Seri Katiller

Sponsorlu Bağlantılar

Baydırman

Baydırman

Moderator
    Konu Sahibi
Seri Katiller
Belirli zaman aralıkları ile üç veya üçten fazla kişiyi düzenli veya düzensiz bir şekilde öldürmüş, psikolojik olarak sorunlu, kişilik bozukluklarına sahip, psikopati çoğunluklu, büyük çoğunluğunda vicdan duygusu ve pişmanlık duygusu olmayan kişilere seri katil denir. Seri katilleri diğer katillerden ayıran özellikleri de budur. Diğer katiler, cinayetlerinde amaç güderken ve yaptıkları karşısında büyük çoğunluğu pişman olurken, seri katiller işledikleri cinayetleri zevk alarak ve karşı duyamadıkları bir öldürme iç güdüsüyle öldürüp, vicdan azabı veya pişmanlık duymamışlardır. Tabii bu durumlara istisna olan seri katillere de rast gelinmiştir. Örneğin: Paul Michael Stephani adlı bir seri katil ABD’nin Minnesota eyaletinin Minneapolis ve Saint-Paul kentlerinde 1980 ve 1982 yılları arasında 2 kişiyi yaralamış, üç kadını vahşice katletmiş ve polisi arayıp ağlayarak cinayetleri anlatmıştır. Yaptığı bu itiraflarla ve ağlayarak konuşmasından dolayı ‘’The Weepy-Voiced Killer’’ yani ‘’Ağlayan Sesli Katil’’ olarak hatırlanmıştır. Stephani bu itiraflar ile seri katillerin de bazı istisna durumlarda vicdanlarının olabileceğini göstermiştir.

Seri Katilliğin Tarihsel Gelişimi: Seri katiller her ne kadar 1960-1980 tarihleri arasında en yüksek zamanlarını yaşasa da ismine ‘seri katil’ denmese bile zevk için adam öldüren katiller orta çağdan beri tarihte kendilerini göstermişlerdir. Seri katil tamlaması ilk olarak bir gazete sayesinde çıkmış ve akıllarda yer ederek sözlüklere girmiştir. Tarihsel olarak belirli bir kronolojik sıraya koyulduğunda seri katiller II. Dünya Savaşı’ndan sonra artan şiddet vakaları ve Büyük Buhran döneminin ardından büyük artış göstermiş, ilk vakalar ortaya çıkmıştır. Patolojik ve kriminolojik açıdan 1970-1980 tarihlerinde dikkat çekmiş ve araştırılmaya başlanmıştır. 30’lu yıllarda öldürülen kurbanlar tanıdık veya hasım olurken 80’li yıllarda öldürülen kurbanların yüzde altmışı katillere yabancı kişilerdir. 80’lerde zirve noktaya çıkan seri cinayetler öyle bir artış göstermiştir ki artık tek basamaklı sayıda cinayet işleyen katiller dikkate alınmamaya başlamıştır.

Seri Katillerin Kurbanları: Kurbanlar genelde aynı özelliklere sahip olurlar. Bunlar meslek, dış görünüş, cinsiyet, aynı yaş grupları, statü gibi özellikler olabilir. Seri katiller kurbanlarını genelde aynı yöntem, aynı düzen ve aynı silahlar ile öldürürler. Bu özellikleri polislerin işine yarar ve farklı cinayetlerin aynı kişi tarafından işlendiğini düşünüp davaların kolaylaşmasını sağlar. Böylelikle medyanın da desteği ile katil daha yakalanmadan önce bile seri katil olarak anılabilirler.

Seri Katil Tamlamasının Etimolojisi: Seri katil etimolojik olarak İngilizce bir sözcük olan ‘’****** killer’’dan Türkçeye çevrilmiştir. Anlamı ‘hızlı katil’ olarak çevrilse de bu seri katil kavramını doğru bir şekilde yansıtmaz ve yanlış anlaşılmasına sebep olabilir.

Seri Katillerin Cezai Ehliyetleri ve Yargılanması: Seri katillerde psikoz çok nadir görünür çünkü psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatrik terimdir. Psikoz hastalarının büyük çoğunluğu paranoya, düşünce bozukluğu, halüsinasyon ve sanrılar görme, şizofreni, anlayış ve anlama kıtlığı gibi sebeplerden dolayı doğruyu ve yanlışı birbirinden ayıramaz. Bu da psikoz hastalarının yakalansalar bile işledikleri cinayetleri cezai ehliyet dışında gerçekleştirdiği gerekçesiyle katil sayılmayıp akıl hastası olarak görülmelerine ve ceza almamalarına sebep olur. Seri katillerin birçoğu çıkarıldıkları mahkemede avukatları tarafından psikoz oldukları gerekçesiyle cezai ehliyeti olmadıklarını ve akıl hastanesine kapatılmaları üzerine savunmalar yapmışlardır. Her ne kadar seri katillerin birden çok kişiyi öldürmek ve yakalanmamak için psikoz gibi hastalıkların olmaması gerekse de bazı seri katillerin savunma avukatları müvekkillerinin cezai ehliyeti yoktur savunmalarını yüksek mahkemelere taşımışlardır.

Seri Katil Türleri: Seri katiller işledikleri cinayet şekillerine göre kriminoloji bilimine göre üç türe ayrılır. Bunlar; düzenli ve sistematik cinayet işleyen seri katiller, düzensiz ve sistematik olmayan seri katiller, hem düzenli hem düzensiz cinayetler işleyen seri katillerdir.

- Düzenli ve Sistematik Seri Katiller: Bu tip seri katiller ortalama IQ seviyesinin üstünde olan seri katil tipleridir. İşledikleri cinayetleri sistematik ve düzenli olarak yaparlar. Pek çoğu kurbanlarının cesetlerini soğukkanlılıkla yok eder, farklı yerlerde cinayetler işleyerek polisin cesetler arasındaki ortak noktayı bulmalarını geciktirir; bazıları işlediği her cinayet sonrasında en ince ayrıntıya planlar ve kanıtları yok eder. Genelde sosyopat olan bu tip seri katiller, yakın çevreleri tarafından aile ve statü sahibi, iyi kalpli, zararsız görünen insanlardır. Bu da bu seri katillerin yakalanmasını olumsuz etkiler.

- Düzensiz ve Sistematik Olmayan Seri Katiller: Bu tip seri katiller genelde ortalamanın altında IQ seviyesine sahiptirler. Cinayetleri anlık işlerler, çoğu cesetleri bile kaldırmaz, bu yüzden çabuk yakalanırlar. Zihinleriyle değil iç güdüleriyle hareket ederler. Cinayetleri ritüelleştirirler. Nekrofili (ölü sevicilik), yamyamlık ve kurbanlara tecavüz bu tip seri katillerde rastlanır.

Seri Katillerin İtici Güçleri: Seri katillerin en büyük ortak özelliği öldürme iç güdüsüdür. Bu iç güdü itici güçlere göre dört ana maddeye ayrılır. Bunlar;

1) Hayalperestler: Bu tip seri katiller en az rastlanılan seri katillerdir. Psikozlardır ve psişik güçlere inanırlar. Kendilerinin Tanrı, şeytan veya gizemli güçler tarafından görevlendirildiklerine ve aldıkları canların belirli bir amaca hizmet ettiğine inanırlar.

2) Görevciler: Bu tip seri katiller kendilerini görevlendirirler. Toplumun sosyal açıdan bozulduğunu düşünürler ve bunu düzeltmek için kendilerini kurtarıcı olarak görürler. Genelde dini yanlış yorumlamış dindarlardır ve günahkârlar olarak adlandırdıkları kitlelerden insanları öldürürler. Psikoz veya sosyopat olmayan tek tiptir ve sayıları azdır.

3) Güç Bağımlıları: Güç bağımlıları kontrol bağımlısı seri katillerdir. Genelde küçükken cinsel istismara uğramış, ezilmiş, dışlanmış, aile içi şiddete maruz kalmış ve kötü hayat şartlarında büyümüş kişilerdir. Yaşadıkları travmalı çocukluk dönemi yetişkin dönemlerinde güç ve kontrolden yoksun kalma korkusuna, dolayısıyla kurbanları üzerinde güç ve kontrol kurma arzularına sebep olur.

4) Zevk Düşkünleri: Zevk düşkünü seri katiller en çok nefret edilen seri katil tipidir. Kişisel zevkleri için cinayet işlerler ve kurbanlarını bu zevkler karşısında harcanabilir olarak görürler. Kriminoloji bu seri katilleri 3 alt başlık altında ayırır. Bunlar;

4.1) Şehvet Düşkünleri: Şehvet düşkünü katillerin temel dürtüsü cinselliktir. Genelde sosyal yaşantılarında cinsel problemler yaşayan kişilerdir. Kurbanları ile yakın temasta bulunurlar. Nekrofili, tecavüz, cinsel tatmin amaçlı işkence, mazoşizm ve sadizm fantezileri bu tip seri katillerinin yaptığı eylemlerden birkaçıdır.

4.2) Heyecan Düşkünleri: Bu tip seri katillerin sosyal yaşantılarında asosyallik, monotonlaşma, heyecansızlık gibi sosyal problemleri vardır. Genelde sessiz ve silik tiplerdir. Amaçları kurbanları üzerinde baskı kurup onları, korkutup adrenalin hissi yaşatmaktır. Eziyet etmekten ve acı vermekten zevk alırlar, psikopatlardır.

4.3) Maddi Rahatlıklar: Bu tip seri katiller maddi kazanım ve rahat bir yaşam sürme hayalleri temel dürtülerini oluşturmaktadır. Kurbanları genelde sosyal çevrelerinde olan insanlardır. Kadın seri katiller daha çok bu gruba girer.

Seri Katilliğin Sinema ve Edebiyata Yansıması: Seri katiller medya ve yargının yanında, sinema eserlerinde de baş göstermiştir. Ed Gein, Ted Bundy gibi seri katiller korku, suç, polisiye gibi edebi eserlerde dikkat çekmiş ve bugün bir çoğumuzun bildiği korku yapımlarına ilham kaynağı olmuştur.
 
  • Cool
  • Beğen
Tepkiler: gonyalı ve PALA.
PALA.

PALA.

Üye
anlama kıtlığı
Günümüzün en büyük sorunu bu demek ki, toplumun içinde bir seri katil alt yapısı mevcut.
3) Güç Bağımlıları: Güç bağımlıları kontrol bağımlısı seri katillerdir. Genelde küçükken cinsel istismara uğramış, ezilmiş, dışlanmış, aile içi şiddete maruz kalmış ve kötü hayat şartlarında büyümüş kişilerdir. Yaşadıkları travmalı çocukluk dönemi yetişkin dönemlerinde güç ve kontrolden yoksun kalma korkusuna, dolayısıyla kurbanları üzerinde güç ve kontrol kurma arzularına sebep olur.
Şiddet ve istismar madurlarının emin olun kimseye kötülük yapacaklarından değil, tam tersine bu tür olaylardan kaçan insanlardır. Toplumda bu tip olaylara karşı hassas oluşları geçmişteki travmanın nüksetmesi durumunda farklı boyutlarda ortaya çıkabilir. Kendi hesaplarını görmekten öteye gitmez.
 
  • Cool
  • Beğen
Tepkiler: Baydırman ve gonyalı


Üst Alt