SeVGiLiYe AÇıLMaMıŞ MeKTuP

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
kum kзđiśi

kum kзđiśi

Üye
SeVGiLiYe AÇıLMaMıŞ MeKTuP
Varlığın yokluğuna özdeş şimdi…
Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne…
…
Sen bulanıklaşsan da gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü… Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni…
Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum. İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye… Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine. Utancımdan … alışık olmadığımdan belki … belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye korkumdan.. Farkına varamadım gerçeklerin.. Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; … eğer denizlerden çaldığın dalganın bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim mayasız öperdim seni.. Özüm’süz …
…
Güzel kelimeler istiyordum senden … Ay ışıklarıyla yıkanmış okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı …
…
Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa… terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın … Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için sen görünce beni böyle çaresiz beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimi..Sen biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlime.Oysa ben susmanı bekliyordum.. birde ıslak bedenimi sarmanı… bir “NEYİN VAR SENİN” e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim ama sen … yoktun..!
…
Yıllar geçti aradan.. ve farkında olmadan…
Adımlarım daha büyük daha hızlı ve daha sağlam…
Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı. Ve hasretinin bitime uğraması gerekti. Eylüldü.. hüzün mevsimiydi.. nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum “Vatanım” diye değil! Sen dön diye…
…
-Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum.. Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken göz yaşlarımı tutamadığım … hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde düşünüp de derinlere daldığım….
Hatırladın mı?
Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık..
Gözlerime durulmayı öğrettim..
Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye..
Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! !
…
Gitme Sevgili!
Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana.. yüreğim yüreğinde.. Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz.. Ya dünümü ver yada hakkımı! çok mu arzu ettiklerim?
Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum.. al beni de gözlerine…
…
Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık her parselinde acı ve göz yaşı… Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde.. Dudaklarından dökülmedikten sonra adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki?
…
Evlendim…Soğuk duvarlarında gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde bedenimi saran b
aşka kolları sen zannedip doyasıya hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi..

Evlendin…İkekşi sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim… Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu… Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için… Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim … Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin… Arsız gönül kuşun konmuştu bir b
aşka evin bir başka penceresine…Açar mıydı? …
…
Yıllar geçti aradan … farkında olmadan.
Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim… Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın? Ben kaybolmuşluğun sefasını sürerken sen bensizliğin nedametini çekiyorsun… Hissediyorum bunu…Ne ektin ki biçesin?

Beni arıyorsan;
Yokum! !
Sisle çevirdiğin bu evren artık benim olmadığı kadar seninde değil! !
Zaman hızla akıp gidiyor..
Yıllar sonra bugün bakıp da halime gülmeyeceğim… Gözlerime durulmayı öğrettim…
Dudaklarım dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık..
Erkekçe namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden;
Arkasına bile bakmadan…
…
Dur! !
Yaklaşma…
Yollarına toz olduğum sevgili! !
Dudak büktüğüm gidişine…
Yüz eskittiğim zamanla..
Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! !
Dokunma ellerime..
O eller ki zamanın bir köşesinde okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller…
…
Git..

Varlığın yokluğuna özdeş şimdi…
Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne…
 
  • Beğen
Tepkiler: converter2
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt