Haydar
Emekli Yönetici
Sara Hastalığı
Sara nöbetleri, tipik belirtileri nedeniyle çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Nöbet başgöstermeden önce, yarım baş ağrıları, sindirim bozuklukları, kalp çarpıntıları, keyifsizlik gibi bazı uyarıcı belirtiler ortaya çıkar. Nöbetin başlaması son derece anî olur. Hasta sararır, çığlık atar, bayılır ve düşer. Bu düşme çoğu kez ciddi yaralanmalara yolaçar. Düştükten sonra vücut bir dakika kadar gergin kalır gözlerden kan çekilir, solunum durur, yüz çizgileri bozulur. Bu sırada hasta dilini ısırır. Daha sonra, derin ve hırıltılı bir soluk alır. Kollarında ve bacaklarında şiddetli çırpınmalar görülür.
Başını sert hareketlerle düzensiz bir biçimde her yana döndürür. Yüz hastanın acı çektiğini belirten bir görünümdedir. Gözler anormal bir biçimde hareket eder. Dudaklarda köpükler belirir ve büzgen kasların gevşemesi sonucu hasta işer. Bir süre sonra nöbet geçer ve hasta on beş dakika kadar baygın kalır. Uyandığında, geçirdiği nöbet konusunda hiç bir şey hatırlamaz. Daha önce bu hastalığa tanık olmayan bir kişi için bile teşhis oldukça kolaydır. Yara izleri, dil ısırığı, işeme ve bilinç yitimi doktoru yanıltmayan belirtilerdir.
Jackson sarası denilen sara türü sırasında bilinç yitiminden önce meydana gelen çırpınmalar vücudun ancak bir bölümüyle ilgilidir. Elde, ayakta ya da yüzde başlayan ve daha sonra çevredeki kaslara doğru yayılan kasınmalar görülür. Bu sara türünde bayılma genellikle yoktur. Belirtiler yalnız duyularla ilgili de olabilir. Örneğin, vücudun belirli bir bölümünden yanma karıncalanma gibi Başlangıçta en çok dikkati çeken belirtiler arasında, el ve ayaklarda görülen karıncalanmalar ve uyuşmalar, baş dönmeleri ve görme açısında değişme, göz nevriti, göz felci gibi görme bozuklukları sayılabilir.
İnmeler, özellikle paraplejiler (belden aşağı inme) hareket düzensizliği, titremeler, konuşma bozuklukları (yavaş, heceleyerek, monoton konuşma), büzgen kas bozuklukları ve ruhsal bozukluklarda gözlenmesi gereken durumlardır. Hastalıklar genel olarak 20 ile 35 yaşlar arasında başlar. Gelişmesi, araya uzun yavaşlama dönemlerinin girmesiyle, yıllarca (bazen kırk yıl) sürebilir. Son yıllarda, bu hastalığın tedavisinde önemli ilerlemeler gerçekleştirilmekle birlikte nedeni henüz bulunamamıştır.
Sara
Nöbet sanrılarla, istemsiz alt çene hareketleriyle ve konuşma bozukluklarıyle de ortaya çıkabilir. Hastanın hareketleri otomatikleşir. Hatırlamadığı birtakım suçları işlemiş gibi davranır. Küçük sara (petit mal) denilen hafif sara, belirtileri tam olmayan bir nöbettir. Hasta birkaç saniyelik bir baygınlık geçirir. Çevresindeki kişiler, hatta kimi zaman hastanın kendisi bile bunun farkına varmaz. Ama, birdenbire ortaya çıkan böyle bir nöbetin tehlikesi küçümsenmemelidir. Örneğin hasta araba kullanırken böyle bir nöbet geçirirse, bir kazaya yolaçabilir. belirtileri hafif ve süresi kısa olduğundan bu hastalığın teşhisi oldukça güçtür.
Sarayı ortaya çıkarmak ve niteliklerin belirlemek için elektroansefalogramdan yararlanılır. Saranın nedenleri çok çeşitlidir ve iyi belirlenmemiştir. Hastalığın kökeninde çoğu zaman bir çarpma olayı vardır. Bugün, trafik kazalarının gittikçe arttığı göz önüne alınırsa, çarpma olaylarının nedenli önem kazandığı anlaşılır. Kazaya uğrayanların yüzde 40′ında kafatası çarpması görülür. Bu kişilerin de çoğu daha sonra saraya yakalanırlar.
Beyin urları, bulaşıcı beyin yangısı, beyin frengisi gibi beyin ve beyin zarı hastalıkları, mültipl skleroz, beyin zarı kanamaları, beyin kabuğu zedelenmesine yolaçan nedenler hep sara nöbetleri nedenleridirler. Zehirlenmeler (özellikle alkol zehirlenmeleri) ve kimi kalp hastalıkları da yine saraya yolaçabilirler. Hastalığın yukarıda söz edilen nedenlerle ortaya çıkmadığı anlaşılırsa kalıtımla ilgili olduğu düşünülür.
Başını sert hareketlerle düzensiz bir biçimde her yana döndürür. Yüz hastanın acı çektiğini belirten bir görünümdedir. Gözler anormal bir biçimde hareket eder. Dudaklarda köpükler belirir ve büzgen kasların gevşemesi sonucu hasta işer. Bir süre sonra nöbet geçer ve hasta on beş dakika kadar baygın kalır. Uyandığında, geçirdiği nöbet konusunda hiç bir şey hatırlamaz. Daha önce bu hastalığa tanık olmayan bir kişi için bile teşhis oldukça kolaydır. Yara izleri, dil ısırığı, işeme ve bilinç yitimi doktoru yanıltmayan belirtilerdir.
Jackson sarası denilen sara türü sırasında bilinç yitiminden önce meydana gelen çırpınmalar vücudun ancak bir bölümüyle ilgilidir. Elde, ayakta ya da yüzde başlayan ve daha sonra çevredeki kaslara doğru yayılan kasınmalar görülür. Bu sara türünde bayılma genellikle yoktur. Belirtiler yalnız duyularla ilgili de olabilir. Örneğin, vücudun belirli bir bölümünden yanma karıncalanma gibi Başlangıçta en çok dikkati çeken belirtiler arasında, el ve ayaklarda görülen karıncalanmalar ve uyuşmalar, baş dönmeleri ve görme açısında değişme, göz nevriti, göz felci gibi görme bozuklukları sayılabilir.
İnmeler, özellikle paraplejiler (belden aşağı inme) hareket düzensizliği, titremeler, konuşma bozuklukları (yavaş, heceleyerek, monoton konuşma), büzgen kas bozuklukları ve ruhsal bozukluklarda gözlenmesi gereken durumlardır. Hastalıklar genel olarak 20 ile 35 yaşlar arasında başlar. Gelişmesi, araya uzun yavaşlama dönemlerinin girmesiyle, yıllarca (bazen kırk yıl) sürebilir. Son yıllarda, bu hastalığın tedavisinde önemli ilerlemeler gerçekleştirilmekle birlikte nedeni henüz bulunamamıştır.
Sara
Nöbet sanrılarla, istemsiz alt çene hareketleriyle ve konuşma bozukluklarıyle de ortaya çıkabilir. Hastanın hareketleri otomatikleşir. Hatırlamadığı birtakım suçları işlemiş gibi davranır. Küçük sara (petit mal) denilen hafif sara, belirtileri tam olmayan bir nöbettir. Hasta birkaç saniyelik bir baygınlık geçirir. Çevresindeki kişiler, hatta kimi zaman hastanın kendisi bile bunun farkına varmaz. Ama, birdenbire ortaya çıkan böyle bir nöbetin tehlikesi küçümsenmemelidir. Örneğin hasta araba kullanırken böyle bir nöbet geçirirse, bir kazaya yolaçabilir. belirtileri hafif ve süresi kısa olduğundan bu hastalığın teşhisi oldukça güçtür.
Sarayı ortaya çıkarmak ve niteliklerin belirlemek için elektroansefalogramdan yararlanılır. Saranın nedenleri çok çeşitlidir ve iyi belirlenmemiştir. Hastalığın kökeninde çoğu zaman bir çarpma olayı vardır. Bugün, trafik kazalarının gittikçe arttığı göz önüne alınırsa, çarpma olaylarının nedenli önem kazandığı anlaşılır. Kazaya uğrayanların yüzde 40′ında kafatası çarpması görülür. Bu kişilerin de çoğu daha sonra saraya yakalanırlar.
Beyin urları, bulaşıcı beyin yangısı, beyin frengisi gibi beyin ve beyin zarı hastalıkları, mültipl skleroz, beyin zarı kanamaları, beyin kabuğu zedelenmesine yolaçan nedenler hep sara nöbetleri nedenleridirler. Zehirlenmeler (özellikle alkol zehirlenmeleri) ve kimi kalp hastalıkları da yine saraya yolaçabilirler. Hastalığın yukarıda söz edilen nedenlerle ortaya çıkmadığı anlaşılırsa kalıtımla ilgili olduğu düşünülür.
