-efşan
Üye
Suyu getiremeyen sevdalara ağlıyorum...
Ben hâlâ o eski cumhuriyetin şaklabanı sanıyorum kendimi.
Oysa ki zaman ne kadar da demokrasi getirmiş ütopyalarıma.
En demokratik sevdalarda kırılan kalemlerim senin inisiyatifine maruz bırakılmış tek yargılı ve hükmünü mübaşirden alan daktilo tıngırtılarına aşık saraylarda.
Hâl bu ki, didaktik kitaplarda dahi betimlenemiyor ahvâlim.
Bir baytar ne kadar psikotik tutum sergilese de kronik sevdalarıma, "Hayvan gibi sevdim ulan " dahi diyemeden zindarlarda meşk ediyor adaletin. Hunharca mağduriyetlerime ağlıyorum, bilirsin pişmanlık göz yaşlarında anlatılır. Ben kitaplarıma ağlıyorum, sanma ki yokluğunun yazıtlarına.
Yasaklanan kitaplarıma, alevlere teslimiyeti kabul etmese de kaçınılmaz sonda kıvranan lügatlarıma.
Okunamayan şiirlerime ağlıyorum, adına dair beslediğim kinin aşk olduğunu öğreten mektuplarıma.
Oturup bir köşede, zabıtanlardan kalan tezgâhlarıma ağlıyorum.
Hibe edilen hakları savunanlara ağlıyorum, görüyorsun.
Adaletinden kalan savunmalarım da kırmızı başlık altında toplanıyor bir iki kelime ile.
Bir kelimenin neler anlatabileceğini düşüne düşüne..
İki yanımda iki gardiyan, yalnızlığımın kodeslerinde çürütülüyorum, en içerimde saklı zindarlarda..
Bilemem sevdalar hangi diyarlarda?
Suyu getiremeyen sevdalara ağlıyorum...
24.03.2013
Oysa ki zaman ne kadar da demokrasi getirmiş ütopyalarıma.
En demokratik sevdalarda kırılan kalemlerim senin inisiyatifine maruz bırakılmış tek yargılı ve hükmünü mübaşirden alan daktilo tıngırtılarına aşık saraylarda.
Hâl bu ki, didaktik kitaplarda dahi betimlenemiyor ahvâlim.
Bir baytar ne kadar psikotik tutum sergilese de kronik sevdalarıma, "Hayvan gibi sevdim ulan " dahi diyemeden zindarlarda meşk ediyor adaletin. Hunharca mağduriyetlerime ağlıyorum, bilirsin pişmanlık göz yaşlarında anlatılır. Ben kitaplarıma ağlıyorum, sanma ki yokluğunun yazıtlarına.
Yasaklanan kitaplarıma, alevlere teslimiyeti kabul etmese de kaçınılmaz sonda kıvranan lügatlarıma.
Okunamayan şiirlerime ağlıyorum, adına dair beslediğim kinin aşk olduğunu öğreten mektuplarıma.
Oturup bir köşede, zabıtanlardan kalan tezgâhlarıma ağlıyorum.
Hibe edilen hakları savunanlara ağlıyorum, görüyorsun.
Adaletinden kalan savunmalarım da kırmızı başlık altında toplanıyor bir iki kelime ile.
Bir kelimenin neler anlatabileceğini düşüne düşüne..
İki yanımda iki gardiyan, yalnızlığımın kodeslerinde çürütülüyorum, en içerimde saklı zindarlarda..
Bilemem sevdalar hangi diyarlarda?
Suyu getiremeyen sevdalara ağlıyorum...
24.03.2013