Rijkaard: Takım ruhunu en üst seviyeye taşımalıyız

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
emre_1905_gs

emre_1905_gs

Üye
    Konu Sahibi
Rijkaard: Takım ruhunu en üst seviyeye taşımalıyız


Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, “Rjkaard’la Soru Cevap” programında gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Zor bir haftaydı ama güzel bir hafta oldu öyle değil mi? Tobol maçından bu yana ilk 45 dakikanın yenik kapatıldığı ilk karşılaşma bu zor bir maç oldu. Rakibin teknik adamı değişmiş ki Yılmaz Vural bu ligin en tecrübeli teknik direktörlerinden biriydi. Hocamıza göre neden zor oldu bu karşılaşma?

En önemlisi ilk yarıyı değerlendirdiğimiz zaman Kasımpaşa gerçekten çok hırslı çıktı, çok agresif çıktı maça ve bunu da ellerinden geldiği kadar yaptılar. Agresif oynadılar ki biz onların gösterdiği agresifliğe cevap veremedik.

Baktığımız zaman ilk yarı Kasımpaşa savunmanın arkasına ciddi toplar attı, ciddi tehlikeler yarattı, öne de geçtiler fakat ikinci yarı bambaşka bir Galatasaray izledik. Temposu olan arzulu golü bulan Galatasaray, skoru bulan bir Galatasaray, iki devre arasındaki fark neydi hocamıza göre?

İki sebebe bağlayabiliriz. Birinci sebepten başlayalım. Futbolcularımız ilk yarıda biraz kötü oynadılar az önce konuştuğumuz gibi agresif oynayamadılar ve 15 dakikalık arada bunun bilincine vardılar maçı kazanmamız için agresif oynamamız gerektiğine ve sizinde gördüğünüz gibi ikinci yarı çıktık elimizden geleni yaptık. İkinci sebep Kasımpaşaspor bütün enerjisini ilk yarıda harcadı diyebiliriz. Çok koştular, çok mücadele ettiler. İkinci yarıda bazı futbolcularda yorgunluklar başladı. Bu sebeplerden dolayı ikinci yarı farklılaştı.

Peki Galatasaray için yorgun milli maç arası yaramadı. Onun için Galatasaray biraz daha kötü oynuyor diyorlar sezon başına göre ama bakıyoruz Ankaraspor maçı içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Son 15-20 dakikada maçı koparan bir Galatasaray var. Bu çelişkiyi nasıl özetleyebiliriz nasıl açıklayabiliriz hocam nasıl bir yorum getirir?

Öncelikle şunu söylememiz lazım biz büyük bir takımız ve her büyük takım gibi milli takımlara futbolcular gönderiyoruz. Bizim için bir bahane olamaz. Milli takımlara futbolcu gönderiyoruz, yorgunluktan şikayet etme gibi bir lüksümüz yok, öyle bir şey yapmıyoruz zaten bu da maçlarda gözükmüyor onun haricinde tabi tekrar Kasımpaşa maçına dönersek çok zor bir maç oldu. Bizim için biraz yorgunluklar olmuş olabilir ama ikinci yarıda herkes bu bilince vardı nasıl galip geleceğimizin bilincine vardı ve çıktık elimizden gelenin en iyisini yaptık.

Bir detay da oyuncu değişikliği oyuna yapılan müdahaleler oldukça yerindeydi bununla ilgili görüşlerini alalım mı hocamızın?

Kenara baktığımız zaman, yedek kulübesine baktığımız zaman hepsi birbirinden yetenekli futbolcularımız var. Kasımpaşa maçında da sizinde dediğiniz gibi gördük. Bu çok önemli bir detay aslında ve Nonda-Keita oyuna girdiler ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Takım için en olumlu şeyleri gösterdiler. Galibiyette büyük rol sahibi oldular.

Nonda için bir parantez açmak istiyorum. Galatasaray için gerçekten ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Topu çok iyi saklıyor. Topu saklarken rakibiyle girdiği mücadele de fizik gücünü iyi kullanıyor. Haliyle topu tutabildiği için savunmasını orta sahasını rahatlatıyor ve son maçta olduğu gibi bu sezon onu çok sık tekrarladı. Oyuna girdikten sonra da oyunun kaderini değiştirecek olumlu etkiler yapıyor. Nonda’yla ilgili neler düşünüyor?

Nonda çok kaliteli bir futbolcu bizim takımımız içinde önemli bir futbolcu diyebilirim ama kendisi önemli bir sakatlıktan çıktı. O yüzden haftada 2-3 maç oynaması yüksek tempolu maçlarda 90 dakika oynaması belki tekrar onun sakatlığının nüksetmesini sağlayabilir. O yüzden biz bu şekilde Nonda’yı korumaya çalışıyoruz ama tabi bu bizim için çok güzel bir duygu çünkü biliyoruz ki Nonda görev verildiği zaman elinden gelenin en iyisini yapıyor. Maça girip kaderini değiştirebiliyor maçın bu da bir antrenör için çok önemli bir şey.

Aslında Nonda için değil bütün Galatasaraylı oyuncular için geçerli. Yedek kalan oyuncu bunu sorun etmiyor Galatasaray’da ve ne zaman görev verilirse çıkıyor sahaya elinden gelenin en iyisini yapıyor ki hatta çoğu maça da yedek kulübesindeki oyuncuları çevirdiğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Belki hocanın adaletidir bu dengeyi sağlayan. Hocamız neler söyler bu dengeyi nasıl sağlıyor? Galatasaray dolayısıyla başarının sırrı biraz da burada yatıyor.

Tabi ki bu çok önemli çünkü bizim zaten ekip olarak bir mantalitemiz var. Şampiyonluğun veya belirli başarıların 11 kişiyle kazanılacağını düşünmüyoruz. Bu bir ekip oyunu. Bunu da zaten antrenmanlarda görebilirsiniz takımlardaki arkadaşlık takım ruhu tabi ki direkman maçada yansıyor. O yüzden herkese mutlaka bir şans gelecektir. Onlara buradan teşekkür etmek istiyorum. O şansı mutlaka iyi değerlendiriyorlar.

Biraz da oyuncunun mantalite olarak kendisini hazırlamasıyla alakalı oyuncu yapısıyla karakteriyle sonuna kadar alakalı bir durum belki de.

Evet kesinlikle öyle hem fizik olarak hem mental olarak kendilerini hazırlamaları lazım şu ana kadar hazırlıklarında bunu görüyoruz zaten.

Zaten kulübeden destek almanın, lig açısından özellikle ne kadar önemli olduğunu her maçta bir kez daha görüyoruz. Bir parantez de Emre Aşık’a açmak istiyorum. Mükemmel bir profosyonellik ki Panathinaikos maçından sonra özellikle bütün medya Emre Aşık’ı maçın adamı seçip, başarılı olduğunu defalarca kez yazdılar. Ne zaman görev verilirse çıkıp mücadele ediyor. Hocamız Emre Aşık ile ilgili neler düşünüyor?

Emre Aşık’a çok minnettarım diyebilirim çünkü kendisi yaş olarak diğer arkadaşlarından büyük fakat gençlere çok yardımcı oluyor. Özellikle antrenmanlarda genç arkadaşlarına çok yardımcı oluyor ve iyi de örnek oluyor. Onun haricinde bu tip futbolcuları, hem kariyer olarak iyi hem de tecrübe olarak soyunma odanızda bulundurmanızın diğer oyuncularınızı motive etmesi ve yardımcı olması yönünde çok önemlidir. Emre Aşık’da bugüne kadar bunları çok iyi yaptı. Bizi hiç utandırmadı. Kendisi çok önemli bir profosyonel. Bugüne kadar çok iyi performans gösterdi, gösterecek de.

Şimdi Kasımpaşa maçına döndüğümüz zaman, belirtilmesi gereken bir nokta daha var bence. Top rakipteyken bazı takımlar ile kıyas ettiğimiz zaman takımın ikiye bölündüğünü görüyoruz ama Galatasaray’da baktığımız zaman topun arkasına bütün futbolcular geçiyor. Keita, Kewell, Arda, Elano kim oynuyorsa o bölgede topun arkasına kim geçiyorsa savunma yapabiliyor. Arda’yı, Keita’yı hatta Elano’yu rakibini 50-60 metre geride kovalarken izleyebiliyoruz. Belki de Galatasaray’ın başarısının sırrı burada yatıyor.

Bizim de çok önem verdiğimiz bir konu antrenmanlarda devamlı üzerinde durduğumuz, futbolcularla birebir konuştuğumuz bir konu. Çünkü günümüz futbolunda bu çok önemli bir yere sahip. Bizim takımımızda bunu elinden gelenin en iyisi şeklinde yapmaya çalışıyor. Ben de buradan tekrardan futbolcularıma teşekkür etmek istiyorum. Hem ataktayken, hem de savunmadayken kollektif futbol oynuyoruz çünkü topu kaptırdığınızda takım olarak geriye dönebiliyorsanız, herkes defansa yardım edebiliyorsa bu çok önemlidir. Bizde şu ana kadar bunu çok iyi yapıyoruz.

Şunu da gördük Kasımpaşa maçında, hep şöyle konuştuk Galatasaray çok teknik, bireysel yeteneklere sahip olan bir takım ama baktığımız zaman Kasımpaşa maçında penaltısı verilmemiş, çıkması gereken kırmızı kartlar çıkmamış ve rakip çok agresif futbol sergiliyor. Özellikle ikinci yarı dişe diş, kora kor bir mücadele Galatasaray’da. Oyuncular ikili mücadelelerde sonuna kadar dayanıyor. Zaten galibiyet biraz da bu yüzden geldi. Galatasaray aslında teknik olduğu kadar agresif de bir takımmış belkide biz bu ikisinin ayrımına son Kasımpaşa maçında vardık.

Teknik olarak iyi olabilirsiniz ama en az rakibiniz kadar mücadele etmezseniz bu çok önemli onun bir anlamı kalmaz. İkinci yarıda da gördünüz rakibimiz kadar mücadele ettik. O zaman işte kalitemiz ortaya çıktı. Tekniğin yanında fizik olarak da iyi mücadele ettikten sonra kalitemiz ortaya çıktı. İkinci yarıda maça hakim olduk.

Rijkaard, Kasımpaşa maçında bir gerçeği de görmüş oldu. Türkiye’de sert futbol var özellikle büyük takımlara karşı kapanan takımları görüyoruz. Hakem hataları maalesef Turkcell Süper Lig’de çok sık rastladığımız bir durum. Şu ana kadar geçirdiği 6 haftalık Turkcell Süper Lig macerasını soracağım hocamızın. Herşeyi katarak da tabii ki, maçtan sonra bu kadar hakem hatasına rağmen, bütün medya hakemin hatasını gözler önüne sermesine rağmen, soğukkanlılıkla ‘Hakemler de insandır’ gibi bir açıklaması oldu. Bu konuyla ilgili görüşlerini bir kez daha alacağım.

Hakemlerden başlamak gerekirse, daha önce de belirttiğim gibi onlar da insan, onlar da hata yapabilir. Bence burada bizim üzerimize düşen hem teknik heyet olarak hem de futbolcular olarak onlara yardım etmek onların en sağlıklı karar verebilmelerine yardım etmek, olanak sağlamak. Bunları söyleyebilirim onun haricinde tabii ki Türkiye Ligi zor bir lig olabilir özellikle küçük takımlara karşı zorluk yaşayabilirsiniz ama şu ana kadar takımımız isteklerimize hep olumlu yönde karşılık verdi. Bu zamana kadar kayıpsız geldik.

Peki ligin genel kalitesiyle ilgili neler söylemek ister?

Yarışmacı bir lig diyebilirim.Çok kaliteli ve iyi bir lig. Onun haricinde biliyorsunuz ki her maçta %100’ünüzü vermeniz lazım. Her maçta mücadele etmeniz lazım. Bunları sağlamadan başarı gelmiyor. Sert geçiyor ama kaliteli bir lig diyebilirim.

Uzun süredir devam eden bir tartışma var. Elano ile Arda yan yana oynar mı? Ben hocamıza sormak istiyorum. Elano ile Arda neden yan yana oynamaz ki oynattı zaten Kasımpaşa maçında cevabını verdi zaten. Biraz da cümleleriyle bunu dile getirmesini rica ediyorum. Medya neden Arda ile Elano yan yana oynamaz diyor?

Fazla açıklamamızı gerektiren birşey yok çünkü ben şuna inanıyorum. Arda’da Elano’da ilk on birde beraber başlayabilirler, beraber oynayabilirler. Eğer medya onların beraber oynayamayacağını düşünüyorsa onların açıklama yapması lazım. Bu durumda pek açıklama getirecek bir şey yok.

Aslında haklı hocamnız. Peki yeri gelmişken, şunu da soralım Mustafa Sarp ile Mehmet Topal’ı yan yana oynatmak da bir meziyet çünkü aynı tarz iki oyuncu olduğu söylenir fakat baktığımız zaman futbolcuların içlerinden şaheser yaratıyor. Onu nasıl başarıyor hocamız?

Mustafa Sarp ile Mehemet Topal’ı aynı kefeye koymamak lazım. İkiside çok da aynı tarz futbolcular diyemeyiz. Mustafa Sarp’ı değerlendirelim öncelikle, kendisinin farklı meziyetleri de var. Çok akıllı bir futbolcu, kendisi atak futbolu da oynayabiliyor ve takıma çok büyük katkısı oluyor. Onun haricinde Mehmet Topal’a bakıyorsunuz, kendisi önemli bir sakatlıktan döndü. Çok iyi mücadele eden takımı için herşeyi veren bir futbolcu. Kasımpaşa maçında birebir mücadelelerin çoğunu kazandı. Elinden geleni yaptı o yüzden aynı kefeye koymamak lazım. İkisi beraber iyi oynuyorlar boşlukları, pozisyonları iyi dolduruyorlar. Şu ana kadar bir sıkıntı yok.

Panathinaikos maçına dönelim. Grubun seri başı takımıydı. Yunan Ligi’nin de önemli takımlarından bir tanesi. Ateşli Yunan taraftarı önünde Galatasaray çok önemli bir galibiyet aldı. Orada o takımı yenmek kolay kolay başarılabilecek bir hadise değildi. Medyaya öyle yansıdı. Neydi Panathinaikos maçının püf noktası?

Çok önemli bir maçtı ve çok önemli bir galibiyet aldık. Bu maç futbol içinde organizasyonun ne kadar önemli olduğunun çok güzel bi örneği oldu. Takım içi organizasyona baktığınız zaman Panathinaikos ilk yarıdan ilk anlardan itibaren çok fazla atak yapmak, çok fazla saldırmak istedi. Bir an önce skora gitmek istedi ve bu yüzden de organizasyonda sıkıntı yaşadılar. Bulduğumuz golde de bunu görüyoruz, onun haricinde çoğu pozisyonda bire bir yakaladık onları. O yüzden organizasyon bence futbol içinde çok önemli. Az öncede söylediğim gibi futbolda organizasyon çok önemli. Şimdi bir Galatasaray’a Panathinaikos’a bakıyorsunuz kalite olarak çok büyük uçurum bir fark yok bence. Ama işte futbolda bu farkı yaratan o organizasyon, takım disiplini, takımın sizin verdiğiniz direktiflere nasıl uyduğu. Ve biz de bunu en iyi şekilde vermeye çalışıyoruz. Kaliteli bir takıma sahibiz bunu taktiksel antrenmanlarda devamlı futbolculara anlatıyoruz. Çünkü artık futbol bireysel yeteneklerin ön plana çıkıp skoru değiştireceği spordan ziyade, takım oyununu takım ruhunu gösteren bir spor haline dönüştü. O yüzden başarının en önemli sırrı organizasyon ve saha içinde organizasyon, disiplinli oynayabilmek ve takım ruhunu gösterebilmek, takım olarak beraber hareket edebilmek.

Galatasaray’la oynayan takımların deyim yerindeyse elleri ayakları birbirine dolaşıyor. Baktığınız zaman ligde iki golü rakipler kendi kalesine attılar. Hücum ataklarında ya kendi kalelerine gol atıyorlar, ya da savunmada hata yapıyorlar, çıkaramıyorlar o topu ki Panathinaikos maçının ilk golünde böyle oldu, bununla ilgili hocamız neler söyleyecek? Ligin süregelen bütün maçlarında rakiplerin bireysel bir hatası mutlaka oldu..

Futbol tabiki hatalar oyunu. Yapacaklardır. Bu tesadüf değil bu olacaktır. İki takımda yapacaktır. Ama önemli olan rakibin o hataları yapınca iyi organize olup doğru zamanda doğru yerde bulunmanız. Bu zamana kadar da bunları hep yaptık.

-Mesela Sabri ilk golde çok iyi hücum pres yaptı.

Şöyle de değerlendirebiliriz. Bizim takımımız rakip takımı hata yapmaya zorluyor. Bu sebepten dolayı rakipler genelde hata yapıyorlar.

-Galatasaray ligde 6’da 6 yaptı. Namağup hem Avrupa’da hem Türkiye’de yoluna devam ediyor. Hoca yeterli görüyor mu performansı, kafasındaki Galatasaray için biraz daha zaman var mı? Ne kadar zaman var?

Şimdiye kadar iyi bir performans gösterdik. Ama bu mutlaka yetmez sonuçta 6 maç oynandı. Avrupa Ligi’nde de bir maç oynadık. Böyle devam etmemiz lazım. Sadece maç içinde değil. Antrenmanlarda da bu şekilde devam edip takım ruhunu ve beraberliğini en üst seviyeye taşımamız lazım. Ancak bu şekilde başarılı oluruz. Çünkü belirli hedeflerimiz var. Ancak bu şekilde bu hedeflere varabiliriz diye düşünüyorum. Çalışmaya devam etmemiz lazım.

-Son olarak haftasonu oynanacak olan Eskişehirspor maçını sormak istiyorum?

İyi bir sonuç alammız için elimizden gelenin en iyisini yapmamız lazım. Çünkü her önümüzdeki maçı artık en önemli maç diye sınıflandırabiliriz. Eskişehirspor’da mutlaka bu maça çok iyi hazırlanacaktır. Çünkü Galatasaray’a karşı oynayan rakipler bildiğiniz gibi özel olarak hazırlanıyorlar. Onlarda böyle yapacaklardır. Ama biz yine iyi performansımızı göstermeye çalışacağız.

[Kaynak:Galatasaray.Org]
 


Cynical

Cynical

Üye
Hoca kısa, öz ama akıllı konuşuyor. Şu ana kadarki tüm basın toplantılarında da kimseyle polemiğe girmeden, basit cümlelerle ama etkili şekilde söylemek istediklerini anlattı hep.
Yalnız Rijkaard'ın pek ahım şahım bir Ingilizcesi yok. Buna rağmen yanındaki çevirmen de ondan eksik kalmıyor. Kaç tane basın toplantısı izlediysem şu ana kadar çevirmen sürekli olarak ya eksik çevirdi yada kelimeleri eğip büktü. Kesinlikle yönetimin Flemenkçe bilen bir çevirmen getirmesi gerek hocanın yanına.
 
emre_1905_gs

emre_1905_gs

Üye
    Konu Sahibi
evet doğru
 

<~STaT!c-X~>

Üye
Ewt
 
emre_1905_gs

emre_1905_gs

Üye
    Konu Sahibi
bu sene bizi şampiyon yapar inşallah ve yapacak gibi görünüyor
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular



Üst Alt