Seçkincilik Kuramı

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
HeiLmasTer®

HeiLmasTer®

Üye
    Konu Sahibi
Seçkincilik Kuramı
Seçkincilik Kuramı, toplumsal gelişmeyi önde gelen bir yönetici kesimin işi olarak görür ve bu kesimin kitleler karşısındaki ayrıcalıklı konumunu ve egemenliğini bu kesimin özel toplumsal, doğasal, zihinsel ve ahlaksal niteliklerine verir. Seçkinler ile kitlesel arasındaki bitimsiz karşıtlığı postulalaştırır; <<seçkinler, özel nitelikleri olan birey ya da birey topluluklarıdır; kitleler ise özel nitelikleri olmayanların bütünüdür>> (Ortega y Gasset). Seçkincilik kuramı, kitleleri istemsiz, kolay yönetilebilir, yaratıcı iş yapma ve tarih oluşturucu etkinlikte bulunabilme gücü olmayan, kendi başına yıkıcı bir güç oluşturan bir sürü olarak görür.

Seçkincilik kuramlarına tüm gerici ideolojilerde rastlanır. Bu tür kuramlar, belirli bir sömürücü sınıfın egemenliğinin kitlelerin eylemleri karşısında tehlikeye düştüğü, ayrıcalıklı kesimlerin kendi siyasal güçlerini halk kesimleri karşısında haklı gösterip savunmak durumunda kaldıkları zamanlarda ortaya çıkmıştır.

Burjuva seçkincilik kuramları, emekçilerin savaşımına tepki olarak, burjuvazinin işçi eylemlerine karşı ideolojik kavgasının ve bilimsel dünya görüşüne karşı savaşımının bir biçimi olarak yer alır. Otoriter, hiyerarşik olarak ayrımlanmış bir toplumsal sistem, faşist bir devlet biçimi önerir. Emperyalist ülkelerde tekelci burjuvazinin diktatörlüğü, toplumda en iyilerin, en niteliklilerin yönetimiymiş gibi kendini ortaya koyar. Kitlelerin giriştikleri ilerici eylemlerse, <<vahşi orman insanlarının azgınlığı>>dır, kör saldırganlktır, anlamsız, doğaya aykırı bir iş, tanrıya karşı işlenmiş bir suçtur. Kitleler ancak seçinlerin siyasetine konu olabilir. Alman Faşizminde, seçkincilik kuramı, insancıllığa en barbarca çizgileri içinde kendini ortaya koymuştur.

Seçkincilik kuramları, emperyalizm ideolojisinde çeşitli kılıklara girer; sağ sosyal-demokrat, revizyonist, liberal, faşist ve klerikal biçimler alır. Irkçı eğilimler taşır (Nietzsche ,Chamberlain), soyut bir insan doğasına yaslanır (M. Weber, Jaspers), psikolojik olaylara dayandırılır (Le Bon, Ortega y Gasset), teknikçilik savlarıyla yürütülür (Burnham, Dahrendorf), çağımızda aydınların yol gösterici rolü içinde ele alınır. (Bloch, Fischer, Kolokovski).

Irkçı biçimi içinde faşist seçkincilik kuramının, Alman emperyalizminin yenilgiye uğratılmasından sonra gözden düşmüş olmasına karşın, emperyalizmin ve militarizmin yeniden dirilmesiyle birlikte klerikalizmin ve yeni-nazizmin dinsel kılık içindeki seçkincilik anlayışlarına rastlanmaya başlanmıştır.

Seçkincilik kuramının kullandığı seçkinler-kitle ayrımı ilkesi kadar, kavramın kendisi de bütün bütüne öznel ölçütlere dayanır. Seçkincilik kuramı, nesnel toplumsal yasaların varlığını, toplumsal varlığın toplumsal bilince önceliğini yadsır; maddi ürünlerin üretim tarzının toplumun niteliğini ve gelişimini belirlediğini, maddi ürünleri üretenlerin toplumsal gelişmenin iticisi ve tüm önemli tarihsel olayların yaratıcısı olduklarını reddeder.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular



Üst Alt