Türkiye'de Vicdani Red Tarihçesi:

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
HeiLmasTer®

HeiLmasTer®

Üye
    Konu Sahibi
Türkiye'de Vicdani Red Tarihçesi:
Türkiye'de Vicdani Red Tarihçesi:

1990
Vedat Zencir ve Tayfun Gönül, Güneş Gazetesi ve Sokak Dergisi aracılığıyla vicdani retçi olduklarını deklare ettiler. Bu, Türkiye'deki ilk vicdani ret açıklamasıydı.

1992
Fransa'da 7.si gerçekleştirilen Uluslararası Vicdani Retçiler Buluşması (International Conscientious Objectors Meeting_ICOM)'nda bir sonraki toplantının Türkiye'de yapılmasına karar verildi. Böylece ICOM ilk kez Avrupa dışında, üstelik militarizmin aile yaşantısına kadar girdiği bir ülkede yapılacaktı.

1992, sonbahar
İzmir'de Savaş Karşıtları Derneği kuruluyor…

1993, 16 Ocak
Altı kişi, Savaş Karşıtları Derneği'nde toplu olarak vicdani retçi olduklarını açıkladı ve "askerliğe hayır !" kampanyasını 1990'da kaldığı yerden sürdürdüler.

1993, 10-17 Temmuz
ICOM, 40 ülkeden 90 kişinin katılımıyla Ören, Milas'ta gerçekleştirildi.

1993
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nden Salih Askeroğul askerlik yapmayacağını açıkladı. Onun için uluslararası bir kampanya yürütüldü. Bunu, SKD'nin feshedilmesi izledi.

1993, sonbahar
Istanbul'da Savaş Karşıtları Derneği kuruluyor.

1993, 8 Aralık
HBB kanalında yayınlanan Anten programında, SKD başkanı Aytek Özel ve vicdani retçi Menderes Meletli ile röportaj yapmaları nedeniyle, program yapımcısı Erhan Akyıldız ve muhabir Ali Tevfik Berber, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in emriyle tutuklanıp askeri mahkemede yargılandılar. Böylece ilk kez, siviller askeri mahkemede yargılanmış oluyordu. Özel ve Meletli için tutuklama kararı çıkarıldı. Akyıldız ve Berber tutuksuz yargılandı ve öngörülen en düşük cezaya, 2 ay hapis cezasına çarptırıldılar. 8 Şubat 1994'te Aytek Özel Ankara'da askeri mahkemeye teslim oldu ve sonrasında 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Olay, basının çifte standartlı tutumu nedeniyle kamuoyuna fazla iletilemedi.
Bu davanın asıl önemi, DGM'lerin görevsizlik kararı vermesinin ardından Aralık 1994 tarihinde verilen Içtihatı Birleştirme kararı ile sivillerin askeri mahkemede yargılanması yolunun açılmış olmasında.

1994, 20 Mart
DEP milletvekili Zübeyir Aydar "vicdani ret yasa tasarısı" verdi.

1994, 10 Nisan
SHP 'den 25 milletvekili, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının önüne geçmek amacıyla bir yasa tasarısı sundular.

1994, 17 Mayıs
İstanbul SKD Türkiye'de, Alman Barış Örgütü Frankfurt'ta, birbirlerine paralel basın toplantıları düzenlediler. Bu iki toplantıda Türkiye'den 2, Almanya'dan ise TC vatandaşı 11 kişi vicdani reddini deklare etti. Gökhan Demirkıran DGM'ce madde 155'e muhalefetten (halkı askerlikten soğutma suçlaması ile) tutuklandı; Arif Hikmet Iyidoğan, Mehmet Sefa Fersal ve Osman Murat Ülke ise madde 155'e muhalefetten tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Sonradan DGM görevsizlik kararı verdi. Arif, Gökhan, Osman ve Sefa, Genelkurmay Askeri Mahkemesi' nce yargılandılar. Bu dava 29 Ağustos 1995'te sonuçlandı. Arif 6 ay, Gökhan 4 ay, Mehmet Sefa ise 2 ay ceza aldı, Osman beraat etti. Arif 2,5 ay, Gökhan ise 4 ay tutuklu kaldı.

1994
Izmir SKD Kolombiya'daki ICOM toplantısına katıldı.

1995
Izmir SKD Yunanistan'daki ICOM toplantısına katıldı.

1995, 1 Eylül
Osman Murat Ülke 29 Ağustos'ta sonuçlanan ve serbest kaldığı davadan hemen sonra, askerliğini yapmadığı gerekçesiyle Çankaya Askerlik Şubesi'ne gönderildi. Şubede askere alma işlemleri tamamlandıktan sonra birliğe gitmesi için süre tanınarak serbest bırakılan Ülke, Izmir'e gitti. Dünya Barış Günü olan bugün, Izmir SKD'de yaptığı basın açıklamasıyla vicdani retçi olduğu için askere gitmeyeceğini belirtti ve askerlik belgelerini yaktı.

1996, Ocak
Antimilitarist İnisiyatif kuruldu (Daha sonra

1998'de ise adının önüne "İstanbul" eklendi ve İAMİ'ye dönüştü).

1996, 7 Ekim
Osman Murat Ülke, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın kararıyla, askerlik belgelerini yaktıktan bir yıl sonra tutuklandı. Mamak Askeri Cezaevi'nde tutuklu olarak kaldığı iki ay boyunca askeri uygulamalara "asker olmadığı için" uymadı ve başladığı açlık grevinin 23. gününde talepleri kabul edildi. Artık askeri uygulamalara (asker elbisesi giymek, içtima, vs..) uyması için zorlanmayacaktı. Daha sonra tahliye edildi ve jandarma nezaretinde Bilecik Jandarma Er Eğitim Alayı'na gönderildi. (Bu sırada Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde sürmekte olan dava 29 Ocak 1997'de sonuçlandı ve Ülke, madde 155'e muhalefetten 6 ay ceza aldı).

1996 sonu
Antalya, Istanbul, Izmir ve Ankara'da Osman Murat Ülke ile dayanışma komiteleri kuruldu.

1996, 1 Aralık
İstanbul, Mis Sokak'ta, komitece yapılan "kırık tüfek" eyleminin ertesi günü, "Dünya Barış Tutsakları Ile Dayanışma Günü" olan 1 Aralık'ta, yalnızca kadınlardan oluşan destekçiler Eskişehir Askeri Cezaevi civarında piknik yapmak suretiyle, o sırada cezaevinde bulunan Ülke'ye destek oldular.

1997, 6 Mart
Bilecik'e mevcutlu gönderildikten sonra, Osman Murat Ülke hakkında birlikte asker elbisesi giymediği ve emirlere uymadığı için, "emre itaatsizlik" suçlamasından açılan dava sonuçlandı ve Ülke 5 ay ceza aldı.
Ülke, bu dava Eskişehir 1. Taktik Hava Kuvvetleri Askeri Mahkemesi'nde sürerken 29 Aralık 1996'da tahliye edilmiş, ancak askeri birliğe geri dönmemişti. Daha önceki davanın 29 Ocak 1997'deki karar duruşmasına savunma yapmak üzere gittiğinde yeniden tutuklandı ve Bilecik'e gönderildi. Orada yine elbise giymediği ve emirlere uymadığı için hakkında yeni bir dava açıldı. Bu dava "yoklama kaçaklığı, firar, emre itaatsizlik ve askere gitmemek için hileye başvurmak" şeklinde dört ayrı suç içeriyor ve toplam 15 yıla varan bir ceza talep ediyordu. Bu dava sürerken mahkeme Ülke'yi 29 Mayıs 1997'de tahliye etti.

1997, 9 Ekim
Osman Murat Ülke, 29 Mayıs 1997'deki tahliyesinden sonra birliğine gitmedi ve bu davanın duruşmasına kadar dışarıda kaldı. 9 Ekim'de tekrar tutuklandı ve 23 Ekim 1997'de "yoklama kaçaklığı, firar ve emre itaatsizlik" suçlarından toplam 10 ay ceza aldı. "Hileye başvurmak" suçu mahkemece düşürüldü.

1997, 1 Aralık
Vedat Zencir, Dünya Barış Tutsakları Ile Dayanışma Günü'nde, Izmir DGM önünde basın açıklaması yaparak vicdani retçi olduğunu deklare etti ve kendisi hakkında DGM'ye suç duyurusunda bulundu.

1997, 10 Aralık
Insan Hakları Derneği Osman Murat Ülke'ye "insan hakları" ödülünü verdi.

1998, 22 Ocak
29 Mayıs ile 9 Ekim 1997 tarihleri arasında Bilecik'te birliğe kendi isteğiyle gitmeyerek "firar" suçu işlediği gerekçesiyle Osman Murat Ülke hakkında tekrar dava açıldı. 22 Ocak 1998'de sonuçlanan duruşmada 10 ay hapis cezası aldı. Dava boyunca cezaevinde geçirdiği süre cezasını karşıladığı için tahliye edildi ve Eskişehir Askeri Şubesi'ne gönderildi. Yine mevcutlu olarak Bilecik'e götürüldü ve yine askeri uygulamalara katılmayı reddetti. Bunun sonucunda 28 Ocak 1998'de Eskişehir Askeri Cezaevi'ne geri gönderildi.

1998
"Vicdani ret düşüncesinin savunulmasıyla suç işlenmiş olunmadığı, ancak, vicdani retçi olduğunu açıklamanın suç teşkil ettiği" askeri makamca açıklandı.

1998, Nisan
Düşünceye Özgürlük Girişimi çerçevesinde 6 kişi, Osman Murat Ülke'nin basın açıklaması altına imza atarak kendileri hakkında suç duyurusunda bulundular.

1998, 19 Mart, 2 Nisan, 4 Mayıs, 15 Mayıs, 11 Haziran
Ülke bu son duruşmalarda da vicdani retçi olduğunu ve tahakküm ilişkilerini amaçlayan, tesis eden ve sürdüren kurumlarla işbirliğini reddettiğini her seferinde olduğu gibi belirtti ve "birliğe gönderilme, reddetme, tutuklanıp cezaevine konulma" döngüsüne bir kez daha girdi.

1998, 15 Mayıs
İstanbul'da yaklaşık 400 biletli izleyicinin katıldığı "Dünya Vicdani Retçiler Günü" şenliği gerçekleştirildi.

1998, 6-7 Ekim
Osman Murat Ülke'nin tutuklanışının ikinci yıldönümünde iki günlük panel ve basın açıklaması etkinliği yapıldı. Bu etkinlikten daha sonra basın açıklamasına katılan sanatçılardan Suavi ve Şanar Yurdatapan ve İAMİ'den bir kişi hakkında 155. maddeden dava açıldı.

1999, Mart
Osman Murat Ülke "birliğe gitmesi" koşuluyla "serbest" bırakıldı; o ise evine gitti.

1999, 15 Mayıs
Dünya Vicdani Retçiler günü dolayısıyla İHD İstanbul şubesinde basın açıklaması yapıldı. Bu açıklamadan sonra İHD İstanbul şubesi yöneticileri ve İAMİ'den açıklamayı yapan üç kişi hakkında "izinsiz gösteri yapmak ve bildiri dağıtmak" suçundan dava açıldı. Verilen görevsizlik kararı ile bu yalnız İAMİ'den üç kişi hakkında 155'ten açılan dava haline döndü.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Selim Baltaci
Cevap
0
Görüntüleme
268
Selim Baltaci
Selim Baltaci
Cevap
0
Görüntüleme
206
Selim Baltaci
Selim Baltaci
Cevap
0
Görüntüleme
353
Selim Baltaci
TheNightMare.
Cevap
0
Görüntüleme
375
TheNightMare.
TheNightMare.
Cevap
0
Görüntüleme
441
TheNightMare.


Üst Alt