönetimii yaptığı incelemelerde banka Mehmet Emin Karamehmet'in yönetimindeyken Cavit Çağlar'ın kurduğu şirketlere 250 milyon dolar kredi kullandırıldığını ortaya çıkarmıştı. İncelemelerde Çağlar'ın çaycı, odacı, şoför ve mal varlığını bulunmayan kişilere kurduğu bu şirketlerin çoğunun merkezinin, İnterbank Genel Müdürlüğü'nün Zincirlikuyu'daki genel müdürlük binasının arkasındaki Kasap Sokak'ta bulunduğu ortaya çıkarılmıştı. İki grup arasında "back to back" adı verilen kredi ilişkisi belgelenmiş ve 250 milyon dolarlık kredinin el altından Çukurova'ya aktarılfığı tesbit edilmiştir. Ardından Çukurova Grubu, İnterbank'ı Çağlar'a sattı. Çukurova'ya aktarılan kredinin iki taraf arasındaki anlaşma gereği ödenmediği tespit edildi. İşte bu operasyonu tespit eden TMSF yönetimi Çukurova grubuna 250 milyon dolar borç çıkardı. 12 yıl önce yaşanan olay nedeniyle TMSF gruptan faiziyle birlikte 530 milyon dolar istedi. İlk etapta çıkarılan borç 800 milyon doları buluyordu. TMSF ile Çukurova Grubu arasında pazarlıklar yaklaşık 1 yıl sürdü. Daha sonra 398 milyon dolar üzerinden anlaşma sağlandı.
Velev ki borcum var
İşte bu süreçle ilgili konuşan Karamehmet şunları söyledi: ‘’TMSF konuyu kendi bakış açısı ile yanlış değerlendirdi. Benim bir borcum olmadığı halde bize borç çıkardı. Velev ki borcum var. Borcumu hesaplarken bile adil olmadı, kendimi bağlayan yasalara uymadı. Kanun der ki, borç varsa önce TL olarak tespit edilir, ardından da faiz işletilir. Ancak onlar ne yaptılar. TL’ye çevirmediler, dolar bazında bir de üstüne fahiş faiz eklediler.
Diyeceksiniz ki neden imzaladınız?
Bunu imzalamazsak mallarımıza el koyacaklardı. Bizi tehdit ettiler. Türkiye’de bu şartlarda tehdit altında mecburen imza atıyorsunuz. Ancak uygulamaların ne kadar zalimce olduğu belki 20 yıl sonra anlaşılacak ve tartışılacak. Nasıl ki bugün artık 12 Eylül’ü, Kenan Evren’i tartışıyoruz, belki bir 20 yıl sonra da TMSF’nin zalimliklerini tartışabileceğiz. Fakat bu arada bu tür uygulamalarla Türk yatırımcıları zorla yurtdışına itiyorlar. Sindiriyorlar, korkutuyorlar. Artık yapacak bişey yok. İmzaladık, ödeyeceğiz. Ne diyelim varlığımız Türk devletine armağan olsun.’’
Karamehmet aynı uygulamaların benzerlerinin Maliye tarafından yapıldığını söyledi. Karamehmet ‘’ Maliye ekipleri de bir şirkete incelemeye gidiyorsa, illa ki bişey bulacak demektir. Çünkü ona ‘Bul’ talimatı verilmiştir. Haklı ya da haksız mutlaka bir şey bulak zorundadır. Türkiye’de sık dönemde bu da çok sık görülüyor’’ diye ekledi.
İstikrar olmadı
Karamehmet Genel Enerji ve Kuzey Irak’taki petrol işleriyle ilgili olarak da kendisine yöneltilen ‘’Risk aldınız başardınız. Cep telefonunda da yine aynı oranda risk almıştınız. Her zaman bu ladar risk iştahının karşılığını alabiliyor musunuz? Şeklinde bir soruyu da şöyle yanıtladı: ‘’Finansta çok büyüdük sonra duraklama ve malum gerileme dönemi yaşadık. Turkcell’i kurduk, müthiş bir ekonomik değer yarattık, sonra orada da sorunlarla boğuştuk. Denizcilik alanında da büyük fırsat gördük. Tersanelere siparişler verdik. Bir dönem iyi para kazandık, şimdi fiyatlar düştü. Geriye dönüp bakıyorum da bizim iyi bir dönemimiz oluyor ancak hemen arkasından kötü bir dönem başlıyor. Bir türlü istikrarı yakalayamadık. Biz petrolü bulduk, petrol satacak konuma geldik, ancak petrol fiyatları düştü. Ben petrol bulunca sanki fiyatlar, bizim petrol bulduğumuz duyulmuş gibi düşmeye başladı.’’
Turkcell mevcut yapısı ile
gittiği yere kadar gidecek
Mehmet Emin Karamehmet ile Turkcell’de mevcut ortaklık yapısı ve yaşanan sorunlarla ilgili olarak da ‘Turkcell bu haliyel gittiği yere kadar gider’ yanıtını verdi. Karamehmet şöyle konuştu:
“Turkcell'de artık hisse oranları çok kritik seviyelerde. Dengelerle daha fazla mevcut statüyü koruyarak devam etmek zor. Ancak Turkcell bu haliyle gittiği yere kadar gidecek. Zira Turkcell'in bir Türk şirketi olarak kalması lazım. Burada çok sakin olmak lazım. Biz de sakinliğimizi koruyacağız" Karamehmet ihtilaflı olduğu Rus ortağının, gittiği hemen her yerde ihtilaf yaşadığına da dikkat çekti. Karamehmet, Amerikan SPK'sı SEC'in Turkcell'in Rus ortağı Alfa için çok ciddi bir insider trading soruşturması yaptığını, Ruslar'ın ABD'de ciddi bir ceza yemek üzere olduğunu da hatırlattı. Turkcell'de Ruslar'ın İskandinavlar'a ya da İskandinavlar'ın Ruslar'a hisse satarak dengeleri değiştirme riski olup olmadığını yönelik soruya ise Karamehmet iki toplum arasındaki bazı tarihsel gerçeklerin böyle bir anlaşmayı mümkün kılamayacağı karşılığını verdi.
03 Haziran 2009 Çarşamba, 09:22
Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yaptığı 398 milyon liralık İnterbank protokolünü kasdederek "Tehdit altında imza attık" dedi. Karamehmet, çıkarılan borcun fahiş faizler işleterek bu noktaya geldğini iddia ederek " Ne diyeyim varlığım Türk devletinine armağan olsun" diye konuştu. Genel Enerji'nin Kuzey Irak'tan yaptığı ilk petrol ihracatı töreninde bir grup gazeteci ile sohbet eden Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yapılan anlaşmanın kurumun kendi kanununa aykırı olduğunu söyledi.
Karamehmet'in içine sindiremediği anlaşmayı hatırlamakta fayda var. TMSF yönetimii yaptığı incelemelerde banka Mehmet Emin Karamehmet'in yönetimindeyken Cavit Çağlar'ın kurduğu şirketlere 250 milyon dolar kredi kullandırıldığını ortaya çıkarmıştı. İncelemelerde Çağlar'ın çaycı, odacı, şoför ve mal varlığını bulunmayan kişilere kurduğu bu şirketlerin çoğunun merkezinin, İnterbank Genel Müdürlüğü'nün Zincirlikuyu'daki genel müdürlük binasının arkasındaki Kasap Sokak'ta bulunduğu ortaya çıkarılmıştı. İki grup arasında "back to back" adı verilen kredi ilişkisi belgelenmiş ve 250 milyon dolarlık kredinin el altından Çukurova'ya aktarılfığı tesbit edilmiştir. Ardından Çukurova Grubu, İnterbank'ı Çağlar'a sattı. Çukurova'ya aktarılan kredinin iki taraf arasındaki anlaşma gereği ödenmediği tespit edildi. İşte bu operasyonu tespit eden TMSF yönetimi Çukurova grubuna 250 milyon dolar borç çıkardı. 12 yıl önce yaşanan olay nedeniyle TMSF gruptan faiziyle birlikte 530 milyon dolar istedi. İlk etapta çıkarılan borç 800 milyon doları buluyordu. TMSF ile Çukurova Grubu arasında pazarlıklar yaklaşık 1 yıl sürdü. Daha sonra 398 milyon dolar üzerinden anlaşma sağlandı.
Velev ki borcum var
İşte bu süreçle ilgili konuşan Karamehmet şunları söyledi: ‘’TMSF konuyu kendi bakış açısı ile yanlış değerlendirdi. Benim bir borcum olmadığı halde bize borç çıkardı. Velev ki borcum var. Borcumu hesaplarken bile adil olmadı, kendimi bağlayan yasalara uymadı. Kanun der ki, borç varsa önce TL olarak tespit edilir, ardından da faiz işletilir. Ancak onlar ne yaptılar. TL’ye çevirmediler, dolar bazında bir de üstüne fahiş faiz eklediler.
Diyeceksiniz ki neden imzaladınız?
Bunu imzalamazsak mallarımıza el koyacaklardı. Bizi tehdit ettiler. Türkiye’de bu şartlarda tehdit altında mecburen imza atıyorsunuz. Ancak uygulamaların ne kadar zalimce olduğu belki 20 yıl sonra anlaşılacak ve tartışılacak. Nasıl ki bugün artık 12 Eylül’ü, Kenan Evren’i tartışıyoruz, belki bir 20 yıl sonra da TMSF’nin zalimliklerini tartışabileceğiz. Fakat bu arada bu tür uygulamalarla Türk yatırımcıları zorla yurtdışına itiyorlar. Sindiriyorlar, korkutuyorlar. Artık yapacak bişey yok. İmzaladık, ödeyeceğiz. Ne diyelim varlığımız Türk devletine armağan olsun.’’
Karamehmet aynı uygulamaların benzerlerinin Maliye tarafından yapıldığını söyledi. Karamehmet ‘’ Maliye ekipleri de bir şirkete incelemeye gidiyorsa, illa ki bişey bulacak demektir. Çünkü ona ‘Bul’ talimatı verilmiştir. Haklı ya da haksız mutlaka bir şey bulak zorundadır. Türkiye’de sık dönemde bu da çok sık görülüyor’’ diye ekledi.
İstikrar olmadı
Karamehmet Genel Enerji ve Kuzey Irak’taki petrol işleriyle ilgili olarak da kendisine yöneltilen ‘’Risk aldınız başardınız. Cep telefonunda da yine aynı oranda risk almıştınız. Her zaman bu ladar risk iştahının karşılığını alabiliyor musunuz? Şeklinde bir soruyu da şöyle yanıtladı: ‘’Finansta çok büyüdük sonra duraklama ve malum gerileme dönemi yaşadık. Turkcell’i kurduk, müthiş bir ekonomik değer yarattık, sonra orada da sorunlarla boğuştuk. Denizcilik alanında da büyük fırsat gördük. Tersanelere siparişler verdik. Bir dönem iyi para kazandık, şimdi fiyatlar düştü. Geriye dönüp bakıyorum da bizim iyi bir dönemimiz oluyor ancak hemen arkasından kötü bir dönem başlıyor. Bir türlü istikrarı yakalayamadık. Biz petrolü bulduk, petrol satacak konuma geldik, ancak petrol fiyatları düştü. Ben petrol bulunca sanki fiyatlar, bizim petrol bulduğumuz duyulmuş gibi düşmeye başladı.’’
Turkcell mevcut yapısı ile
gittiği yere kadar gidecek
Mehmet Emin Karamehmet ile Turkcell’de mevcut ortaklık yapısı ve yaşanan sorunlarla ilgili olarak da ‘Turkcell bu haliyel gittiği yere kadar gider’ yanıtını verdi. Karamehmet şöyle konuştu:
“Turkcell'de artık hisse oranları çok kritik seviyelerde. Dengelerle daha fazla mevcut statüyü koruyarak devam etmek zor. Ancak Turkcell bu haliyle gittiği yere kadar gidecek. Zira Turkcell'in bir Türk şirketi olarak kalması lazım. Burada çok sakin olmak lazım. Biz de sakinliğimizi koruyacağız" Karamehmet ihtilaflı olduğu Rus ortağının, gittiği hemen her yerde ihtilaf yaşadığına da dikkat çekti. Karamehmet, Amerikan SPK'sı SEC'in Turkcell'in Rus ortağı Alfa için çok ciddi bir insider trading soruşturması yaptığını, Ruslar'ın ABD'de ciddi bir ceza yemek üzere olduğunu da hatırlattı. Turkcell'de Ruslar'ın İskandinavlar'a ya da İskandinavlar'ın Ruslar'a hisse satarak dengeleri değiştirme riski olup olmadığını yönelik soruya ise Karamehmet iki toplum arasındaki bazı tarihsel gerçeklerin böyle bir anlaşmayı mümkün kılamayacağı karşılığını verdi.
Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yaptığı 398 milyon liralık İnterbank protokolünü kasdederek "Tehdit altında imza attık" dedi. Karamehmet, çıkarılan borcun fahiş faizler işleterek bu noktaya geldğini iddia ederek " Ne diyeyim varlığım Türk devletinine armağan olsun" diye konuştu. Genel Enerji'nin Kuzey Irak'tan yaptığı ilk petrol ihracatı töreninde bir grup gazeteci ile sohbet eden Mehmet Emin Karamehmet, TMSF ile yapılan anlaşmanın kurumun kendi kanununa aykırı olduğunu söyledi.
Karamehmet'in içine sindiremediği anlaşmayı hatırlamakta fayda var. TMSF yönetimii yaptığı incelemelerde banka Mehmet Emin Karamehmet'in yönetimindeyken Cavit Çağlar'ın kurduğu şirketlere 250 milyon dolar kredi kullandırıldığını ortaya çıkarmıştı. İncelemelerde Çağlar'ın çaycı, odacı, şoför ve mal varlığını bulunmayan kişilere kurduğu bu şirketlerin çoğunun merkezinin, İnterbank Genel Müdürlüğü'nün Zincirlikuyu'daki genel müdürlük binasının arkasındaki Kasap Sokak'ta bulunduğu ortaya çıkarılmıştı. İki grup arasında "back to back" adı verilen kredi ilişkisi belgelenmiş ve 250 milyon dolarlık kredinin el altından Çukurova'ya aktarılfığı tesbit edilmiştir. Ardından Çukurova Grubu, İnterbank'ı Çağlar'a sattı. Çukurova'ya aktarılan kredinin iki taraf arasındaki anlaşma gereği ödenmediği tespit edildi. İşte bu operasyonu tespit eden TMSF yönetimi Çukurova grubuna 250 milyon dolar borç çıkardı. 12 yıl önce yaşanan olay nedeniyle TMSF gruptan faiziyle birlikte 530 milyon dolar istedi. İlk etapta çıkarılan borç 800 milyon doları buluyordu. TMSF ile Çukurova Grubu arasında pazarlıklar yaklaşık 1 yıl sürdü. Daha sonra 398 milyon dolar üzerinden anlaşma sağlandı.
Velev ki borcum var
İşte bu süreçle ilgili konuşan Karamehmet şunları söyledi: ‘’TMSF konuyu kendi bakış açısı ile yanlış değerlendirdi. Benim bir borcum olmadığı halde bize borç çıkardı. Velev ki borcum var. Borcumu hesaplarken bile adil olmadı, kendimi bağlayan yasalara uymadı. Kanun der ki, borç varsa önce TL olarak tespit edilir, ardından da faiz işletilir. Ancak onlar ne yaptılar. TL’ye çevirmediler, dolar bazında bir de üstüne fahiş faiz eklediler.
Diyeceksiniz ki neden imzaladınız?
Bunu imzalamazsak mallarımıza el koyacaklardı. Bizi tehdit ettiler. Türkiye’de bu şartlarda tehdit altında mecburen imza atıyorsunuz. Ancak uygulamaların ne kadar zalimce olduğu belki 20 yıl sonra anlaşılacak ve tartışılacak. Nasıl ki bugün artık 12 Eylül’ü, Kenan Evren’i tartışıyoruz, belki bir 20 yıl sonra da TMSF’nin zalimliklerini tartışabileceğiz. Fakat bu arada bu tür uygulamalarla Türk yatırımcıları zorla yurtdışına itiyorlar. Sindiriyorlar, korkutuyorlar. Artık yapacak bişey yok. İmzaladık, ödeyeceğiz. Ne diyelim varlığımız Türk devletine armağan olsun.’’
Karamehmet aynı uygulamaların benzerlerinin Maliye tarafından yapıldığını söyledi. Karamehmet ‘’ Maliye ekipleri de bir şirkete incelemeye gidiyorsa, illa ki bişey bulacak demektir. Çünkü ona ‘Bul’ talimatı verilmiştir. Haklı ya da haksız mutlaka bir şey bulak zorundadır. Türkiye’de sık dönemde bu da çok sık görülüyor’’ diye ekledi.
İstikrar olmadı
Karamehmet Genel Enerji ve Kuzey Irak’taki petrol işleriyle ilgili olarak da kendisine yöneltilen ‘’Risk aldınız başardınız. Cep telefonunda da yine aynı oranda risk almıştınız. Her zaman bu ladar risk iştahının karşılığını alabiliyor musunuz? Şeklinde bir soruyu da şöyle yanıtladı: ‘’Finansta çok büyüdük sonra duraklama ve malum gerileme dönemi yaşadık. Turkcell’i kurduk, müthiş bir ekonomik değer yarattık, sonra orada da sorunlarla boğuştuk. Denizcilik alanında da büyük fırsat gördük. Tersanelere siparişler verdik. Bir dönem iyi para kazandık, şimdi fiyatlar düştü. Geriye dönüp bakıyorum da bizim iyi bir dönemimiz oluyor ancak hemen arkasından kötü bir dönem başlıyor. Bir türlü istikrarı yakalayamadık. Biz petrolü bulduk, petrol satacak konuma geldik, ancak petrol fiyatları düştü. Ben petrol bulunca sanki fiyatlar, bizim petrol bulduğumuz duyulmuş gibi düşmeye başladı.’’
Turkcell mevcut yapısı ile
gittiği yere kadar gidecek
Mehmet Emin Karamehmet ile Turkcell’de mevcut ortaklık yapısı ve yaşanan sorunlarla ilgili olarak da ‘Turkcell bu haliyel gittiği yere kadar gider’ yanıtını verdi. Karamehmet şöyle konuştu:
“Turkcell'de artık hisse oranları çok kritik seviyelerde. Dengelerle daha fazla mevcut statüyü koruyarak devam etmek zor. Ancak Turkcell bu haliyle gittiği yere kadar gidecek. Zira Turkcell'in bir Türk şirketi olarak kalması lazım. Burada çok sakin olmak lazım. Biz de sakinliğimizi koruyacağız" Karamehmet ihtilaflı olduğu Rus ortağının, gittiği hemen her yerde ihtilaf yaşadığına da dikkat çekti. Karamehmet, Amerikan SPK'sı SEC'in Turkcell'in Rus ortağı Alfa için çok ciddi bir insider trading soruşturması yaptığını, Ruslar'ın ABD'de ciddi bir ceza yemek üzere olduğunu da hatırlattı. Turkcell'de Ruslar'ın İskandinavlar'a ya da İskandinavlar'ın Ruslar'a hisse satarak dengeleri değiştirme riski olup olmadığını yönelik soruya ise Karamehmet iki toplum arasındaki bazı tarihsel gerçeklerin böyle bir anlaşmayı mümkün kılamayacağı karşılığını verdi.
ben bişey demiyorum artık 
yabancılara satılma konusuyla ilgili olduğu anlaşılıyor.Kesinlikle karşıyım tabii ki
