O biraz da toplumun yapısına bağlı.Toplumun ekonomisine,geleneğine-göreneğine sosyal açıdan gelişmişliğine,bilime ve kültüre verdiği önemin derecesine vs. Toplumun sanatkarı yetiştirmesinden kasıt ona imkan sunması,çalışmalarını desteklemesi mi yoksa bir ilham kaynağı olmak,Hasan'ın da bahsettiği gibi etkileşim kurmak mı?
Her toplumun sözcüleri vardır;aydınları, düşünürleri, sanatkarları...
Bu insanların yetişmesi için birçok insan birçok kurumla seferber olmuş ve sanatın işlevliğinin yayılmasını istemiştir.Böylece imkanları sınırlı olan bir yetenek,bu sayede yetişme imkanı bulur.
Sanatçı topluma ayna tutar,onlara kendilerini çıplak ve gerçek bir şekilde gösterir.''İşte siz busunuz!'' der.
Toplum bu sayede kendisini görme fırsatı yakalar.Sonuç olarak bilinçlenir.Yahut iletilmek istenen bir mesaj kitaplarla geniş bir hayran kitlesine kolayca iletilebilir.Sanatçı toplumu etkiler.
Sanatçı da kendi toplumunun bir ferdi olduğu için muhakkak bulunduğu toplumdan bir şeyler alır.Sevincine hüznüne ortak olur.işin özeti her ikisi de mümkündür.Yumurta mı tavuktan çıkar,tavuk mu yumurtadan çıkar hesabı...