Osmanlı Devletinin Yükselme Dönemi Toprak Sistemi

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
Osmanlı Devletinin Yükselme Dönemi Toprak Sistemi
Osmanlı Devletinin Yükselme Dönemi Toprak Sistemi
Osmanlı Devletinin Yükselme Devri Toprak Sistemi



Ülke toprakları yönetim bakımından üçe ayrıldı.
1. Merkeze bağlı eyaletler,
2. Merkeze bağlı hükümet ve beylikler,
3. Özel yönetimi olan beylikler
Eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara ve kazalarda köylere ayrılmıştı.

1. Merkeze bağlı eyaletler;
Rumeli beylerbeyi ve Anadolu beylerbeyliği olarak ikiye ayrılmıştır. Rumeli beylerbeyi makamca yüksekti. Beylerbeyleri başarılı olduktan sonra vezir olurlardı. Beylerbeyinin eyalet merkezine paşasancağı denilirdi. Memleket idaresindeki başlıca görevliler şunlardı;
Kadı: Kazaları yönetir ve adalet işlerine bakardı.
Subaşı: Sancak ve kazalarda güvenliği sağlayan, askeri yetkileri olan görevliler idi.
Eyaletler toprakları dirliklere ayrılarak maaş karşılığı askerlere ve devlete hizmet edenlere verilirdi. Başlıca eyaletler Rumeli, Bosna, Anadolu, Trabzon, Şam, Budin, Temeşvar, Halep, Diyarbakır.
İstanbulun yönetimi: Başkent olduğundan, yönetimi ayrıydı. Güvenliği Yeniçeri ağası ile Subaşı sağlardı. Belediye işlerine şehir emini bakardı. Adalet işlerine de taht kadısı yürütürdü.

2. Merkeze bağlı hükümet ve beylikler;
İç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı devletine bağlı yerlerdir. Başlıcaları Kırım Hanlığı, Eflak beyliği, Boğdan beyliği, Erdel beyliği, Hicaz emirliği. Hicaz emirliği dışındakiler, savaşta orduya kuvvet gönderirler, yıllık vergi verirlerdi.

3. Özel yönetimi olan beylikler;
Merkeze uzak eyaletlerdir. Bağdat, Mısır, Trablusgarp, Tunus, Cezayir, Yemen ve Basra. topraklar dirliklere bölünmezdi. Bu eyaletlerin valilerine ve komutanlarına Saliyane (yıllık) denilen maaş verilirdi. Bundan dolayı bu eyaletlere saliyaneli eyaletler adı da verilmiştir. Bu eyaletlerin geliri ilitzama verilirdi. İltizam usulünde eyaletlerden alınacak vergi, önceden hazineye, mültezim denilen kişilerce peşin verilirdi. Mültezimler verdikleri vergiyi eyaletlerden toplardı.
Trablusgurp, Tunus ve Cezayir'den oluşan üç eyalete Garp ocakları denirdi.

Toprak Yönetimi;
Köylerde yaşayanların nüfusu, ekonomik faaliyetleri, yazılarak gelirleri belirlenirdi. I. Murat zamanında toprakların dağıtımına başlanmıştır. Kanuni zamanında bu usul daha düzenli hale getirilmiştir. II. Selim döneminde ise toprağın dağıtımı kanunla yapılmaya başlamıştır. Bu işleri Nişancı yapmıştır.
Toprakların yönetimi devlet elindeydi. Üç yıl ekilmeyen toprakları, devlet başkasına verirdi.
Toprak hukuki yönden öşür, haraç, miri olmak üzere üçe ayrılmıştır.
Öşür arazi: Müslümanlara ait topraklardır. Ürünün onda biri oranında vergi alınırdı.
Haraç arazi: Hristiyan halkın elindeki topraklardır. Toprak sahipleri haraç denilen vergi verirlerdi.
Miri arazi: Devlete ait olan arazilerdir.

Miri arazi çeşitleri;
Vakıf arazi: Gelirleri medrese, hastahane, imaret, kervansaray ve dini yerlere verilen topraklardır. Vakıf arazi satılamazdı.
Yurtluk Arazi: Gelirleri sınır boylarındaki beylere bırakılan topraktır.
Ocaklık Arazi: Geliri kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan topraktır.
Yurtluk ve Ocaklık araziler satılamaz, bağışlanmaz, vakıf yapılamazdı.
Mukataa: Geliri hazineye gelen topraklardır. Bu topraklar iltizama verilir. Mültezimler hazine adına geliri toplardı.
Dirlik: Görev karşılığı olarak başarılı kişilere verilen topraktır. Dirlikler devlet malı olup gelirlerine göre Has, Zeamet, Tımar olmak üzere üçe ayrılır.
Has: Yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan dirliktir. Padişahlara divan üyelerine, yüksek dereceli memurlara verilirdi. Göreve karşılık, Has alanlar devlete sipahi ya da Cebeli denilen (atlı asker) yetiştirirdi.
Zeamet: Yıllık geliri yirmi bin ile yüz bin akçe arasındadır. Orta dereceli memurlara ve komutanlara görev karşılığı verilirdi. Zeamet alanlar o bölgede oturmak ve asker yetiştirmekle yükümlüydü.
Tımar: Yıllık geliri üç bin ile yirmi bin akçe arasında olan dirliktir. Görev karşılığı verilen Tımar, veraset yoluyla kimseye bırakılamaz. Tımar alanlar üç bin akçeyi kendi geçimlerine ayırırlardı. Buna kılıçtımarı denilir. Diğer gelirlerle, Cebeli ve Eşkinci denilen askerler yetiştirirlerdi.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt