a21a
Emekli Yönetici
Tadlandırıcılar Zararlımı?
son günlere internette dolaşan haberde aspartam içeren tatlandırıcıların kansere, multiple skleoroz denilen sinir hastalığına neden olduğunu açıklayan bir elektronik posta dolaşıyor. aspartam bildiğimiz diyet içecekler
dahil 6000 den fazla gıda maddesinde kullanılıyor.. prof. dr. Abdullah Bereket' in bu konu ile ilgili açıklaması
şöyle:
Bir süredir, diyabetli hastaları tedirgin eden bir söylenti dolaşıyor ortalıkta. Yapay tatlandırıcıların sağlığa zararlı olduğu yönündeki iddiaları duyan hastaların bir kısmı tatlandırıcı kullanmayı kesti. İddiaların, yabancı bir firma tarafından diğer üreticileri karalama amacıyla ortaya atıldığı söyleniyor.
Son aylarda bazı diyabetli hastalar, şeker hastalığının tedavisinde kullanılan tatlandırıcıları rafa kaldırdı. Hastaları bu denli korkutan sebep internette dolaşan birtakım yazılardı. Elektronik postayla okuyucuya ulaşan yazılarda, yapay tatlandırıcı kullanmanın sağlığa zararlı olduğu, hatta insanları ölüme sürüklediği iddia ediliyordu. Ayrıca, unutkanlığa ve mesane kanserine yol açtığı yönündeki söylentiler de vardı. Öyle ki, haberler,internetle uzaktan yakından ilgisi olmayan yaşlıları dahi etkiledi. Söylentileri dikkate alanların bir kısmı ya şekersiz sıvı tüketmeye ya da diyabet hastalığının tedavisinde tavsiye edilmeyen beyaz şeker kullanmaya meyletti! Doktorlar ise, yayılan olumsuz haberlerin aksine, yapay tatlandırıcıların önerilen miktarlarda alınması halinde sağlık açısından hiçbir zararının olmadığını ifade ediyor.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Endokronoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket, söz konusu söylentilerin “Stevia” adındaki bir Amerikan tatlandırıcı firması tarafından ortaya atıldığını iddia ediyor. İnternette dolaşan elektronik postayı incelediğini söyleyen Bereket, “Yurtdışında bitkisel tatlandırıcı ürettiğini söyleyen birçok firma var. Bizde yalnız Mısır Çarşısı’nda satılan, şeker hastalığına iyi geldiği söylenen karışımlar vardır. Hatta bazısı hastalığa kökünden çözüm getirir. Tabii ki bunlar doğru değil” diye konuşuyor. Prof. Dr. Bereket’e göre, söz konusu Amerikan firması da bitkisel tatlandırıcı ürettiğini ve bu ürünün yan etkisi olmadığını savunuyor. Fakat Amerikan İlaç ve Gıda Kuruluşu’nun (FDA) testlerini henüz tamamlamamış değil.
Yapay tatlandırıcıların zararlarını anlatan yazıda, adı belli olmayan bir şahıs bir olay aktarıyor. Buna göre, şahsın Amerika’da yaşayan hasta kız kardeşi, mide spazmları geçirir ve gün geçtikçe yürümekte zorlanır. Nihayet son günlerini geçirmek üzere Florida’ya gider. Doktorlar, bu kişide MS denilen (Multiple Sklerosise) nörolojik bir tür hastalık olabileceğini belirtir. Hikayeyi anlatan, diyet içeceklerin bu tip hastaları ölüme sürüklediğini duyarak kardeşine telefon eder. Elinde bir diyet içecek olduğunu öğrenir ve içmemesini söyler. Kız kardeşi diyet içeceği bıraktığı andan itibaren 32 saat içinde tekerlekli sandalyeyi iterek ayağa kalkar! Türk filmlerindekini aratmayan bir mucize gerçekleşir...
Yazı şu sloganla devam ediyor: “Etikette şekersiz yazıyorsa asla kullanmayı düşünmeyin.” Ayrıca, “Nutrasweet”, “Equal” ve “Spoonful” markalarıyla pazarlanan yapay tatlandırıcı maddesi ‘Aspartam’ın tehlikelerinden sıkça bahsediliyor. Bu maddenin MS hastalarında ölüme sebep olan metanol zehirlenmesi, Diyet Coke ve Diyet Pepsi içenlerde görme ve işitme bozuklukları, ani baş dönmeleri ve eklem ağrıları, bacaklarda uyuşma, hafıza kaybı, endişe atakları ve konuşma bozukluklarına yol açtığı da iddia ediliyor. Yazıda, zamanı ve yeri belli olmayan bir konferansta, uzman kişilerin aspartamın zararlarını ispatladıkları da iddia ediliyor.
6 binden fazla gıdada yapay tatlandırıcı var
Doktorun belirttiği ölçülerde kullanılan yapay tatlandırıcıların sağlığa hiçbir tehdidi yok. Normal şekerden kat kat az kalori içeren ürünleri, obez ve diyabetli hastaların yanı sıra normal insanlar da kullanıyor. Örneğin ‘sakarin’ 40 yıldır insan hayatında. Sakarin, çay şekerinden 300-400 kat, aspartam 180, asesülfam potasyum 200 ve siklamat 30 kat daha tatlı. Bitkisel şeker olan fruktoz ve şeker alkolleri ise (sorbitol, mannitol, ksilitol, izomalt), kan şekerini belli oranda yükseltiyor. Prof. Bereket, “Doktorlar olarak mümkün derecede doğal ürünleri öneririz. Fakat yapay tatlandırıcılar, uzun yıllar yapılan yoğun deneyler sonucu piyasaya çıkarılır. Bugün 6 binin üstünde gıdada yapay tatlandırıcı var. Konu yalnız diyabetik hastaları ilgilendirmiyor. Çocukların, gebeler ve süt veren annelerin kullanmasında da günlük önerilen limitler dahilinde sakınca olmadığı saptanmıştır” diye konuşuyor. Diyabetli ve şişman hastalarda, fazla kalorili beyaz şekerin yerine tatlandırıcıların kullanılmasını öneren Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi, Sağlık Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan ise, 1975-2004 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmaların sonuçlarına dikkat çekiyor. Buna göre, 1970’lerde ‘sakarin’ kullanımı ilk sırada iken, daha sonraki yıllarda toplumun damak zevkine uygun, çabuk eriyebilen ve daha ucuz olan ‘siklamat’ içerikli tatlandırıcılar tercih edilmeye başladı. 2001’de ise ‘aspartam’ öne çıkmasına rağmen ‘siklamat’ da kullanılmaya devam etti. 2004’te her ikisinin de kullanımının azaldığı tespit edilmiş. Alphan, “Bunda tatlandırıcılarla ilgili olumsuz görüşlerin etkisi var. Ama halkın şekersiz içeceğe yönelmesini de, şeker tüketimi açısından bir bilinçlenme olarak değerlendirebiliriz” diyor. Çalışmalar ise tatlandırıcıların tanınmadığını ortaya koyuyor.
Sakarincilerle aspartamcıların savaşı
Yapay tatlandırıcı firmaları, iddialara farklı bir bakış getiriyor. Eczacıbaşı firmasından Cem Pektaş, konunun sakarinle aspartam kavgasına dönüştüğünü söylüyor. Dünya pazarında aspartamın sakarine göre daha yeni ve tercih edilen madde olması söylentilerin yayılmasında temel etken. Bir ara, Irak’taki Amerikan askerlerine gönderilen, aspartam içerikli diyet kolaların çöl sıcağında bozulduğu iddiası ortaya atılmış. Fakat bu tıbbi sonuçlara dayandırılmamış. Pektaş, “Sağlık konularında Amerika’da bir önlem dalgası olmadığı sürece bizde de harekete geçilmez. Sağlık Bakanlığı bilimsel araştırmaları dikkate alır” diyor.
Firmaların ürünlerini pazara sokmak için sansasyon meydana getirdiğini söyleyen Pektaş, Eczacıbaşı’nın satışlarında azalma görülmediğini belirtiyor. 1995 yılından beri ‘Canderel’i üreten Ali Raif firmasının Ürün Müdürü Çiğdem Alp ise, “Dönemsel olarak tatlandırıcılarla ilgili bu gibi haberler yayılıyor” diyor. Kullanıcılar, firmaya telefon açıp zararlarını ve ne kadar kullanabileceklerini danışıyorlarmış. Firma, müşterilerinin sorularını cevaplayarak onları ikna ediyor. “Aspartam şu anda 90’ın üzerinde ülkede kullanılıyor” diyen Alp’e göre, Türkiye’de yapay tatlandırıcı pazarının hacmi 7,88 milyon dolar.
dahil 6000 den fazla gıda maddesinde kullanılıyor.. prof. dr. Abdullah Bereket' in bu konu ile ilgili açıklaması
şöyle:
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Bir süredir, diyabetli hastaları tedirgin eden bir söylenti dolaşıyor ortalıkta. Yapay tatlandırıcıların sağlığa zararlı olduğu yönündeki iddiaları duyan hastaların bir kısmı tatlandırıcı kullanmayı kesti. İddiaların, yabancı bir firma tarafından diğer üreticileri karalama amacıyla ortaya atıldığı söyleniyor.
Son aylarda bazı diyabetli hastalar, şeker hastalığının tedavisinde kullanılan tatlandırıcıları rafa kaldırdı. Hastaları bu denli korkutan sebep internette dolaşan birtakım yazılardı. Elektronik postayla okuyucuya ulaşan yazılarda, yapay tatlandırıcı kullanmanın sağlığa zararlı olduğu, hatta insanları ölüme sürüklediği iddia ediliyordu. Ayrıca, unutkanlığa ve mesane kanserine yol açtığı yönündeki söylentiler de vardı. Öyle ki, haberler,internetle uzaktan yakından ilgisi olmayan yaşlıları dahi etkiledi. Söylentileri dikkate alanların bir kısmı ya şekersiz sıvı tüketmeye ya da diyabet hastalığının tedavisinde tavsiye edilmeyen beyaz şeker kullanmaya meyletti! Doktorlar ise, yayılan olumsuz haberlerin aksine, yapay tatlandırıcıların önerilen miktarlarda alınması halinde sağlık açısından hiçbir zararının olmadığını ifade ediyor.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Endokronoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Bereket, söz konusu söylentilerin “Stevia” adındaki bir Amerikan tatlandırıcı firması tarafından ortaya atıldığını iddia ediyor. İnternette dolaşan elektronik postayı incelediğini söyleyen Bereket, “Yurtdışında bitkisel tatlandırıcı ürettiğini söyleyen birçok firma var. Bizde yalnız Mısır Çarşısı’nda satılan, şeker hastalığına iyi geldiği söylenen karışımlar vardır. Hatta bazısı hastalığa kökünden çözüm getirir. Tabii ki bunlar doğru değil” diye konuşuyor. Prof. Dr. Bereket’e göre, söz konusu Amerikan firması da bitkisel tatlandırıcı ürettiğini ve bu ürünün yan etkisi olmadığını savunuyor. Fakat Amerikan İlaç ve Gıda Kuruluşu’nun (FDA) testlerini henüz tamamlamamış değil.
Yapay tatlandırıcıların zararlarını anlatan yazıda, adı belli olmayan bir şahıs bir olay aktarıyor. Buna göre, şahsın Amerika’da yaşayan hasta kız kardeşi, mide spazmları geçirir ve gün geçtikçe yürümekte zorlanır. Nihayet son günlerini geçirmek üzere Florida’ya gider. Doktorlar, bu kişide MS denilen (Multiple Sklerosise) nörolojik bir tür hastalık olabileceğini belirtir. Hikayeyi anlatan, diyet içeceklerin bu tip hastaları ölüme sürüklediğini duyarak kardeşine telefon eder. Elinde bir diyet içecek olduğunu öğrenir ve içmemesini söyler. Kız kardeşi diyet içeceği bıraktığı andan itibaren 32 saat içinde tekerlekli sandalyeyi iterek ayağa kalkar! Türk filmlerindekini aratmayan bir mucize gerçekleşir...
Yazı şu sloganla devam ediyor: “Etikette şekersiz yazıyorsa asla kullanmayı düşünmeyin.” Ayrıca, “Nutrasweet”, “Equal” ve “Spoonful” markalarıyla pazarlanan yapay tatlandırıcı maddesi ‘Aspartam’ın tehlikelerinden sıkça bahsediliyor. Bu maddenin MS hastalarında ölüme sebep olan metanol zehirlenmesi, Diyet Coke ve Diyet Pepsi içenlerde görme ve işitme bozuklukları, ani baş dönmeleri ve eklem ağrıları, bacaklarda uyuşma, hafıza kaybı, endişe atakları ve konuşma bozukluklarına yol açtığı da iddia ediliyor. Yazıda, zamanı ve yeri belli olmayan bir konferansta, uzman kişilerin aspartamın zararlarını ispatladıkları da iddia ediliyor.
6 binden fazla gıdada yapay tatlandırıcı var
Doktorun belirttiği ölçülerde kullanılan yapay tatlandırıcıların sağlığa hiçbir tehdidi yok. Normal şekerden kat kat az kalori içeren ürünleri, obez ve diyabetli hastaların yanı sıra normal insanlar da kullanıyor. Örneğin ‘sakarin’ 40 yıldır insan hayatında. Sakarin, çay şekerinden 300-400 kat, aspartam 180, asesülfam potasyum 200 ve siklamat 30 kat daha tatlı. Bitkisel şeker olan fruktoz ve şeker alkolleri ise (sorbitol, mannitol, ksilitol, izomalt), kan şekerini belli oranda yükseltiyor. Prof. Bereket, “Doktorlar olarak mümkün derecede doğal ürünleri öneririz. Fakat yapay tatlandırıcılar, uzun yıllar yapılan yoğun deneyler sonucu piyasaya çıkarılır. Bugün 6 binin üstünde gıdada yapay tatlandırıcı var. Konu yalnız diyabetik hastaları ilgilendirmiyor. Çocukların, gebeler ve süt veren annelerin kullanmasında da günlük önerilen limitler dahilinde sakınca olmadığı saptanmıştır” diye konuşuyor. Diyabetli ve şişman hastalarda, fazla kalorili beyaz şekerin yerine tatlandırıcıların kullanılmasını öneren Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi, Sağlık Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan ise, 1975-2004 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmaların sonuçlarına dikkat çekiyor. Buna göre, 1970’lerde ‘sakarin’ kullanımı ilk sırada iken, daha sonraki yıllarda toplumun damak zevkine uygun, çabuk eriyebilen ve daha ucuz olan ‘siklamat’ içerikli tatlandırıcılar tercih edilmeye başladı. 2001’de ise ‘aspartam’ öne çıkmasına rağmen ‘siklamat’ da kullanılmaya devam etti. 2004’te her ikisinin de kullanımının azaldığı tespit edilmiş. Alphan, “Bunda tatlandırıcılarla ilgili olumsuz görüşlerin etkisi var. Ama halkın şekersiz içeceğe yönelmesini de, şeker tüketimi açısından bir bilinçlenme olarak değerlendirebiliriz” diyor. Çalışmalar ise tatlandırıcıların tanınmadığını ortaya koyuyor.
Sakarincilerle aspartamcıların savaşı
Yapay tatlandırıcı firmaları, iddialara farklı bir bakış getiriyor. Eczacıbaşı firmasından Cem Pektaş, konunun sakarinle aspartam kavgasına dönüştüğünü söylüyor. Dünya pazarında aspartamın sakarine göre daha yeni ve tercih edilen madde olması söylentilerin yayılmasında temel etken. Bir ara, Irak’taki Amerikan askerlerine gönderilen, aspartam içerikli diyet kolaların çöl sıcağında bozulduğu iddiası ortaya atılmış. Fakat bu tıbbi sonuçlara dayandırılmamış. Pektaş, “Sağlık konularında Amerika’da bir önlem dalgası olmadığı sürece bizde de harekete geçilmez. Sağlık Bakanlığı bilimsel araştırmaları dikkate alır” diyor.
Firmaların ürünlerini pazara sokmak için sansasyon meydana getirdiğini söyleyen Pektaş, Eczacıbaşı’nın satışlarında azalma görülmediğini belirtiyor. 1995 yılından beri ‘Canderel’i üreten Ali Raif firmasının Ürün Müdürü Çiğdem Alp ise, “Dönemsel olarak tatlandırıcılarla ilgili bu gibi haberler yayılıyor” diyor. Kullanıcılar, firmaya telefon açıp zararlarını ve ne kadar kullanabileceklerini danışıyorlarmış. Firma, müşterilerinin sorularını cevaplayarak onları ikna ediyor. “Aspartam şu anda 90’ın üzerinde ülkede kullanılıyor” diyen Alp’e göre, Türkiye’de yapay tatlandırıcı pazarının hacmi 7,88 milyon dolar.